Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2021/513 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/51 Esas – 2021/513
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/51
KARAR NO : 2021/513

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 07/07/2021
KARAR Y.TARİHİ : 12/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; … Adi Ortaklığı ile müvekkili şirket arasında üçüncü hava limanını inşaatının elektrik yapım işiyle ilgili olarak 01.09.2017 tarihinde alt işveren sözleşmesi ve 05.02.2018 tarihli ek protokol imzalandığını, bu sözleşmede davalı tarafın yüklenici müvekkilinin ise alt yüklenici olduğunu, işe devam edilirken davalı tarafın Beşiktaş …. Noterliği’nin 29.06.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle uyarılara rağmen sorumluluk alanındaki işlerin verilen hedeflere uygun sağlanmadığı, yapılan uyarıların dikkate alınmadığ,ı talimatların ivedilikle yerine getirilmediği, sözleşme ile üstlenilen yükümlülüklere aykırı davranıldığı ve zarara uğratıldığının tespit edildiğini ileri sürerek sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini bildirdiğini, ihtarnamede belirtilen bu iddiaların doğru olmadığını, sonuç olarak taraflar arasında 01.09.2017 tarihinde imzalanan alt işveren sözleşmesi ve 05.02.2018 tarihli ek protokol kapsamında müvekkili şirketçe yapılan imalatlar karşılığında kalan hak ediş alacağına karşılık şimdilik 250.000,00 TL ve sözleşmenin davalı tarafça haksız feshi ile haksız icra takiplerinden dolayı uğratılan zararlara karşılık şimdilik 30.000,00 TL’nin 23.07.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 300.000,00 TL miktarlı teminat ve 30.000,00 TL ile 70.000,00 TL miktarlı alınan avans karşılığı olarak verilen ve davalı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyaları ve İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasıyla takibe konulan senetlerden ve takip dosyalarından müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, takiplerin iptalini, davalı taraftan bu takipler sebebiyle %20 kötüniyet tazminatını hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı şirket ile işveren şirket arasında akdedilen sözleşmenin 31.2. Maddesinde “Bu Sözleşme’nin yorum ve icrasından doğacak anlaşmazlıklar karşılıklı görüşmeler yolu ile çözümlenmeye çalışılacak, Taraflar’ın mutabakatıyla çözülemeyen bütün uyuşmazlıklarıa ise T.C. İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri bakmaya yetkili olacaktır” şeklinde ifade edildiğini ve sözleşmeye yetki şartı eklendiğini, bu nedenle işbu davanın yetkili Mahkemede ikame etmediğini, davaya konu alacak talebi bakımından zamanaşımı sürelerinin dolduğunu ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacı şirket ile müvekkilleri şirket arasındaki sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davacı şirketin hakediş alacağı olduğu iddiasının gerçekliği yansıtmadığını, davacı şirketin dava dilekçesi ekinde sunduğu 5 ve 9 nolu hakediş raporlarında işveren şirketin onayının bulunmadığını, işveren şirket ile davacı şirketin cari hesabında davacı şirketin 305.330,90 TL borçlu bulunduğunu, davacı şirketin avans karşılığı ibraz ettiği senetler bulunduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, sonuç olarak davacı tarafından talep edilen hususların reddini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, Menfi Tespit istemine ilişkindir.
Arabuluculuk tutanağı, 01.09.2017 tarihli Alt İşveren Sözleşmesi ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Davalı vekili süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde; taraflar arasında yapılan sözleşmede uyuşmazlık halinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki şartı bulunduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
Dava dilekçesi ekinde sunulan 01.09.2017 tarihli Alt İşveren Sözleşmesi’nin incelenmesinde; sözleşmenin 25. Sayfasında bulunan 31.2. Maddesinde “Bu Süzleşme’nin yorum ve icrasından doğacak anlaşmazlıklar karşılıklı görüşmeler yolu ile çözümlenmeye çalışılacak, Taraflar’ın mutabakatıyla çözülemeyen bütün uyuşmazlıklara ise T.C. İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri bakmaya yetkili olacaktır” şeklinde hüküm bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 17’nci maddesinde yapılan düzenleme uyarınca; tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Yapılan bu düzenleme uyarınca; tacirler veya kamu tüzel kişilerinin yetki sözleşmesi yapması veya sözleşmeye yetki şartı koymaları durumunda anlaşmazlık halinde davanın kararlaştırılan yetkili mahkemede açılması zorunludur.
İlk itirazlar, HMK’nın 116’ncı maddesinde düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenleme uyarınca; kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ve uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenmesi gerektiği itirazı ilk itiraz olarak kabul edilmiştir. İlk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunludur. İlk itirazlar dava şartlarından sonra incelenir. İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenerek karara bağlanır (HMK m. 117).
Somut olayda, davacı, taraflar arasında akdedilen 01.09.2017 tarihli Alt İşveren Sözleşmesi uyarınca ortaya çıkan uyuşmazlıktan dolayı davalılara borçlu olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise süresi içinde sunduğu cevap dilekçesinde uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuştur. Taraflar arasında akdedilen 01.09.2017 tarihli Alt İşveren Sözleşmesi’nin 25. Sayfasında bulunan 31.2. Maddesinde işbu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı anlaşıldığından, davalının yetki ilk itirazının kabulüne, mahkememizin yetkisizliği nedeni ile davanın usulden reddine, HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK 17. M uyarınca davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara bildirilmesine,
3- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK.323 ve 331 maddeleri uyarınca görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … Adi Ortakılğı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirilği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/07/2021