Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/252 E. 2022/520 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/252 Esas – 2022/520
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/252 Esas
KARAR NO : 2022/520

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/04/2022
KARAR TARİHİ : 19/09/2022
KARAR Y.TARİHİ : 20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; 14/12/2019 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin meydana gelen trafik kazasında ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını, müvekkilinin zararından davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL kalıcı iş göremezlik, 100,00 TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 300,00 TL’nin maddi zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyet oranlarının adli tıp kurumunca tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönündeki talepleri yönünden müvekkili şirketin sorumluğunun bulunmadığını, muterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, başvuru tarihinden itibaren faiz taleplerinin yerinde bulunmadığını savunmuş öncelikle eksik evrak ile başvuru yapılarak başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine, yetki itirazlarının kabulü ile esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, 14/12/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle kazaya karışan aracın ZMMS sigortacısından talep edilen maddi tazminata ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, sigorta poliçesi örneği, kaza tespit tutanağı örneği, hasar dosyası, diğer belgeler dosyada mevcuttur.
İlk itirazlar HMK m. 116 hükmünde düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenleme uyarınca; kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ve uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenmesi gerektiği itirazı ilk itiraz olarak kabul edilmiştir. İlk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunludur. İlk itirazlar dava şartlarından sonra incelenir. İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenerek karara bağlanır (HMK m. 117).
6100 sayılı HMK’nın 6/1. maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm aksine kesin yetki kaydı olmayan tüm davalar için genel yetki kaydıdır.
Trafik kazası aynı zamanda haksız fiil teşkil eden bir eylem olduğundan 6100 Sayılı HMK’nın 16. maddesinde ise; “Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 110. maddesinde “Motorlu araç kazalardan dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin, veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinin birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” hükmü yer almaktadır.
Bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir, (aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/09/2013 tarih 2013/9042 Esas 2013/12620 Karar)
Somut olayda; davalı sigorta şirketinin yerleşim yeri İstanbul, davacı tarafın yerleşim yeri ve trafik kazasının meydana geldiği yer Afyonkarahisar ilidir. Diğer yandan poliçenin Halfeti/Şanlıurfa ilinde düzenlendiği görülmüştür. Davacı tarafından anılan mahkemelerin hiç birinde dava açılmadığından seçimlik hak davalı tarafa geçmiştir. Davalı süresi içinde yetki ilk itirazında bulunarak, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürdüğünden, yetki ilk itirazının kabulüne, mahkemizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davalı yanın yetki ilk itirazının kabulüne, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Yetkili mahkemenin davalı yanın itirazında bildirdiği İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
3- Karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4- Harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece nazara alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/09/2022