Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/752 E. 2022/179 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/752 Esas – 2022/179
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/752 Esas
KARAR NO : 2022/179

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
KARAR Y.TARİHİ : 30/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/06/2018 tarihinde …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu olarak seyahat ederken meydana gelen tarfik kazasında müvekkilinin yaralandığını, kaza nedeniyle müvekkilinin vücudunda %27 oranında maluliyet meydana geldiğini, kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketi nezdinde genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin müvekkilinin zararından sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını, kazanın oluşumunda aracı … … tarafından kullanırken meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bedeni ve maddi zararlar için şimdilik 100,00 TL, sürekli sakatlık bedeli olarak şimdilik 100,00 TL ‘nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, usuli itirazlarının yanı sıra esasa ilişkin olarak ise; davacı tarafın kazanın sigorta poliçesi teminatı kapsamında meydana geldiğinin ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafından davadan önce müvekkiline başvuru yapılmadığını, davacı talebine konu hastane masrafları, yol gideri ve rapor ücreti teminat kapsamı dışında olduğunu, müvekkilinin sorumluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacının faiz taleplerinin yerinde bulunmadığını, müvekkilinin temerrüte düşmediğini savunmuş usulüne uygun başvuru yapılmadığından davanın reddine, tazminat miktarının tespitini, faiz taleplerinin reddine, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, 14/06/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle, davacının kendisine ait … plakalı aracın genişletilmiş kasko poliçesi kapsamında maddi tazminat talebine ilişkindir.
Arabuluculuk son oturum tutanağı, kaza tespit tutanağı, kasko poliçesi örneği, ruhsat fotokopisi ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Görev konusu dava şartı olup, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında, talep halinde veya resen incelenebilir. Mahkememizde açılan bu davada öncelikle taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi niteliğinde olup olmadığı ve ticaret mahkemesinin bu davada görevli olup olmadığının açıklığa kavuşturulması zorunludur.
Tüketici işlemi ile ticari iş kesişmesinin meydana geldiği hallerde, emredici şekilde tüketicinin korunması amaçlanmaktadır. Böylece tüketicinin bulunduğu işlemlerin, ticari iş sayılmasının yanında ayrıca tüketici işlemi olarak kabul edilmesi gerektiği, kanunların çatışma içerisinde bulunduğu hâllerde; 6502 sayılı TKHK’nın gerek özel, gerekse sonraki kanun olması nedeniyle tüketici mevzuatının önceliğinin kabulü, isabetli bir çözüm yöntemidir (Ayhan, Rıza/Çağlar, Hayrettin: Ticari İşletme Hukuku -Genel Esaslar-, Ankara 2018, s. 24).
28.11.2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde bu kanunun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağı; 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler, “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler, “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanunu’nun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanun’un 73/1. maddesinde; “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; 14.06.2018 tarihinde dava dışı … …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacının meydana gelen trafik kazasında yaralandığı, yaralanma nedeniyle oluşan zararlarının tazmini için davalı sigorta şirketine başvurduğu, ancak ödeme yapılmadığından bahisle şimdilik 100,00 TL bedeni ve maddi zarar tazminatı, 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istediği görülmüştür.
Dosyaya kazandırılan ruhsat,poliçe ve trafik kazası tespit tutanağından dava konusu … plaka sayılı hususi aracın davacıya ait olduğu ve davalı sigorta şirketince genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalandığı sabittir. Davacı davalı ile imzaladığı poliçe kapsamında tazminat talep etmektedir. Taraflar arasında kurulan kasko sigorta sözleşmesi tüketici işlemi niteliğinde olup, sigorta sözleşmesinin tarafı olan ve ticari amacı olmayan davacı, tüketici konumunda olduğuna göre, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle, davanın, mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın HMK 1 ve 20 maddeleri uyarınca, görevli Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın, mahkemenin görevli olması dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin Ankara Tüketici Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde taraflarca müracaat edilmesi halinde dava dosyasının görevli Ankara Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama gideri hususunun yetkili ve görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/03/2022