Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/482 E. 2022/171 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/482 Esas
KARAR NO : 2022/171

DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İpoteğin Fekki ve Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 20/08/2021
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
KARAR Y.TARİHİ : 29/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan ticari nitelikteki banka garanti sözleşmesinden kaynaklanan davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … adına kayıtlı … parsellerde kayıtlı tarla vasfındaki 2 gayrimenkulün 190.000 TL tutarındaki ipotek senedi ile davalı banka alacağına teminatı olarak gösterildiğini, çekilen kredilerle kredi borçlusu …’ün kötü niyetli olduğunu, babasının sağlığında babasına ait gayrimenkulleri babasından alarak, diğer anne ve kardeşlerinden kaçırmaya giriştiğini, babası …’ün akli melikelerinin yerinde olmadığını, ipotek hususunda …’ün eşinin rızasının alınmadığını, ipotek tesisinin 11.01.2017 tarihli olduğu ve bu tarihten gerek önce gerekse sonra …’ün sağlıklı olmadığını, kendisine Demans hastalığı tanısı konulduğunu, Ankara …Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından …’ün vasi tayin edildiğini, …’ün kısıtlandığını belirterek müvekkili …’ü borçlarından 190.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti, ve buna göre Ankara Gayrimenkul İcra Satış … Esas sayılı dosyasında yapılan takibin borçlu …’ün 190.000,00 TL tutarlı ipotek borcunun olmadığının tespiti ile icra işlemlerinin iptaline, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı … ve müvekkili banka arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kredi kullandırıldığını, Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak davacı … kefaletname imzalayarak müteselsil kefil olduğunu, kredi kullandırılırken teminat olarak davacı kefil adına kayıtlı … parselde kayıtlı taşınmazlar üzerinde müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı …’ün kullanmış olduğu kredilerin geri ödemeleri yapılmadığından ihtarname keşide edildiğini, borçluların ödeme yapmamaları üzerine Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, yapılan işlemlerde herhangi bir şekilde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, müvekkili tarafından başlatılan takibe dair davacının öne sürmüş olduğu herhangi bir itirazı bulunmadığını, kefilliğe dair hiçbir itirazın bulunmadığını, davacının 2017 yılında hem de 2019 yılında aynı sözleşmeye dayalı olarak ayrı ayrı kefaletnameler akdedildiğini, kefaletnamelerin hukuka uygun olduğunu, davacının bu kredi kullanımı sırasında teminat olarak ipotek tesisi işlemi gerçekleştirildiğini, ipoteğin kanunda aranan şartlara uygun olarak tapu nezdinde yapıldığını, davacının yaptığı işlemlerin farkında olduğu gibi taşınmazın müvekkili banka lehine ipoteğe konu edilerek ipoteğin paraya çevrilmesini göze aldığını, davaya konu olayda ise davacının sözleşmeleri imzalandığı tarihte kısıtlı olmadığını, bununla birlikte kısıtlılık kararının icra takibinin başlatıldığı tarihten sonra alındığını, dava konusu kredilerin ve davaya konu edilen ipotek belgesinin tapu müdürlüğü tarafından düzenlenmiş resmi evrak olduğunu, yapılan ipotek tesis işleminin de tapuda yapılan resmi şekil şartı ile hukuka uygun yapılan bir işlem olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının hem kefil hem de ipotek veren olduğunu, davacının banka nezdinde bulunan sözleşmeler ile borçlu olduğunun sabit olduğunu savunmuş davanın reddini istemiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, yazılı ve sözlü savunma yapmamıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, ipoteğin kaldırılması ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Genel kredi sözleşmesi örneği, resmi senet, ipotek belgesi, icra emri, vasi tayin kararı, husumet izin belgesi ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Somut olayda, davacı yan, davalılardan …’ün diğer davalı …Ş.’den kullanmış olduğu kredilerin teminatını teşkil etmek üzere, davacı kısıtlı … adına kayıtlı …. parselde kayıtlı 2 adet gayrimenkule davalı banka lehine 190.000,00 TL bedelli ipoteğin tesis edildiğini, 11.01.2017 tarihinde davacı …’ün demans ve/veya alzheimer hastası olduğunu, ipotek tesis işlem tarihi itibariyle hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığını, ipoteğin fekki ile davacı kısıtlının davalı bankaya borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
HMK’nın 12. maddesine göre taşınmaz üzerindeki aynı hakka ilişkin değişikliğe yol açabilecek davalar taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Bu mahkemeler kesin yetkilidir. Dolayısıyla uyuşmazlığın bu haliyle, kamu düzenine ilişkin olup, kesin yetki ve taşınmaz üzerindeki ayni hak iddiasına ait yetkiyi düzenleyen HMK’nın 12. maddesi kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın …. parselde kayıtlı olduğu anlaşıldığından, ipoteğin kaldırılması davasının çözümünde yetkili mahkeme, Ayaş İlçesinin bağlı olduğu Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. Davacının menfi tespit istemi ile ipoteğin kaldırılması istemi arasında hukuki irtibat bulunmakta olup, usul ekonomisi uyarınca taleplerin birlikte değerlendirilerek sonuçlandırılmasında, hukuki yarar bulunmaktadır. Bu durumda eldeki uyuşmazlığın çözümünde mahkememiz yetkili olmayıp, mahkememizin yetkisizliği nedeni ile davanın usulden reddine, HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın yetkili Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Dava konusu uyuşmazlıkta mahkememizin yetkisiz olduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ç ve HMK’nın 115/2. maddeleri gereğince kesin yetki dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin taşınmazların bulunduğu Ayaş ilçesinin bağlı olduğu Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-HMK’nın 20. madde hükmü uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu ve talebi halinde dosyanın yetkili Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama giderleri hususunun yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 25/03/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır