Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/471 E. 2021/782 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/471 Esas – 2021/782
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/471 Esas
KARAR NO : 2021/782
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2021
KARAR Y.TARİHİ : 26/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; davalı kurum tarafından müvekkili şirket adına 2020 yılına ilişkin RES katkı payı bedeli için 21/01/2021 tarihli TEE2021015800180 numaralı ve 226.055,01 TL (KDV Dahil) bedelli e-fatura (temel fatura) düzenlenerek tebliğ edildiğini ancak katkı payı bedelinin davalı tarafça mevzuat ve katkı payı anlaşması hükümlerine aykırı olacak şekilde hatalı hesaplanmış olması sebebiyle müvekkili şirket tarafından 29.01.2021 tarih ve çapar-01/21 sayılı yazı ile faturanın KDV dahil 132.732,31 TL’lik kısmına itiraz edilerek söz konusu faturanın iptal edilmesi ve talep doğrultusunda yeniden fatura düzenlenmesinin talep edildiğini, müvekkili şirketin haklı itirazına rağmen davalı kurum tarafından keşide edilen ve 05.02.2021 tarihinde müvekkiline gönderilen cevabi yazı kapsamında, 21.01.2021 tarihli fatura için farklı bir işlem yapılmasının mümkün olmadığı ve fatura bedeli olan 226.055,01 TL’nin ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, davalı kurumun yeniden fatura düzenlenmesi talebine olumsuz cevap vermesi üzerine müvekkili şirketin gerek idari anlamda hak kaybı olmaması ve idare nezdinde bulunan teminat mektubunun nakde çevrilmemesi gerekse de santralin işletmesinde herhangi bir aksamaya sebebiyet verilmemesi adına 21.01.2021 tarihli fatura bedeli olan 226.055,01 TL’yi 04.02.2021 tarihinde “ihtirazi kayıtla” ödemek durumunda kaldığını ancak davalı kurum tarafından düzenlenen faturaya konu RES katkı payı bedelinin mevzuat ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak hesaplandığını, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili şirketin 21.01.2021 tarihli fatura bedelinin KDV dahil 132.732,31 TL’lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitin ile 132.732,31 TL’nin davalı …’tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde idari yargı mercilerinin görevli olduğunu, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında, davacıya ait üretim tesisinin ilk ünitesinin geçici kabulünün yapıldığı tarihten başlamak üzere ve tüm tesisin geçici kabulünün yapıldığı tarihten itibaren yirmi yıl süre boyunca müvekkili şirkete ödemeyi taahhüt ettiği, Rüzgar Enerjisine Dayalı Elektrik Üretimi Santrali (RES) katkı payı bedelinin ödenmesini konu alan “RES katkı payı anlaşması” imzalandığını, müvekkili şirket tarafından “Rüzgâr Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği” çerçevesinde yarışmaya katılan ve kazanan şirketlerle imzalanan RES katkı payı anlaşması gereğince, yönetmelik ve ekleri olan taahhütname, teklif mektubu formu ile anlaşma hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda RES katkı payı faturaları hesaplandığını, bu nedenle davacının iddialarının dayanağının bulunmadığını, davacı tarafından dava konusu faturaya ilişkin ödeme dekontunda herhangi bir ihtirazı kayıt beyanının da bulunmadığını, Borçlar Kanunu’nun 78. maddesi uyarınca, davacının ödediği tutarın iadesi için dava açma hakkı bulunmadığını, müvekkili tarafından tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu, davacının ileri sürdüğü iddiaların yerinde olmadığını savunmuş öncelikle davanın yargı yolu (görev) dava şartı noksanlığı yönünden usulden reddine, mahkeme aksi kanaate ise haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, 2020 RES katkı payı bedeline ilişkin 21.01.2021 tarih, TEE2021015800180 nolu ve 226.055,01-TL bedelli faturanın 29.01.2021 tarihinde ihtirazi kayıtla fazla ödenen KDV dahil 132.732,31-TL’lik kısmının iadesi/istirdatı istemine ilişkindir.
Arabulculuk son tutanağı örneği, RES katkı payı anlaşması, bağlantı anlaşması örneği, fatura örnekleri, ödeme dekontları, proje geçici kabul tutanağı örneği ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Dava şartları HMK’nın 114 maddede düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca açılan davada davaya devam edilebilmesi için öncelikle mahkemeye ilişkin dava şartları bulunmalıdır. Bunlar; yargı hakkı, yargı yolu, görev, kamu düzenine ilişkin yetki halledilir. Taraflara ilişkin dava şartları: Davada iki taraf bulunması, taraf ehliyeti, dava ehliyeti, davaya vekalet ehliyeti ve geçerli vekaletname, davaya takip yetkisi olmalıdır. Dava konusuna ilişkin dava şartları: kesin hüküm bulunmaması, aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması (derdestlik) ve hukuki yarar (menfaat) bulunmasıdır.
HMK m. 115 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca; mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davayı usulden reddeder.
Mahkemelerin görevi, ancak Kanunla belirlenir (HMK m.1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir Kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkilidir(HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Somut olayda davacı yan, davalı kurum tarafından müvekkili şirket adına 2020 yılı için düzenlenen 21/01/2021 tarihli TEE2021015800180 numaralı ve 226.055,01 TL (KDV Dahil) bedelli e-fatura bedelinin mevzuat ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak hesaplandığını, müvekkili şirketin 21.01.2021 tarihli fatura bedelinin KDV dahil 132.732,31 TL’lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespiti ile 132.732,31 TL’nin davalı …’tan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı yan ise idari yargı yolu itirazında bulunmuş davanın öncelikle usulden aksi takdirde hesaplamada hata bulunmadığından esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Dosya kapsamından, dava konusu RES katkı payı bedelinin mülga Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliğinden kaynaklandığı açık olup, davalı … tarafından kamu hukuku alanında, kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis edildiği, bu sebeple uyuşmazlığın idari yargıda çözülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar yüksek mahkemenin ve uyuşmazlığın çözümünde görevli ve yetkili Ankara BAM 23. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında; uyarınca uyuşmazlığın çözümünde adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmişse de, Uyuşmazlık Mahkemesinin bir örneği dosya arasında mübrez 05.04.2021 tarih ve 2021/166 Esas-2021/266 Karar ve 05.04.2021 tarih ve 2021/132 Esas-2021/194 Karar sayılı kararlarında ve yine 03.05.2021 tarih ve 2021/172 Esas-2021/277 Karar, 03.05.2021 tarih ve 2021/225 Esas-2021/313 Karar, 03.05.2021 tarih ve 2021/264 Esas-2021/314 Karar, 07.06.2021 tarih ve 2021/295 Esas-2021/360 Karar ve 20.09.2021 tarih ve 2021/344 Esas-2021/437 Karar sayılı kararlarında; ” … RES katkı payı bedelinin, mülga Rüzgâr Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği’nden kaynaklandığı anlaşılmakta olup, bu hususta yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca yetkilendirilen … Genel Müdürlüğünce kamu hukuk alanında, kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis edilen işleme karşı açılan davada, RES katkı payı faturası bedelinin fazla hesaplandığına/dolayısıyla tazminine ilişkin davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.” denilerek, RES katkı payı bedelinden kaynaklanan uyuşmalıkların çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğuna hükmetmiştir. Uyuşmazlık mahkemesinin anılan kararları ışığında, eldeki uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu benimsenerek yargı yolu bakımından mahkemememizin görevsizliğine, davanın HMK.nun 114/1-b ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta idari yargı yeri görevli olduğundan davanın HMK.nun 114/1-b ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine,
2- Davacının idari yargı yerinde dava açmakta muhtariyetine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 2.266,74 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 2.207,44 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
7-Bakanlık bütçesinden karşılandığı anlaşılan arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. ve 14. bendi ile Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca,usule ilişkin karar verilmekle arabuluculuk ücretinin nihai karar sonrasında görevli mahkemece değerlendirilmesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/11/2021