Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/565 E. 2021/790 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/565 Esas – 2021/790
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/565 Esas
KARAR NO : 2021/790

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
KARAR Y.TARİHİ : 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından davacı müvekkili aleyhine 23/03/2009 tarihinde … Müdürlüğü’ nce … Esas Sayılı dosyası ile 21/05/2008 tarihindeki ticari alım satımdan kaynaklı olarak asıl alacağı 2.654,00 TL olan ferileri ile beraber toplamda 4.454,60 TL’ lik icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin takip üzerine davalı tarafa 10/04/2009 tarihinde 990,00 TL , 29/01/2010 tarihinde 1.000,00TL ve 23/05/2011 tarihinde 1.000,00 TL olmak üzere 3 parça halinde toplamda 2.990,00 TL’lik ödeme gerçekleştirdiğini, Takibe konu alacağa ilişkin tarafların 2.990,00TL üzerinden anlaştığını, bu tutarın müvekkili tarafından ödendiğini, akabinde icra dosyasının davalı tarafından takipsiz bırakılarak kapatılacağının müvekkiline bildirildiğini, icra dosyasının takipsiz bırakılarak kapandığını, ancak davalı tarafından müvekkilin yapmış olduğu ödemelerin icra dosyasına tahsilat olarak bildirilmediğini, davalı şirketin 15/02/2018 tarihli yenileme dilekçeleri ile … Müdürlüğü … Esas sayılı dosyayı yenileyerek … yeni Esas numarasını aldığını ve tahsil ettikleri alacağa ilişkin yeniden takip yoluna giderek müvekkili adına kayıtlı gayrimenkullerin satış aşamasına kadar geldiklerini, müvekkilinin davalı yana borcunun bulunmadığını belirterek, öncelikle taşınmazların satış aşamasına gelmesi göz önünde bulundurularak takibin teminatsız olarak durdurulması’ na, Müvekkilinin yapmış olduğu ödemelere ilişkin tahsilat makbuzları dikkate alınarak ileride bilirkişi incelemesi sonucu ileride artırılmak üzere şimdilik 2.990,00TL asıl alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde; davacının şirketlerinden 21.05.2008 tanzim tarihli 50702 nolu Sözleşme | ve sözleşmeye bağlı olarak 05.12.2008 vadeli 50854 nolu senet ile 600 Euro ve 05.12.2009 vadeli 50855 nolu senet ile 600 Euro toplam 1.200 Euro karşılığında biçerdöver işletmesinde kullanmak için Hektametre (arazi ölçüm cihazı) cihazını satın aldığını ve 21.05.2008 tarihinde Teknik Servis hizmeti verildiğini, davacıya 2008 yılında gönderilen ihbarname ile muaccel olan borcunun ödenmesinin bildirildiğini, davacının borcu ödememesi üzerine takip başlatıldığının, takibin kesinleştiğini, davacı vekili tarafından davacının taraflar arasında anlaşma yapılarak borcun ödendiğine dair iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının başlatılan icra takibinden sonra 10.04.2009 tarihinde 990,00 TL, 29.01.2010 tarihinde 1.000,00 TL ve 23.05.2011 tarihinde 1.000,00 TL olmak üzere kısmı ödeme yaptığını bu ödemeleri kabul ettiklerini, ancak ödeme emrinde bk 84. maddeye göre yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsup edileceği belirtildiğinden borcun devamı ettiğini, davacının kötüniyetli olarak borcu ödemekten kaçındığını, sözleşmede faiz oranlarının açıkça kararlaştırıldığını belirterek, davanın reddine, davacı tarfın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı tarafın davalıya borcunun borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 30/09/2021 tarihli ara karar, tahsilat makbuzu örnekleri, ihbarname örneği, arabuluculuk son tutanağı ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Davacı vekili 24/11/2021 tarihli UYAP sistemi üzerinden göndermiş olduğu dilekçesinde; dava konusu iddia ve taleplerinden davalıya karşı olan borcu taraflarınca icra dosyasına ödenmesi nedeniyle koşulsuz ve şartsız olarak feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığnı, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiş, Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır.
Feragat; davacı tarafın talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat, davayı sona erdiren tek taraflı bir işlem olup, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Davacı, davayı açtıktan sonra mahkemeye verdiği 24/11/2021 tarihli dilekçe ile; davadan feragat ettiğini bildirmiş olduğundan, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE
2-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, taraf vekillerinin beyanı doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar harcı sayılmasına, eksik kalan ve terkin sınırında kalan harcın Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmelik m. 206/1 gereğince TAHSİLİNE YER OLMADIĞINA,
5-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/11/2021