Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/275 E. 2023/318 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/275 Esas – 2023/318
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/275 Esas
KARAR NO : 2023/318

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 03/05/2023
KARAR Y.TARİHİ : 02/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı şirket arasında 30.000,00 TL’lik mermer alım anlaşması yapıldığını ancak satıcı davalı … tarafından herhangi bir şekilde mermer satışı ve tesliminin olmadığını, yapılan anlaşmaya göre mermerlerin teslimi akabinde üç eşit taksitle mermerlerin bedelinin ödeneceğini, senetlerin üzerinde de açıkça malen verildiğinin yazılı olduğunu, ve bu şekilde üç seri senet hazırlandığını, senet lehtarının kendi edimini yerine getirmediğini ancak senedi kendi sahibi olduğu şirkete cirolamak suretiyle haksız icra takibini başlattığını senet arka yüzünden de anlaşılacağı üzere imzaların aynı olduğunu, aynı kişi elinden çıktığını, davalının iddia olunan satış ve mal teslimini sevk irsaliyesi ve fatura gibi ticari kayıtlar ile kanıtlaması gerektiğini, teslim edilmeyen bir mal nedeniyle işbu takibin başlatılması açıkça kötüniyetli olduğunu, davacının davalıya bir borcu olmadığını, malen kaydı olan bonolarda, senedin mal karşılığı alındığının kabul edilmiş varsayıldığını, bu durumda davalı şirketin ise bu bonoyu ticari defterlerine işlemek ve karşılığında fatura ve sevk irsaliyesi düzenlemek zorunda olduğunu, davacının …. Esas sayılı dosya konusu kambiyo senedine ilişkin davalı yana herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, davalı tarafından icra takibinin kötü niyetli olarak başlatılmış olması sebebiyle %20’den az olmamak üzere kötü tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle temel bir borç ilişkisi mevcut olsa da kambiyo senetlerinin bağımsız borç ikrarı içeren senetler olduğunu, bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmediğini, kural olarak ispat yükü bedelsiz olduğunun iddia edene ait olduğunu, takibe dayanak kambiyo senedinin mücerret bir borç ikrarı olduğunu, keşideci ve lehdar arasında temel borç ilişkisinin de ispatı mahiyetinde olduğunu ve bu durumun aksini iddia eden tarafın iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, … esas sayılı dosya ile 21.10.2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, davacı borçlunun borca itiraz etmediğini, iki yıl süre geçtikten sonra yapılan haciz işlemi esnasında süre istediğini ancak borcunu ödemediğini iş bu davayı açtığını belirterek, davanın reddine, takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce, 03.10.2019 tarihinde, “davanın reddine, ……” karar verilmiş, bu karar davacı tarafın istinaf talebi üzerine …. Karar sayılı ilamı ile kaldırılmıştır.
Kaldırma kararında özetle, “…Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacı yan dava konusu bonoda keşideci olup malen ihdas nedenli bonoda mal teslimi olmadığını iddia ettiğine göre iddialarını ispat yükü kendisine düşeceğinden ve iddiasını kesin delille kanıtlaması gereklidir. Bu kapsamda yazılı bir delil sunmamış ise de davacı yemin deliline dayanmıştır. Öyle ise mahkemece davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.……” bildirilmiştir.
Mahkememizce 15.09.2022 Tarihli duruşmanın … nolu ara kararı ile” Davacı vekiline yemin metnine dayanıp dayanmadığı ve yemin deliline dayanacak ise yemin metnini sunmak üzere iki hafta kesin süre verilmesine, sunulmaması halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına” süre verilmiştir.
Davacı tarafın davalıya yemin teklifi üzerine davalı şirket temsilcisi …’ın talimat aracılığıyla yemin beyanı alınmıştır.
Dosya kapsamı, toplanan kanıtlar, … Bölge Adliye Mahkemesi kararı değerlendirildiğinde, bonoya dayalı davalı alacağının satım konusu malın teslim edilmemesi nedeniyle bulunmadığı iddiası ancak davacı tarafından ve yazılı kanıtla kanıtlanabilir. Davacı tarafından teslim yapılmadığına ilişkin bir kanıt sunulmamış ve yemin deliline dayanılmıştır. Davalı şirket temsilcisi yemininde davacının borcu olduğunu, bonoya dayalı ödeme yapılmadığını beyan etmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş, ihtiyati tedbir kararı uygulanarak takip durdurulduğundan İİK 72/4 md. gereğince asıl alacak olan 5.723,00 TL’nin %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-İİK m. 72/4 uyarınca asıl alacak olan 5.723,00 TL ‘nin %20’si olan 1.144,60-TL davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 6.384,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 109,03-TL harcın mahsubu ile bakiye 70,87‬-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır