Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/779 E. 2022/465 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/779 Esas – 2022/465
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/779 Esas
KARAR NO : 2022/465

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
KARAR Y.TARİHİ : 06/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı tarafça Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak müvekkilinin davalı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili firma ile aralarındaki ticaret sebebi ile … Treyler Nakliye Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne …. Bankası T.A.O. Batıkent / ANKARA şubesine ait 0005976 seri nolu 35.000,00 TL bedelli, 20.12.2017 vade tarihli çekin keşide edilerek verildiğini, vade günü geldiğinde çek bedelinin elden … Treyler Nakliye Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. yetkililerine ödendiğini, çekin iade edilmediğini ve cirolanarak piyasaya sürüldüğünü, müvekkilinin elinden çıktıktan sonra çek üzerinde tahrifat yapıldığını, çekin muhattap bankaya ibraz edildiğinde çek üzerinde tahrifat olduğu gerekçesi ile ödeme yapılmadığını beyan ederek, müvekkilinin Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … Mühendislik İnşaat Taahhüt Tic. Ltd. Şti ile müvekkili şirket arasında faktoring sözleşmesi akdedildiğini, yapılan sözleşme gereği davalı/borçluya ön ödeme yoluyla finansman sağlandığını, bu finansman karşılığında, dava konusu çek faturaya istinaden teslim tutanağı ile ciro ve teslim alındığını, müvekkili şirketin, kendisine finansman sağlanması talebi ile başvuran müşterisinin taleplerini gerekli yasal prosedürleri ve yükümlülüklerini yerine getirerek karşıladığını, davacı vekilince öne sürülmüş olan kişisel nedenler ve def’iler 6361 sayılı kanun uyarınca müvekkil şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini, çekin ödeme nedeniyle bedelsiz olduğu iddiasının şahsi bir defi olup, ancak çekin düzenlenmesinin sebebi olan temel borç ilişkisinin tarafına karşı ileri sürülebilir olduğunu, davacının çekin bedelsiz olduğunu iddia etmiş olmasına rağmen, ne çeki teslim almış ne de ciro ile tedavüle çıktığı ihitmaline ilişkin kanuni bir tedbir aldığını, bu durumda davacı üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemiş olduğundan, yetkili hamil olan müvekkilin çekin bedelsiz olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını, müvekkiline karşı bedelsizlik iddiası ile menfi tespit talebi ileri süremeyeceğini, müvekkilinin çekin şekil şartlarının varlığını ve ciro silsilesinin düzgün olup olmadığını kontrol ederek iktisap ettiğini, müvekkili şirketin iyi niyetli haklı hamili olduğunu, davacının takibin durdurulmasına ilişkin talebi hukuka aykırı olduğunu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini beyan ederek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-)Ankara …İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası,
2-)T.Vakıflar Bankası Batıkent Şubesine ait, 20/12/2017 keşide tarihli, 35.000,00 TL bedelli çek aslı,
3-)Mahkememizden alınan bilirkişi raporu,
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, bedelsizlik ve çek üzerinde tahrifat yapıldığından bahisle, menfi tespit istemine ilişkindir.
İddia ve savunmaya göre, dava konusu çek üzerinde tahrifat yapılıp yapılmadığı hususunda grafolog bilirkişiden rapor alınmış olmakla, dava konusu çekin keşide tarihi bölümüne ilk tanzimi esnasında mavi mürekkepli pilot kalemle “20.12.2017” tarihinin yazılmış olduğu, daha sonra bu tarihin üzerinin mavi mürekkepli tükenmez kalemle tek çizgi ile çizilip iptal edilerek alt kısmına “30.06.2018” tarihinin yazılmış olduğu, yapılan değişikliğin onayı anlamında da sonradan yazılan tarihin sol yanının imzalanmış olduğu görülmüştür. Kalem çizgisi karakteristiği, mürekkep renk ve tonu, kalibre özellikleri dikkate alındığında; bahse konu çekin ilk tanzimi esnasında tamamının bir kalem (mavi mürekkepli pilot kalem) ile yazılıp imzalandığı, sonradan yazılan tarih, onayı anlamında atılan imza ve çekilen tek çizginin ise ikinci bir kalemle (mavi mürekkepli tükenmez kalem) yazılıp imzalandığı anlaşılmıştır. Dava konusu çekte keşideci “…. Lojistik Taş. Org. İnş. Met. San. ve Tic. Ltd. Şti.” adına atılı bulunan imza ile sonradan yazılan “30.06.2018” tarihinin sol yanına atılmış olanı imza arasında yapıları karşılaştırmalı incelemede; Genel şekil yönünden kısmi benzerlik görülmüş ise de; İmzalar içerisindeki el hareketlerinin karakteristik tersim özellikleri, hatların birbirlerine olan pozisyon ve açıları, konu şlanış ve kompozisyon biçimleri, işleklik dereceleri ve tazyik vasıfları, kaligrafik özellikler ve itiyadi unsurlar yönünden farklılıklar tespit ve müşahede edilmiştir. Tespit ve müşahede edilen farklılıklara atfen, söz konusu çekteki keşideci imzası ile tarihte yapılan değişikliğin onayı anlamında atılan imzanın farklı el ürünü oldukları kanaatine varılmıştır. Dava konusu çek’e sonradan yazılan “30.06.2018” tarih rakamları ile önceden yazılan rakamlar arasında yapılan karşılaştırmalı incelemede; müşterek rakamlar arasında (özellikle 2,3 Takamları) ve işleklik derecelerinde farklılıklar müşahede edilmiş ve bu doğrultuda söz konusu rakamların farklı el ürünü oldukları kuvvetle muhtemel görülmüştür.
Bunun haricinde, 19/12/2017 tarihli ibranamede, dava konusu çekin, banka hesabı blokeli olduğundan elden ödendiğinin yazılı bulunduğu, ilgili evrakın … …Ltd Şti tarafından kaşeli ve imzalı olduğu görülmektedir.
HMK’nin 207. maddesi “Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkâr hâlinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir” hükmünü haizdir.
TTK’nın 748. maddesi ise “Bir poliçe metni değiştirildiği takdirde, değiştirmeden sonra poliçe üzerine imza koymuş olan kişiler, değişmiş metne ve ondan önce imzasını koyanlar ise eski metne göre sorumlu olurlar” düzenlemesini içermektedir. Madde içeriğindeki değişiklik, tahrifat kavramının karşılığı olarak kullanılmıştır.
HMK’nin 207. maddesi hükmü gereğince senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle, senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Senet metni üzerindeki bu gibi tahrifatın onaylanması halinde ise TTK’nın 748. madde düzenlemesinin uygulanması sözkonusu olamayacaktır (ÖZTAN Fırat, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. B., Ankara 1997, s. 868 – 869).
Senet metnindeki değişikliklerin onaylanmamış olması halinde ise çıkıntı, kazıntı veya silintinin senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte olup olmadığına göre, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilecektir. Kambiyo senedi vasfının zorunlu unsurlarında yapılan bir değişiklik sonucu bu zorunlu unsurun ortadan kalkması halinde kambiyo senedi niteliğini yitirmesine neden olacaktır. Örneğin, senedin yırtılması, parçalanması, keşidecinin imzasının silinerek okunmaz hale getirilmesi ve bu gibi durumlarda artık kambiyo senedi olmaktan çıkacaktır. Aksi halde HMK’nin 207. maddesinde belirtildiği gibi inkar halinde düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Bu durumda ise TTK’nın 748. maddesi uyarınca değişiklikten sonra senet metnine imza koyanlar bu değişmiş metne, ondan önce imza koyanlar ise eski metne göre sorumlu olacaklardır. Sözkonusu hal ise görünüşe itimat ilkesinin bir sonucudur.
Yanlar arasında çekin ilk keşide edildiği tarih hususunda çekişme bulunmadığı anlaşılmakla davacı yan çekteki tahrifatın kendisinin bilgisi ve izni dahilinde yapılmadığını ileri sürmüştür. Yapılan değişiklikler ve bilirkişi raporu incelendiğinde, çekin zorunlu unsuru olan keşide tarihinin değiştirildiği ve ödemeden sonra tahrifat yapıldığı anlaşılmakla, dava konusu edilen çekin tahrifattan önceki keşide tarihine göre de, ibraz süresi içerisinde çekin ibraz edilmediği, elden ödeme yapıldığı, süresinde ibraz edilmemiş çekde de, çekin kambiyo vasfını yitirmiş olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiş ancak davalının kötü niyetine dair bir tespit bulunmamakla bu talebin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın Kabulü ile, davacının davalıya Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine,
Davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.855,53 TL harçtan peşin alınan 713,89 TL harcın düşümü ile arta kalan 2.141,64 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Peşin alınan 713,89 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 6.234,32 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30 TL başvuru ve 8,50 TL vekalet harcı, 850,00 TL bilirkişi ücreti, 230,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.147,80 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/06/2022