Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/506 E. 2021/806 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/506 Esas – 2021/806
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/506 Esas
KARAR NO : 2021/806

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/09/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
KARAR Y.TARİHİ : 10/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; … … A.Ş. İle Davalı … İnşaat Ltd. Şti arasında 07/07/2017 tarihli iş ortaklığı sözleşmesi imzalandığını, iş ortaklığı sözleşmesinde Karayolları 16. Bölge Müdürlüğündce ihalesi yapılan … ihale kayıt numaralı Sivas-Karayün-Celalli il yolu Km:0+900-39+200 arası ikmal, toprak işleri, sanat yapıları ve üstyapı yol yapım işine teklif verilerek ihale eki ortak girişim beyannamesinde pilot ortak olarak belirlenen … … A.Ş’nin %90, … İnş. Ltd. Şti’nin payının %10 olarak belirlendiğini, sözleşmenin imzalanmasından itibaren davalı … … A.Ş.nin sözleşmenin hiçbir hükmünü yerine getirmediğini, davalı şirketin tüm mali ve teknik yönetimi 10/07/2017 tarihinden itibarin üstlenmiş olduğunu, işin yapımını, ortaklığın yönetimini, alınması gereken tüm kararları müştereken alması gerekirken aksine tek başına bağımsız kararlar aldığını, davalı … Yapı Ltd. Şti.nin 25/07/2017 tarihinde … … A.Ş ile sözleşme imzaladığını, idare ile yapılan ana sözleşmenin ve ortaklık sözleşmesinin tüm hükümlerine aykırı olarak … … A.Ş’nin işi %20 komisyon karşılığı işi devrettiğini belirterek, yargılama sonuna kadar idareni iş ortaklığına ait hakediş bedellerinin, kesin hesap bedelinni, varsa nakit teminatların ödenmesinin durdurulmasına, idarenin nezdinde bulunan kesin teminatın iade edilmesinin durdurulmasına, iş ortaklığı adına bankalarda işlem yapılmasının durdurulmasına herhangi bir paranın yargılama sonuna kadar iş ortaklığı adına … … A.Ş’ye ve ortaklık müdürleri … ile …’e ödenmemesini ve durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile iş ortaklığı paylarına ait alacaklarının hesaplanarak avans faizi ile birlikte şirketlerine ödenmesini, … Yapı İnşaat Ltd.Şti.’ne Şirketimizin borcunun bulunmadığını tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin her halükarda davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … … İnş. A.Ş ve … vekili cevap dilekçesinde; , Davacı tarafça, ticari davalarda zorunlu dava şartı olan arabulucuğa başvuru yapılmayarak dava ikame edilmiş olduğu için, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, yetki itirazlarının bulunduğunu, müvekkillerinin taraflar arasında yapılan sözleşme gereği yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, işi sorunsuz şekilde teslim ederek geçici kabulünü 2020 yılının Aralık ayı içerisinde gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin, Şirket yetkilisi …’ in geçmiş dönemde 19.11.2015 tarihinde şirket yetkilisi olup olmadığını bilebilme ihtimalinin bulunmadığı ve bu iddia edildiği şekilde, Davacıya ait imza sirkülerinin değiştirilmesinde her hangi bir menfaati olmaması nedeniyle, davacı tarafın bu iddialarının müvekkili şirket ve müvekkili şirket yetkilileri açısından kabul etmelerinin mümkün olmadığını, müvekkili şirkete yapılan ihtarların sonuçsuz kaldığı ve bu hususta şirket yetkililerin bilgilendirilmediği belirtilmiş ise de bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirkete izafe edilebilecek her hangi bir kusurun bulunmadığını, -Müvekkili şirket ve yetkilileri arasında, … Yapı Ltd. Şti. arasında muvazaalı olarak işlem tesis edildiği ve bu muvazaalı işlemin davacı taraf zararına sebebiyet verilmek kastıyla yapılmış olduğu iddia edilmekte ise, müvekkili şirket tarafından, … Yapı Ltd. Şti. Yapılan takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, takibin devamına ilişkin dava yoluna gidilmesi halinde de, müvekkil şirketin Ankara … İcra Müdürlüğünün … Sayılı takip dosyası kapsamında borcu bulunmadığının sabit olacağını, müvekkili …’ın taraf sıfatının bulunmamasından dolayı müvekkili … yönünden davanın reddi gerektiğini, davanın reddine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacının davalılar arasındaki iş ortaklığı nedeniyle davalılardan alacağının bulunup bulunmadığı konularına ilişkindir.
07.06.2012 tarih ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile bazı hukuki uyuşmazlıklar yönünden, bir yandan tarafların iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hızlı sonuç elde edilebilmeleri, öte yandan da mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yine mahkemeler aracı kılınarak bazı tür hukuk uyuşmazlıklarında alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak “Arabuluculuk” müessesesi benimsenmiştir.
Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, 6325 sayılı Kanun’da 06.12.2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, mahkemelerin iş yükünün azaltılması için bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak “zorunlu arabuluculuk” şartı getirilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yazılı açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacının iş ortaklığı paylarına ait alacaklarının hesaplanarak avans faizi ile birlikte şirketlerine ödenmesine yönelik olarak açtığı iş bu davanın ticari dava niteliği taşıdığı, 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, davacı tarafça arabulucuya başvurulmadan eldeki davanın açıldığı anlaşıldığından, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 115/2. maddesi gereğince, davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
3-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 85,39 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 26,09 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
Dair davacı şirket temsilcinini yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/12/2021