Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/646 E. 2021/739 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/646
KARAR NO : 2021/739

DAVA : İpoteğin Fekki
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARAR Y.TARİHİ : 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İpoteğin Fekki davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile karşı taraf arasında 14.09.2017 tarihinde sahip oldukları Ankara Ticaret Sicilinin … sicil numaralı … Otomotiv Gayrimenkul Sanayi ve Tic. A.Ş hisselerinin devri amacıyla Pay Satım Sözleşmesi imzalandığını, yine aynı tarihte müvekkili ile taraflar arasında Şarta Bağlı devir Taahhüdü ve Opsiyon Hakkı Tanıma Sözleşmesi imzalanmış ve taraflar arasında hisse devirlerine yönelik maddeler düzenlendiğini, bu sözleşmelerde nominal değerdeki paylar için ödemenin temini amacıyla bonoların teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında imzalanan pay satım sözleşmesinin 3.2. Maddesi uyarınca döviz kurunun 4,5 TL olarak kabul edildiğini, aynı tarihte müvekkili ile karşı taraf arasında müvekkili tarafından paylarını satan kişilere verilen ödemelerin teminatı olarak hem senetler verildiğini hem de İpotek Sözleşmesi yapıldığını, bahsi geçen sözleşmeye göre karşı taraf adına kayıtlı tamamı ödenmiş B Seri, 2 numaralı nama yazılı geçici ilmühaberden oluşan, 1.208.315,00 TL nominal değerdeki 1.208.315 adet payın satış bedeli olan 31.12.2020 vade tarihli, borçlusunun müvekkili, lehdarının Ahmet Kocaaadam olan 1.875.000,00 USD bedelli emre muharrer bononun da aynı şartlarda USD/4,5TL üst sınırı ile pay bedelini temin amacıyla verildiğini ve ipotek resmi senedine işlenerek bononun karşı tarafa verildiğini, yani 1.875.000,00 USD’lik pay devri ödemesi için müvekkilinin hem 31.12.2020 vadeli senedi hem de ödemenin teminatı olarak ipotek verdiğini, davalı vekili tarafından tedbire itiraza yönelik duruşmada açıkça taraflar arasında tek bir tane 1.875.000 USD’lik borç bulunduğunun ve hisse devir sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen bedelin 1.875.000,00 (üst sınırı 4,5 USD-TL üst sınır) olduğunun ikrar edildiğini, taraflar arasındaki ihtilaf konusunun 1.875.000 USD’lik senet borcunun Hisse Devir sözleşmesinden kaynaklı olan ödeme olduğunda mutabık olunduğunu, işbu ödemenin 4.3 madde uyarınca “taşınmazın 31.12.2020 tarihine kadar tahliye edilmemesi halinde ödemenin ortadan kalkacağına dair sözleşmenin açık düzenlenmesi karşısında da artık müvekkilinin 1.875.000 USD’lik ödemeyi yapma yükümlülüğü kalmadığını yani senedin bedelsiz kaldığının ortada olduğunu, sonuç olarak dava konusu taşınmazın 13.01.2021 tarihi itibari ile davalı tarafın ikrar ettiği üzere taşınmazın tahliye edilmediği hususu sabit olduğundan şarta bağlı olan 1.875.000,00 USD’lik ödemenin yapılmayacağına dair sözleşme maddesi uyarınca 31.12.2020 tarihli 1.875.000,00 USD’lik senedin bedelsiz kalmasından dolayı senedin protesto edilmemesi ve icra takibine konu yapılmaması için teminatsız ya da Mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığında ihtiyati tedbire karar verilmesini, bahsi geçen bono nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, dava konusu sözleşme uyarınca …. Yevmiye Nolu 20.11.2017 taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından H.K’nun 32. Maddesi uyarınca dava açılırken ödenmesi gereken nisbi peşin harç ödenmedikçe hiçbir işlemin yapılmaması gerektiği, işbu davanın temelde müvekkili ile davacı şirket arasındaki pay sahipliği ilişkisine dayanmakta olduğunu bu nedenle huzurdaki davanın basit yargılama usulüne tabi olması gerektiğini, dava dışı taraflar arasındaki kira ilişkisi nedeniyle tahliye ve cezai şartın tahsili konulu bir dava ikame edlidiğini ve huzurdaki dava ile aynı delillere dayanıldığını, bu nedenle huzurdaki davada hukuki yarar kalmadığını, müvekkilinin pay devir borcunu zamanında eksiksiz ve ayıpsız şekilde ifa ettiğini ancak davacının pay bedelini ödemediğini ve temerrüde düştüğünü, bu kapsamda davacının 18.06.2018 tarihinde TTK 490/2 hükmüne uygun şekilde ciro ve zilyetliğin devri ile teslim aldığını, davacının huzurdaki davadaki taleplerinin 18.06.2020 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını, TMK 883 maddesi uyarınca ipoteğin fekkine ilişkin davanın ancak taşınmaz maliki tarafından açılabileceğinin düzenleme altına alındığını, bahse konu davanın mülkiyet hakkından kaynaklanan ayni bir dava niteliğinde olduğunu ve ancak taşınmazın tapuda kayıtlı maliki tarafından açılabileceğini bu nedenle taşınmaz maliki sıfatına haiz olmayan davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, huzurdaki davanın konusunu oluşturan temel ilişkinin dava dışı … Otomotiv’in sermayesini temsil eden 7.949.445 adet nama yazılı payın satımı/devri işlemi olduğunu, Pay Satım Sözleşmesinin içeriğine göre dava dışı … Otomotiv paylarının %77,45’ine karşılık gelen pay bedelinin davacıya devredildiğini, kalan %22,25’ine karşılık gelen pay üzerinde ise davacı lehine bir alım hakkı tesis edileceği hususunda mutabık kalındığını, davacı vekilinin davacı ile müvekkili arasında akdedilen Opsiyon Sözleşmesi’nde yer alan şartın taşınmazın tahliye şartı olduğunu iddia ettiğini, bu iddianın tamamının temelsiz olduğunu, sözleşmede bahsedilen şartın satıcıların ilk aşamada devredilmeyen %22,25 oranındaki paylarını devretmekten imtina etmeleri halinde 14.09.2017 tarihli pay devrinin de bu şarta bağlı olarak ortadan kalkacağını, diğer bir deyişle 14.09.21017 tarihli pay devrinin 18.06.2018 tarihindeki payların devri şartına bağlı olmasını ifade ettiğini, bu pay satım ilişkisinde borcunu ifa etmeyen tek tarfın pay devir bedelini ödemekten imtina eden davacı olduğunu, sonuç olarak davada basit yargılama usulünün uygulanmasını, Ankara … Hukuk Mahkemesi’nin … E, sayılı ile tahliye ve cezai şartın tahsili talebi ile dava ikame edildiğinden, davacının huzurdaki davada hukuki yararı ortadan kalkmış olduğundan davanın dava şartı yokluğundan reddini, davanın HMK 142 maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle reddini, davadaki eksik harcın tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasını, aktif dava ehliyeti yokluğundan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, İpoteğin Fekki istemine ilişkindir.
Yapılan incelemede işbu dosyanın Mahkememizin 2021/9 E, sayılı dosyasındaki İpoteğin Fekki talebinin tefrik edilerek yukarıdaki esasa kaydının yapıldığı, Mahkememizin 01/06/2021 tarihli tensip tutanağı ile davacı vekiline asıl dosyada ipotek bedeli olan 9.687.500,00 üzerinden hesaplanan 165.438,28 TL eksik harcı tamamlamak üzere 1 hafta süre verildiği, işbu tutanağın davacı vekiline 08.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, 14.07.2021 tarihli duruşmada asıl dosyada ipoteğin fekki talepli davanın HMK 150 maddesi uyarınca işbu duruşma tarihinden itibaren harcı tamamlanıncaya kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, işbu tutanağın davacı vekiline19.07.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin eksik harcı ikmal etmemesi üzerine 03.11.2021 tarihli duruşmada asıl dosyadaki ipoteğin fekki talebinin Mahkememizin 2021/9 E, sayılı dosyasından tefrik edilerek 2021/646 Esasına kaydının yapıldığı ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacının eksik harcı tamamlamasından dolayı dosyanın 14.07.2021 tarihli duruşmada işlemden kaldırıldığı, HMK 150 maddesi uyarınca yasal 3 aylık sürede eksik harcın ikmal edilmediği ve yenileme talebinde de bulunulmadığı anlaşılmakla, davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın açılmamış sayılmasına,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.040,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 03/11/2021
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …