Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/705 E. 2022/362 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/705 Esas – 2022/362
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/705 Esas
KARAR NO : 2022/362

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/11/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR Y.TARİHİ : 08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, davacının 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi iktisadi devlet teşekkülü olduğunu, Genel Müdürlüğe bağlı Polatlı Tarım İşletmesi Müdürlüğünün hizmet personeli alımının, 10.02.2016-31.01.2019 yılları arasında imzalanan sözleşmeler ile davalılar tarafından üstlenildiğini, söz konusu yıllar arasında davalıların işçisi olarak çalışan Yaşar Karabağ’ın emeklilik sebebiyle 13.05.2019 tarihli talebiyle idareye başvurarak Genel Müdürlükte çalıştığını belirttiğini ve 01.02.2019 tarihine kadar olan çalışmalarına ait kıdem tazminatının, “Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik” hükümleri gereği kendisine ödenmesini talep ettiğini, ilgilinin başvurusu ve davacı idareye sunduğu belgelerin incelendiğini ve kıdem tazminatına hak kazandığı değerlendirildiğinden 5.591,40-TL kıdem tazminatının 27.09.2019 tarihinde hesabına yatırıldığını, söz konusu ödemenin 1.057,08-TL’sinin yüklenici firma olan davalıdan tahsili rücuen tahsili gerektiğini, her ne kadar 4857 S.K. 112. maddesinde kıdem tazminatının kamu kurum ve kuruluşunca ödeneceği düzenlenmiş ise de bu hükmün işçiyi istihdam eden ücretlerini ve primlerini ödeyen alt işverenin kıdem tazminatından sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, alt işverenin kıdem dahil her türlü işçilik alacağından müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, sözleşmenin eki niteliğindeki şartnamelerde yüklenicinin hak ve yükümlülüklerinin ayrıntılı olarak düzenlendiğini, şartname ve sözleşmeler incelendiğinde kıdem tazminatı ödemesinden yüklenici firmaların sorumlu olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.057,08-TL nin, ödeme tarihi olan 27.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa usulüne uygun şekilde meşruhatlı davetiye çıkarılmış olup; dosyaya yazılı ve sözlü savunma bildirilmemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, Sözleşme ve teknik şartname örnekleri, ödeme dekontu, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21.12.2020 tarih ve 2019/2279 esas, 2020/4436 karar sayılı ilamı)
Dosya üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış olup; 14/02/2022 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisinde mevcuttur.
Somut olayda; davadaki uyuşmazlığın, davalı ve dava dışı alt işverenlerin bünyesinde çalışan dava dışı işçiye, davacı kurum tarafından, 10/02/2016-31/01/2019 tarihleri arasındaki 804 günlük çalışma karşılığı olarak 27/09/2019 tarihinde ödenen 5.591,40 TL kıdem tazminatından; davalı … Yapım Taah. Turizm Gıda İnş. Otopark … Ltd. Şti’nin, payına düşen miktar olan 1.057,08 TL’den sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı konularında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyaya kazandırılan delillerden davacı ile davalı arasında asıl ve alt işveren ilişkisinin bulunduğu, dava dışı işçinin, davalı şirketin çalışanı olduğu anlaşılmıştır. Davacı idare ile davalı yüklenici şirket arasında düzenlenmiş sözleşmeler ve teknik şartnamelerde, işverenin, işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair hüküm bulunmadığı, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması halinde, davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmektedir (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2019/766 E, 2020/295 K, sayılı ilamı).
Dava dışı işçinin, tazminat ve hesaplamalara esas, davalı şirkette çalışma döneminin; 01/09/2018-30/01/2019 tarihleri arası (152 gün) olduğu; davalı yönünden kendi dönemine düşen kıdem tazminatı payı hesaplandığında sorumlu olduğu tutarın; 1.057,08 TL olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Kabulü ile; 1.057,08 TL’nin 27/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 1.057,08 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan; 67,80 TL başvuru ve vekalet harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 145,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 962,80 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
5-.Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın düşümü ile arta kalan 21,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Peşin alınan 59,30 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda KESİN üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/06/2022