Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/718 E. 2022/405 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/718 Esas – 2022/405
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/718 Esas
KARAR NO : 2022/405

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
KARAR Y.TARİHİ : 20/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….ANKARA adresinde yer alan davalı yanca işyeri olarak tahsis edilen yerin
kullanımında ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliği’ne aykırı hareket ederek kanala
usulsüz şekilde atık su deşarj edildiğini, davalının usulsüz şekilde atık su deşarj etmesinin tespitine istinaden 4.930,19.-TL tutarında
kaçak su tahakkuk fişinin davacı kurumun yetkililerince düzenlendiğini, söz konusu borcun davalı
tarafça ödenmediğinden Ankara …İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası kapsamında
davalı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine itiraz ettiğini, söz
konusu itirazın haksız olup iptali gerektiğini, ASKİ Genel Müdürlüğü Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin 28. maddesinde;
“idarenin tasarrufundaki yeraltı veya yerüstü su kaynaklarından, tesislerinden, su taşıran boru
hatlarından, şube yolundan abone olmaksızın ya da abone olduğu halde kayıt dışı sayaçla, kayıtlı
sayacı işletmeyecek şekilde ya da sayaçsız olarak her hangi bir teknik düzenekle su alma işi kaçak
su kullanımı olup, bu şekilde su kullanan kişilerin kaçak su kullanımları tutanakla tespit edilir ve
kaçak su kullanımı engellenir.
İdarenin kanalizasyon hizmetinin bulunduğu yerlerde bu yönetmeliğe göre İdareye atık su
aboneliği yaptırmak zorunda olup da abone olmaksızın atık suyunu kanalizasyon şebekesine
verenlerden, bu maddedeki esaslar dahilinde tespit edilen atık su miktarı tarifesi üzerinden 3 katı
olarak tahakkuk ve tahsil edilir. İdareye atıksu aboneliği yaptırmaksızın atık suyunu kanalizasyon
şebekesine verenlerin bu fiilleri mükerrer işlediklerinin tespiti halinde bu maddedeki esaslar
dahilinde tespit edilen atık su miktarı tarifesi üzerinden 4 katı olarak tahakkuk ve tahsil edilir.”
denilerek KAÇAK SU KULLANIMI’nın yaptırım altına alındığını,
İşbu yönetmeliğe dayanılarak belirtilen adreste bulunan borçlu … Makine A.Ş.’ nin
konutuna ASKİ görevlilerince denetime gidilerek, konutta aboneliği olduğu halde yeşil alan
sulamasında sayaçtan önce ayrı bir hat çekilerek atık su deşarj edildiğin, 11.11.2020 tarihinde
işyerinde yapılan analiz raporu sonucuna göre: USULSÜZ ATIK SU DEŞARJ TUTANAĞI
düzenlendiğini,
bu tutanağın resmi bir tutanak olup, aksi ispat edilinceye kadar geçerli olduğunu, dilekçe
ekinde 11.11.2020 tarihli tutanağı, su analiz raporunu ve usulsüz atık su deşarjını kanıtlar
fotoğrafları sunduklarını, izah olunan ve Sayın Mahkemenizin re’sen dikkate alacağı sebepler
ışığında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; borçlunun Ankara …İcra Müdürlüğünün
… E. sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, 4.930,19.-TL tutarındaki asıl alacağına
İlişkin fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan hakları saklı kalmak kaydıyla takibin
devamına, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen yasal faiziyle ödemeye,
İİK.m.72/5 gereğince davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum
edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini
talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın her ne kadar
Ankara …İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasıyla davalı firma aleyhine icra takibi
başlatmış olsa da, davalı firmanın herhangi bir borcu bulunmadığını, bahse konu icra takibinin,
haksız ve mesnetsiz olup taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, zira davalının
Kahramankazan İlçesi, Dağyaka Caddesinde bulunan fabrikasında su şebekesi bağlantısı
bulunmadığı gibi kanalizasyon şebekesine de bağlantısı bulunmadığını,
davacı tarafça usulsüz atık suyu deşarjı sebebiyle davalı firmadan bedel istemesinin hukuki
dayanağı bulunmadığını, keza davalıya ait fabrika binasında su şebekesi bağlantısı bulunmamakta
olup ekte sunulan faturalarda görüleceği üzere davalının taşıma su kullandığını, yine fabrika
binasının bulunduğu yerde henüz kanalizasyon şebekesi bulunmadığından ekte sunulan faturalarda
görüleceği üzere atık suyu vidanjör vasıtasıyla deşarj ettiğini, bu sebeple ne su şebekesinden
faydalanmayan ne de fabrikanın bulunduğu alanda kanalizasyon hizmeti dahi verilmeyen davalıya ,
usulsüz atık su deşarjı sebebiyle kaçak su tahakkukunun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu,
Ankara Büyükşehir Belediyesi Su Ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş,
Görev, Yetki ve Yönetimine İlişkin Teşkilat Yönetmeliği madde 4’te davacı ASKİ Genel
Müdürlüğü’nün, Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde Kuruluş Kanunu ve diğer kanunlarla
verilen su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmekle görevli olduğunun açıkça belirtildiğini, davacı
tarafından kendisine tanınan hak ve yetkiler dahilin de su ve kanalizasyon hizmetlerini yerine
getirmemesini davalıya mal etmenin mümkün olmadığını, davacının hizmete ilişkin
yükümlülüklerini yerine getirmediğini ancak, hizmetten faydalanmayan hatta kendi imkanlarıyla su
tedariği ve atık su boşaltımı yapmaya çalışan davalıyı sorumlu tutarak kötü niyetli olduğunu açıkça
gösterdiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER:
1-)Ankara …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası,
2-)Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
3-)Mahkememizden alınan bilirkişi raporu,

YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, kaçak kullanım nedeniyle alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.

Mahkememizce, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı icra dosyasının celp edilip incelenmesinde, 01/04/2021 tarihinde 4.930,19.-TL asıl, 171,41.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam
5.101,60.-TL üzerinden takip yapıldığı, takibin 11/11/2020 tarih ve 2020/3383 nolu kaçak su
tutanağına yönelik olduğu, davalı vekili tarafından 14.04.2021 tarihinde verilen dilekçe ile, ödeme
emrindeki borca itiraz ederek, takibin durdurulmasını talep etmiş olduğu görülmüştür.

Kaçak kullanım olup olmadığı varsa miktarının tespiti yönünden dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve rapor alınmıştır.
Ancak taraflar dava devam ederken, 13.06.2022 tarihli sulh protokolünü dosyaya sunmuşlardır.

Sulh anlaşması, feragat ve kabul gibi davayı sona erdiren taraf işlemlerinden birisidir. Sulh konusundaki düzenlemeler HMK m. 313 ila 315 maddelerinde yapılmıştır. Sulh, görülmekte olan bir davada, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirilmesi amacı ile yapılmış bir anlaşmadır. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklara konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusu dışında kalan hususlar sulhun kapsamına dahil edilebilir. Sulh şarta bağlı olarak da yapılabilir (HMK m. 313). Sulh hüküm kesinleşinceye kadar Yargıtay temyiz aşaması dahil her aşamada yapılabilir (HMK m. 314). Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, mahkeme tarafından sulh sözleşmesine göre karar verilir. Sözleşmeye göre karar verilmesini istemezlerse bu halde mahkeme, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verir. İrade bozukluğu halinde sulhun iptali istenebilir (HMK m. 315).
Somut olayda; davacı ve davalı taraf vekillerinin 13/06/2022 tarihli göndermiş olduğu dilekçeler ile dosyada sulh olunduğunu, uyuşmazlık konusu kalmadığını, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmış olmakla, bu durumda davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, taraflar arasında yapılan sulh anlaşması, tarafların beyanı ve tüm dosya içeriğine göre sulh nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin tarafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, taraf vekillerinin beyanına göre ücreti vekalet tayinine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Dava sulh nedeniyle konusuz kaldığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 84,20 TL harcın düşümü ile fazla alınan 3,50 TL harcın istek halinde kararın kesinleşmesine müteakip yatırana iadesine,
3-Peşin alınan 80,70 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Taraf vekillerinin beyanına göre, davacı ve davalı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan; 59,30 TL başvuru ve 8,50 TL vekalet harcı, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti,61,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.761,00 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/06/2022