Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/65 E. 2021/587 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/65 Esas
KARAR NO : 2021/587

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
KARAR Y.TARİHİ : 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili aleyhine, davalının elinde bulundurduğu bonoların dayanak belge olarak sunularak … Dairesi E…. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, icra takibine dayanak olarak gösterilen 10.000,00-TL tutarında 30.01.2017 vade tarihli bono, 10.000,00-TL tutarında 28.02.2017 vade tarihli bono, 2.500,00-TL tutarında 30.04.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 15.05.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 01.07.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 15.07.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 01.08.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 15.08.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 01.09.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 15.09.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 01.10.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 15.10.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 01.11.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 15.11.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 01.12.2017 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 15.12.2017 vade tarihli bono, 3.500,00-TL tutarında 15.01.2018 vade tarihli bono, 3.000,00-TL tutarında 15.02.2018 vade tarihli bono, 6.000,00-TL tutarında 15.02.2018 vade tarihli bono ve 6.000,00-TL tutarında 30.04.2018 vade tarihli bonolardan yirmi adet senedin on dört tanesinin zamanaşımına uğramış olduğundan kambiyo senedi vasfını kaybettiğini, yazılı delil başlangıcına dönüşmüş ve başka bir delille ispatlanmadığı sürece tahsil kabiliyetinden noksan olduğunu, takibe konu senetler bakımında müvekkilinin hiç bir borcunun bulunmadığını belirterek, müvekkilinin … Müdürlüğü E…. sayılı dosyada borçlu olmadığının tespitine vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 01/12/2017 vade tarihli 3.000,00 TL tutarında senet, -15/12/2017 vade tarihli 3.000,00 TL tutarında senet, 15/01/2018 vade tarihli 3.500,00 TL tutarında senet, 15/02/2018 vade tarihli 3.000,00 TL tutarında senet, 15/02/2018 vade tarihli 6.000,00 TL tutarında senet, 30/04/2018 vade tarihli 6.000,00 TL tutarında senetler yönünden açılan davanın bu dosyadan tefrik edilerek mahkememizin ayrı bir esasına kaydına karar verilmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından icra dosyasından yapılan tebligata itiraz edilmiş ise de davacının en geç iş bu dava tarihinde tebligattan ve icra işlemlerinden haberdar olduğunu, yani tebligatı öğrenme tarihi en geç dava tarihi olup herhalde en geç bu tarihte tebligatlardan haberdar olduğu sabit olan davacının en geç 7 gün içerisinde başvuruda bulunarak dava açmış olmasının gerektiğini, gerekir. Davacının süresinde dava açmadığını, davacının dava ve icra takibi konusu bonolardaki imzaya itiraz etmediğini, böyle bir senet vermediğini söylemediğini, sadece bonoların zamanaşımına uğradığını iddia ettiğini Bonoların zamanaşımına uğradığı iddiasının borcun sona erdiği anlamına gelmediğini, süresinde bonolar protesto edilmiş ise de davacının müvekkilinden diğer senetlerin ibraz gününü beklenmesini, işlem yapmamasını hepsini topluca ödeyeceğini söyleyerek talepte bulunduğunu, müvekkilinin tüm iyiniyeti ile davacının ödeme yapmasını beklediğini, davacının ödeme yapmadığını, müvekkilinin alacağının yazılı delil mahiyetinde olan bono ile ispat edildiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, bir kısmı zamanaşımına uğrayan senetlerden dolayı geçilen icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı konularına ilişkinir.
Sözleşme örneği, ihtarname sureti, kitap örnekleri Arabuluculuk son tutanağı örneği, ticaret sicil özeti, … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası örneği, Ankara ..İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
6102 sayılı TTK m. 5/1’de; kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Buna göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
6102 s. TTK 19/2’de; taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira; TTK’da, ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusundaki işin ticari iş niteliğinde olması bunun aynı zamanda ticari dava sayılmasını gerektirmez.
6102 sayılı TTK m. 5/1’de, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Yargıtay ve doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
A- Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1’de sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz.
B- Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 s. TTK m. 4/1’de, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
C- Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekir. Ancak havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması yeterlidir.
Gerçek kişi tacir, bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişidir (TTK m.12/1).Tacir olmanın önemli sonuçları mevcuttur; buna göre tacir her türlü borcu için iflasa tabidir, ayrıca kanuna uygun bir ticaret unvanı seçmek ve ticari işletmesini ticari siciline tescil ettirmek zorundadır (TTK m. 18). Bir gerçek kişinin tacir sayılabilmesi için her şey den önce ticaret siciline kayıtlı olması zorunludur.
Mahkemelerin görevi, ancak Kanunla belirlenir (HMK m.1). Kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir Kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkilidir(HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller ve diğer belgelerin incelenmesinde; davacı tarafın bir kısmı zamanaşımına uğrayan senetlerden dolayı başlatılan icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Somut uyusmazlıkta; taraflar tacir olmadığından ve icra takibine dayanak bonolar zamanasımına uğradığından, anılan yasa hükümleri geregi, davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Sonuç olarak, Eldeki davanın 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi tarafların tacir sıfatı bulunmadığı, nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı anlaşıldığından; 6100 sayılı HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2) . maddeleri uyarınca görevli mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. (Yargıtay 13. HD’nin 2017/992 E., 2018/12429 K. Sayılı ilamı da bu yöndedir. )
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi ve iki haftalık yasal sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331 maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