Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/273 E. 2023/450 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/273 Esas – 2023/450
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/273
KARAR NO : 2023/450

DAVA : İtirazın İptali / Genel Kredi Sözleşmesi Kaynaklı
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARAR Y.TARİHİ : 28/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan “İtirazın İptali” davasının yapılan açık yargılaması sonunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; bankanın … Şubesi ile … Oto. Nakl. Turz. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden adı geçen firmaya kredi verilerek kullandırıldığı, borçlu firmanın sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmemesi üzerine sözleşmenin bankaya verdiği yetkiye istinaden kredi sözleşmesinin fesh edilerek, hesapların …. Noterliği’nin 27.06.2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek kat edildiğini, süresi içerisinde borcun ödenmemesi üzerine davalı şirket hakkında … E sayılı dosyasına kayden icra takibine geçildiğini, davalı borçlu tarafından borcun tamamına faiz ve ferileri ile birlikte itiraz edildiğini ve hakkındaki icra takibinin durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de anlaşma sağlanamadığından iş bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu belirterek; davalının itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve faize bsmv işletilmesi, fazlaya dair talep ve dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla İİK’nun 67/2 md gereğince davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II-SAVUNMALAR
3. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın görevli mahkemede açılmadığından bahisle usul yönünden reddine, esasa ilişkin itirazlarına gelince ise, davacı banka ile … Oto. Nakl. Turz. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti arasındaki kredi sözleşmesine kendisi ile birlikte 5 kişinin kefil olduğunu, ancak bahsi geçen dosya incelendiğinden çok sayıda kredi, teminat mektubu ve kredi kartı kullandırıldığını tarafınca bunların tamamına kefil olunmadığını, kefil olduğu miktara isabet eden kısmı için ise …. sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan icra takibinde tahsilat sağlandığını, dosya kapsamında ipotekli taşınmazların satıldığını, firmanın bankaya olan borcuna karşılık davacı yan tarafından çok sayıda icra takibi başlatıldığını ve bu dosyalar kapsamında 4 adet taşınmaz ve 20 adet aracın icra yoluyla satıldığını, buna rağmen aradan 10 yıl geçmesini bekleyen bankanın 2012 yılında başlattığı icra takipleri sonrası tarafını da dahil etmek suretiyle 2022 yılında yeniden işbu dava konusu takibi başlattığını, davacı tarafından sunulmuş olması gereken ve kefil olduğunu iddia ettikleri her bir krediye, kredi kartına ve teminat mektubuna ilişkin sözleşme eklerinin tarafına da gönderilmesini talep ettiğini, zira hem banka tarafından başlatılan icra takipleri ile çok yüklü tahsilatlar yapılmış olması hem bankanın her sözleşmesine ayrı ayrı kefilliği bulunmaması hem de 10 yılı aşkın süre geçmiş olması nedeniyle zamanaşımı bulunması nedeniyle davanın reddini talep ettiğini, bu durumun TMK md 2’ye aykırı olduğunu, yine davacı tarafından hesap kat edildiği tarihte ihtarname gönderildiği ifade edilmişse de tarafına ulaşmış herhangi bir ihtarname olmadığı gibi bahsi geçen ihtarnamede yazılı 1 günlük sürenin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek; davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, aksi kanaatte olunması halinde esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
4. Taraflar arasında takibe konu edilen genel kredi sözleşmesi akdedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır, zira davalı yan takibe konu edilen genel kredi sözleşmesini kefil olarak imzalamadığı yönünde açık bir itiraz ileri sürmemiştir.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
5. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; takip konusu kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırıldığı, kefaletin sözleşme ve yasa koşullarına uygun olup olmadığı, muacceliyet ve temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği, hangi tarihte gerçekleştiği, akdi ve temerrüt faiz oranlarının sözleşme ve hukuka uygun olup olmadığı, talep edilen asıl alacak ve işlemiş faizin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faizin ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
6. …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …. , borçluların …, …, …, … olduğu, 430.218,30 TL asıl alaca, 90.976,15 TL işlemiş faiz, 4.548,76 TL BSMV, 2.529,08 TL masraf olmak üzere toplam 528.272,29 TL alacağın tahsili amacıyla 31/01/2022 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 10/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından borcun tamamına, faize, faiz oranına ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın İİK m. 67 uyarınca yasal süresi içerisinde ve itirazın iptali istemi ile açıldığı anlaşılmıştır.
7. …. Noterliği’nin 27.06.2012 tarih ve … yevmiye numaralı İhtarnamesi’nin incelenmesinde; davacı banka tarafından, dava dışı … Oto. Nakl. Turz. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti, …, …, …, … ve davalı … aleyhine keşide edildiği, ihtarnamede; banka ile muhataplardan … Oto. Nakl. Turz. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan kredi sözleşmesi uyarınca kredi tesis edilerek kullandırıldığı, muhataplardan …, …, … ve davalı …’nın gayrimenkullerini ipotek ettirmek sureti ile borçtan sorumlu olduğu, dava dışı …, …, …, … ve davalı …’nın ise sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalanmasından ötürü borçtan sorumlu olduğu, kullandırılan kredilerin 26.06.2012 tarihi itibariyle 546.759,95 TL toplam borcun, ödemenin yapıldığı tarihe kadar %39,00 temerrüt faiz oranından işleyecek faiz, bsmv ve ihtarname masrafı ile birlikte tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde ödenmesi ve nakde dönüşmeyen toplam 82.289,62 TL’lik teminat mektubunun iade edilmesi ve ya bedelinin ihtarname masrafı ile birlikte tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde depo edilmesi, aksi takdirde haklarında yasal yollara müracaat edileceğinin ihtar edildiği, söz konusu İhtarname’nin tebliğ şerhlerinin incelenmesinden muhataplarından; dava dışı asıl borçlu şirkete ve davalı …’ya 29.06.2012 tarihinde teslim edilerek tebliğ edildiği tespit edilmiştir.
8. Dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi’nin incelenmesinde; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Oto. Nakl. Tur. İnş. San ve Tic. Ltd. Şti arasında 18.05.2010 tarih ve 1.000.000,00 TL tutarlı ” Kredi Genel Sözleşmesi”nin asaleten imzalandığı, davacı ila dava dışı asıl borçlu şirket arasında 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu, 18.05.2010 tarihinde “Kredi Genel Sözleşmesi”si ve 18.05.2011 tarihli “Limit Artırım Belgesi” imzalanarak 2.000.000,00 TL tutarlı kredi limiti tahsis edildiği, davalı …’nın ise, söz konusu sözleşmenin “Kefalet Şerhi” başlıklı bölümünün 64.sayfasına el yazısı ile ad soyad ve imzasını atarak kefalet verdiği, Kredi Genel Sözleşmesi’nin Kefalet Şerhi başlıklı maddesi altında; kefilin, borcun Müşteri için her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde kendisine herhangi bir bildirimde bulunulmaksızın kefalet borcunun da muaccel olacağını, bu durumda Bankadan borçlu aleyhine takibata geçilmesini ve kefaletten kurtarılmasını talep etmeyeceğini ve bu haklardan vazgeçtiğini kabul ettiği hususlarının düzenlendiği, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 484. Maddesi’nde ise Kefalet Sözleşmesi’nin şeklinin“Kefaletin sıhhati, tahriri şekle riayet etmeğe ve kefilin mes’ul olacağı muayyen bir mikdar iradesine mütevakkıftır” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
9. Mahkememizce dosya üzerinde bankacı bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış olup; bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Oto Nakl. Tur. İnş. San ve Tic. Ltd. Şti arasında 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu, 18.05.2010 tarihinde “Kredi Genel Sözleşmesi”si ve 18.05.2011 tarihli “Limit Artırım Belgesi” imzalanarak 2.000.000,00 TL tutarlı kredi limiti tahsis edildiği, davalı …’nın ise, söz konusu sözleşmenin “Kefalet Şerhi” başlıklı bölümünün 64.sayfasına el yazısı ile ad soyad ve imzasını atarak kefalet verdiği, yapılan tespitler doğrultusunda, 818 sayılı BK yürürlükte iken kurulan Kefalet Sözleşmesinin kanuna uygun olarak kurulup kurulmadığı ile ilgili takdirin mahkemeye ait olduğu, dava dışı asıl borçlu şirketin, davacı banka nezdinde kullanmış olduğu, … nolu taksitli işletme kredisinin, 18.02.2012, 18.03.2012, 18.04.2012, 18.05.2012 tarihli 11,12,13 ve 14.taksit tutarlarının, … nolu taksitli işletme kredisinin, 18.03.2012, 18.04.2012, 18.05.2012 tarihli 18,19 ve 20.taksit tutarlarının, … nolu taksitli taşıt kredisinin, 18.02.2012, 18.03.2012, 18.04.2012, 18.05.2012 tarihli 9,10,11 ve 12.taksit tutarlarının, … nolu taksitli taşıt kredisinin, 18.04.2012 ve 18.05.2012 tarihli 12 ve 13.taksit tutarlarının, … nolu taksitli taşıt kredisinin, 18.02.2012, 18.03.2012, 18.04.2012, 18.05.2012 tarihli 9,10,11 ve 12.taksit tutarlarının, 15.06.2012 kat tarihi itibariyle ödenmediği, … nolu teminat mektubunun, muhatabının tazmin talebi üzerine 22.744,30 TL tutarının 07.05.2012 tarihinde banka kaynağından ödendiği, … nolu teminat mektubunun, muhatabının tazmin talebi üzerine 29.999,94 TL tutarının 23.05.2012 tarihinde banka kaynağından ödendiği, … nolu teminat mektubunun, muhatabının tazmin talebi üzerine 15.058,80 TL tutarının 30.05.2012 tarihinde banka kaynağından ödendiği, … nolu teminat mektubunun, muhatabının tazmin talebi üzerine 13.000,00 TL tutarının 07.06.2012 tarihinde banka kaynağından ödendiği, ihtarnamede ödeme için verilen süre zarfında herhangi bir ödeme tespit edilemediği, kat tarihi itibariyle davacı bankanın, dava dışı asıl borçlu … Oto. Nakl. Turz. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti ‘den ve Kredi Genel Sözleşmesi’nin Kefalet Şerhi hükmüne göre, davalı müteselsil kefil …’dan olan alacağını talep etme hakkının doğduğunun değerlendirildiği, davacı banka tarafından, dava dışı asıl borçlu … Oto. Nakl. Turz. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti ve davalı … aleyhine keşide edilen …. Noterliği’nin 27.06.2012 tarih ve … yevmiye numaralı İhtarnamesinin, dava dışı asıl borçlu şirkete ve davalı …’ya 29.06.2012 tarihinde teslim edilerek tebliğ edildiği, ihtarda ödeme için tanınan bir günlük sürenin 02.07.2012 Pazartesi günü hitamı ile dava dışı kredi borçlusu ve davalı …’nın 03.07.2012 Salı günü temerrüte düştüğünün hesaplandığı, davacı bankanın … Esas (…. E.), sayılı dosyasından davalı …’nın kefaletinin geçerli olduğu takdir edilecek olur ise talep edebileceği alacak tutarının takip tarihi itibariyle; 430.218,30 TL Asıl Alacak + 58.517,51 TL İşlemiş Faiz + 2.925,88 TL Bsmv + 2.529,08 TL Masraf olmak üzere toplam 494.190,77 TL olarak hesaplandığı, takibin devamına karar verilmesi halinde; hesaplanan Asıl Alacak tutarının 399.902,49 TL’lik kısımının %39,00 üzerinden işleyecek faizi ve faizin %5’i nispetindeki gider vergisi ile birlikte tahsil edilmesi gerektiği; kredi kartından kaynaklanan 30.315,81 TL’lik kısmının ise 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26/3. Maddesi uyarınca … tarafından açıklanacak kredi kartı/kredili mevduat işlemlerinde uygulanacak azami gecikme (temerrüt) faiz oranı %34,08 üzerinden (değişen oranların uygulanması kaydıyla) işleyecek faiz ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte ödenmesi gerektiği bildirilmiştir.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
10. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
11. Öncelikle davalının genel kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzalamış olduğu dikkate alınarak kefaletin geçerliliğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Oto Nakl. Tur. İnş. San ve Tic. Ltd. Şti arasında 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu, 18.05.2010 tarihinde “Kredi Genel Sözleşmesi”si ve 18.05.2011 tarihli “Limit Artırım Belgesi” imzalanarak 2.000.000,00 TL tutarlı kredi limiti tahsis edildiği, davalı …’nın ise, söz konusu sözleşmenin “Kefalet Şerhi” başlıklı bölümünün 64. sayfasına el yazısı ile ad soyad ve imzasını atarak kefalet verdiği anlaşılmaktadır.
12. Davalı takibe konu edilen kredi sözleşmesini kefil olarak imzalamış olup sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Kredi sözleşmesinin akdedildiği tarih 06.05.2010 olup bu anlamda sözkonusu kredi sözleşmesine mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
13. 6098 sayılı TBK’nın 598. maddesinde, “Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar. Kefalet, on yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak on yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir.
14. Kefalet süresi, en erken kefaletin sona ermesinden bir yıl önce yapılmak kaydıyla, kefilin kefalet sözleşmesinin şekline uygun yazılı açıklamasıyla, azamî on yıllık yeni bir dönem için uzatılabilir.” hükmünü içermektedir.
15. 6101 sayılı TBK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 5. maddesi ise; “Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder. Ancak, bu sürelerin henüz dolmamış kısmı, Türk Borçlar Kanunu’nda öngörülen süreden uzun ise, yürürlüğünden başlayarak Türk Borçlar Kanunu’nda öngörülen sürenin geçmesiyle, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi dolmuş olur.
Türk Borçlar Kanunu ile hak düşürücü süre veya özel bir zamanaşımı süresi ilk defa öngörülmüş olup da başlangıç tarihi itibarıyla bu süre dolmuşsa, hak sahipleri Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıllık ek süreden yararlanırlar. Ancak, bu ek süre, Türk Borçlar Kanununda öngörülen süreden daha uzun olamaz.” şeklindedir.
16. Sözkonusu hükümlere göre, kefaletteki 10 yıllık süre hak düşürücü süre niteliğinde olup ilk kez 6098 sayılı TBK’nın 598. maddesiyle getirilmiş olup 6101 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca, Türk Borçlar Kanun’un yürürlüğe girmesinden önceki fiil ve işlemlerin sona ermesinde Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacağı, 818 sayılı Borçlar Kanununda yer almayıp, 6098 sayılı Kanun’un 598/3. fıkrasında öngörülen, kefalet sözleşmesinden doğan alacağa ilişkin hak düşürücü süre, kanunun yürürlüğe girmesinden önceki sözleşmelere de uygulanacağı öngörülmüştür.
17. Somut uyuşmazlıkta davacı yanca takibe konu edilen genel kredi sözleşmesinde davalının 08.05.2010 tarihinde “Kredi Genel Sözleşmesi”si ve 18.05.2011 tarihli “Limit Artırım Belgesi”ni kefil sıfatı ile imzaladığı iddiası ile aleyhine takibe girişildiği anlaşılmaktadır.
18. Az yukarıda yer verilen TBK m. 598/3 hükmü uyarınca, eldeki uyuşmazlıkta on yıllık hak düşürücü sürenin yasanın açık hükmü karşısında kefalet sözleşmesinin yapıldığı 08.05.2010 tarihinde işlemeye başlayacağı ve 08.05.2020 tarihini takip eden 09.05.2020 tarihinde dolacağı, takip tarihinin ise 31.01.2022 olduğu, takip tarihinde 13.12.2021 tarihli kefalet sözleşmesi yönünden hak düşürücü süre dolduğundan kefaletinde sona erdiği, davacının bu kefalet sözleşmesine dayalı olarak davalıya karşı başvuru hakkı takip tarihinde ortadan kalktığı anlaşılmakla davanın TBK nın 598/3 fıkrası uyarınca hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir (….).

VI-HÜKÜM
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı banka harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
5-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 76.109,95TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca … bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı tarafın yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren … Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 08/06/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2023

Başkan ….
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”