Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/790 E. 2022/463 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/790 Esas – 2022/463
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/790 Esas
KARAR NO : 2022/463

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
KARAR Y.TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacılar vekili dava dilekçelerinde özetle, 27.08.2017 tarihinde saat 03:00 sıralarında davalı sigorta şirketine ZMMS Poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası neticesinde davacıların murisi … …’nun kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, mirasçı olarak eşi ve diğer davacılar reşit olmayan çocukları ile annesi … …’nun kaldığını, ölümlü trafik kazasının oluşumunda davalı şirketin sigortaladığı … plakalı araç sürücüsü …’ın … plakalı çekici tankerine arkadan çarpması sonucu asli kusurlu olduğunu, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine destekten yoksun kalma tazminatlarının ödenmesine yönelik olarak 18.10.2017 tarihinde iadeli taahhütlü olarak başvuru yapılmasına rağmen taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca davalı şirketçe herhangi bir eksik belge ve benzeri evrakın yasal süre içinde ulaştırılmadığından iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik trafik kazası sonucu … …’nun vefatı sebebiyle, mirasçı eşi … adına asaleten 1.000,00 TL, çocukları … ve …’e velayeten 500,00’er TL, anne … … adına 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olarak toplamda 3.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, davalı sigorta şirketinin maddi tazminattan poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçelerinde özetle, dava öncesinde müvekkili şirkete yapılan ihbar üzerine, mevzuat hükümlerine göre tazminat hesap edilerek davacı tarafa ödenmek istendiğini, ancak teklif kabul edilmediğinden ödeme yapılamadığını, KTK 90. madde ile Trafik Sigortası Genel Şartlarının Ek:2 madde 10 gereğince hesaplamaya ilişkin standartların Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlendiğini, tazminat hesaplanmasına ilişkin hususlarda açıklama yaparak, ihbar üzerine müvekkili şirket tarafından Genelgede belirtildiği şekilde Aktüer siciline kayıtlı aktüerden rapor alındığını, hesaplamada Trafik Sigortası Genel Şartlarda öngörülen usul ve esaslara uygun olarak TRH 2010 tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanıldığını, hesaplanan tazminatın davacılara ödenmek istendiğini ancak davacı tarafça herhangi bir dönüş yapılmadığını, müvekkilinin sorumluluklarını yerine getirdiğini, kusuru bulunmadığım, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dayanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2004/11- 115 E., 2004/108 K., 25.02.2004 sayılı ilamı ile açıklandığını, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi takdirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı ile izah ettiği, davacı tarafından sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispatı gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, kabul manasına gelmemek üzere hesaplanacak tazminattan müterafık kusurun ve hatır taşıması ihtimalinin tenzili gerektiğinin, detayları ve emsal Yargıtay kararları ile açıkladığı, müvekkilinin ödeme teklifi davacılar tarafından kabul edilmediğinden, müvekkili şirketin dava öncesinde temerrüde düşmesinden bahsedilemeyeceğini, aracın hususi kullanıma uygun olduğundan faizin yasal faiz olması gerektiğini açıklayarak, haksız davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, ölümlü maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle mirasçılar tarafından açılan destek tazminatından doğan alacağa ilişkindir.
Mahkememizce 29/03/2019 tarihinde, “davanın kabulüne” karar verilmiş, bu karar davalı tarafın İstinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 04/11/2021 tarih ve … K, sayılı ilamı ile kaldırılmış olmakla, dosyanın yukarıdaki esasa kaydedildiği ve karar ilamında daha önce hükme esas alınan bilirkişi raporunun, Yargıtay 4. ve kapatılan 17. Hukuk
Dairesinin içtihatlarına uygun olmadığı, raporda hesap hatalarının bulunduğu,
yeni içtihatlara göre TRH yaşam tablosu kullanılarak, 1,8 teknik faiz
kullanılmadan, “progresif rant yöntemine” göre hesaplama yapılması gerektiği, Hatır taşıması indirimi hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, bu
hususta değerlendirilme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Davaya konu kazaya sebebiyet veren … plakalı araca ait poliçenin incelenmesinde: 06/08/2017-2018 tarihleri arasında davalı şirkete sigorta poliçesi ile sigortalandığı, kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatının 330.000,00 TL olduğu kazanın poliçe vadesi dahilinde meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosyanın esası için mahkemece yapılacak iş, meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının tespiti, kaza ile illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespiti, davalı tarafın hukuki sorumluğu bulunup bulunmadığı, poliçe limiti ve ödeme yapıp, yapmadığının tespiti, gerçek zarar miktarının tespiti, yapılan ödeme varsa bunun güncellenmiş mahsubu ve en nihayetinde gerçek zarar miktarından, davalının kanunen sorumluluğunun bulunup bulunmadığına karar vermekten ibarettir.
