Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/661 E. 2022/130 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/661 Esas – 2022/130

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/661 Esas
KARAR NO : 2022/130

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2015
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
KARAR Y.TARİHİ : 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle, müvekkili şirket ile davalı şahıs arasında 09/12/2013 tarihinde sözleme imzalandığını, sözleşme ile müvekkilinin … Zaferi için üretiminin 3 D animasyonunu hazırlama işini üstlendiğini, davalının da karşılığnıda 20.000 TL ödemeyi taahhüt ettiğini, sözleşmeye göre … Savaşının anlatımı için kurguya bağlı olarak 15 kadrajda, 2 dakikaya kadar uzun çekim 3D animasyonlarının yapılması, bu animasyonların yayıncı tarafından verilecek yakın plan videolarının kurgusunun yapılması için çini üretim süreçlerinin anlatıldığı 3D animasyon hazırlanması işlerinin kararlaştırıldığını, yapılan çalışmaların düzeltmelerin yapıldığını, davalı tarafından sözleşmede kararlaştırılan 5.000 TL ilk ödemenin 13/12/2013 tarihinde, 5.000 TL ikinci ödemenin 02/01/2014 tarihinde yapıldığını, işin bitiminden itibaren 10 gün içinde ödenmesi gereken 10.000 TL’nin iş teslim edildiği halde ödenmediğini, davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, ödeme yapılmadığı gibi yapılan ödemenin de geri istendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL alacak ile sözleşmenin 9. Maddesinde düzenlenen 40.000 TL cezai şartın, 09/01/2014 iş teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle, 09/12/2013 tarihli sözleme gereği davacı tarafın taahhüt etmiş olduğu işi …Madde ile belirlenen sürede teslim edilmediğinden sözleşmeyi tek taraflı olarak ihlal ettiğin, davacı şirketce yapılması istenen ve şartname ile belirlenen “… Zaferi 3D animasyonu ve Çini Üretim 3D animasyonu” işi e-maillerle uyarılara rağmen sözleme ve kurum şartnamesine uygun olarak yapıp teslim edilmediğ için kurum onayı ve kabul vermediği için ödeme yapmadığını, davacı şirket tarafından yapılmış bulunan ayıplı üretimler yüzünden müvekkilinin ilgili kurum ile ilişkilerinin bozulduğunu ve müvekkilinin zarara uğradığını, sözleme ile belirlenmiş olan cezai şartı fahiş olması ve sözeşmeyi kendi kusuru ile ihlal ettiğinden talep edemeyeceğini savunmuş davanın reddini istenmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
3D animasyonlar hazırlama sözleşmesi örneği, ödeme dekontları, ihtarname örnekleri ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara …Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinden verilen ….Karar sayılı görevsizlik kararı sonucu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin … Karar sayılı kararı ile dava mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu 02/01/2017 tarihli rapor ve 25/12/2017 tarihli ek raporlarının sonuç kısmında özetle; Davalı savunmasından, davacı tarafından işin teslim edildiğinin anlaşıldığı, davacının taahhüt ettiği işle ilgili sorumluluğunun, sözleşmenin 4. Maddesinde belirlenen şartlarla ile sınırlı olduğu, teknik yönden yapılan incelemede davacı tarafından yapılan işin; … 3 D Animasyonu adlı video için talep edilen 3,5,7,8,12,14,15 maddelere ilişkin düzeltmelerinin yapılmadığı, Çini Üretimi 3D Animasyonu adlı videonun 3 D animasyon tekniğine uygun çizimlere sahip olmaması sebebiyle yapılan işlerin sözleşme şartlarına uygun olmadığı, videonun ilgili yerleri izlendiğinde de anlaşılacağı gibi yapılan işin açık ayıplı olduğunun değerlendirildiği, dosya kapsamı itibariyle davalı iş sahibinin, davacıya ayıp ihbarı yaptığı ispat edilmediğinden, davalının eseri kabul etmiş sayılması gerektiği, bu durumda da 10.000,00TL bakiye sözleşme bedelini davacıya ödemesi gerektiği, davalı işveren tarafından sözleşmenin “ödeme” maddesi ihlal edilmiş ise de davacı yüklenicinin de edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediği tespit edildiğinden, cezai şart talebinin yerinde olmadığı, davacı 06.06.2014 tarihli ihtarda 10.000,00TL bakiye alacağın, 10 gün içinde ödenmesini talep ettiğinden, söz konusu ihtarın 09.06.2014 tebliğ tarihine, 10 gün süre eklendiğinde, davalının 20.06.2014 tarihinde temerrüde düştüğü ve alacağa temerrüt tarihinden itibaren talep gibi yasal (sadece “ticari” faiz talep ettiğinden) faiz uygulanması gerektiği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi heyetine FSEK Uzmanı eklenerek dosya bilirkişi kuruluna tevdii edilmiştir.
Bilirkişi kurulu 10/06/2019 tarihli raporlarının sonuç kısmında özetle; Taraflar arasındaki imzalanan 09/12/2013 tarihli sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın, davacının sözleşmeden doğan bakiye alacağı ile cezai şart talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinde, animasyonlara ilişkin FSEK’den doğan hakların devrine ilişkin herhangi bir hüküm yer almadığı dolayısıyla yayım sözleşmesinin varlığı için gerekli olan eser üzerindeki mali hakların devri koşulunun gerçekleşmediği, davada eserle ilgili mali ve manevi hak ihlaline dayanmadığı, bununla ilgili bir talepte de bulunulmadığı, davacının davaya konu animasyonları davalının hakimiyet sahasına geçirdiği, ancak animasyonların açık ayıplı olduğu, bir aylık süreli bir sözleşme kapsamında hazırlanan animasyonlardaki açık ayıpların sözleşme süresini aşan bir tarihten daha sonra davacıya bildirildiği, bunun üzerine davacı tarafından yapılan düzeltmelerle teslim edilen animasyonlara karşı davalının yine sesiz kaldığı ve davacı tarafından 06/06/2014 tarihinde çekilen ihtara cevaben gönderilen ihbar tarihi olan 19/06/2014 ‘de, aynı iş için bir başka firma ile sözleşme imzalanmış olduğu, bu tespitler karşısında davacının edimini kabul etmiş sayılması gerektiği ve ayıptan doğan haklarını kaybettiği, dolayısıyla davalının, sözleşmeden doğan 10.000,00 TL bakiye bedelli davacıya ödenmesi gerektiği, davacının bakiye borcun yanı sıra cezai şartın ödenmesine ilişkin talebine ilişkin olarak ise, davacının davalıya teslim ettiği ediminin açık ayıplı olduğu, bunun ise edimini özenle yerine getirmediğini ortaya koyduğu, davalının süresinde ayıplı ihbarında bulunmaması sebebiyle kabul etmiş sayıldığı dikkate alındığında, kök rapor’da varılan sonucu paralel olarak, cezai şart talebini yerinde olmadığı görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Somut olayda taraflar arasında akdedilen 09/12/2013 tarihli 3D Animasyonlar Hazırlanma Sözleşmesi uyarınca davacı tarafından 2 adet 3D animasyon hazırlama işinin yapılmasına ilişkin karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmesinin kurulduğu görülmektedir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Eser sözleşmesi, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Yüklenicinin borcu, işi yapıp teslim etmek, iş sahibinin borcu ise iş bedeli ödemektir.
Davacı yan, sözleşme ile belirlenen bakiye bedel alacağı ile davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle cezai şart alacağının tahsilini talep etmektedir.
Davalı ise işin kurum şartnamesine uygun olarak ve süresinde yapılmadığı, eksik ve ayıplı teslim edildiğini, sözleşme konusu işi üçüncü bir firmaya yaptırdığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında akdedilen 09.12.2013 tarihli, “3D Animasyonlar Hazırlama Sözleşmesi” ile davacı “… Zaferi 3D Animasyonu” ve “Çini Üretimi 3D Animasyonu” hazırlama işini üstlendiği, buna göre davacının, … Zaferi’nin anlatımı için, kurguya bağlı olarak, 15 kadraja, 2 dakikaya kadar, uzak çekim, 3D animasyonu ve bunların yakın plan videolarının kurgusunu; bunun yanı sıra, çini üretim süreçlerine dair 3D animasyon hazırlamayı taahhüt ettiği; işin süresinin, sözleşme tarihinden (09.12.2013) itibaren bir ay olduğu (Sözleşme m.3, m.7), davalının ise sözleşme ile aldığı hakları tamamen ya da kısmen 3.şahıslara devir hakkına sahip olduğu (m.5), davalının yapılacak iş karşılığında davacıya toplam 20.000 TL ödeyeceği; bunun 5.000.-TL’sinin sözleşme imzalandığı tarihte; 5.000.-TL’sinin 01.01.2014 tarihinde ve 10.000.-TL’sinin ise iş bitiminden sonra 10 gün içinde nakden ödeneceği (m.6), yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve Sözleşme’nin aksine hareket eden tarafın, karşı tarafın uğradığı zararı tazmin etmeyi ve ayrıca 40.000.-TL cezai şart olarak ödemeyi taahhüt ettiği (m.9), görülmektedir.
Davacı, 2 adet 3D animasyon üretmeyi ve iş sahibine/davalıya teslim etmeyi; iş sahibi ise karşılığında, 20.000.-TL ödemeyi taahhüt etmiştir. Davalı sözleşmede öngörülen, 10.000.-TL toplam tutarındaki iki ödemeyi yapmış; ancak 10.000.-TL tutarındaki son ödemeyi, işin tam olarak teslim edilmediği gerekçesiyle yapmadığını savunmuştur. Sözleşmede işin süresi bir ay olarak belirlenmiş, bunun dışında herhangi bir teslim süresi; özel bir kabul süreci de öngörülmemiştir.
Eser sözleşmesinde, yüklenicinin eseri meydana getirmesinin yanı sıra, süresi içinde iş sahibine teslim etmesi de gerekir. Yüklenici, üstlendiği edimini ayıpsız olarak meydana getirmekle yükümlüdür. Bununla birlikte, TBK m.474 vd. uyarınca, yüklenicinin ayıptan sorumlu olması için ayıbın iş sahibine yükletilmemesi ve iş sahibinin ayıplı eseri kabul etmemesi gerekir. Zira, TBK m.477/1 uyarınca, eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur. İş sahibinin eseri kabulü ise açık veya örtülü olabilir. TBK m.477/2, iş sahibinin gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde eseri kabul etmiş sayılacağı hükmünü amirdir. Dolayısıyla iş sahibinin eserin tesliminden sonra olağan akışa göre, eseri gözden geçirmek ve ayıplı olduğuna dair bir tespiti var ise bunu uygun süre içinde yükleniciye bildirmesi gerekir. Bu külfeti yerine getirmeyen iş sahibi, eseri kabul etmiş sayılacağı için, ayıptan doğan haklarını kaybeder. Bu bağlamda, son olarak, ayıbın açık veya gizli oluşuna göre de bir ayırım yapmak gerektiğine değinmekte yarar görülmektedir. Orta seviyede bir iş sahibinin, olağan gözden geçirmede tespit edeceği ayıp, açık ayıp; olağan gözden geçirmede görülemeyip eser kullanılmaya başlandıktan sonra ortaya çıkan ayıp ise gizli ayıptır. Gizli ayıbın ise, ortaya çıkmasını takiben, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmesi gerekir.
