Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/569 E. 2022/526 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/569 Esas – 2022/526
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/569 Esas
KARAR NO : 2022/526

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARAR Y.TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili şirket tarafından davalıya 128.743,90
TL tutarında ürün satışı gerçekleştirildiğini, söz konusu satışla ilgili olarak müvekkili tarafından davalı
şirkete 4 adet fatura kesildiği ve bunların 5 adet irsaliye ile davalıya teslim edildiğini, ancak söz konusu
faturaların bedellerinin ödenmediğini, davalı namına dava konusu irsaliyeleri imzalayan ….i’nin davalı şirket yetkilisi olduğunu, bu satışa ek olarak müvekkilinin, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davalı şirkete
28.02.2019 keşide tarihli 8006403 seri nolu 80.000 TL tutarında ve 31.03.2019 keşide tarihli
8006404 seri numaralı 84.000 TL tutarında toplamda 2 (iki) adet çek düzenleyerek sunduğunu, söz
konusu çeklerin her iki tarafın da ticari defterlerine ve cari hesaplarına işlendiğini,
müvekkili tarafından davalıya ….yevmiye numaralı ihtarnamesi
ile ödenmemiş faturalara dair temerrüt ihbarında bulunulduğunu, söz konusu ihtarname ile ödenmeyen
faturaların davalı tarafça ödenmesi ve müvekkilince davalıya sunulan çeklerin de davalı yanca
müvekkiline iade edilmesinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin 12.04.2019 tarihinde şirket yetkilisi
….’ye tebliğ edildiğini,
ancak davalı tarafından bu ihtarnameye de riayet edilmediğini, ne çeklerin iade edildiğini, ne de
fatura bedellerinin ödendiğini,
işbu davadan önce, söz konusu çeklerin, davalıya yapılan ürün
satışından mahsup edilmesi ve çeklerin ilgili fatura ve irsaliyelerle malen ödendiğinin tespiti
amacıyla Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası tahtında davalı
aleyhine menfi tespit davası ikame edildiğini, ancak söz konusu dava kapsamında, mahkemece
müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğu açıkça tespit edilmiş olmasına rağmen, faturadaki malların
dava dışı çekler karşılığında müvekkili tarafından davalıya ibraz edildiğine dair taraflar arasında
herhangi bir sözleşme ya da davalı kabulü bulunmadığı gerekçesiyle (daha basit bir anlatımla çekle
mal arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle) davalı aleyhine ikame edilen menfi tespit
davasının mahkemece reddine karar verildiğini,
mahkemece her iki tarafın da ticari defterlerinin incelendiğini,
müvekkilinin davalıdan 125.764,40 TL tutarında alacaklı olduğunun bilirkişi raporu ile tespit ve
ispat olduğunu, müvekkilince davalıya ürün satışı gerçekleştirildiğinin, davalı yanca inkar edilmediğini,
ürünlerin davalı uhdesinde olduğu, faturalar ve irsaliyelerin davalı kayıtlarında mevcut olduğunu, bu
hususun da mahkeme kararıyla açıkça sabit olduğu, imzaların davalı şirket yetkilisine ait olduğunu,
lakin davalı yanın, müvekkiline çeşitli ve yersiz bahaneler öne sürerek müvekkilinden satın aldığı
ürünün bedelini müvekkiline ödemediğini,
gönderilmiş ürünlerin teslimi sırasında irsaliyelere atılan imzaların, davalı … Kalıp Pres Makine
Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin şirket yetkilisi … …’ye ait olduğunu, tesliminde
herhangi bir ihtilafın söz konusu olmadığını, taraflar arasında sözlü bir satım
akdinin mevcut olduğunu, davalı yanın, bir kısım irsaliyenin konsinye olarak gönderildiğini belirttiğini, konsinye ürün gönderdiğine dair bir yazışma, talep, kanıt sunması
gerektiğini,
ürünlerin davalı uhdesinde olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin her tür hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın
kabulüne, müvekkilin davalıdan alacaklı olduğunun tespitine, şimdilik 5.000,00 TL tutarındaki
alacağın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalıya ödettirilmesine,
yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında aynı konuda daha önce Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020 / 209
E. 2021/ 161 K. sayılı ilamı ile karara bağlandığı ve davacı aleyhine sonuçlandığı için kesin hükmün
mevcut olduğunu, bu nedenle aynı konuda Sayın Mahkemede yeniden dava açılmasının hukuken
mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiğini,
davacının, alacak davasını 5 adet sevk irsaliyesine ve 4 adet faturaya dayandırdığını,
faturaya dayalı alacak davasında davacının, faturaya konu malların müvekkili şirkete teslim edildiğini, bu teslimin satış akdine dayandığını, teslim edilen malların bedelinin 128.743,90 TL olduğunu, kati deliller ile ispat etmesi gerektiğini,
bilindiği üzere faturanın, kişiler tarafından her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilen bir
belge olma özelliğine sahip olduğu, bu özelliği gereği tek taraflı düzenlenerek karşı tarafı borç/
sorumluluk altına sokabilme aracı olarak kullanılabildiğini,
Faturanın bu özelliğinden dolayı gerek bilimsel öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında
faturanın ve içeriğinin tek başına delil olma özelliğinin mevcut olmadığını, bu nedenle davalının
düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini, taraflarınca iade edilen faturaların delil olma özelliğinin
mevcut olmadığını,
311850 numaralı 25.02.2019 tarihli irsaliyede teslim alan kişinin imzasının mevcut
olmadığını, 311742 numaralı 13.02.2019 tarihli irsaliyedeki yazılarda karalama ve silmenin mevcut
olduğunu,
311737 numaralı 13.02.2019 tarihli irsaliyede eklemelerin mevcut olduğunu,
311849 numaralı 25.02.2019 tarihli irsaliyedeki imza okunaklı olmayıp belirgin olmadığını,
müvekkile ait olmadığını düşündüklerini, Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. 2021/ 161 K. Sayılı
dosyasında ortaya çıktığı üzere irsaliyelerde karalama, silme ve müvekkile ait olmayan imzaların
mevcut olduğunu, bir kısım irsaliyede malların konsinye olarak gönderildiği yazılı olduğu halde,
davacı tarafından karalama yapılarak, belgenin tahrifata uğratıldığını, belge yakından incelendiğinde
bu durumun açık olarak ortaya çıkacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
2-)Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
3-)Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … E, …Karar sayılı dosya sureti,
4-)Mahkememizce alınan bilirkişi raporu,
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Davanın, 4 adet faturadan kaynaklanan alacağı hakkında alacak talebinden ibaret olduğu anlaşıldı.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ticari ilişki var ise bu ilişkinin taraf defterlerlerine ne suretle yansıtıldığına ilişkin, defter inceleme ara kararı kurulmuş olmakla, bilirkişi raporu da incelendiğinde, dava konusu edilen faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, dava
konusu faturalar düzenlenmeden önce davacının davalıya 10.361,04 TL borçlu olduğu, dava konusu
faturalar düzenlendikten sonra davalının hesabına toplam 4.060,00 TL tutarında çek tazmin
bedelinin borç kaydedildiği, bu kayıtlardan sonra davacının davalıdan 122.442,86 TL alacaklı hale
geldiği, bu tutarın ise Verilen Sipariş Avansları Hesabına aktarıldığı, davalı şirketin ise 2019 yılı Yevmiye, Kebir ve Envanter defterinin açılış tasdikleri ile 2019 yılı
Yevmiye defterinin kapanış tasdikinin, TTK hükümlerine uygun şekilde yaptırıldığı, bu bağlamda
söz konusu ticari defterlerin davalı lehine delil olma niteliğine haiz olduğu, ve bu kayıtlara göre, dava konusu edilen faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı,
…..31.01.2019 tarihi itibariyle ve sonraki dönemde davalının davacıdan 10.360,94 TL alacaklı olduğu, tarafların defter kayıtları karşılaştırıldığında, 31.01.2019 tarihi itibariyle; Davacı kayıtlarına göre davalı tarafın 10.361,04 TL, davalı kayıtlarına göre davalı tarafın davacıdan 10.360,94 TL alacaklı, olduğu gözükmektedir. 31.01.2019 tarihi itibariyle taraf kayıtları arasında sadece 1,00
TL’lik bir fark bulunmaktadır.
Faturalarla ilgili olan A-311737, A-311739, A-
311849 ve A-311742 seri nolu irsaliyelerde, teslim alan kişi olarak davalı şirketi temsilen …
… adına atılı imzaları mevcut olduğu, 2.979,50 TL’lik fatura ile ilgili A-311850 seri nolu sevk
irsaliyesinin “teslim alan” kısmında ise imza bulunmamaktadır. 311742 numaralı 13.02.2019 tarihli irsaliyede üzerine “konsinye olarak verilmiştir” şeklinde
not düşüldüğü ancak daha sonra bu notun üzerinin karalandığı görülmekle, 311849 numaralı 25.02.2019 tarihli irsaliyenin orijinalinin dava dosyasına ibraz olunduğu,
… … adına atılan imzanın ise belirgin şekilde gözüktüğü ve davalının açıkca konsinye itirazının bulunmadığını belirttiği anlaşılmaktadır.

Bu açıklamalara göre,
2.979,50 TL’lik fatura ile ilgili A-311850 seri nolu sevk irsaliyesinin “teslim alan” kısmında
imza bulunmadığı ve ilgili faturanın davalı defterinde kayıtlı olmadığı için, fatura bedeli olan
2.979,50 TL’nin davalıdan talep edilemeyeceği,
68.947,40 TL’lik faturayla ilgili olan A-311737 ve A-311739 nolu irsaliyelerin teslim alan
kısımlarında davalı şirketi temsilen … …’nin imzası bulunduğu için fatura bedeli olan
68.947,40 TL’nin davalıdan talep edilebileceği, yine 20.827,00 TL’lik faturayla ilgili olan A-311849 nolu irsaliyenin teslim alan kısmında
davalı şirketi temsilen … …’nin imzası bulunduğu için fatura bedeli olan 20.827,00
TL’nin davalıdan talep edilebileceği,
A-311742 seri nolu irsaliyenin teslim alan kısmında davalı şirketi temsilen …
…’nin imzasının mevcut olduğu ve davalı tarafın açıkça konsinye itirazının bulunmadığını belirtmesine göre, ilgili fatura muhteviyatı olan 35.990,00 TL’nin davalıdan talep edilebileceği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, davacı şirketin defterlerinde davalıdan alacaklı gözüktüğü tutar olan
122.442,86 TL’den;
A-311850 seri nolu sevk irsaliyesine konu fatura bedeli olan 2.979,50 TL yönünden teslim olgusu ispat edilemediğinden bu miktar düşülerek bulunan bakiye miktar hakkında davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın Kısmen Kabulü ile,
119.463,36 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 8.160,64 TL harçtan peşin alınan 2.091,39‬ TL (85,39 TL peşin +2.006,00 TL ıslah) harcın düşümü ile arta kalan 6.069,25 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Peşin alınan 2.091,39 TL (85,39 TL peşin +2.006,00 TL ıslah) harçla, 59,30 TL başvurma harcının davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 17.724,87 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Reddedilen kısım yönünden A.A.Ü.T. Maddesi uyarınca 2.979,50 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 850,00-TL bilirkişi ücreti, 58,50-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 908,50 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 886,39 TL ile vekalet harcı 8,50 TL’nin toplamı 894,89 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden, red ve kabul sorumluluk oranına göre hesaplanan 1.287,88 TL’nin davalıdan,32,12 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 20/09/2022