Bu bilgiler ışığında, gerçek zarar miktarının tespiti açısından dosya yeni bir aktüerya bilirkişine tevdi edilmiş olmakla, tüm dosya kapsamına göre, Müteveffa … …’nun dava konusu olay sonucu ölmesi
nedeniyle, müteveffanın eşi … … için 1.000,00 TL, müteveffanın çocukları
olan davacılar … … ve … … için, ayrı ayrı 500,00 TL ve
müteveffanın annesi … … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL
destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiş ve bu talep ıslah edilmiştir.
Davacıların desteği müteveffa … …’nun kusursuz olduğunun
tespit edildiği dikkate alınarak, davacılar lehine hesaplanacak zarardan kusur indirimi
yapılmamış, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereği, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak
progresif rant yöntemine göre destekten yoksun kalma hesabı yapılmış ve buna göre davacılar; … … için 307.647,11 TL, … …
35.847,91 TL, … … için 18.352,06 ve … … için 44.123,50 TL
olmak üzere toplam 405.970,58TL destekten yoksun kalma zararı hesaplanmış, kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçe limiti 330.000,00 TL olup, hak
sahiplerinin zararlarının poliçe limitine garameten dağıtılması sonrasında, …
… için 250.076,12 TL, … … 29.139,58 TL, … …
için 14.917,78 TL ve … … için 35.866,53 TL olmak üzere toplam
330.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış olmakla, mahkememizce verilen bir önceki kararın davalı tarafından istinaf edildiği göz önünde bulundurularak, davalının kazanılmış hakkı korunarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve her ne kadar davalı taraf hatır taşımacılığından bahsetmiş ise de, dosyada, ifadelerde, ceza dosyasında bulunan ifadelerde de hatır taşımacılığı bulunduğuna ilişkin bir emare olmadığı, görünene göre, müteveffanın sürücü yararına araçta bulunduğu anlaşılmakla takdir edilen tazminatta hatır taşımacılığı indirimi yapılmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile,
-198.445,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 03/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı … …’na verilmesine,
-34.196,05 TL destekten yoksun kalma tazminatının 03/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı … …’na verilmesine,
-14.917,78 TL destekten yoksun kalma tazminatının 03/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı … …’na verilmesine,
-7.638,60 TL destekten yoksun kalma tazminatının 03/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı … …’na verilmesine, bakiye taleplerin reddine,
2-Alınması gerekli 17.432,54 TL harçtan peşin alınan 538,40 TL (peşin harç 31,40 TL+ 507,00 TL ıslah harcı) harcın düşümü ile arta kalan 16.894,14 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Peşin alınan 538,40 TL (peşin harç 31,40 TL+ 507,00 TL ıslah harcı) harçla, 31,40 TL başvurma harcının davalı tarafdan alınarak davacılara ödenmesine,
4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 26.313,82 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
5-Reddedilen kısım yönünden A.A.Ü.T. Maddesi uyarınca 1.293,21 -TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.050,00-TL bilirkişi ücreti, 210,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.260,00 -TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.248,61- TL ile vekalet harcı 4,60-TL’nin toplamı 2.253,21-TL’nin davalı tarafdan alınarak davacılara ödenmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 39,43 TL posta ve tebligat giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 0,20 TL’nin davacılardan tarafdan alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,

8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden, red ve kabul sorumluluk oranına göre hesaplanan 1.313,34-TL’nin davalıdan, 6,66-TL’nin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/06/2022