Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/781 E. 2023/137 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/781 Esas – 2023/137
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/781 Esas
KARAR NO : 2023/137

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/12/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2023
KARAR Y.TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan alacak davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket hakkında Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/343 E. Sayılı dosyası ile
28.05.2021 tarihinde geçici mühlet kararı verilmiş, 27.10.2021 tarihi itibariyle konkordato kesin
mühlete geçmesi kararı verildiğini, ancak Mahkemenin 28.05.2021 tarihli ara kararı ve Komiser Heyetinin talimatına rağmen müvekkili şirketin hesabının bulunduğu davalı banka tarafından mahkeme kararı hiçe sayılarak müvekkili şirketlere hesap izleme yetkisi
verilmediği gibi hesaplarındaki bakiyelerin banka borçlarına mahsup edilmek suretiyle blokede
tutulduğunu, yapılan görüşmeler ve davalı bankaya gönderilen ihtarlara rağmen bankalar hesaplarda
tuttukları parayı göndermemekte ısrarcı olduğunu, bu durumun müvekkilini zarar uğrattığını, bu durumun mahkeme kararına ve yasal mevzuat hükümlerine aykırı hareket olduğundan
Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/343 E. Sayılı dosyası üzerinden müvekkili şirket
hesabına konulan blokelerin kaldırılması ve T.C. … Bankası A.Ş. tarafından yapılan mahsup
işlemlerinin kaldırılması ile paranın müvekkili şirketin konkordato hesabına aktarılmasına karar
verilmesi ve bankalara bu konuda müzekkere yazılması hususunda ara karar tesis edilmesi
zorunluluğu doğduğunu, müvekkili şirket banka tarafından yaklaşık 6 aydır iade edilmeyen hatta kanunu yok sayılarak takas mahsup işlemlerinin gerçekleştirilmesinin hatta kredi tutarının tamamının hukuka aykırı biçimde tahsil edilmesi nedeniyle ciddi ekonomik zarara uğradığını belirterek müvekkili şirket hakkında Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/343 E. Sayılı dosyası ile “konkordato kesin mühlet” kararına rağmen davalı banka tarafından müvekkili şirketin kredi borcuna mahsup edilen fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000.-TL bakiyenin iade edilmesine, kanuna aykırı olarak paranın iade edilmemiş olması ve hukuka aykırı biçimde kredi borcuna mahsup edilmesi nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka tarafından davacıya 14.01.2019 ve 14.10.2020 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerine
istinaden kredi kullandırıldığını, borçlu şirketin ödeme geçliğine düştüğü gerekçesiyle firma ve kefilleri tarafından Ankara 2.
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/343 E. sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunulmuş olup,
davaya müvekkili bankanın müdahil olduğunu, öte yandan, firmanın Bankamız nezdindeki her türlü mevduatı, ekte yer alan genel kredi
sözleşmesinin 11. Maddesinin de incelenmesinden anlaşılacağı üzere Bankamıza rehinli olduğundan
söz konusu rehin hakkına istinaden firma hesaplarına bloke konulmuş ve alacaklarımıza mahsup
edildiğini ancak davacı firma konkordato davasının görülmekte olduğu Mahkemeden “…..blokelerin
kaldırılması ve T.C. … Bankası A.S. tarafından yapılan mahsup işlemlerinin kaldırılması ile
paranın müvekkil şirketin konkordato hesabına aktarılmasına karar verilmesi ve bankalara bu konuda
müzekkere yazılması hususunda ara karar tesis edilmesi……” talep ettiğini, Mahkeme “Mühletin sonuçlarına aykırı işlem yapıldığı gerekçesiyle İİK’ nın 200 ve 201 maddeleri
kapsamında alacağın ödenmesine ilişkin talep konusunda mahkememizce tek taraflı verilecek tedbir
kararı ile mümkün olmadığı, bloke koyan bankanın taraf olduğu müstakil bir dava ile bankanın da
delilleri toplanarak karar verilmesi gerektiğini, davacının mevduatları üzerindeki rehin hakkı konkordato mühletinin verilmesinden çok önce, kredi
ilişkisi kurulduğunda doğduğunu, konkordatonun maddi hukuka ilişkin müdahalesi ancak kanunda
belirlenenlerle sınırlı olup, kanunda mühletten önce doğan rehin hakkının kullanılmasına ilişkin bir
sınırlamanın bulunmadığı gibi, konkordato mühletinin verilmesi de müvekkil Bankanın rehin hakkını
sona erdirdiğini, bu nedenle müvekkili bankanın , rehin hakkına dayanarak konkordato
borçlusunun hesabındaki paraya bloke uygulama ve borçlunun veya konkordato komiserin
kullanımına vermekten kaçınma hakkı bulunduğunu, davacı vekilinin borçlunun ekonomik olarak sıkıntıya düşmesi gibi hukuki olmayan bir
gerekçeyle rehin hakkımızın kaldırılmasını talep etmesi, talebinin reddinin kesin hüküm teşkil ettiğini
önemsemeksizin, konkordato sürecinde mevduat rehninin kaldırılmasını talep etmesi hukuki
dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirketin imzaladığı sözleşmeye aykırı olarak, bilgisi dışında ve zararına hiçbir işlem
yapılmadığı için, şirketin bu nedenle çok ciddi ekonomik kayıp yasadığı iddiası yersiz olduğunu, zira
hesaptaki mevduatları davacı firma yararına kullanıldığını, davacı borcunu azaltmak amacıyla
yapıldığını savunmuş davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, Genel Kredi Sözleşmesi, ödeme dekontları, ihtarname örneği, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/343 Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Davacı vekili 10/02/2023 tarihli uyap sistemi üzerinden göndermiş olduğu dilekçesinde; davadan feragat ettiklerini, feragat doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 14/02/2023 tarihli uyap sistemi üzerinden göndermiş olduğu dilekçesinde; davacı davadan feragat ettiğini, mezkur davadan kaynaklı vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Feragat; davacı tarafın talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat, davayı sona erdiren tek taraflı bir işlem olup, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Davacı, davayı açtıktan sonra davadan feragat ettiğini bildirmiş olup, vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin olduğu anlaşıldığından, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın feragat nedeniyle reddine

2-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, taraf vekillerinin beyanı doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu 22. madde gereği; alınması gereken 179,90 TL harcın peşin 170,78 TL harçtan düşümü ile arta kalan 9,12 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 24/02/2023