Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/127 E. 2023/18 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/127 Esas – 2023/18
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2022/127 Esas
KARAR NO : 2023/18

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
KARAR Y.TARİHİ : 19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davalıya 3 ayrı tarihte satış yapıldığını, satışlara ilişkin düzenlenen faturaların davalıya gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine icra takibine geçildiğini, borçlunun takibe kötü niyetli itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalıya gönderilen fatura ve sevk irsaliyelerinin, malların davalıya teslim edildiğini açıkça gösterdiğini, davalının, ürün bedellerini kısmi olarak ödediğini, az sayıda ürünü iade ettiğini, bakiye 8.145,00TL’nı ödemediğini, alacağın likit olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulünü, itirazın iptalini, takibin devamına karar verilmesini, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine İcra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri, harç ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafa usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER:
1-)Ankara 17. İcra Dairesinin 2020/4802 esas sayılı dosyası,
2-)Yenikapı Vergi Dairesi Müdürlüğüne, Ostim Vergi Dairesi Müdürlüğüne, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne,
3-)Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
4-)İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/67 talimat numaralı bilirkişi raporu,
5-)Mahkememizce alınan bilirkişi raporu,

YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce, Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2020/4802 E.sayılı icra dosyasının celp edilip incelenmesinde, davacı tarafça davalı aleyhinde Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün 2020/4802 E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, 09/07/2020 tarihli takip talebinde alacağın, 8.145,00 TL Asıl alacak şeklinde gösterildiği, 8.145,00 TL tutarındaki alacağın icra gideri, vek. ücr. ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (YILLIK %10 (TİCARİ) alacağın tahsiline kadar) faizi ile tahsilinin talep edildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığının tespiti, faturaların taraf defterlerine ne şekilde kayıtlandığı, borç-alacak durumunun ne şekilde görüldüğü hususunda taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olmakla,
Davacı taraf ticari defter kayıtları ve bağlı kağıtlar üzerinden tanzim edilen 17/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda, ” ..Davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, tarafların dava konusu faturaları vergi dairesine beyan ettiği, davalının malın teslimine itirazının olmadığı, bu nedenle dava konusu malın teslim edilmiş olabileceği, davacının takip tarihi ve yine 31.12.2020 tarihi itibari ile davalıdan alacak bakiyesinin kaydi olarak 8.145,20 TL olduğu’nun belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf usulüne uygun tebligata ve defterlerin incelemeye sunulmaması halinde hukuki sonuçların davalıya hatırlatılmasına ve ihtar edilmiş olmasına rağmen rağmen defterlerini incelemeye sunmamıştır ve bu nedenle taraf defterleri karşılaştırma imkanı bulunamamıştır ancak usulüne uygun ihtara rağmen defterlerini incelemeye sunmayan taraf bunun hukuki sonuçlarına katlanmakla mükelleftir.
Bunun yanı sıra, taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişki sonucunda, davacının, davalıdan 8.145,20TL alacaklı olduğu görülmektedir. Keşide edilen fatura ve muhteviyatı malların davalıya teslim/tebliğ edildiğine dair sevk irsaliyeleri üzerinde teslim alan adisoyad ve imzası bulunmamakla birlikte, vergi dairelerine yazılan ve BA – BS formlarının gönderilmesi konulu müzekkerelere verilen cevabi yazı ekinde gönderilen BA – BS formlarının tetkikinde; Ocak/2019 ve Haziran/2019 döneminde keşide edilen faturaların, taraflarca BA ve BS formları ile beyan edilmediği(5.000.00 TL sınırı nedeniyle), ancak Şubat/2019 döneminde keşide edilen faturanın KDV hariç 5.000,00TL sınırını aştığından, tarafların BA/BS formları ile beyan edildiği görülmüştür.
Davalı tarafından, icra takibine yapılan 07/10/2021 tarihli itiraz dilekçesinin tetkikinde; borçlu firma yetkilisinin sadece borca itiraz ettiği, fatura ve muhteviyatı malların kendisine teslim/tebliğ edilmediğine dair bir beyan/itirazının da bulunmadığı görülmüştür.
Yukarıda yapılan tespitler neticesinde; davacı tarafından keşide edilen Şubat/2019 tarihli faturanın davalı şirket tarafından BA formuyla Vergi Dairesine bildirildiği ve icra takibine yapılan itirazda, fatura ve muhteviyatı malların teslim edilmediğine dair beyan/İtirazda bulunulmadığı, defter incelemesinde davacının davalıdan belirtilen miktarda alacaklı olduğu ve ödeme yapıldığına ilişkinde bir bilgi-belge ve iddia da bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne ve ayrıca alacak likit ve davalı da itirazında haksız olduğundan karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın KABULÜ İLE
Davalının Ankara 17 İcra Müdürlüğünün 2020/4802 Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin talep gibi devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında olan 1.629,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 556,38 TL harçtan peşin alınan 98,37 TL harcın düşümü ile arta kalan 458,01 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Peşin alınan 98,37 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 8.145,00 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; 80,70 TL başvuru ve 11,50 TL vekalet harcı, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 268,75 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.960,95 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/01/2023