Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/677 E. 2023/631 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Dosya No: 2021/677 Esas – 2023/631 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili

T.C.
ANKARA
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/677
KARAR NO : 2023/631

HÂKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …, …

VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : …, T.C. Kimlik No: …
Güzeloba Mah. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2021
KARAR TARİHİ : 26/09/2023
G.K. YAZIM TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması neticesinde,
I) İDDİA :
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …’da asma tavan malzemeleri ticareti ile uğraştığı, borçlu …’nin de müvekkili şirketten malzeme satın aldığı, bu satıma ilişkin 25/02/2017 tarihli faturanın düzenlendiği, ancak borçlunun fatura bedelini ödemediği, bu durumun dayanağının cari hesap ekstresi ile sabit olduğu, davalının borcunu ödememesi sebebiyle davalı aleyhine 01/07/2017 tarihinde …. Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı; belirtilen bu icra takibine, davalı tarafından itiraz edildiği, 01/10/2021 tarihinde icra takibinin durduğu; anılan icra takibine yönelik davalı tarafından sunulan itirazın, haksız yere borçtan kurtulmak maksadı taşıdığı beyan edilmiş olup; davalının asıl alacak, faiz ve tüm fer’ilerine yönelik itirazının iptaline, takibin devamına, yapılan itirazın kötüniyetli olduğundan bahisle alacağın %40’ından az olmamak üzere davalının, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
II) SAVUNMA :
Davacı tarafından sunulan dava dilekçesini ve tensip zaptını içeren “ön inceleme duruşma davetiyesi”; (6100 Sayılı HMK.’nın 317, 318, 140/5, 141, 147 ve 320. maddeleri uyarınca ihtarat içerir şekilde) davalı …’ye 07/01/2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup; davalı tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
III) DELİLLER
…. Esas Sayılı Dosyası Sureti.
…. Büro, …. Arabuluculuk Sayılı Arabuluculuk Dosyası.
… Tarafından Gönderilen 15/02/2022 Tarihli Cevabi Yazı.
…. Tarafından Gönderilen 24/02/2022 ve 19/10/2022 Tarihli Cevabi Yazıları.
… Tarafından Gönderilen 06/10/2022 Tarihli Cevabi Yazı.
İtirazın İptali İstenen İcra Takibine Konu Alacağın Tespiti Hususunda Düzenlenen Bilirkişi Raporu.
IV) DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
a) Dava Konusu Uyuşmazlığın Tespiti :
Mahkememizde açılan davanın; davacı “…” (“davacı şirket” olarak anılacaktır) ile davalı … (“davalı” olarak anılacaktır) arasındaki “Ticari Satım Sözleşmesinden Kaynaklı İtirazın İptali Davası” olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın konusunun; … Esas sayılı dosyasında (İlgili İcra Dairesinin kapatılması akabinde dosya, …. devredilerek, …. Esas numarasını almıştır) başlatılan icra takibi ile ilgili olarak; taraflar arasındaki ticari satım ilişkisine istinaden davacı şirketin (takip tarihi itibariyle) 4.019,91 TL. alacağının mevcut bulunup bulunmadığı; takip sonrası uygulanacak faizin türü ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
b) Dava Şartları ve İlk İtirazların Değerlendirilmesi :

Mahkememizce yürütülen yargılama kapsamında; öncelikle 6100 Sayılı HMK.’nın 114. maddesi uyarınca “dava şartlarının” mevcut bulunup bulunmadığı hususunda yapılan incelemede; dava şartlarında eksiklik bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bunun yanı sıra, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamış olması ve bu doğrultuda “yetki” veya “tahkim” ilk itirazlarında bulunulmadığı anlaşıldığından, Mahkememizce bu hususlarda herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
c) Dava Konusu Uyuşmazlığın Hukuki Tasnifi :
İtirazın İptali Davası; herhangi bir icra takibinde, borçlu tarafından sunulmuş olan “itirazın geçersiz kılınması”, borçlu itirazı ile devam edilemeyen ilamsız takibe konu “alacağın varlığının tespiti” ile “icra takibinin devamına karar verilmesi” talebi ile ilgili olup; bu doğrultuda, takibe konu alacağın borçludan tahsilini temin amacı taşımaktadır.
İtirazın İptali Davasını düzenleyen, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın İptali” başlıklı 67. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir:
“(1) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(2) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
(3) İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
(4) …
(5) Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
(6) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Yukarıda belirtilen Kanun hükmünden de anlaşılmakta olduğu üzere, “İtirazın İptali Davası” açılabilmesi için:
a) İlamsız takip yapılmış olması,
b) Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
c) İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde Mahkemeye başvurmuş olması
yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen madde hükmü kapsamında da açıkça belirtildiği üzere alacaklı; ilgili icra dosyasında, borçlu/borçlular tarafından sunulan “ödeme emrine itiraz beyanının” kendisine tebliğini müteakiben bir (1) sene içerisinde açabileceği “itirazın iptali” davası kapsamında; borçlu/borçlular tarafından ileri sürülmüş olan itirazın, (genel hükümler uyarınca “alacağının varlığını” ispat etmek suretiyle) iptalini talep edebilir.
İtirazın iptali davası ile ilgili olarak belirtilen bir (1) senelik süre, hak düşürücü nitelikte olup; anılan süre içerisinde “itirazın iptali davası” açılmaması halinde dahi alacaklı, genel hükümler çerçevesinde dava açmak suretiyle alacağını talep edebilecektir.
İtirazın iptali davası; yargılama usulü bakımından “genel hükümlere” tâbidir. Davalı/borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da, bu dava içinde kendisine tanınan yasal cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Yasal cevap süresi içinde davalı/borçlu tarafından ileri sürülmeyen itirazlar, Mahkeme tarafından re’sen dikkate alınamaz ve takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapılır.
Dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tâbi bulunduğundan; “ispat yükü” normal bir alacak davasında kabul edilecek “ispat yükü” ile aynıdır. Bu açıklamadan hareketle; 6100 sayılı HMK.’nın 190. maddesi uyarınca ispat yükü, kanunda özel düzenleme bulunmadıkça, “iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa” aittir. Bu genel kuralın dışında bazı istisnai hâllerde, ispat yükü yer değiştirerek davalı tarafa geçer.
Neticeten; davacı ya da davalı, iddiasını ya da savunmasını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen hükümler uyarınca ispat külfeti altındadır. Buna göre yürütülecek yargılama sonucunda Mahkeme tarafından verilecek karar; “dava konusunun esası” hakkında, söz konusu uyuşmazlığı “kesin hükümle sonuçlandıran” bir nihai karar olup, “icra takibinin devamı” hususunda da takdir içermektedir.
d) Dava Konusu Uyuşmazlık İle İlgili Değerlendirme :
Mahkememiz nezdinde açılan itirazın iptali davasında; …. Esas sayılı dosyasında (…. Esas) başlatılan icra takibinde sunulan itirazın, haksız olduğundan bahisle iptaline ve alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından sunulan dava dilekçesini ve tensip zaptını içeren “ön inceleme duruşma davetiyesi”; (6100 Sayılı HMK.’nın 317, 318, 140/5, 141, 147 ve 320. maddeleri uyarınca ihtarat içerir şekilde) davalıya 07/01/2022 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup; davalı tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce, itirazın iptali istenen icra takibine konu alacağın varlığı ve miktarı hususlarında ayrıntılı ve denetime elverişli rapor düzenlenmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup;
Mahkememizce Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiden alınan görüş kapsamında; dava dosyası içerisinde taraflar arasında yapılmış yazılı bir sözleşmeye rastlanılmadığının; davacı şirketin bağlı bulunduğu … gelen 2017 yılı BA/BS formları incelendiğinde, 2017 yılı Form BS’de …-… 5 adet belge 21.202,00 TL olarak bildirildiğinin; davalının bağlı bulunduğu …. gelen 2017 yılı BA/BS formları incelendiğinde, 2017 yılı Form BA’da … San.ve Tic.Ltd.Şti. 5 adet belge 21.202,00 TL olarak bildirildiğinin; davacı şirketin Mahkememize sunduğu 2017 yılı resmi defter ve kayıtlarının HMK 222. maddesi uyarınca açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığının ve genel kabul görmüş muhasebe usul ve esaslarına göre tutulduklarının tespit edildiğinin belirtildiği; davacı şirketin resmi defterlerinin incelenmesinde, davalı firma davacıya ait resmi defter kayıtlarında …-… olarak kayıtlı olup, cari hesap alacağına ilişkin cari hesap ekstresinin resmi defterlerindeki kayıt bilgilerinin detaylı olarak tespit edildiği; resmi defterlerin incelenmesinde, 31/12/2017 tarihi itibariyle davalının, davacı şirkete 4.019,91.TL borç bakiyesi bulunduğunun tespit edildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Düzenlenen işbu bilirkişi raporunun dosyamıza 11/05/2023 tarihinde sunulması akabinde, davacıya 22/05/2023 tarihinde, davalıya 31/05/2023 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş; gerek davacı ve gerekse davalı tarafından, bilirkişi raporuna yönelik herhangi bir beyan/itiraz dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Neticeten;
Bilirkişi Raporunun, davanın esasına etkili ve denetime elverişli olduğu kanaatine varılarak; davacı şirketin, davalı ile aralarındaki ticari satım neticesinde, takip tarihi itibariyle 4.019,91 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Uygulanacak Faiz Türü Hakkında Değerlendirme;
Mahkememiz nezdinde açılan dava konusu icra takip tarihi itibariyle talep edilen “yıllık %19,50 oranında” faiz talebinin, 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2/2. maddesi uyarınca, ticari iş niteliğindeki dava konusu ilişkide, kanuna uygun olarak talep edilmemiş olduğu; anılan takip tarihi olan 01/07/2017 tarihi itibariyle uygulanan ticari temerrüt faizinin %9,75 olduğu anlaşılmakla ve takip sonrası faizin (değişen oranlarda) avans faizi şeklinde uygulanması lüzumu bulunduğu takdiriyle, davanın kısmen kabulüne dair aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
V) HÜKÜM : (Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle)
1) Davanın KISMEN KABULÜNE,
Bu doğrultuda;
…. Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline;
4.019,91 TL asıl alacak üzerinden (asıl alacağa, takip tarihinden itibaren) işletilecek ticari temerrüt faizi ile takibin devamına;
2) Hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE;
3) Davacı tarafça alacağın %40’ı oranında talep edilen icra inkar tazminatında fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 274,60 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 215,30 TL harcın, davalı taraftan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5) Peşin alınan 59,30 TL harcın, davalı taraftan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6) Davacı tarafın, kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3. ve 13. maddeleri uyarınca takdiren 4.019,91 TL vekalet ücretinin, davalı taraftan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
7) Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ile 341,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.908,8‬0 TL yargılama giderinin, davalı taraftan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
8) Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, kararın kesinleşmesini müteakiben talep edilmesi halinde, 6100 Sayılı HMK.’nın 333. maddesi uyarınca taraflara İADESİNE,
9) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı anlaşıldığından; Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. maddesi uyarınca …. bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair; tarafların yokluğunda verilen karar, dava değeri itibariyle KESİN olmak üzere okunup, yapılan açık yargılamada karar verildi.26/09/2023

Katip … Hâkim …
¸ ¸
Gerekçeli Karar