Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/742 E. 2023/362 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/742 Esas – 2023/362
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/742 Esas
KARAR NO : 2023/362

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikte Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2021
KARAR TARİHİ : 22/05/2023
KARAR Y.TARİHİ : 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete nakliye hizmeti sunduğunu, bu hizmet kapsamında davalı tarafa 17.05.2020 tarihli ve… nolu nakliye faturası ile 01.06.2020 tarih ve … nolu nakliye faturasını düzenlediğini, faturalar dolayısıyla davalının müvekkiline toplamda 7.965,00 TL borcu bulunduğunu, bu faturalara istinaden borçlunun 18.05.2020 tarihinde 2.750,00 TL ve 495,00 TL tutarlarında iki kez ödeme yaptığını ancak 4.720,00 TL tutarında ödenmemiş bakiye borç kaldığını, davalı tarafından borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptali ile 1.181,31 TL takip tutarının takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli mahkemenin …. Tüketici Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafa karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirketin nakliye hizmeti aldığı ve fatura kesildiği iddia edilmiş ise de bu iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir nakliye hizmet alımı veya ticari ilişki gerçekleşmediğini, nakliye hizmeti vermiş olduğunu iddia eden davacının bu iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte alacağın zamanaşımına uğradığını savunmuş davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı ileri sürülen fatura alacağının tahsiline yönelik girişilen icra takibine vaki itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, cari hesap ekstresi örneği, vergi kayıtları, …. sayılı takip dosyası, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
… sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Turz. … … Ltd. Şti. tarafından borçlu … Org. A.Ş. aleyhine cari hesap alacağına dayalı olarak 4.720,00 TL’nin tahsili için 06/11/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu şirketin 13.11.2020 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğunu, davanın yasal süresinde açıldığı görülmüştür.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi 07.10.2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; davacının cari hesaptaki bakiye alacağı oluşturan … nolu 4.720,00 TL’lik faturadan kaynaklanan işin yapıldığını ve alacağını ispatlayan bir belge bulunmadığı, buna ilişkin davalı şirket kayıtlarında da bir veri olmadığı görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Deliller değerlendirilmiştir.
Davacı yan eldeki dava ile; faturadan kaynaklanan 4.720,00 TL alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının borca itirazları üzerine takibin durduğunu, borca itirazların haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı yan, tebliğ aldığı ödeme emrine karşı, süresi içinde, “takibe dayanak belgeye, dayanak belgeden kaynaklı borca, işlemiş faize, vekalet ücretine ve borçtan kaynaklı tüm ferilerine yönelik itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ederim.” şeklinde beyanda bulunmuş, davaya cevap dilekçesinde de hukuki ilişkiyi inkar ederek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
4721 sayılı TMK’nun 6 ve 6100 sayılı HMK’nun 190. maddesi gereğince kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK’nun 200/1. fıkrası gereğince; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar veya değeri iki bin beş yüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.
Davacı şirketin cari hesap kayıtlarında; davacı yan, davalıdan 4.720,00 TL alacaklı gözükmektedir. Ancak, takip ve dava konusu fatura dahil olmak üzere davacı yanın cari hesabındaki kayıtların hiçbiri davalı şirket kayıtlarında bulunmamaktadır. Davacı tarafından davalı … Or. A.Ş. adına düzenlenen 01.06.2020 tarihli ve … nolu 4.720,00 TL’lik ve 17.05.2020 tarihli …. nolu 3.245,00 TL’lik faturalarda yer alan … nolu vergi numarasının kayıtlı bir ticari işletme ve şirket ait olmadığı …’nın MERSİS sisteminden anlaşılmıştır. … 15.02.2023 tarihli cevabi yazısından da; faturalarda yazılı … vergi numarasında kayıtlı bir mükellef bulunmadığı, bildirilen numara ile benzer … vergi kimlik numarasında … Org. A.Ş.’nin kayıtlı olduğu bildirilmiştir. Öte yandan davacı şirket kayıtlarında tahsilat olarak gösterilen 18.05.2020 tarihli dekontlar incelendiğinde; 495,00 TL’lik havalenin … isimli kişi tarafından davacı şirket adına yapıldığı, 2.750,00 TL’lik havalenin ise davacı şirkete yapılan ödeme değil, davacı şirket tarafından … isimli şahsa yapılan havale olduğu anlaşılmıştır. Bu halde davacı şirket, davalı şirkete nakliye hizmetini verdiğini ve bu hizmet karşılığında düzenlediği faturaları davalı yana tebliğ ettiğini, 4721 sayılı TMK’nun 6 ve 6100 sayılı HMK’nun 190. maddesi gereğince usulüne uygun delillerle ispatlayamadığından, davalı şirketin takibe itirazı haklı olup, davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı yan kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuş ise de; takibe girişmekte haksız olan davacının ayrıca kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalı yanın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin, takibe girişmekte haksız olan davacının kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından reddine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 6.817,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 -TL harçtan peşin alınan 116,43-TL harcın mahsubu ile bakiye 63,47‬ -TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca …. bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı yapılan inceleme sonucunda HMK 345. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren …. Mahkemesine ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile …. Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yasa yolu açık olmak üzere 22.05.2023 tarihinde verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır