Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/692 E. 2023/457 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/692 Esas
KARAR NO : 2023/457

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 12/06/2023
KARAR Y.TARİHİ : 14/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’ın …
adresinde bulunan evinin tadilat işlerinin davalı tarafça üstlenildiğini, bu kapsamdaki ısı yalıtımlı
alüminyum doğrama ve ısı cam işleri müvekkili şirket tarafından eksiksiz, kusursuz şekilde
yapılarak teslim edildiğini,
işin bedelinin 19.057 TL olarak kararlaştırıldığını, iş bedelinin 1.500 TL lik kısmı davalı
tarafından davacı şirketin ortağı ve yetkilisi …’ün banka hesabına ödendiğini,
davacı şirketin uhdesinde bulunan işin teslimini takiben düzenlenen 31.12.2020 tarih
… numaralı faturanın iadeli taahhütlü şekilde davalıya gönderildiğini, bu
faturanın davalı tarafından …. Noterliğinin 11.01.2021 tarih … yevmiye numaralı
ihtarnamesiyle, fatura konusu işin yaptırılmadığı, davacı şirketle ticari ilişki bulunmadığı, işin
teslim alınmadığı belirtilerek muhteviyatına ve bedeline itirazla iade edildiğini,
ihtarnamenin tebliğinden sonra yapılan 1.500 TL tutarındaki kısmi ödeme, işin toplam bedelinden düşülerek … Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafça icra takibine itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’sinden
aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yer alan aleyhe hususları kabul etmediklerini,
davalının, …
adresindeki taşınmazın iç ve dış kısmına ait tamirat, tadilat ve dekorasyon işleri hususunda
… ile anlaştığını, bu anlaşma doğrultusunda taraflar arasında 17/08/2020 tarihli
sözleşme akdedildiğini,
davalının, bu işin sair kısımlarının yapım işini 20/08/2020 tarihli sözleşme ile …’a devrettiğini, … işin yapımını ilerlettikçe davalının sözleşmede
kararlaştırıldığı biçimde …’a ödeme yaptığını, işin eksiksiz tamamlanması ile
davalının tüm ödemeleri tamamladığını ve …’ın hiçbir alacağının kalmadığını,
davalı ödeme yaptıkça taraflar arasında tahsilat makbuzları imzalanmış olup dosyaya
sunulduğunu,
davalının, işin bitiminden aylar sonra, davacının icra takibi başlatmasından sonra …’ın da birtakım işlerin yapımını davacıya devrettiğini öğrendiğini, ancak davalının işin
yapımı esnasında böyle bir husustan haberi olmadığını, aynı şekilde davalının, davacı yanla
hiçbir ticari ve sözleşmesel ilişkisi olmadığını,
davalının, … ile arasındaki anlaşma doğrultusundaki tüm ödemeleri eksiksiz
yaptığını, bu ödemelerin …’ın davalıya verdiği çeşitli kişilerin çeşitli banka
hesaplarına yatırıldığını, davacı yanca müvekkil tarafından 1.500,00 TL ödendiği ileri sürülen
bedelin de böyle bir ödeme olduğunu, …’ın kendisine yapılacak ödemenin, alacağına
mahsuben davacı yana ait banka hesabına yapılmasını istediğini, diğer tüm ödemelerde olduğu
gibi bu ödeme üzerine de taraflar arasında tahsilat makbuzu düzenlendiğini, 1.500,00 TL’lik bu
makbuzun açıklamasında “…’ın alacağına mahsuben hesaba EFT yazmakta olduğunu,
dosyaya sunulan bu tahsilat makbuzundan da anlaşılacağı üzere bu ödemenin …’ın
talebi üzerine …’a değil davacıya yapıldığını, davalı ile davacı yan arasında hiçbir
ticari veya sözleşmesel ilişki bulunmadığını,
davacı yanın, işin teslimini takiben 31.12.2020 tarihli faturayı tanzim ettiğini ileri
sürdüğünü, ancak taraflarınca süresi içinde …. Noterliği 11.01.2021 tarih …
yevmiye numarası ile düzenlenen faturaya itiraz edildiğini, dolayısıyla faturanın
kesinleşmediğini, bununla beraber davalının işi tamamlayarak 2020 Eylül sonunda …’a teslim ettiğini, davacı yan tarafından düzenlenen faturanın ise 31.12.2020 tarihli
olduğunu ve tarihlerin de örtüşmediğini,
davacının muhatabının … olduğunu, bu sebeple davanın
…’a ihbarını talep ettiklerini, talep yerinde görülmediği takdirde …’ın tanık
olarak beyanına başvurulmasını talep ettiklerini,
davalının ticari ilişkisinin yalnızca … ile olduğunu, davacı yanın ticari ilişkisi
bulunan tek muhatabı … olduğunu, davalının işin yapımından dolayı ödenmesi
gereken tüm meblağı …’a ödediğini savunmuş davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, fatura örnekleri, iş teslim tutanağı, ihtarname örneği, tahsilat makbuzu, … Esas sayılı dosyasının uyap evrakları, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
… Esas sayılı sayılı takip dosyasının incelenmesinde: alacaklı … İnş. … İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından …’in aleyhine 17.557,00 TL 31/12/2020 tarihli … nolu fatura, 950,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.507,72 TL ‘nin tahsili için 30/04/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun 14/06/2021 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresinde içinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 08.05.2023 tarihli duruşmada davacı tanığı dinlenmiştir.
Davacı tanığı … beyanında; “…. adresinde bulunan eski bir ev satın aldım, evin tadilata ihtiyacı vardı, tadilatı için bir kaç firma ile görüştüm, en son … firması ile anlaştım, bu firmayı daha önce …’de oturmam bu firmanında oturduğum yere yakın olması sebebiyle tanıyordum, … isimli kişiyi tanımam, evin tadilatı için … isimli iş yerine gittiğimizde … ve …’in eşi olduğunu tahmin ettiğim bir kişi vardı, kendileri ile satın almış olduğum evin su boruları, laminat parkelerin yenilenmesi, pencere pervazlarının zımparalanarak boyanması, tek bir merdiven basamağının ahşap olarak yapılması, kale bodurların yapılması, evin dış kapısınına cam kapatma yapılması ve mutfak balkonunun kapatılması işleri konusunda anlaştık, kendileri bu işlerin bir kısmını yapıp bir kısmının yapamadılar, aluminyon doğruma işleri olan dış kapıya cam kapatma yapılması ve mutfak balkonunun kapatılması işleri için davacı firmanın yetkili olan … isimli kişiye yönlendirerek yapılacak işin niteliği konusunda bu kişi ile görüşmemi istediler, bende yapılacak iş konusunda kendilerine bilgi verdim ve bu işler (mutfak balkon kapatılması ve dış giriş kapısına cam kapatma) davacı şirket tarafından yapıldı, yapılan bu işlerin bedelini …’ya ödedim, davacı şirket ile işler konusunda bir sözleşme bağım yoktur, ben sözleşmeyi … yaptım, iş yerine gittiğimde az yukarıda söylediğim gibi burada bulunan ve …’in eşi olduğunu tahmin ettiğim kişi iş yerinin … adına olduğunu, sözleşmeyi …’e imzalatıp getireceğini söyledi, bu kişilerle akdi ilişkim bu şekilde kuruldu, bu iş bittikten sonra davacı şirket yetkilisi ile bir araya geldiğinde kendisi bana bu iş nedeniyle parasını alamadığını söyledi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu 22.09.2022 tarihli raporlarının sonuç kısmında özetle; davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yaptırıldığı ve
işlendiği, davalının defterler için yer bildiriminde bulunmadığı, Mahkemeye de sunmamış
olduğundan davalının ticari defterleri incelenemediği, davalıya tebliğ olunan ancak davalı tarafça iade edilen dava konusu faturanın davacı
ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının ticari defterlerinde davalıdan 17.557 TL
alacağının kayıtlı olduğunun görüldüğü,
mahkemece taraflar arasında akdi ilişkinin bulunduğunun değerlendirilmesi halinde;
yanlar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından ve bu bağlamda iş bedeli de sabit
olmadığından yapıldığı belirtilen iş kalemleri ile ilgili olarak bedel tespitinin inşaat mühendisi
bilirkişi tarafından yapılması hususunun mahkemenin takdirinde olduğu,
dosyadaki ispat durumunun takdiri mahkemece
davacının iddiasının bu haliyle sabit görülmesi halinde ise; icra takip tarihi itibari ile asıl alacak
tutarının 17.557,00TL olacağı, icra takibinde 01.01.2021 tarihinden itibaren işlemiş faiz talep
edilmekle birlikte, dayanak 31.12.2020 tarihli faturanın davalı tarafından iade edildiği görülmekte
olup, taraflar arasında kesin vadenin varlığına rastlanmadığı, bununla birlikte Mahkemenin
faiz talep edilebileceği kanaatinde olunması halinde; davalı tarafça faturanın tebliğ alındığını
belirttiği tarih olan 07.01.2021 tarihi ile 29.04.2021 tarihi arasındaki yıllık %16,75 oranında
hesaplanan ticari avans faizinin 902,38 TL olacağı, bu durumda takdiri Mahkemenize ait olmak
üzere; icra takip tarihi itibari ile tutarın; 17.557,00 TL asıl alacak+902,38 TL
İşlemiş avans faizi olmak üzere toplam 18.459,39TL olacağı görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Davacı, eldeki dava ile; eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağının tahsili için icra takibine giriştiğini, davalı yanların takibe itirazlarının haksız olduğunu, itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yanlar ise tebliğ aldığı ödeme emrine karşı, vekili aracılığıyla süresi içinde, ” … Alacaklı görünen yan ile müvekkil arasında bir borç ilişkisi yoktur. Yasal süresi içeresinde borcun tamamına, takibe, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş ve işlemekte olan faize ve borcun tüm ferilerine açıkça itiraz ediyoruz” demiş, davaya cevaplarında ise 20.08.2020 tarihli sözleşmede kararlaştırıldığı biçimde işi … isimli kişiye taşere ettiğini, iş bedelinin …’a ödendiğini, davacı ile arasında akdi ilişki bulunmadığını, davacı yana yapılan ödemenin …’ın talimatı ile yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı yan, taraflar arasında akdi ilişkiyi inkar ettiğinden, öncelikle bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Davacı yanca delil olarak ibraz edilen 13.10.2020 tarihli dekontun incelenmesinde; davalı … … tarafından davacı şirket yetkilisi …’e yapılan 1.500,00 TL’lik ödemeye ilişkin olduğu görülmüştür. Davalı ödemeyi, işin bir kısmının yapımını üstlenen dava dışı … isimli kişinin talimatıyla yaptığını belirtmiş ise de dekont içeriğinde buna dair bir açıklamaya yer verilmediği gibi ödeme sonrasında dava dışı … isimli kişiden makbuz aldığına dair savunmasına da, makbuzun ödeme tarihinden çok önce, 15.09.2020 tarihinde düzenlenmiş ve her zaman düzenlenmesi mümkün bir evrak olması nedeniyle, itibar edilmemiştir. Bu nedenlerle 13.10.2020 tarihli ödeme dekontu taraflar arasındaki ilişkinin varlığı için yazılı delil başlangıcı kabul edilerek taraf tanıklarının dinlenmesine karar verilmiştir.
Tarafların ortak tanığı aynı zamanda iş sahibi olan …, anlaşmayı … ve davalı … …in eşiyle yaptığını ancak sözleşmenin … … tarafından imzalandığını, alüminyum doğruma işleri olan dış kapıya cam kapatma yapılması ve mutfak balkonunun kapatılması işleri için davacı firmanın yetkilisi … isimli kişiye yönlendirildiğini, beyan etmiştir. Davalı yan, tanık beyanına açıkça itiraz etmediği gibi tanık olarak dinletmek istediği …’ın tebliğe yarar adres bilgilerini kesin süreye rağmen mahkememize bildirmemiştir. Kaldı ki, davalı yan, dava dışı …’a yapılan ödemeyi kanıtlar nitelikte, sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan hiçbir belge (dekont) de ibraz edememiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile dava dışı … arasında iş ortaklığı bulunduğu, dava dışı iş sahibine ait işin birlikte yürütüldüğü anlaşılmış olup, davacının yapmış olduğu iş bedelini dava dışı …’dan isteyebileceği gibi davalı … …den de isteyebileceği kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı belirlendikten sonra, davacının bakiye iş bedeli alacağının belirlenmesine geçilmiştir.
Davalının yapılan işe ve maliyete itirazı bulunmamaktadır. Nitekim; 25.12.2020 tarihli tutanak ile işin bitirilerek iş sahibi …’a teslim edildiği sabit olup, davalı da işin tamamlandığını kabul etmektedir. İşin, davacı tarafça yapılıp teslim edildiği belirlendiğine göre davalı iş bedelini ödediğini ispatla mükelleftir.
Davacı tarafça, takip ve dava konusu yapılan 31.12.2020 tarih ve 16.150,00 TL+
KDV= 19.057,00 TL bedelli faturadan davalı yanca yapılan 1.500,00 TL mahsup edildiğinde davacının bakiye 17.557,00 TL alacağı kaldığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacı davalıdan 17.557,00 TL alacaklı olup, davalının asıl alacağa yönelik itirazın iptaline karar verilmiştir. Ancak davalının takipten önce temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından, takipten önce işletilen faiz alacağı talebi yerinde değildir.
Davacının, icra inkar tazminatı isteminin ise; alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı zorunlu kıldığından, reddine karar verilmiştir.

Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :

1-Davanın kısmen kabulüne; davalının, … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 17.557,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin; 17.557,00 TL asıl alacağa, yıllık %16,75 faiz işletilerek devamına, fazlaya dair istemin reddine,

2-Davacının icra inkar tazminat ile reddedilen miktar yönünden davalının kötüniyet tazminat isteminin şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,

4-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 950,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,

5-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.199,32-TL harçtan peşin alınan 316,07-TL harcın mahsubu ile bakiye 883,25-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı toplam 383,87-TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

7-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 184,70-TL, bilirkişi ücreti olarak 2.000,00.-TL yapılan toplam 2.184,70TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 2.072,47-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca … bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, red/kabul oranına göre 67,81-TL’sinin davacıdan, 1.252,19 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekillerinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/06/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır. e-imzalıdır.