Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/69 E. 2022/31 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR
ESAS NO : 2021/69 Esas
KARAR NO : 2022/31

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 18/01/2022
KARAR Y.TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in müvekkil kooperatifin ortağı olduğunu, Kooperati genel kurulunda alınan kararlar doğrultusunda; Eylül 2019 – Eylül 2020 aylarına ait olalı aidat borcu(16.144,82 TL) ile faiz borcunu (1.883,7S TL) şifahi – yazılı ikaz ve ihtarlara rağmen ödemediği, tahsili için davalı aleyhine Ankara … Müdürlüğü’nün … E, sayılı dosyası ile icra takibine başlandığı, davalı tarafın, borca ve fer’ilerine haksız olarak itiraz etmiş ve mezkur takibi durdurmuş olduğu, Her ortağın, genel kurulda belirlenmiş olan ve kooperatifin amacının gerçekleşmesini sağlayacak aidatları ve öngörüldüğü halde bu bedellerin gecikme bedellerini ödemekle yükümlü olduğu, takibe konu icra dosyasında belirtilen aidat alacağı, müvekkil kooperatifin ortağı …’in kooperatif ortaklığından doğan aidat borcu olduğu, Kooperatifin tüm yararları ve zararlarının kooperatif üyelerine ait olduğunu ve tüm üyelerin bu menfaatlere ortak olduğunu, kooperatifin piyasaya olan borçlarının davalı ile aynı konumda olan ve ödemelerini gerçekleştiren diğer üyeden ne gibi bir farkı bulunduğunu belirterek, davalının haksız ve kötüniyetli olarak yapmış olduğu itirazın iptaline, mezkur icra takibinin işlemiş ve işleyecek olan faiz ve fer’ileri ile birlikte kaldığı yerden devamına, haksız ve kötüniyetli olarak yapılmış bulunan itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine yaptıkları itirazlarının, arabuluculuk toplantısında anlaşmama nedenlerinin borcun miktarı ile ilgili değil, borcun varlığı/amacı ile ilgili olduğunu, davacının tuttuğu muavin defterini, kayıt defterini incelediklerinde davacının iddia ettikleri borç miktarını usulüne göre tuttuğuna karar verebileceğini, müvekkilinin maliki olduğu evi 2016 yılında satın aldığında kooperatif üyeliğini üzerine almak istemediğini, ancak eski malikin ısrarı ve kooperatif başkanı …’ın “sen üyeliği al üzerine, zaten aydan aya 100 TL aidat istiyoruz. Kooperatif de yakında fesih olacak” şeklinde beyanı üzerine 2018 yılında davacı kooperatife 041 üye numarasıyla üye olduğunu, müvekkilinin kooperatife 08.12.2017 tarihinde üye olduktan sonra Kooperatife olan borçlarını 17.04.2018 tarihinde 0027 no’lu tahsil makbuzu ile 13.551,57 TL ödeme yapmış olduğunu, 17.04.2018 tarihinde davacı tarafından borcu yoktur yazısı aldığını, müvekkilinin kooperatife olan tüm sorumluluklarını yerine getirirken, Kooperatifin| 2018 hesap yılı olağan genel kurul toplantısı 14 Nisan 2019 tarihinde yapılmış olduğunu, 14.04.2019 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında gündemin 5. Maddesinde aidatlarla ilgili kararların alındığı, genel kurul kararının iptali için dava açıldığını, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kabul edilmeyen kısımlarına ilişkin istinaf kanun yoluna gidildiğini, davanın halen derdest olduğunu, dava sonucu beklenmeyip hemen mevcut üyelere ve istifa eden pek çok üyeye borç çıkarıldığı, davacı kooperatif aidat adı altında istediği bedel 42.000 TL bedel olup bu bedeli her ay 1.166 TL olarak aidat gibi gösterildiği, mevcut kooperatifte 5 etap olduğunu, bunlardan konutunu alamayan üyeler, …müvekkilimin dahil olmadığı başka bir etap iken, müvekkilinin dahil olduğu …. Etap olduğu, her etabın farklı sözleşmelerle imzalanmış olduğu, her bir etabın konut sahibi olmak için üye olunan bedelin farklı, yapılan sitelerin farklı ve her bir etabın arsa sahibininde farklı olduğunu, bu sebeple Kooperatifler Kanunu’nun 23. Maddesinin işlemeyeceğini, başından itibaren kooperatife üye olan şahıslar arasında herhangi bir hak konusunda bir eşitlik yokken daha sonrasında sırf aynı kooperatif ismi adı altında birleşildiği için sorumlu tutmanın hukuka uygun olmadığını, farklı kooperatifin aynı isim altında toplanmasından öte bir şey ifade etmediğini belirterek, davacının itirazın iptali talebinin ve icra-inkar tazminatı talebinin reddine, icra takibine konu tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif aidat borcundan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde davalı …’in kooperatifi üyesi olduğu belirtilmiştir. …’in düzenlenmiş ortaklık senedinin 30.11.2017 tarihinde imzalayıp kooperatife verdiği Kooperatif yönetim kurulunun 08.12.2017 tarih ve 22 sayılı toplantısında, ortaklığı kabul edilmiştir. … 17.04.2018 tarihinde 2018 yılı Nisan ayı dahil 13.551,57 TL’yi Ank. … Müd. … nolu dosyasına istinaden kooperatife ödemiş olduğu görülmektedir. Bu dosya kapsamındaki …’in borçlarının Eylül 2019 — Eylül 2020 tarihleri arası aylara ait aidat borçları ve faizlerinden kaynaklandığı belirtilmektedir.
Davacı/alacaklı S. S. … Konut Yapı Kooperatifi Vekili Av. … Ankara … Dairesi … nolu dosyasında ‘davalı/borçlu üye hakkında 01.11.2020 tarihinde 16.144,82 TL aidat, 1.883,75 TL için icra takibi başlatmıştır. …’in vekili Av. … vermiş olduğu dilekçede, borcun tamamına, icra dairesinin yetkisine, faize, faiz oranına ve her türlü ferilerinie itiraz ettiklerini belirterek takibin durdurulmasını talep etmiş, itiraz üzerine takip durmuştur.
Davacının davalı taraftan alacağı olup olmadığının tespiti açısından, defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olmakla, alınan bilirkişi raporu da incelendiğinde, Kooperatif yasal defterlerinin TTK 64. maddesinde belirtilen şekilde ve zamanda noter tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, davacı/alacaklı kooperatifin icra takibine konu etmiş olduğu alacağı Ekim 2019- Eylül 2020 ayları ve arası aylara ait aidat alacağı olduğu, Kooperatifin 14.04.2019 tarihinde yapılmış 2018 yılı olağan genel kurul toplantısını, toplam 248 ortaktan 93’ünün asaleten, 86’sının vekaleten olmak üzere 179 ortağın katılımıyla yapıldığı, Genel Kurul Toplantı Tutanağının 5/c maddesinde ortaklardan konutunu teslim almış üyelerden konut alamayan üye alacaklarının ve kooperatifin diğer borçlarının ödenebilmesi için hazırlanan tahmini bütçenin görüşülerek konut sahibi olmuş ortaklardan talep edilecek aidatın karara bağlanması ile ilgili verilen önergenin 17 red oyuna karşılık 107 oyla kabul edildiği, Hayır oyu kullananlardan davalı …’in de içlerinde yer aldığı 13 kişinin karara muhalefet şerhi koyduğu belirlenmiştir.
Genel Kurul Tutanağını 5/d maddesinde; “Kooperatifin devam eden dönem içerisinde oluşacak vergi, SGK ve diğer kalemlerin karşılanabilmesi için tüm üyelerden talep edileği aidat miktarının aylık 100,00 TL olması oybirliğiyle kabul edildi. ödemesini zamanında yapmayan ortaklardan aylık net % 1,5 gecikme faizi alması oybirliğiyle kabul edildi.” denilmiştir.
Davalı borçlunun icra takibine konu olmuş aidat borçlarının aylık 100,00 TL ve ek aidat olarak kooperatifin inşaatla ilgili borçlarını karşılamak için aylık 1.166,00 TL borç toplamı 16.144,82 TL, bu tutar için aylık % 1,5 gecikme faizi uygulaması sonucu hesaplanan faiz tutarı toplamı 1.581,44 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacı kooperatif tüm üyelerine vadetmiş olduğu konutlarını verememiş olup, aidat ödemiş ancak konutlarını alamayan üyelerin mağduriyetlerini gidermek amacıyla kooperatif tarafından, konutu teslim edilen üyelere ek aidat ödeme kararları alınmış olduğu görülmektedir ve Kooperatiflerin, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu ve bu kanuna dayanılarak hazırlanmış sözleşmelere bağlı olarak kooperatif organlarınca (genet kurul, yönetim kurulu, denetim kurulu) varlığı sürdürülmektedir. Kooperatifin 14.04.2019 tarihinde yapılmış 2018 yılı olağan genel kurul toplantısı toplam 248 ortaktan 93’ünün asaleten, 86’sının vekaleten olmak üzere 179 ortağın katılımıyla “yapılmıştır. Davacı üyenin itiraz ettiği aidat borçları, genel kurulda oylanarak kabul edilmiştir ancak Genel kurul kararlarına itiraz ve kararların bozulma şartları 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesinde belirtilmiştir. Davalı ortak tarafından alınmış bu kararlara şerh konulmuş, tutanağa geçirilmiş, iptali konusunda dava açıldığı belirtilmiş olmakla birlikte, kararların iptaliyle ilgili bir mahkeme kararının olmadığı anlaşılmaktadır. Genel kurulun aidatlarla ilgili kararı iptal edilmediği sürece yönetim kurulu bu paraları tahsil etmekle görevli bulunmaktadır. Davalının, takibe konu dönem öncesi alacaklarının da ayrı bir icra takibine konu edildiği ve itiraz nedeniyle ayrı dava konusu olduğu belirtilmiştir. Davalının iş bu dosyadaki icra takibine konulmuş olan borçları, Ekim 2019 ila 30.09.2020 arası döneme aittit.
Bu bilgilere göre, davacı/alacaklı S.S. … Konut Yapı Kooperatifi ortağı davalı/borçlu … aidat borçlarını ödemediği için icra takibine başlanmış olduğu ve itiraz üzerine icra takibinin durduğu, dva dosyası, icra dosyası kapsamında yer alan belgeler üzerinde gerekli incelemeler yapıldığında, davaya konu kooperatif alacağının, 14.04.2019 tarihinde yapılmış olağan kurul kararı doğrultunda belirlenmiş olduğu, davalının takibe konu edilmiş borçlarının Ekim 2019 ila 30.09.2020 arası döneme ait olup, anapara ve faiz hesaplamalarının bu dönem esas alınarak genel kurul kararını göre yapıldığı, davalının bu dönem aidatları için 313,18 TL’lik ödemesinin borcuna mahsup edildiği, davacı kooperatifin Ank. … Müd. … nolu dosyası kapsamında takip tarihi itibarıyla talep edebileceği alacak tutarı 16.144,82 TL aidat asıl alacağı, 1.581.44 TL, gecikme faizi olmak üzere 17.726,26 TL olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olmakla, davalı itirazında haksız olduğundan icra-inkar tazminatına da karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın Kısmen Kabulü ile, Davalının Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 16.144,82 TL asıl alacak, 1.581,44 TL işlemiş faiz olmak üzere 17.726,26 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %1,5 faiz işletilmesine, bakiye taleplerinin reddine,
İcra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, 3.545,25 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.210,88 TL harçtan peşin alınan 217,75 TL harcın düşümü ile arta kalan 993,13 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Peşin alınan 217,75 TL harçla, 59,30 TL başvurma harcının davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Reddedilen kısım yönünden A.A.Ü.T. 12. Maddesi uyarınca 302,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 30,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.030,00 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.012,73 TL ile vekalet harcı 8,50 TL’nin toplamı 1.021,23 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden, red ve kabul sorumluluk oranına göre hesaplanan 1.297,86 TL’nin davalıdan, 22,14 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/01/2022

Katip … Hakim …
¸e-imza ¸e-imza