Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1 E. 2022/630 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1 Esas – 2022/630
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1 Esas
KARAR NO : 2022/630
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
KARAR TARİHİ : 24/10/2022
KARAR Y.TARİHİ : 26/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ve davalı şirket arasında yapılan sözleşmeye göre; taş ocağından sonra belirlenen güzergah, gidiş-dönüş km ve bedelle taşın müvekkil şirketin kendi araçları ile nakliyesi ve satışı konusunda anlaşma sağlandığı, anlaşmaya göre maliyet artışlarında (motorin, elektrik vs.) fiyatın da güncelleneceğinin belirlendiğini, müvekkili şirketin sahibi olduğu… Taş Ocağından, sözleşmede belirtilen yerlere Çubuk ve Akyurt civarında yol yapım işi için davalı şirkete taş teslimi yapılarak, fatura kesildiğini, anlaşmaya göre, taş teslimi karşılığı bedelin çekle ödenmesi gerektiğini, 21.10.2021 tarihinden önce taş teslimi yaptığını, davalı şirketin anlaşma gereği çekle borcunu ödenmediğini, ancak daha sonra aldığı taş ve hizmetin bedelini ödemediğini, 21.10.2021 tarihinden sonra yapılan taş teslimine ilişkin müvekkili şirketin 6 adet fatura kestiğini ve şirkete internet ortamında gönderildiğini, davalı şirket tarafından 14.11.2021 ve 07.11.2021 tarihli faturaların red sebebi olarak, internet ortamında iletilen faturalara “cari hesap uyuşmazlığı nedeniyle red edildi” ibaresi not düşüldüğünü, davalı şirketin, fatura bedellerini ödemekten kaçındığını, bu nedenle fatura bedelinin tahsiline yönelik davalı aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan borçlunun takibe itirazının iptali ile takibin devamına, 313.339,79-TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle, icra harç ve masraflarıyla birlikte tahsiliyle, takipte belirtilen 313.339,79-TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, herhangi mal ve hizmet almadığını gibi bu verildiği iddia edilen hizmetlerin faturasının da müvekkilince kabul edilmediğini, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin daha önce var olan borcunu 21.10.2021 tarihli çek ile ödediğini, bu ödemeden arta kalan herhangi bir borcu bulunmadığını, ilgili faturalara husumet yönünden itiraz ettiklerini savunmuş davanın reddine, davacı şirketin haksız ve kötü niyetli takip ve davası dolayısıyla, davacı şirket aleyhine takibe ve talebe konu miktarın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, sözleşme örnekleri, fatura örnekleri, çek örnekleri, Seğmenler Vergi Dairesi müzekkere cevabı, Başkent Vergi Dairesi müzekkere cevabı, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının uyap evrakları, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı… Madencilik Petrol İnşaat Taah. Makina Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlu Tork Müşavirlik İnş. Taah. Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, toplam 313.339,79 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 15/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 17/12/2021 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 13/06/2022 tarihli raporunun sonuç kısmında özetle; Davacı tarafça davalıya konkasör malzemesi satışı ve bu malzemenin davalının gösterdiği
yerlere nakliyesi hususunda, taraflar arasında bir sözleşme imzalandığı, bu sözleşme kapsamında
davalının gösterdiği inşaat alanlarına davacı tarafça konkasör malzemesi nakledildiği,
davacı tarafça davalı aleyhinde Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı
dosyasıyla icrai takip başlatıldığı, 02.12.2021 tarihli takip talebinde alacağın
313.339,79 TL asıl alacak şeklinde gösterildiği, takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans
faizi oranında faiz talep edildiği,
davacı tarafa herhangi bir borcun bulunmadığı belirtilerek davalının borca, ferilerine, faize
ve faiz oranına itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu,
davacının davalıya, aralarındaki sözleşme çerçevesinde konkasör malzemesi sattığı,
satılan malzemenin davalı tarafça gösterilen yerlere nakledildiği, takibe konu edilen faturaların da
konkasör malzeme satışı ve nakliyesine ilişkin bedellerden oluştuğu, gerek davacı şirketin defter
kayıtlarına gerekse tarafların BS-BA beyan formlarına göre davacı tarafça davalıya hitaben toplamı
KDV dahil 2.213.339,79 TL olan 20 adet fatura düzenlendiği, bu faturalara karşılık olarak davalı
taraftan 1.900.000,00 TL tahsil edildiği, sonuç itibariyle davacının davalıdan 313.339,79 TL
alacağının kaldığı,
davalının takibe itirazında haklı olmadığı,
icra takibinin, takip talebinde gösterilen asıl alacak tutarı üzerinden yürütülmesi gerektiği,
davacının faiz talebinin de yerinde olduğu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri bilirkişi raporuna karış beyan ve itirazlarını ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Deliller değerlendirilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile; konkasör malzemesi satışı ve bu malzemenin davalının gösterdiği yere nakliyesi hususunda imzalanan sözleşmeden kaynaklanan fatura alacağının ödenmediğini, tahsili için icra takibine giriştiğini, davalının takibe itirazlarının haksız olduğunu, itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yan ise tebliğ aldığı ödeme emrine karşı, süresi içinde, “….müvekkilimizin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmamaktadır. İlamsız ödeme emrine, borca, ferilerine, faize/faiz oranına ve ödeme emrine yer alan tüm taleplere itirazımızı süre içeresinde sunarak, takibin durdurulmasını talep etmekteyiz.” demiş, davaya beyanlarında ise akdi ilişkiyi inkar ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı şirketin BS beyan formuna göre 2021 yılında davacı şirketin davalıya hitaben
düzenlediği faturaların toplamı KDV hariç 1.832.325,08 TL olduğu, bu duruma göre davacı tarafça
davalıya, 2021 yılında KDV hariç 1.832.325,08 TL tutarında satış yapıldığı, davalı şirketin BA beyan formuna göre 2021 yılında davacı şirketten aldığı faturaların
toplamı da yine KDV hariç 1.832.325,08 TL olduğu, buna göre davalı tarafça davacıdan 2021 yılında
KDV hariç 1.832.325,08 TL tutarında mal ve hizmet alımı yapıldığı ve bu tutardaki faturanın
davalının ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu, bu kayıtlara göre, KDV hariç toplamı 1.832.325,08 TL olan faturalar yönünden tarafların
ticari kayıtların birbirini teyit ettiği anlaşılmıştır.
Davacı yanın ticari kayıtlarına göre; davalı adına KDV dahil 2.213.339,79 TL bedelli 20 adet fatura düzenlendiği, bu faturalara karşılık olarak davalı taraftan 1.900.000,00 TL tahsilat yapıldığı, sonuç itibariyle davacının davalıdan 313.339,79 TL alacağının kaldığı ancak davalı tarafça takip dayanağı 07.11.2021 tarih, AAA2021000000183 nolu, KDV dahil 65.976,89 TL tutarlı ve 14.11.2021 tarih, AAA2021000000187 nolu, KDV dahil 18.498,09 TL tutarlı iki faturaya itiraz edilerek, bu faturaların iade edildiği görülmektedir. İade edilen faturalar, mahsup edildiğinde dahi davacının kendi defterlerindeki kayıtlara göre davalıdan 228.864,81 TL alacaklı olduğu açıktır. Davada ki asıl uyuşmazlık, davalı yanca itiraza uğrayan 07.11.2021 tarih, AAA2021000000183 nolu, KDV dahil 65.976,89 TL tutarlı ve 14.11.2021 tarih, AAA2021000000187 nolu, KDV dahil 18.498,09 TL tutarlı iki adet faturadır. Davalı, cevap dilekçesinde fatura içeriklerine ilişkin hiçbir beyan ve itiraz ileri sürmemiş, az yukarıda da açıklandığı üzere, mal ve hizmet satın almadığını, daha önce var olan borcunu da çek ile ödediğini savunmuş, ancak, davacı tarafça, aralarında itiraz uğrayan iki adet fatura dahil olmak üzere takip dayanağı faturalara konu mal ve hizmetin davalıya satışın dair sunulan sevk irsaliyelerine itiraz etmemiştir. Bu irsaliyelere göre, gerek itiraza konu olan ve davacı tarafa iade edilen iki faturanın, gerekse takibe konu diğer faturaların içeriklerinin konkasör malzeme bedeli ile bu malzemelerin nakliye bedellerinden ibaret olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davacı, fatura konusu ürünleri davalıya teslim ettiğini ispatlamış, buna karşın; davalı teslim aldığı takip konusu fatura bedellerini ödediğini usulüne uygun delillerle kanıtlayamamıştır. Bununla birlikte davacı yanın ticari defterlerinin, eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı ve defter ve kayıtların birbirlerini doğruladığı görülmüştür. Bu halde, davacı yana ait ticari defterler, 6100 sayılı HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca davalı yan ticari defterlerini ibrazdan kaçındığından, davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Her ne kadar, davalı yan, bilirkişi raporuna karşı ibraz ettiği dilekçesinde, faturalara konu birim bedellerinin sözleşmeye uygun olup olmadığı veya birim bedellerde meydana gelen artışın hangi maliyet kaleminden oluşan artıştan ileri geldiği, bu maliyetlerdeki artışların gerçek bir artış olup olmadığı hususlarına ilişkin tespit ve değerlendirmede bulunulmadığı, davacı yanca nakliye birim bedellerinin artışının fahiş olduğu hususunun raporda irdelenmediği itirazında bulunulmuş ise de, bu itirazları cevap dilekçesinde bulunmayan, yeni vakıa niteliğindedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi” başlıklı, 141. maddesine göre, taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır. Davalının, bilirkişi raporuna karşı sunduğu ve yeni vakıa niteliğinde olan beyan ve itirazları, davacı tarafça kabul edilmediği gibi, ıslah yoluyla ileri sürülmediğinden, mahkemece değerlendirmeye alınmamıştır.
Açıklanan bu gerekçelerle davacının takip konusu faturalardan dolayı, davalıdan 313.339,79 TL alacaklı olduğu, davalının itirazın haksız olduğu belirlendiğinden davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına ve takip konusu alacağın % 20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmediği aksine likit alacak olduğu anlaşıldığından, itirazın iptaline karar verilen miktarın % 20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, davalının, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen 313.339,79-TL’nin %20 si oranında hesaplanan 62.667,95 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

3.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 46.867,57 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 1.138,20 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 21.404,24 TL harçtan peşin alınan 3.784,37 TL harcın düşümü ile arta kalan 17.619,87 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin alınan 3.784,37 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı . 24/10/2022