Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/283 E. 2023/304 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/283 Esas – 2023/304
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/283 Esas
KARAR NO : 2023/304

DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
KARAR Y.TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/07/2019 tarihinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı davalı şirketin işleteni olduğu ve dava dışı sürücü …’un sevk ve idaresindeki … Plakalı aracın karıştığı trafik kazasında araç içeresinde yolcu olarak bulunan …’in vefat ettiğini, müvekkili şirket nezdinde sigortalı hususi aracın, davalı şirket tarafından okul servisi maksadıyla kullanıldığını, toplam 7 kişilik taşıma sınırı bulunan araçta davalı kurumun öğrencileri ve velileri olmak üzere toplam 8 kişi bulunduğunu, kazanın meydana gelmesinde … soruşturma dosyasından alınan kusur raporunda dava dışı sürücünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, trafik kazasında vefat eden …’in mirasçılarına 09/09/2021 tarihinde toplam 238.000,00 TL ödeme yapıldığını, borca konu tazminat kalemlerinin ödenmesine neden olan trafik kazasının işleteni olan davalının kusurundan kaynaklandığının rapor ile sabit olduğunu, davalı borçlu araç işleteninini araç sürücüsünün kusurundan müşterek ve müteselsilen sorumlu olması nedeniyle ödenen tazminat bedelini rücu etmek amacıyla yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …. sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından talep edilen tazminatın rücu şartlarının oluşmadığını, istiap haddinin aşıldığı iddiasını kabul etmediklerini, söz konusu araçtaki istiap haddi aşımının araçtaki öğrenci sayısı olduğunun bildirildiğini ancak söz konusu öğrencilerin çoğunluğunun küçük olduğundan sebeple ağırlık olarak aracın limitinin zorlamadığı, kazanın sadece araç sürücüsünün ıslak zemin ve yağışlı havada hızını yol şartlarına uydurmadığından kaynaklandığının sabit olduğunu, kazanın istiap haddinin aşımı ile ilgisinin bulunmadığı gibi illiyet bağının da bulunmadığını, kazanın tamamen hava şartları nedeniyle meydana gelmiş olduğunu, rücu şartlarının oluşmadığını, müvekkili şirketin servis hizmeti bulunmadığını, olay günü hava şartları durumlarının kötü olması ve çocukların özel eğitim gören çocuklar olması nedeniyle hatır amaçlı evlerine bırakılmaları noktasında destek olunmak istediğini savunarak haksız davanın reddine, %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı yanın, sigortalısına ait aracın uğradığı tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak seyahat ederken vefat eden dava dkarıştığı trafik ödediği bedeli, davalıdan rücuen tahsiline yönelik başlattığı icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, hasar dosyası, …. sayılı takip dosyası, … Mahkemesi dosyası, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
…. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından, borçlu … Ltd. Şti. aleyhine 238.000,00 TL asıl alacak, 1.056,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 239.056,33 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu şirketin borca itiraz ettiği, itirazı üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresi içeresinde açıldığı görülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi’nin incelenmesinde; 25/03/2019-25/03/2020 tarihleri arasında … A.Ş. tarafından düzenlendiği, sigorta poliçe limitinin 360.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Adli Trafik Uzmanı bilirkişiden alınan 03/10/2022 tarihli kök ve 19/12/2022 tarihli ek raporunun sonuç kısmında özetle; davalı … şirketinin; dava konusu ve dava dışı ölümlü ve yaralanmalı ve tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda … plakalı … marka kamyonetin maliki ve işletenleri olmaları sıfatıyla doğan ve doğacak olan zararlardan dava dışı sürücülerinin kusuru oranında kusursuz sorumluluğunun olduğunu, sürücü dava dışı …’un ise kazada tamamen % 100 oranında kusurlu olduğunu, istiap haddinin aşılmasının kazada etken olmadığını bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri rapora karşı beyan ve itirazlarını ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Davacı sigorta şirketi, davalının işleteni olduğu ve dava dışı sürücü …’un sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın, 11.07.2019 tarihinde yolun sağına doğru takla atması sonucu tek taraflı maddi hasarlı ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sırasında araçta yolcu olarak bulunan …’in vefat ettiğini, müteveffa …’in mirasçılarına 09.09.2021 tarihinde 238.000,00 TL ödeme yapıldığını, sigortalı aracın amacı dışında ve istiap haddi aşılarak kullanıldığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalının da araç sürücüsünün kusurundan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek, ödenen bedelin iadesine yönelik girişilen icra takibine davalı yanca yapılan itirazın haksız olduğundan iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davacı sigortacının ödeme yapmasına sebep olan kaza ile ödeme tarihinde yürürlükte olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesinde, sigortacının sigortalısı işletene rücu hakkı düzenlenmiş; rücu edilebilecek haller sınırlı olarak sayılmıştır. Genel Şartların B.4. maddedsinin ç bendi uyarınca; tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması yüzünden meydana gelmiş ise” sigortacın rücu hakkı doğmuş olacaktır. Yani, sigortacının, sigortalanan aracın amacı dışında kullanılması veya istiap haddinin aşılması nedeniyle işletene rücu hakkı, kazanın münhasıran (salt) aracın amacı dışında kullanılması veya istiap haddinin aşılmasından kaynaklanmış olması şartına bağlanmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile caza yargılamasında alınan kusur raporlarında; kazanın oluşumunda, dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’un %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, sigortalı aracın tahsis amacı dışında kullanılmasının veya istiap haddinin aşılmasının kazanın oluşumuna etken olmadığı belirlenmiştir. Bu halde, davacı sigorta şirketinin Genel Şartların B.4. maddedsinin ç bendi uyarınca rücu hakkını kullanabilmesi için gerekli şartların oluşmadığı anlaşılmıştır.
Diğer yandan tazminata sebebiyet veren kaza, araç sürücüsünün %100 kusuru ile meydana gelmiş ise de; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesinin a bendi uyarınca davacı sigorta şirketinin rücu hakkını kullanabilmesi için sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucu kazanın meydana gelmiş olması gerekmektedir. … yerleşik içtihatları uyarınca; ağır kusur, kasıt olmamakla birlikte, kasta yakın bir kusurun varlığı anlamına gelmekte olup, sürücünün yüzde yüz kusurlu olması halinde bile kastı veya kasta yakın bir kusur söz konusu değilse sigortacının rücu hakkı doğmayacaktır.
Davaya konu olayda, dava dışı araç sürücüsünün kasıt veya ağır kusur ile hareket ettiği ispat edilemediği gibi, kazaya ilişkin alınan tüm raporlarda; aracın tahsis amacı dışında kullanılmasının veya istiap haddinin aşılmasının kazanın oluşumunda etken olmadığı belirlenmiş olup, sigorta şirketinin rücu şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Öte taraftan, davalı yan kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuş ise de; takibe girişmekte haksız olan davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalının tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın reddine
2- Takibe girişmekte haksız olan davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 36.467,89 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 179,90 TL harcın, peşin alınan 2.887,21TL harçtan düşümü ile fazla alınan 2.707,31‬ TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
7- Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca …. bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2023
Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır