Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/633 E. 2023/4 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/633 Esas – 2023/4
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/633 Esas
KARAR NO : 2023/4

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/01/2023
KARAR Y.TARİHİ : 17/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından ihale edilen özel güvenlik personeli hizmeti işlerini özel güvenlik personeli hizmetlerini yürüten şirketlerin yükümlülüğünde olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve sözleşmelerin eki niteliğinde bulunan teknik şartnamelerin ilgili maddeleri gereğince, Sosyal Sigortalar Mevzuatı ile her türlü işçi ve işveren hakkındaki mevzuata göre işçi alınması, işçi haklarının ödenmesi, işçi çıkarılması ve benzeri konularda tüm sorumluluğun Yükleniciye ait olduğunu, İdare’nin sorumlu tutulamayacağını, dava dışı işçi …’ün müvekkili İdare bünyesinde ihale ile özel güvenlik hizmetlerinde bulunan davalı Şirketler bünyesinde işçi olarak çalıştığını, davalı Şirketler ile müvekkili Kurum arasında imzalanan sözleşme ve şartnamelerin ilgili maddeleri uyarınca müvekkili Kurum tarafından ödenen bedelin davalı Şirketler tarafından müvekkili Kurum’a ödenmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 4.967,50 TL’nin 24/10/2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek sözleşme faizi ile birlikte sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde ise avans faizi ile birlikte sorumlulukları oranında davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Usuli itirazlar yanında esas yönünden; davacı İdare’nin yapmış olduğu ödemeyi müvekkiline rücu edeceğine ilişkin bir kanuni düzenleme bulunmadığını, davacının yapmış olduğu ödemeyi müvekkillerine ihbar etmediğini, davacıdan ihale alan müvekkilinin mevcut işçilerle çalışmaya devam ettiğini, davacı İdare’nin ihale konusu işte çalışan işçi sayısını zaman zaman düşürdüğünü, davacı tarafın deponun kapatılacağını bir gün önceden bildirerek işçilere bilgi verme, tutanak tutma, ihtar önelleri vs için müvekkili şirketin zamanı olmadan işçilerin işine son verilmekte olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eklerinde asıl işverenin işçilik alacakları yönüyle müvekkili Şirket’e rücu edebileceği yönünde bir düzenlenenin bulunmadığını, müvekkiline ödenmeyen bir alacağın müvekkili tarafından ödenmesinin mümkün olmadığını, ihale makamının müvekkiline kıdem tazminatı yönünden ödeme yapmadığını, 6552 sayılı yasa ile yapılan düzenlemeler gereği kıdem tazminatı ödemesinin davacı İdare’nin sorumluluğunda olduğunu, işçinin iş akdinin sonlandırılması yönünden kusur incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, Sözleşme ve teknik şartname örnekleri, SGK kayıtları, ödeme dekotları, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Dava konusu edilen maddi ödence miktarının tespiti için dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi 24/05/2022 rapor ve 16/07/2022 tarihli ek raporunun sonuç kısmında özetle;
Davacı İdare’nin dönemler halinde yüklenici Şirketler bünyesinde işçi olarak çalışan dava dışı …’e 15/07/2015-25/09/2017 (01/06/2016-15/06/2016 arası dışlanarak) tarihleri arasındaki çalışma dönemine yönelik olarak 24/10/2017 tarihinde (damga vergisi dahil) 4.967,50 TL ödeme yaptığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve ekleri ile kabul edilen hükümler gözetilerek, yüklenici Şirketlerin yapılan ödemeden dolayı sorumluluklarının (kendi sözleşme dönemleri ile sınırlı kalmak kaydı ile) tam sorumluluk mahiyetinde mi? yarı yarıya sorumluluk mahiyetinde mi? olduğunun sayın mahkemenin takdirinde olduğunu, Dolayısıyla hesaplamanın; “Teknik Şartname”de; “… Yüklenici yürürlükteki İş Kanunu ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı hükümlerine göre çalıştıracağı güvenlik görevlilerinin her türlü özlük haklarını karşılamak zorundadır. Mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkarılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda tüm sorumluluk yükleniciye aittir. …” düzenlemesi bulunan 15/07/2015-31/12/2015 tarihleri arasındaki dönem yönünden, “Teknik Şartname”de; “… Yüklenici yürürlükteki İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Mevzuatı hükümlerine göre çalıştıracağı güvenlik görevlilerinin her türlü özlük haklarını karşılamak zorundadır. Mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkarılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda (kıdem tazminatı hariç olmak üzere) tüm sorumluluk yükleniciye aittir. …” düzenlemesi bulunan 01/01/2016-25/09/2017 tarihleri arasındaki dönem yönünden ayrı ayrı yapıldığını, Davacı İdare’nin yapmış olduğu 4.967,50 TL ödeme yönünden tam ve yarı yarıya sorumluluğa göre talep edilebilecek rücuan alacak miktarlarının; 15/07/2015-31/12/2015 tarihleri arasındaki dönem yönünden; …Güvenlik Dan. Eğit. Alarm. Cih. ve San. Tic. Ltd. Şti. & … Özel Güv. Hizm. Ltd. Şti. İş Ort. Tam sorumluluk miktarının 1.157,00 TL , yarı yarıya sorumluluk miktarını 578,50 TL, 01/01/2016-25/09/2017 tarihleri arasındaki dönem yönünden; …Güvenlik Dan. Eğit. Alarm. Cih. ve San.Tic.Ltd.Şti. & … Özel Güv.Hizm.Ltd.Şti. İş Ort. Tam sorumluluk miktarının 3.290,88 TL, yarı yarıya sorumluluk miktarının 1.645,44 TL, …Güvenlik Dan. Eğit. Alarm. Cih. ve San. Tic. Ltd.Şti. tam sorumluluk miktarının 519,62 TL, yarı yarıya sorumluluk miktarının 259,81 TL olarak hesaplandığını, hükmedilecek rücuen alacaklara 24/10/2017 ödeme tarihinden itibaren sözleşme faizi ve sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde avans faizi yürütülmesi isteminin Mahkemenin takdirinde olduğunu görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçelerini ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21.12.2020 tarih ve 2019/2279 esas, 2020/4436 karar sayılı ilamı)
Yukarıda yazılı açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı yanın, dava dışı işçi …’e 15/07/2015-25/09/2017 tarihleri arasındaki hizmet dönemi için 24/10/2017 tarihinde 4.967,50 TL kıdem tazminatı ödediği, eldeki dava ile de; ödemiş olduğu kıdem tazminatı alacağını alt işverenlerden rücuan tahsilini talep ettiği görülmüştür. Dosyaya kazandırılan delillerden davacı ile davalılar arasında asıl ve alt işveren ilişkisinin bulunduğu, dava dışı işçinin, davalı şirketlerin çalışanı olduğu anlaşılmıştır.
Ödeme yapılan dava dışı işçi …’ün; 15/07/2015-25/09/2017 tarihleri arasında 717 gün davalı şirketler bünyesinde çalışmasının olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. 16/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; davalı şirketlerin sorumluluklarına ilişkin hesaplama yapılmış, davalıların sorumluluk miktarları dönemsel olarak tespit edilmiştir. Dosyada mevcut sözleşme ve şartnamelerde 15/07/2015-31/12/2015 tarihleri arasındaki dönem yönünden; Şartnamenin “Kullanımı Gereken Kılık, Kıyafet, Gereç ve Donatım Kullanımına Tahsis Edilecek Gereçlere İlişkin Yüklenicinin Yükümlülükleri” başlıklı 18. maddesinde; “… yüklenici yürürlükteki İş Kanunu ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı hükümlerine göre çalıştıracağı güvenlik görevlilerinin her türlü özlük haklarını karşılamak zorundadır. Mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkarılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda tüm sorumluluk yükleniciye aittir.” hükmüne,
01/01/2016-25/09/2017 tarihleri arasındaki dönem yönünden ise; Şartnamenin “Kullanımı Gereken Kılık, Kıyafet, Gereç ve Donatım Kullanımına Tahsis Edilecek Gereçlere İlişkin Yüklenicinin Yükümlülükleri” başlıklı 17. (veya “E”) maddesinde; “… yüklenici yürürlükteki İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Mevzuatı hükümlerine göre çalıştıracağı güvenlik görevlilerinin her türlü özlük haklarını karşılamak zorundadır. Mevzuata göre işçi alınması, işçi çıkarılması, işçi haklarının ödenmesi ve sair konularda (kıdem tazminatı hariç olmak üzere) tüm sorumluluk yükleniciye aittir. …” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre davalı yüklenicilerin 01/01/2016-25/09/2017 tarihleri arasında geçen dönem için çalıştırdıkları işçilerin kıdem tazminatından sorumlu tutulmayacakları teknik şartnamenin 17 maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Bu halde, davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatından; 01/01/2016-25/09/2017 tarihleri arasındaki dönem için davalı şirketlerin sorumluluğunun bulunmadığı, 15/07/2015-31/12/2015 tarihleri arasındaki dönem için ise davalı şirketlerin sorumluluğunun tam olduğuna ilişkin olarak yapılan hesaplamaya dair bilirkişi görüşü Mahkememizce uygun bulunarak, bu döneme isabet eden 1.157,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi işletilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulüne; 1.157,00 TL alacağın 27.10.2021 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 1.157,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 3.810,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 84,84-TL mahsubu ile bakiye 95,06.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı olmamak üzere toplam 152,64.-TL yargılama harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere ve posta gideri olarak 96,85TL, bilirkişi ücreti olarak 1.000,00 TL yapılan toplam 1.096,85-TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 255,47 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, red/kabul oranına göre 307,45 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili, 1.012,55 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/01/2023