Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/511 E. 2021/784 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/515 Esas – 2021/809
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/515 Esas
KARAR NO : 2021/809

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
KARAR Y.TARİHİ : 08/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait olan … plakalı aracın 17/03/2020 tarihinde tek taraflı gerçekleşen kaza sonucu ağır şekilde hasarlanması neticesinde davalı sigorta şirketi nezdinde açılan 10463701 nolu hasar dosyasında müvekkilin zararının eksik karşılandığını, aracın ciddi şekilde hasarlanmış olmasına rağmen aracın perte ayrılmadığını, müvekkilinin sigorta şirketi tarafından hazırlanan ibranameyi zor durumda kaldığından imzalamak zorunda kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla müvekkilin eksik karşılanan zararının tespiti ile müvekkile ödenmesine, şimdilik 5.000 TL alacağının/zararının davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; görevsizlik itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, dava konusu … plakalı aracın müvekkili şirkete, 23/05/2019-23/05/2020 tarihleri arasında 220958679 numaralı Maksimum Kasko Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı ile aralarında imzalanan ibranamenin geçerli olduğunu, müvekkili şirketin yalnızca gerçek zararı karşılamakla yükümlü olduğunu davacının gerçek zararının karşılandığını, davacının iddia ettiği rayiç bedelin fahiş olduğunu, davacı tarafça ödenen çekici bedelinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve davacının aracında meydana gelen hasarın davalı sigorta şirketinden talep edilip edilemeyeceği konularına ilişkindir.
Sigorta poliçesi örneği, kaza tespit tutanağı, araç ruhsat örneği, arabuluculuk tutanağı, Araç özet bilgileri ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Sigorta sözleşmesi konusunda, 6102 sayılı TTK m. 1401’de yapılan düzenlemede; sigorta sözleşmesi sigortacının bir prim karşılığında kişinin parayla ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya bir kaç kişinin hayat süreleri sebebi ile ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi ya da diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği bir sözleşmedir. Yapılan bu düzenlemeden açıkça anlaşıldığı üzere; tüketiciye ait olan hususi araçla ilgili yapılan kasko sigorta poliçesi uyarınca, rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacı gerçekleşen hasar bedelini ödemeyi taahhüt etmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda yapılan düzenlemerele göre, tüketici; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi ifade eder. mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan taşıma, eser, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder(TKHK.m.3/l.; mülga 4077 TKHK 3/h).
6502 sayılı TKHK.m.2’de yapılan düzenleme uyarınca, Tüketici Kanunu her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar. Tüketici işlemlerinde taraflardan birisi daima tüketici sözleşmenin karşı tarafı gelir elde etme amacıyla bu işi yapan satıcı, sağlayıcı, imalatcı, italatcı, hizmet veren, banka, yüklenici, taşıyıcı, sigortacı veya bunlar gibi gelir elde etme amacıyal bu işleri yapan gerçek veya tüzel kişidir. Tüketici işleminin karşı tarafı olan müteşebbisin (girişimcinin) gerçek kişi tacir, esnaf veya TTK. anlamında ticaret şirketi olmasının herhangi bir önemi yoktur. Burada önemli olan gelir elde etme amacıyla bu işi yapan bir kişinin bulunmasıdır.
Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin 6102 sayılı TTK. 4, 5 maddelerinde ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanması, mutlak ticari dava olması, sözleşmenin TTK’da yada başka kanunlarda düzenlenmesinin herhangi bir önemi yoktur. (6502 sayılı TKHK m.83). Bu nedenle örneğin, taraflardan biri tüketici karşı tarafı müteşebbis olan uyuşmazlık konusunun kambiyo senedi, sigorta sözleşmesi (maliki tüketici olan hususi araçlar için yapılan kasko veya ZMMS poliçesinden kaynaklanan), taşıma sözleşmesi veya eser sözleşmesi ya da başka bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir örnemi yoktur.
6502 sayılı TKHK m. 73/1’de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğinde olan kasko poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat talebi tüketici işlemi niteliğinde olduğundan bu tür uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesi görevlidir ( Aynı görüşte HGK. 28.03.2018, 2017/11-42 E, 2018/562 K).
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla belirlenir (HMK m.1), kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle; yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Somut olayda; davacı tüketici, davalı kasko sigortacısı olup davacıya ait hususi aracın kaza yapması nedeniyle poliçe kapsamında oluşan hasarın sigortacıdan tahsili için dava açılmıştır. Taraflar arasında yapılan kasko sigorta poliçesi tüketici işlemi niteliğinde olduğundan bu tür uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Dosya içerisinde toplanan deliler, taraflar arasında yapılan kasko sigorta poliçesi, ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın tüketici, davalı tarafın sigorta şirketi taraflar arasında yapılan kasko sigorta poliçesinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle (HMK m. 114, 115), usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın HMK 1, 20 maddeleri uyarınca, görevli ve yetkili Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi ve iki haftalık yasal sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli Ankara TÜKETİCİ Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331 maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair Davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/12/2021