Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/263 E. 2022/760 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/263 Esas – 2022/760
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/263 Esas
KARAR NO : 2022/760

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
KARAR Y.TARİHİ : 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Kurum’un 233 sayılı KHK uyarınca kurulmuş kamu iktisadi teşekkülü olduğunu, özel güvenlik hizmetlerini ihale yolu ile yüklenici Şirketler ile akdedilen hizmet alım sözleşmeleri ile temin ettiğini, yüklenici firmaların kendi çalıştırdığı işçileri ile bu hizmeti vermekte olduğunu, firmaların kendi işçileri açısından doğacak sorumlulukları da yerine getirmeleri gerektiğinin açık olduğunu, dava dışı … adlı özel güvenlik işçisinin müvekkili Kurum’un özel güvenlik işlerini üstlenen davalı Şirketler bünyesinde … Şube Müdürlüğünde 16/01/2006-17/07/2017 tarihleri arasında açılmakta iken çalışmış olduğu işyerinin tasfiye edilmesinden dolayı yüklenici firmaya iadesi yapıldığını ve yüklenici firma tarafından da iş akdinin sona erdirildiğini, dava dışı … tarafından … 6. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasıyla açılan işe iade davasında verilen 2018/838 sayılı işe iade kararının Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi ….sayılı kararı ile kesinleştiğini, dava dışı işçinin davalı alt işveren firmaya yapmış olduğu başvuruya rağmen işe başlatılmaması üzerine üzerine işe iade kararında hüküm altına alınan brüt 21.969,40 TL alacağın dava dışı işçi vekiline ödendiğini, dava dışı işçinin son olarak davalı Şirketler ile müvekkili İdare arasında akdedilen sözleşme kapsamında davalılar bünyesinde çalıştığını, adı geçen işçinin doğrudan müvekkili Kurum elamanı olmayıp, davalı Şirketler bünyesinde çalıştığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve ekleri ile yapılan düzenlemeler gereği çalışma hayatını düzenleyen mevzuatın işverene yüklediği tüm yükümlülüklerin davalılar tarafından yerine getirilmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile dava dışı işçiye … 6. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasıyla açılan işe iade davasında verilen 2018/838 sayılı işe iade kararına istinaden ödenen brüt 21.969,40 TL’nin 26/06/2019 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı işçi tarafından açılan davanın müvekkili Şirketlere ihbar edilmediğini, dolayısıyla yapılan ödemeden eldeki dava ile haberdar olunduğunu, müvekkilinin ihaleyi kazanması sonrasında davacı Kurum’da mevcut işçilerle işi ifa etmeye devam ettiğini, davacı İdare tarafından depoların kapatarak azaltmaları soncu, işçileri size iade ettik işten çıkartmadık yönündeki beyanlarının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve eklerinde işçilik alacakları yönüyle müvekkili Şirkete rücu edileceği yönünde bir düzenlemenin bulunmadığını, müvekkili Şirketlerin işi ihale suretiyle aldıklarını ihale şartnamesinde yazmayan hiçbir kalemi işçilere ödemesinin mümkün olmadığını, ihale makamının kıdem tazminatı yönünden müvekkili Şirket’e her hangi bir ödemede bulunmadığını, söz konusu alacağın ihale makamı olan davacı tarafından ödenmesi gerektiğini, yasal düzenlemelerin de bu yönde olduğunu, müvekkili Şirketlerin borçtan sorumlu olduğunun kabulü halinde dahi davacı İdare’nin kusuru nedeniyle yapılan ödemelerden müvekkili Şirketlerin sorumluluğunun doğmayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı idare tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmeleri uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, sözleşme ve teknik şartname örnekleri, SGK kayıtları, icra dosyalarının uyap evrakları, … 6. İş Mahkemesinin … Esas dosyasının uyap evrakları, ödeme dekotları, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
… 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/09/2021 gün ve 2021/198 Esas 2021/273 Karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize esasına kaydı yapılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 17/10/2022 tarihli raporlarının sonuç kısmında özetle; Davacı İdare’nin dönemler halinde yüklenici Şirketler bünyesinde işçi olarak çalışan dava dışı … tarafından açılan işe iade talepli davası neticesinde (Boşta geçen süre tazminatı+ işe başlatmama tazminatı) 26/06/2019 tarihinde 21.969,40 TL ödeme yaptığını, ancak ödenmesi gereken tazminat miktarının 21.969,08 TL olarak hesaplandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve ekleri ile kabul edilen hükümler ve rapor ekinde sunulan Yüksek Yargıtay 23. Hukuk Daireleri kararlarındaki öngörüler gözetilerek, hesaplamanın tam ve yarı yarıya sorumluluğa göre (2) alternatifli olarak yapıldığını, buna göre, davacı İdare’nin yapması gereken 21.969,08 TL ödeme yönünden davalı Şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığından talep edebileceği rücuan alacak miktarlarının; tam sorumluluğa göre 21.969,08 TL, yarı yarıya sorumluluğa göre 10.984,54 TL olarak hesaplandığını, hükmedilecek rücuen alacağa 26/06/2019 ödeme tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi isteminin mahkemenin takdirinde olduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21.12.2020 tarih ve 2019/2279 esas, 2020/4436 karar sayılı ilamı)
Yukarıda yazılı açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dava dışı işçi … tarafından, … 6. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davacı … … Şube Müdürlüğü ve … Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. aleyhine açılan işe iade davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın kabulüne dair 19.06.2018 tarih ve 2018/838 Karar sayılı hükmün verildiği, hükmün, davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin… sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan kesin olarak reddine karar verildiği, davacı İdare tarafından 26.06.2019 tarihinde dava dışı işçiye 21.969,40 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı eldeki davada; ödemiş olduğu tazminatı alt işverenlerden rücuan tahsilini talep etmektedir.
Dosyaya kazandırılan delillerden davacı ile davalılar arasında asıl ve alt işveren ilişkisinin bulunduğu, dava dışı işçinin, davalı şirketlerin çalışanı olduğu anlaşılmıştır. … 5. İş Mahkemesi’nin … içeriğinden denetleneceği üzere ödeme yapılan dava dışı işçi …’ın 16.01.2006-17.07.2017 tarihleri arasındaki dönemde davacı … Genel Müdürlüğü … Şube Müdürlüğünde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, SGK hizmet dökümünün incelenmesinden de, dava dışı işçinin … İş ortaklığı (… Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd.Şti. -… Özel Güvenlik Dan. Eğ. Al. Cih. Ve Sis. Tic.Ltd.Şti. nezdinde çalışmasının olduğu bu kapsamda davalı şirketlerin yapılan ödemeden sorumlu olduğu belirlenmiştir.
Ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınan 17.10.2022 tarihli rapor ile; davalı şirketlerin sorumluğuna ilişkin alternatifli olarak hesaplama yapılmış, davalı şirketlerin sorumluluk miktarları dönemsel olarak tespit edilmiştir. Dosyada mevcut sözleşme ve şartnamelerde ödenen işçilik alacaklarından davacı asıl işverenin sorumlu olacağına dair hüküm bulunmamaktadır. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; davalı yüklenicilerin işçisi olması, sözleşme ücretine; işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında, davacı işverenin, işçileri çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedelin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Davacı tarafından dava dışı işçi …’a ödenen işçilik alacaklarından, davalı şirketlerin tam sorumlu olduğuna ve sorumluluk miktarlarına ilişkin bilirkişi raporu dosya ve delil durumuna uygun bulunarak, raporda belirlenen miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, hüküm altına alınan tazminat kalemlerine ödeme tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi uyarınca yasal faizi işletilmesine karar verilmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulüne; 21.969,06 TL’nin 26.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya dair istemin reddine,

3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinindavalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 0,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.500,71-TL harçtan peşin alınan 375,19-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.125,52.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç ve vekalet harcı olmak üzere toplam 441,99-TL yargılama harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 158,80-TL, bilirkişi ücreti olarak 1.500,00-TL yapılan toplam 1658,80-TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 1.658,77-TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin red/kabul oranına göre hesaplanan 0,02 TL’sinin davacıdan, 1.319,98 TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsil tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 12/12/2022