Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/9 E. 2023/221 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/9 Esas – 2023/221
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/9
KARAR NO : 2023/221

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/09/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
KARAR Y.TARİHİ : 25/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan; asıl davada “Menfi Tespit”; birleşen davada “İtirazın İptali” davasının yapılan açık yargılaması sonunda, aşağıdaki karar tesis edilmiştir;
I-İDDİALAR
1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile karşı taraf arasında 14.09.2017 tarihinde sahip oldukları …. sicil numaralı … Sanayi ve Tic. A.Ş hisselerinin devri amacıyla Pay Satım Sözleşmesi imzalandığını, yine aynı tarihte müvekkili ile taraflar arasında Şarta Bağlı devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi imzalanmış ve taraflar arasında hisse devirlerine yönelik maddeler düzenlendiğini, bu sözleşmelerde nominal değerdeki paylar için ödemenin temini amacıyla bonoların teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında imzalanan pay satım sözleşmesinin 3.2. Maddesi uyarınca döviz kurunun 4,5 TL olarak kabul edildiğini, aynı tarihte müvekkili ile karşı taraf arasında müvekkili tarafından paylarını satan kişilere verilen ödemelerin teminatı olarak hem senetler verildiğini hem de İpotek Sözleşmesi yapıldığını, bahsi geçen sözleşmeye göre karşı taraf adına kayıtlı tamamı ödenmiş B Seri, 2 numaralı nama yazılı geçici ilmühaberden oluşan, 1.208.315,00 TL nominal değerdeki 1.208.315 adet payın satış bedeli olan 31.12.2020 vade tarihli, borçlusunun müvekkili, lehdarının Ahmet Kocaaadam olan 1.875.000,00 USD bedelli emre muharrer bononun da aynı şartlarda USD/4,5TL üst sınırı ile pay bedelini temin amacıyla verildiğini ve ipotek resmi senedine işlenerek bononun karşı tarafa verildiğini, yani 1.875.000,00 USD’lik pay devri ödemesi için müvekkilinin hem 31.12.2020 vadeli senedi hem de ödemenin teminatı olarak ipotek verdiğini, davalı vekili tarafından tedbire itiraza yönelik duruşmada açıkça taraflar arasında tek bir tane 1.875.000 USD’lik borç bulunduğunun ve hisse devir sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen bedelin 1.875.000,00 (üst sınırı 4,5 USD-TL üst sınır) olduğunun ikrar edildiğini, taraflar arasındaki ihtilaf konusunun 1.875.000 USD’lik senet borcunun Hisse Devir sözleşmesinden kaynaklı olan ödeme olduğunda mutabık olunduğunu, işbu ödemenin 4.3 madde uyarınca “taşınmazın 31.12.2020 tarihine kadar tahliye edilmemesi halinde ödemenin ortadan kalkacağına dair sözleşmenin açık düzenlenmesi karşısında da artık müvekkilinin 1.875.000 USD’lik ödemeyi yapma yükümlülüğü kalmadığını yani senedin bedelsiz kaldığının ortada olduğunu, sonuç olarak dava konusu taşınmazın 13.01.2021 tarihi itibari ile davalı tarafın ikrar ettiği üzere taşınmazın tahliye edilmediği hususu sabit olduğundan şarta bağlı olan 1.875.000,00 USD’lik ödemenin yapılmayacağına dair sözleşme maddesi uyarınca 31.12.2020 tarihli 1.875.000,00 USD’lik senedin bedelsiz kaldığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 31.12.2020 vade tarihli, borçlusu müvekkil, lehdarı … olan, 1.875.000,00 USD bedelli emre muharrer bono nedeniyle 14.09.2017 tarihli sözleşmenin 4.3 maddesi uyarınca 31.12.2020 Tarihine kadar tahliye gerçekleşmediğinden bedelsiz kalan senetten dolayı müvekkilinin borcu olmadığının tespitine, müvekkili tarafından 14.09.2017 tarihli sözleşme uyarınca şarta bağlı olan senet bedelsiz kaldığından ya da müvekkilinin 1.875000 USD’lik ödemeyi yapması gerekmediğinden, … sahifede bulunan … yevmiye nolu 20.11.2017 taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı/ ipotek alacaklısı … ile borçlu/davalı … A.Ş. arasında diğer davalı/ipotek maliki … Gayri. Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin paylarının satım ve devrine ilişkin 2017 tarihli anonim şirket “…” imzalandığını, akabinde bakiye kalan hisselerin devri için de ön alım taahhüdü imzalandığını, davalı … şirketi tarafından ödemelerin yapıldığını, davacının ise hisseleri devrettiğini, bakiye kalan borç için ise davalı … tarafından 18.06.2018 tanzim, 31.12.2020 vade tarihli bononun tanzim edildiğini ve yine davaya konu … ipotek senedinin düzenlendiğini, borcun vadesinde ödenememesi üzerine davacı tarafça …. sayılı dosya ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı ancak davalı tarafça itiraz edildiği belirtilerek, itirazın ayrı ayrı iptali ile takibin devamına alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
3. Asıl davada davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, müvekkili ile karşı taraf arasında 14.09.2017 tarihinde sahip oldukları …. sicil numaralı … Gayrımenkul Sanayi ve Ticaret A.Ş. Hisselerinin devri amacıyla Pay Satım Sözleşmesi imzalandığını, aynı tarihte müvekkili ile taraflar arasında Şarta Bağlı Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi imzalandığını ve taraflar arasında hisse devirlerine yönelik maddeler düzenlendiğini, bu sözleşmelerde, nominal değerdeki paylar için ödemenin temini amacıyla bonoların teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında imzalanan pay satım sözleşmesinin 3.2. Maddesi uyarınca döviz kurunun 4,5 TL kabul edileceğini, 58775 nolu resmi ipotek senedinde, taraflar arasındaki borç ilişkisi konusu olan 31.12.2020 vade tarihli, borçlusu müvekkil, lehdarı … olan 1.875.000,00 USD bedelli emre muharrer bono verildiği ve döviz kurunu 4,5 TL kabul edileceği ve 3. kişilere ciro edilemeyeceği konusunda mutabık kaldıklarını, müvekkili tarafından hisse devirleri karşılığında davalıya bono verildiğini, ayrıca …. Parsel sayılı taşınmaz üzerinde … lehine ipotek tesis edildiğini, taşınmazın tahliyesi gerçekleşmediğinden, bankaya tahsil için verilmiş olmasının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini ve 31.12.2020 ödeme tarihli bonoyu bedelsiz hale getirdiğini, senet nedeniyle borçlu olmadıkları iddiasının aksini ispat yükümlülüğünün yerleşik …içtihatları göz önüne alındığında davalı tarafta olduğunu, usulsüz olarak müvekkili aleyhine şarta bağlı olan bir borçta şart gerçekleşmediği halde, verilen senedin bedelsiz kalmış olmasına karşın davalı tarafından bankaya ibraz edildiğini ve tahsil isteminde bulunulduğunu beyanla, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
4. Birleşen davada davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; dava konusu sözleşmeler ve davalılar vekilinin cevap dilekçesinde ikrar ettiği hükümler uyarınca, dava konusu ipoteğin … ile davacı arasındaki 14.09.2017 tarihli anonim şirket pay satım sözleşmesi kapsamında …’un doğmuş ve doğacak borçlarına istinaden tesis edildiğini, davacı/alacaklı … ile davalı/borçlu … A.Ş. arasında … Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanlı tüzelkişiliğin paylarının satım ve devrine ilişkin 14/09/2017 tarihli anonim şirket ‘…’ ile ‘Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi’ akdedildiğini, davacının sözleşmeden kaynaklı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı ile davalı … arasında mün’akid Opsiyon Sözleşmesi’nin ‘Cezai Şartlar ve Tazminat’ başlıklı kısmında 4.3 maddesinde yer alan taahhütün, TBK m. 340 emredici hükmü gereği geçersiz olduğunu, bağlantılı sözleşme kavramı ile düzenlenen bu hükmün kira sözleşmesi ile bağlantılı olan sözleşmelerin, edimlerin kesin hükümsüz olduğunu düzenlediğini, buna göre bağlantılı sözleşmenin geçmişe etkili olarak geçersiz olacağını, TBK’nın 128. maddesi ile taahhüt edenin borcu açıkça ve yalnızca zararı giderim borcu olarak tespit edildiğini, davaya konu alacağın bedelsiz kaldığından bahsedilemeyeceğini beyanla, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
II-SAVUNMALAR
5. Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde senedin … ‘ye daire alımı karşılığında verildiği ve bedelsiz olduğu iddia edimiş ise de soyut iddiayı kanıtlayacak yazılı delil sunulmadığını, dava dilekçesinde sürekli …’den bahsedilmiş ise de dava dilekçesinde hasım olarak müvekkilinin gösterildiğini, davanın …’ye açılması gerektiğini, davacının iddiasını kanıtlamısının gerektiğini, dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış ise de tanık dinlenmesine muhafakatlarının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
6. Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmelerden dolayı müvekkili şirketlerin borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin fekkine, sözleşme kapsamında verilen senedin bedelsiz olduğunun tespitine karar verilmesi için …. Mahkemesinde dava açılmış olduğunu belirterek öncelikle dosyanın …. Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiş, diğer yönünden savunmasında ise; icra takibinin dayanak belgesinin ipotek senedi olması ve ipotek verenin müvekkillerinden … olması nedeniyle açılan itirazın iptali davasının müvekkili … yönünden husumet sebebiyle usulden reddini talep etmiştir.
III-TARAFLARIN ANLAŞTIKLARI ve ANLAŞAMADIKLARI HUSUSLAR
A. Taraflar Arasında Uyuşmazlık Bulunmayan Hususlar
7. Taraflar arasında dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’nin paylarının satımına yönelik olarak 14.09.2017 tarihli “Pay Satım Sözleşmesi” ve “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi” akdedilmiş olduğu, yine dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’nin paylarının tamamının davacı şirkete devrinin gerçekleştiği vakıalarında uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
B. Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık Konuları
8. Taraflar arasında özellikle 14.09.2017 tarihli “Pay Satım Sözleşmesi”nde …’ın … San. ve Tic. A.Ş.’deki devre konu edilmeyen 1.208.315 adet payının, 14.09.2017 tarihli “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi” ile bu payların satışının kararlaştırıldığı anlaşılmakla, “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi”nin “Cezai Şartlar ve Tazminat” başlıklı 4.3 maddesi uyarınca dava konusu edilen 14.09.2017 düzenleme ve 31.12.2020 vade tarihli, 1.875.000,00.-USD tutarlı bono nedeni ile borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
9. 14.09.2017 tarihli “Pay Satım Sözleşmesi”nin incelenmesinde; sözleşmenin, satıcılar …, …, … ile alıcı … A.Ş arasında akdedildiği, satıcıların … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin sermayesinin %100’ünü temsil eden 7.949,445 adet nama yazılı geçici ilmuhabere sahip olduğu, satıcıların şirketin sermayesinin %77,45’ini alıcıya satmak istediği, …’ın devir öncesi sermaye yapısının 1.987.361 pay adedine (payların nominal değeri: 1.987.361,00 TL) sahip olduğu, devir sonrası ise 1.208.315 (payların nominal değeri: 1.208.315,00 TL) pay adedine sahip olduğu, satıcıların alıcıya sattığı toplamda 6.156.848,00 TRY nominal değerdeki payların alış fiyatının toplam tutarının 28.200.000,00 TRY ve bundan hariç olmak üzere 500.000,00 USD olduğu, alış fiyatının 500.000,00 USD tutarındaki bölümü için ödeme tarihindeki …. bankası tarafından açıklanan güncel döviz kurunun 4,5 TRY kabul edilerek Türk Lirası karşılının tespit edileceğinin tarafların istisnaen kabul ettiği, ödeme tarihindeki güncel döviz kurunun 4,5 TRY’den düşük olması halinde ise alış fiyatının USD bölümü satıcılara aynen USD olarak ödeneceği, 4,5 TRY’den yüksek olması halinde ise ödeme günündeki …Bankası tarafından açıklanan güncel döviz kuru üzerinden Türk lirası karşılığının hesaplanacak bono bedellerinin satıcı hesabına ödeneceği hususları düzenlenmiştir.
10. 14.09.2017 tarihli “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi”nin incelenmesinde; Taraflar başlıklı 1. maddesinde; Alıcının … Anonim Şirketi, Satıcının … olduğu; Konu ve Sınırlama başlıklı 2. maddesinde; sözleşmenin sadece, satıcının … SAnayi ve Ticaret A.Ş’deki 1.208.315 adet payını kapsamakta olduğu, satıcının diğer şirketlerde sahip olduğu paylar ile ilgili olmadığı; Opsiyon Hakkı ve Kullanımı başlıklı 3. maddesinde; 3.1’de alıcının, satıcı adına kayıtlı tamamı ödenmiş 1.208.315 arek qaşıh bakıx .ereyi oyanam kahsil kanipi 18/06/2018 olan, 31/12/2020 vade tarihli, borçlusu alıcı, lehtarı satıcı olan 1.875.000,00.-USD bedelli emre muharrer bonoyu düzenleyip satıcıya teslim edeceği, 3.2’de alıcının bu taahhüdüne karşılık olarak satıcının, adına kayıtlı tamamı ödenmiş 1.208.315 adet payını 18/06/2018 tarihinde 1.875.000,00.-USD bedelli emre muharrer bono karşılığında alıcı adına ciro ve temlik yolu satımını taahhüt ettiğini kabul ve ikrar edeceği; 3.3’de satıcının, 18/06/2018 tarihinde derhal ve en geç 2 iş günü içinde tüm yasal harç ve masrafları alıcıya ait olmak üzer enama yazılı geçici ilmühaberden oluşan şirket paylarını alıcı adına ciro ve temlik edeceği, alıcının ise şirket paylarının ciro ve temlik edilmesi ile eş zamanlı olarak tanzim tarihi 18/06/2018 olan bonoyu düzenleyip satıcıya teslim edeceği; Cezai Şartlar ve Tazminat başlıklı 4.3 maddesinde; satıcı …’ın, taahhüde konu payların bedeli olan 1.875.000,00 USD ödemeyi, aynı zamanda HVK şirketinin kiracısı olan ve hissedarı olduğu … A.Ş’nin, şirketinin taşınmazı ödeme vadesinden önce tahliye etmemesi halinde talep etmeyeceğini, bilahare tahliye etse bile hiçbir hak ve talepte bulunmayacağını kabul, beyan ve taahhüt edeceği düzenlenmiştir.
11. Dava Konusu Bononun incelenmesinde: düzenleme tarihinin 14.09.2017, vade tarihinin 31.12.2020 olduğu; keşidecisi … Gay. A.Ş., lehtarı … olan ve 1.875.000,00.-USD tutarlı bono olduğu anlaşılmıştır.
12. ….. sayılı dosyanın incelenmesinde; alacaklının …, borçluların … Sanayi ve Ticaret A.Ş, … A.Ş olduğu; 8.437.500,00 TL alacak için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara 11/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın İİK m. 67 uyarınca yasal süresinde ve itirazın iptali istemi ile açıldığı anlaşılmıştır.
13. …., sayılı kararının incelenmesinde; davacının … A.Ş, davalının … Sanayi ve Ticaret A.Ş olduğu, uyuşmazlık konusunun sözleşmenin süresinin uzatılması ve davacı tarafça tahliye taahhüdünün kira takibine konu edilmesinin mümkün olup olmadığı, Covid 19 kapsamında kira bedelinin yeniden düzenlenme koşullarının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu, 21/11/2022 tarihinde davanın kısmen kabulü ile; taraflar arasında akdedilen 01/07/2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 01/01/2021 tarihinden itibaren 01/06/2023 tarihine kadar uzatılmasına dair karar verildiği görülmüştür.
14. …. E, sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacının kira sözleşmesinin “Sözleşmenin Başlangıcı ve Süresi” başlıklı 3. Maddesinin 01/01/2021 tarihinden başlayarak 5 yıl süre ile uzatılması talebi yönünden yapılan incelemede; davaya konu mecurun, hali hazırda otomasyonlu üretim hatları ve depolar ile birlikte otomotiv sektörüne cam üretimi yapılan fabrika olduğu, davaya konu mecurda yapılan incelemelerde; 5 farklı yabancı üreticiden, 2 farklı yerli üreticiden temin edilmiş olan ve çoğunluğu otomasyon sistemi ile çalışan toplamda 13 temel üniteden oluşan cihaz ve makinaların bulunduğu, davaya konu mecurda bulunan makinaların üreticileri yani yurt dışından gelecek firmalar/personel tarafından taşınmasının, makinaların yeniden kurulması ve işletilmesi yönünden daha faydalı ve ideal olacağı, davaya konu mecurda bulunan makinaların demontajı için; yurt dışından heyetlerin/personelin ne kadar sürede gelebileceğinin taraflarınca belirlenmesi mümkün olmamakla birlikte, üç firmanın 2023 yılı başından itibaren destek sağlanabileceğini teknik heyetin gelmesinden itibaren mecurdaki bütün makine ve teçhizatların azami 50 gün içerisinde taşınabileceği, davacının kira sözleşmesinin “Kira Bedeli ve Ödeme Şekli” başlıklı 4. maddesinin 01/01/2021 tarihinden başlayarak adil ve hakkaniyetli olacak şekilde aylık 75.000,00 TL (KDV hariç) olarak tespiti talebi yönünden yapılan incelemede; davacı vekilinin 04/03/2021 tarihli dilekçesinde huzurdaki davanın kira bedeline (arttırılması/azaltılması) ilişkin bir uyarlama davası olmadığını, sözleşme süresinin bitiminden başlayan 01/01/2021 tarihinden sonraki dönem için hakkaniyete ve halen ödemekte oldukları kiraya uygun şekilde aylık 75.000 TL kira bedeli tespiti talep ettiklerini açıkladığı, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin başlangıcı 01/07/2017 olduğundan kira tespitinin talep edildiği 01/01/2021 dönemin 4. yenileme yılının içinde olduğu, sözleşmede artış şartının bulunmadığı, TBK 344/2 kapsamına girdiği, dosya içerisinde banka hesap kayıtları bulunmamakla birlikte 31/12/2020 tarihine kadar ödenmekte olan kira bedelinin aylık 5.000 TL + KDV olduğu, aksi gösterir bir olguya rastlanmadığı, 2020 Aralık TÜFE on iki aylık ortalama oranının 12,28 olarak saptandığı bildirilmiştir.
15. İpotek Belgesi’nin incelenmesinde; ipotek verenin … Sanayi ve Ticaret A.Ş, alıcıların …, … ve … olduğu; İşlem tanımının ipotek tesisi, işleme konu tapu sicil kaydına ait bilgilerin; … Parsel, 17365.00 m² fabrika ve arsası olduğu, tam mülkiyet hissesi malikinin … Sanayi ve Ticaret A.Ş adına kayıtlı olduğu; … A.Ş ile …, …, … arasında 14/09/2017 imza tarihli pay satım sözleşmesi hükümleri uyarınca …’un …’a belirlenen vadelerde ödenmek üzere kayıtsız şartsız toplamda 8.200.000,00 TRY ve bundan hariç olmak üzere 3.750.000,00 USD borçlu olduklarını, bu borcu pay satım sözleşmesi hükümleri uyarınca ödeme planı çerçevesinde ve vadelerinde ve sözleşme hükümleri nazara alınarak ödeyeceğini taahhüt ettiği anlaşılmıştır.
V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
16. Asıl dava, taraflar arasındaki anonim şirket hisse devrine yönelik sözleşme kapsamında pay bedelinin ödenmesinin teminatı olarak verilmiş bonodan ötürü borçlu olmadığının tespiti, birleşen dava ise yine şirket hisse devri nedeni ile pay bedelinin tahsiline yönelik ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
17. Taraflar arasında 14.09.2017 tarihli iki sözleşme akdedilmiş, olup bunlar, “Pay Satım Sözleşmesi” ve “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi”dir.
18. Taraflar arasındaki 14.09.2017 tarihli “Pay Satım Sözleşmesi”nin konusu … San. ve Tic. A.Ş. paylarının satımına ilişkindir. Devirden önce şirketin pay sahipleri … 3.974.722 adet, … 1.987.361 adet, … 1.987.361 adet olmak üzere toplam 7.949.445 pay şeklindedir.
19. 14.09.2017 tarihli “Pay Satım Sözleşmesi” ile … San. ve Tic. A.Ş. paylarının toplam % 77.45’ini davacı … Gay. A.Ş.’ne satımı gerçekleştirilmiştir.
20. “Pay Satım Sözleşmesi” gereğince yapılan devir neticesinde oluşan pay sahipliği ise … Gay. A.Ş. 6.156.848 adet, … 584.282 adet, … 1.208.315 adet şeklindedir.
21. Sözkonusu şirketin kalan % 22.55 oranındaki paylarının satımına yönelik ise “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi” akdedilmiştir. Kalan paylara yönelik bu sözleşme ise … ve … ile ayrı ayrı akdedilmiştir.
22. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında davalının … San. ve Tic. A.Ş.’de sahip olduğu payların davacıya devredildiği ve sözkonusu devrin geçerliliği konusu ihtilaflı olmayıp dosya kapsamında yer alan “Pay Satım Sözleşmesi” ve ticaret sicil kayıtlarından sözkonusu şirketin tüm paylarının davacı şirkete devrinin gerçekleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre devirden sonra … San. ve Tic. A.Ş.’nin % 100 (7.949.445 adet) hissesi davacı … Gay. A.Ş. adına kayıtlı hale gelmiştir.
23. Davacı yanın eldeki davada dava konusu ettiği bonodan ötürü borçlu olmadığı iddiasını “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi”nin “Cezai Şartlar ve Tazminat” başlıklı 4.3. maddesine dayandırmaktadır. Sözkonusu madde hükmü;
24. “4.3. Satıcı …, taahhüde konu payların bedeli olan 1.875.000,00 USD ödemeyi, aynı zamanda HVK şirketinin kiracısı olan ve hissedarı olduğu … A.Ş’nin Şirketinin taşınmazı ödeme vadesinden önce tahliye etmemesi halinde talep etmeyeceğini, bilahare tahliye etse bile hiçbir hak ve talepte bulunmayacağını kabul, beyan ve taahhüt eder.” şeklindedir.
25. Maddenin diğer hükümlerine aşağıda yapılacak değerlendirmeler bakımından yer verilmesi gerekmektedir. Buna göre “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi”nin “Cezai Şartlar ve Tazminat” başlıklı 4. maddesinin 4.1 ve 4.2. fıkraları ise aşağıdaki şekildedir.
26. “4.1. Satıcı …, pay devir taahhüdünü yerine getirmekten imtina etmesi halinde 2.000.000,00 USD cezai şartı 3.3. maddede yazılı 2 iş günü süreyi takip eden 5 iş günü içerisinde Alıcıya defaten ve itirazsız olarak ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.
4.2. Satıcı …, pay devir taahhüdünü yerine getirmekten imtina etmesi halinde, önceden aynı alıcıya devrini yaptığı payların kalan ödemelerinden hiçbir hak ve talepte bulunmayacağını itirazsız olarak kabul, beyan ve taahhüt eder.”
27. Burada iki hususa dikkat çekmek gerekmektedir. “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi” yukarıda da belirtildiği gibi ayrı ayrı hem … hem de … ile akdedilmiş ancak “Cezai Şartlar ve Tazminat” başlıklı 4. maddesinin 1 ve 2. fıkraları her iki hisse satıcısı … ve … ile akdedilen sözleşmede yer alırken, 3. fıkrası hükmü yalnızca … ile akdedilen sözleşmede yer almıştır. Diğer husus ise ticaret sicil kayıtları incelendiğinde … Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin % 100 hissesinin davalı …’a ait olduğu görülmektedir.
28. … San. ve Tic. A.Ş.’nin % 100 (7.949.445 adet) hissesi davacı … A.Ş.’ye devri neticesinde … Gay. San. ve Tic. A.Ş. varlıklarından olan ve … A.Ş.’nin kiracı olarak bulunduğu taşınmaz da … San. ve Tic. A.Ş. ile birlikte davacının malvarlığı hale gelmiş olduğu anlaşılmaktadır.
29. Bu hâlde az yukarıda (m. 24) yer verilen sözleşmenin 4.3. hükmünün hukukî niteliği itibariyle TBK’nın 128. maddesinde düzenlenen ve tek tarafa borç yükleyen “üçüncü kişinin fiilini üstlenme/taahhüt” niteliğinde bir madde olduğu, sahip olduğu özellikler itibariyle her türlü duraksamadan uzak olup davacı ile davalı arasındaki hukukî ilişki, TBK’nın 128. maddesi bağlamında ele alınmalıdır.
30. Zira sözleşmenin 4. maddesinin başlığı “Cezai Şartlar ve Tazminat” olup 1. ve 2. fıkrasında yer alan hükümlerinin cezai şart olarak öngörüldüğü açıkça anlaşılmaktadır. Sözkonusu 1 ve 2. fıkralarda bakiye kalan … Gay. San. ve Tic. A.Ş. hisselerinin davacı şirkete devrinin yapılmaması halinde hem 2.000.000,00.-USD (f. fıkra) hem de devri gerçekleştirilen hisse bedellerinden bakiye tutarının ödenmesinin istenemeyeceği (2. fıkra) cezai şart olarak kararlaştırılmıştır.
31. Maddenin 3. fıkrasındaki hüküm ise … tarafından % 100 hissesi kendisine ait olan ve … Gay. San. ve Tic. A.Ş.’nin taşınmazında kiracı olarak bulunan … A.Ş.’nin kiralananı tahliye edeceğine yönelik taahhüt içermektedir. Bu anlamda da sözkonusu durum TBK m. 128 hükmünde düzenlenmiş olan üçüncü kişinin edimini taahhüt oluşturmaktadır.
32. TBK m. 128 hükmü “Üçüncü bir kişinin fiilini başkasına karşı üstlenen, bu fiilin gerçekleşmemesinden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.
Belirli bir süre için yapılan üstlenmede, sürenin bitimine kadar üstlenene edimini ifa etmesi için yazılı olarak başvurulmaması hâlinde, üstlenenin sorumluluğunun sona ereceği kararlaştırılabilir.” şeklindedir.
33. Buna göre TBK’nın 128. maddesinde üçüncü kişinin fiilini üstlenme, bir kimsenin diğer kimseye üçüncü kişinin herhangi bir fiilini yahut edimini taahhüt ederek bu fiilin gerçekleşmemesi hâlinde uğranılan zararı gidermeyi üstlenmesi olarak ele alınmıştır.
34. Bu sözleşmelerde sözleşmenin tarafları üçüncü kişinin fiilini üstlenen/taahhüt eden ile lehine taahhütte bulunulan olup fiili üstlenilen/taahhüt edilen üçüncü kişi sözleşmenin tarafı değildir. Burada üçüncü kişinin fiilini üstlenen/taahhüt eden (garanti veren), bu yöndeki iradesini üçüncü kişinin temsilcisi sıfatıyla değil kendi nam ve hesabına yapmakta, başkasının fiilini kendi adına üstlenerek fiilin gerçekleşmemesi hâlinde oluşacak olan zarardan kaynaklanan sorumluluğu üzerine almaktadır. Bu sebeple fiili üstlenilen/taahhüt edilen üçüncü kişi sözleşmenin tarafı olmayıp sözleşmenin hukukî sonuçlarından üçüncü kişi değil, sözleşmelerin nisbîliği ilkesi gereği onun fiilini üstlenen/taahhüt eden sorumlu olur. Dolayısıyla üçüncü kişinin fiilini üstlenme/taahhüt niteliğindeki bir sözleşmenin bağlayıcılığı, fiili taahhüt edilen kişinin belirli bir yönde davranmayla yükümlü olmasına bağlı değildir. Bu anlamda fiili üstlenilen/taahhüt edilen üçüncü kişinin sözleşme alacaklısına (lehine taahhütte bulunulana) hiçbir borcu olmasa yahut edimi geçersiz bir borç ilişkisinden kaynaklansa dahi taahhüt edilen fiilin ifa edilmemesi hâlinde ortaya çıkacak olan zarardan yine üçüncü kişinin fiilini üstlenen/taahhüt eden sorumlu olur. Fiili üstlenilen/taahhüt edilen üçüncü kişinin ise; üstlenilen/taahhüt edilen fiilini yerine getirebilecek durumda olması beklenir (…).
35. Sözleşmede ödenecek tazminata dair belirleme yapılmış olabileceği gibi yapılmamış olması, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 2. maddesi gereğince üstlenen/taahhüt edenin sorumluluğunun sınırsız olacağı şeklinde yorumlanamaz. Gerçekten bir sözleşmenin geçerli olması için, onun taraflara yüklediği hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde açık, başka bir deyimle yeteri kadar belirli olmalıdır. Bu itibarla, limit gösterme şartı bulunmamakla birlikte üçüncü kişinin fiilini üstlenme sözleşmesinde hangi fiilin üstlenildiğinin/taahhüt edildiğinin belli olması ya da garanti edilen fiilin boyutlarının tereddüt yaratmayacak biçimde belirlenebilir nitelikte bulunması gerekir. Bu nedenle sözleşme düzenlendiği anda garanti edilen edimin sınırlarının açıkça belirlenmemiş olması ya da bunu belirlemeye yarayan koşul ve açıklamaların sözleşmede yer almaması hâlinde garanti edenin sorumluluğundan söz edilemez.
36. Yukarıda da belirtildiği üzere, üçüncü kişinin fiilini üstlenme sözleşmesinde, üstlenilen/taahhüt edilen fiilin gerçekleşmemesi hâlinde ödenecek olan tazminat miktarının taraflarca, sözleşme özgürlüğü çerçevesinde belirlenmesi de mümkündür. Götürü tazminat olarak adlandırılan bu tür tazminat, asıl borcun ihlâl edilmesi hâlinde tazmin edilmesi gereken zarar miktarının önceden ve götürü olarak kararlaştırılmasını ifade eder. Götürü tazminatın belirlenmesiyle taraflarca, zararın tazmini anlamında ispat yükünden kurtularak sözleşmede hukukî güvenliği tesis amaçlanır. Götürü tazminatın belirlenmesi ile üçüncü kişinin fiilinin ifa edilmemesi hâlinde meydana gelen zararın tazmininde, borçlunun sorumluluğunun belirlenmesi yanında ayrıca borçlunun sorumluluğunun sınırlandırılması da söz konusu olur.
37. Türk Borçlar Kanunu’nun 128. maddesi kapsamındaki üçüncü kişinin fiilini üstlenmede/taahhütte borçlu (garanti veren), diğer bir şahsın edimini onun mümessili sıfatıyla hareket etmeksizin kendi adına ve hesabına yaptığı bir sözleşme ile taahhüt etmektedir. Bu taahhütle yükümlülük altına giren kimse kendi fiilini taahhüt edecek yerde üçüncü kişinin fiilini taahhüt etmekte ve bu taahhüt ifa edilmediğinde, yani üçüncü kişi tarafından fiil yerine getirilmediğinde meydana gelen zararı ödemek zorunda kalmaktadır (Eren, Fikret: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 2006, s. 1107). Bu itibarla borçlunun sorumluluğu, başka bir borcun varlığına, geçerliliğine ve dava yahut takip edilebilir olmasına bağlı değildir. Bu kapsamda alacaklı ve borçlu arasındaki garanti ilişkisinin fiili taahhüt edilen üçüncü kişi ile lehine taahhütte bulunulan arasındaki hukukî ilişki ile arasında aslilik-fer’îlik ilişkisi bulunmamaktadır. Taahhüt edilen fiil ifa edilmezse doğacak zarardan, fiili taahhüt edilen üçüncü kişi değil, onun fiilini taahhüt eden/üstlenen borçlu sorumlu olacaktır.
38. Dava konusu edilen bono … Gay. San. ve Tic. A.Ş.’nin …’a ait olan hissilerinin devir bedeli olarak verilmiş olduğu taraflar arasında çekişmeli olmayıp bu anlamda asıl dava davalısı … “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi”nin 4.3. maddesi ile … Gay. San. ve Tic. A.Ş.’nin taşınmazında kiracı olarak bulunan ve % 100 hissesi kendisine ait olan … A.Ş.’nin kiralananı dava konusu bononun vade tarihi olan 31.12.2020 tarihine kadar tahliye edeceğine yönelik TBK m. 128 hükmü uyarınca taahhütte bulunmuş ve vade tarihinden önce tahliye etmemesi ya da vade tarihinden sonra tahliye etse bile 1.875.000,00.-USD bono bedeline (hisse satış bedeli) yönelik bir hak ve talepte bulunmayacağını kabul etmiştir. Buna göre 1.875.000,00.-USD bono bedelinin talep edilememesi hususu TBK m. 128 hükmü uyarınca taraflar arasında tazminat olarak kararlaştırıldığı da anlaşılmaktadır.
39. Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden ve asıl dava davalısı beyanlarından … A.Ş.’nin … Gay. San. ve Tic. A.Ş.’ye ait taşınmazı tahliye etmediği, yine dosyaya yansıyan belgelerden de anlaşılacağı üzere ….. sayılı dosyasında kira uyarlama davası açarak sözkonusu taşınmaz kira sözleşmesinin uzatılmasını talep ettiği ve mahkemece 01.06.2023 tarihe kadar uzatılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
40. Yapılan açıklamalar ışığında davalı … davacı ile arasında akdetmiş olduğu “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi”nin 4.3. maddesinde taahhüt etmiş olduğu … A.Ş.’nin … Gay. San. ve Tic. A.Ş.’ye ait taşınmazı tahliye etmediği, bu durumda yine taraflar arasında taahhüdün yerine getirilmemesi halinde tazminat olarak kararlaştırılan 1.875.000,00.-USD bono bedelinin talep edilemeyeceğinin kabulü gerekmekte olup asıl davada davacının davasının kabulü ile davacının dava konusu edilen 1.875.000,00.-USD bonodan ötürü borçlu olmadığının kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
41. Birleşen dosya yönünden değerlendirmede ise eldeki dava ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe vaki itirazın iptali davası olup taraflarca ortaya konulan delillerden ve ipotek akit senedinden anlaşılacağı üzere, sözkonusu ipoteğin yine taraflar arasında akdedilen “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi” ile birleşen dava davacısı … tarafından davalısı … A.Ş.’ye, … Gay. San. ve Tic. A.Ş.’nin kalan hisselerinin devir bedelinin teminatı olarak tesis edildiği anlaşılmaktadır.
42. Bu anlamda asıl dava yönünden ortaya konulan tüm gerekçelerin birleşen dava yönünden de geçerli olduğu, zira taraflar arasındaki “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi” ile … Gay. San. ve Tic. A.Ş.’nin bakiye kalan hisselerinin devri kararlaştırıldığı ve sözkonusu hisse bedelinin teminatı olarak hem asıl davada dava konusu edilen bono ve hem de birleşen davada takip konusu ipoteğin verildiği, “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi”nin 4.3. maddesinde …’ın … A.Ş.’ye taahhüdün yerine getirilmemesi halinde kararlaştırılan tazminatın ise “Şarta Bağlı Pay Devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi”nde satışı taahhüt edilen hisse bedelinin (1.875.000,00.-USD) talep edilememesine yönelik olduğu anlaşılması karşısında birleşen davanın da reddi gerektiği değerlendirilmiştir.

VI. HÜKÜM
ASIL DAVA
1-Davanın KABULÜNE,
Karar ve İlam Harcı
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 576.365,63-TL harçtan peşin alınan 144.091,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 432.274,22-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
3-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç ve vekalet harcı toplam 144.159,21 -TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 1.317,00.-TL, yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafın yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk Kanunu 18A/13 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asagari Ücret Tarifesi uyarınca 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca depo edilen varsa gider avansı ile delil avansından bakiye tutarların karar kesinleştiğinde HMK m. 333 ve …. İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca ilgilisine İADESİNE,
Vekalet Ücreti
8-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 322.375,00.- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
BİRLEŞEN DAVA
1-Davanın REDDİNE,
Karar ve İlam Harcı
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 -TL harçtan peşin alınan 101.903,91-TL harçtan düşümü ile fazla alınan 101.724,01‬ TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
3-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanunu 18A/13 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asagari Ücret Tarifesi uyarınca 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Taraflarca depo edilen varsa gider avansı ile delil avansından bakiye tutarların karar kesinleştiğinde HMK m. 333 ve … Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 207 hükümleri uyarınca ilgilisine İADESİNE,
Vekalet Ücreti
6-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 322.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilinin ve asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin yüzüne karşı, yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren…. Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile ….. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 30/03/2023 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2023

Başkan …..
e-imza
Üye ….
e-imza
Üye ….
e-imza
Katip …
e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”