Belirtilen bu hukuki çerçevede, somut olay incelendiğinde, davacının, davaya konu animasyonları davalının hakimiyet sahasına geçirdiği, ancak bu animasyonların açık ayıplı olduğu, açık ayıpların Sözleşme süresini aşan bir tarihten daha sonra davacıya bildirildiği; bunun üzerine davacı tarafından yapılan düzeltmelerle teslim edilen animasyonlara karşı davalının yine sessiz kaldığı ve davacı tarafından 06.06.2014 tarihinde çekilen ihtara cevaben gönderilen ihbar tarihi olan 19.06.2014’de, aynı iş için bir başka firma ile Sözleşme imzalanmış olduğu, bu tespitler karşısında davacının edimini kabul etmiş sayılması gerektiği ve ayıptan doğan haklarını kaybettiği, dolayısıyla davalının, Sözleşme’den doğan 10.000.-TL bakiye bedeli davacıya ödemesi gerektiği kanaatine varılarak davacının bakiye bedel alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Hüküm altına alınan 10.000,00 TL alacağa 14.02.2014 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Öte yandan, davacının cezai şartın alacağına ilişkin olarak ise; davacının davalıya teslim ettiği ediminin açık ayıplı olduğu, bunun ise edimini özenle yerine getirmediğini ortaya koyduğu; davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmaması sebebiyle kabul etmiş sayıldığı dikkate alındığında, davacının cezai şart talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından reddine karar verilerek aşaıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Somut olayda taraflar arasında akdedilen 09/12/2013 tarihli 3D Animasyonlar Hazırlanma Sözleşmesi uyarınca davacı tarafından 2 adet 3D animasyon hazırlama işinin yapılmasına ilişkin karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmesinin kurulduğu görülmektedir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Eser sözleşmesi, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Yüklenicinin borcu, işi yapıp teslim etmek, iş sahibinin borcu ise iş bedeli ödemektir.
Davacı yan, sözleşme ile belirlenen bakiye bedel alacağı ile davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle cezai şart alacağının tahsilini talep etmektedir.
Davalı ise işin kurum şartnamesine uygun olarak ve süresinde yapılmadığı, eksik ve ayıplı teslim edildiğini, sözleşme konusu işi üçüncü bir firmaya yaptırdığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında akdedilen 09.12.2013 tarihli, “3D Animasyonlar Hazırlama Sözleşmesi” ile davacı “… Zaferi 3D Animasyonu” ve “Çini Üretimi 3D Animasyonu” hazırlama işini üstlendiği, buna göre davacının, … Zaferi’nin anlatımı için, kurguya bağlı olarak, 15 kadraja, 2 dakikaya kadar, uzak çekim, 3D animasyonu ve bunların yakın plan videolarının kurgusunu; bunun yanı sıra, çini üretim süreçlerine dair 3D animasyon hazırlamayı taahhüt ettiği; işin süresinin, sözleşme tarihinden (09.12.2013) itibaren bir ay olduğu (Sözleşme m.3, m.7), davalının ise sözleşme ile aldığı hakları tamamen ya da kısmen 3.şahıslara devir hakkına sahip olduğu (m.5), davalının yapılacak iş karşılığında davacıya toplam 20.000 TL ödeyeceği; bunun 5.000.-TL’sinin sözleşme imzalandığı tarihte; 5.000.-TL’sinin 01.01.2014 tarihinde ve 10.000.-TL’sinin ise iş bitiminden sonra 10 gün içinde nakden ödeneceği (m.6), yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve Sözleşme’nin aksine hareket eden tarafın, karşı tarafın uğradığı zararı tazmin etmeyi ve ayrıca 40.000.-TL cezai şart olarak ödemeyi taahhüt ettiği (m.9), görülmektedir.
Davacı, 2 adet 3D animasyon üretmeyi ve iş sahibine/davalıya teslim etmeyi; iş sahibi ise karşılığında, 20.000.-TL ödemeyi taahhüt etmiştir. Davalı sözleşmede öngörülen, 10.000.-TL toplam tutarındaki iki ödemeyi yapmış; ancak 10.000.-TL tutarındaki son ödemeyi, işin tam olarak teslim edilmediği gerekçesiyle yapmadığını savunmuştur. Sözleşmede işin süresi bir ay olarak belirlenmiş, bunun dışında herhangi bir teslim süresi; özel bir kabul süreci de öngörülmemiştir.
Eser sözleşmesinde, yüklenicinin eseri meydana getirmesinin yanı sıra, süresi içinde iş sahibine teslim etmesi de gerekir. Yüklenici, üstlendiği edimini ayıpsız olarak meydana getirmekle yükümlüdür. Bununla birlikte, TBK m.474 vd. uyarınca, yüklenicinin ayıptan sorumlu olması için ayıbın iş sahibine yükletilmemesi ve iş sahibinin ayıplı eseri kabul etmemesi gerekir. Zira, TBK m.477/1 uyarınca, eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur. İş sahibinin eseri kabulü ise açık veya örtülü olabilir. TBK m.477/2, iş sahibinin gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde eseri kabul etmiş sayılacağı hükmünü amirdir. Dolayısıyla iş sahibinin eserin tesliminden sonra olağan akışa göre, eseri gözden geçirmek ve ayıplı olduğuna dair bir tespiti var ise bunu uygun süre içinde yükleniciye bildirmesi gerekir. Bu külfeti yerine getirmeyen iş sahibi, eseri kabul etmiş sayılacağı için, ayıptan doğan haklarını kaybeder. Bu bağlamda, son olarak, ayıbın açık veya gizli oluşuna göre de bir ayırım yapmak gerektiğine değinmekte yarar görülmektedir. Orta seviyede bir iş sahibinin, olağan gözden geçirmede tespit edeceği ayıp, açık ayıp; olağan gözden geçirmede görülemeyip eser kullanılmaya başlandıktan sonra ortaya çıkan ayıp ise gizli ayıptır. Gizli ayıbın ise, ortaya çıkmasını takiben, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmesi gerekir.
Belirtilen bu hukuki çerçevede, somut olay incelendiğinde, davacının, davaya konu animasyonların davalıya teslim edildiği, ancak bu animasyonların açık ayıplı olduğu, açık ayıpların sözleşme süresini aşan bir tarihten daha sonra davacıya bildirildiği; bunun üzerine davacı tarafından yapılan düzeltmelerle teslim edilen animasyonlara karşı davalının yine sessiz kaldığı ve davacı tarafından 06.06.2014 tarihinde çekilen ihtara cevaben gönderilen ihbar tarihi olan 19.06.2014’de, aynı iş için bir başka firma ile sözleşme imzalanmış olduğu, bu tespitler karşısında davacının edimini kabul etmiş sayılması gerektiği ve ayıptan doğan haklarını kaybettiği, dolayısıyla davalının, sözleşmeden doğan 10.000.-TL bakiye bedeli davacıya ödemesi gerektiği kanaatine varılarak davacının bakiye bedel alacağı davasının kabulüne, hüküm altına alınan 10.000,00 TL alacağa 14.02.2014 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Öte yandan, davacının cezai şartın alacağına ilişkin olarak ise; davacının davalıya teslim ettiği ediminin açık ayıplı olduğu, bunun ise edimini özenle yerine getirmediğini ortaya koyduğu; davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmaması sebebiyle kabul etmiş sayıldığı dikkate alındığında, davacının cezai şart talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından reddine karar verilerek aşaıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davacının bakiye bedel alacağına yönelik davasının kabulü ile; 10.000 TL’nin 14/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının cezai şart alacağına yönelik davasının reddine,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından kaldırma öncesi ve sonrası yapılan 2.604,30 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 520,86 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından kaldırma öncesi ve sonrası yapılan 149,20 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 119,36 TL’nin davacı taraftan alınarak davalı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Alınması gerekli 683,10 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL harcın düşümü ile arta kalan 170,78 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde yatırana iadesine,
9-Peşin alınan 683,10 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/02/2022