Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/421 E. 2021/793 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/421 Esas – 2021/793
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/421 Esas
KARAR NO : 2021/793
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/08/2014
KARAR TARİHİ : 29/11/2021
KARAR Y.TARİHİ : 01/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili asıl davada dava dilekçelerinde, müvekkili şirket ile davalı arasında 24/04/2013 tarihli iletim sistemi sistem kullanım anlaşması imzalandığını, sistemden çekilen enerji miktarına göre sözleşmenin ihlal edildiği gerekçesiyle davalı tarafça 2009-Aralık 2012 dönemi için düzenlenen 29/04/2013 tarihli ceza fatura bedellerinin, 2013 yılı Ocak-Nisan dönemi için hesaplanan 27/06/2013 tarihli ceza faturaları bedellerinin, 2013 yılı Mayıs dönemi için düzenlenen 09/07/2013 tarihli fatura bedelinin, 2013 yılı Haziran dönemi için düzenlenen 15/08/2013 tarihli fatura bedelinin müvekkili tarafından itirazı kayıtla ödendiğini, düzenlenen dava konusu faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, hesap yöntemlerinin yanlış olduğunu ileri sürerek itirazı kayıtla ödenen toplam 75.243,39 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde, 19/12/2013 tarihli ceza faturasının itirazı kayıtla ödendiğini, ceza faturasının yanlar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, hesapların yanlış yapıldığını belirterek 942,42 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde, 23/09/2013 ve 22/10/2013 tarihli iki adet ceza faturalarının itirazı kayıtla ödendiğini, ceza faturalarının yanlar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, hesapların yanlış yapıldığını belirterek toplan 1.413,63 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesinin … sayılı dosyasında dava dilekçesinde, 21/05/2015 tarihli ceza faturasının itirazı kayıtla ödendiğini, ceza faturasının yanlar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, hesapların yanlış yapıldığını belirterek 507,37 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, asıl ve birleşen dosyalarda dava konusu ceza faturaların sözleşmeye ve mevzuata uygun düzenlendiğini, sözleşmenin cezai şartlar başlıklı maddesi uyarınca davacı tarafın ihlalleri nedeniyle düzenlendiğini savunmuş asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Asıl ve birleşen dosyalarda dava, davalı tarafından düzenlenen ceza faturalarının yanlar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiği, haksız ceza faturası bedeli tahsil edildiği iddiasıyla ödenen fatura bedellerinin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce, 24/11/2015 tarihinde, “asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davanın kısmen kabulüne, birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davanın reddine, birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davanın reddine……” karar verilmiş, bu karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 22/06/2021 tarihli kararıyla bozulmuştur.
Yargıtay kararında özetle, “… ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yukarıda izah edilen Kanun değişikliği kapsamında uyuşmazlık konusu davanın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür…” bildirilmiştir.
Yeniden yapılan yargılamada Yargıtay kararına uyulmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; asıl ve birleşen dava tarihlerinden sonra, 02/12/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” TEİAŞ’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a ek madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Hukuk yargılamasında usul hükümlerinde yapılan değişiklikler derdest davalarda derhal uygulanır. Bir davaya hangi yargı kolunda bakılacağı konusu HMK’nın 114/1-b maddesi gereğince dava şartıdır. HMK’nın 115/1. fıkrası gereğince anılan dava şartı yargılamanın her aşamasında (ilk derece ve istinaf mahkemeleri ile Yargıtayca) re’sen dikkate alınır. Bu nedenle davadan sonra yürürlüğe giren 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara ilişkin uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yukarıda izah edilen Kanun değişikliği kapsamında uyuşmazlık konusu davanın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Asıl dava yönünden;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yeri görevli olduğundan davanın HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacının idari yargı yerinde dava açmakta MUHTARİYETİNE,
3-Davadan sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri gereğince davalı aleyhine açılan davanın yargı yolunun caiz olmaması dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğinden, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafça bozmadan önce ve sonra yapılan 437,00 TL temyiz yoluna başvuru harcı, 69,93 TL posta olmak üzere 506,93 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan ve ilk karar ile tamamlatılan 1.410,26 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 1.350,96 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
Birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası yönünden;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yeri görevli olduğundan davanın HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacının idari yargı yerinde dava açmakta MUHTARİYETİNE,

3-Davadan sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri gereğince davalı aleyhine açılan davanın yargı yolunun caiz olmaması dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğinden, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan ve ilk karar ile tamamlatılan 32,19 TL haçtan düşümü ile arta kalan 27,11 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası yönünden;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yeri görevli olduğundan davanın HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacının idari yargı yerinde dava açmakta MUHTARİYETİNE,
3-Davadan sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri gereğince davalı aleyhine açılan davanın yargı yolunun caiz olmaması dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğinden, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan ve ilk karar ile tamamlatılan 27,70 TL harçtan düşümü ile arta kalan 31,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Birleşen Ankara … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası yönünden;
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yeri görevli olduğundan davanın HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacının idari yargı yerinde dava açmakta MUHTARİYETİNE,
3-Davadan sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri gereğince davalı aleyhine açılan davanın yargı yolunun caiz olması dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğinden, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan ve ilk karar ile tamamlatılan 27,70 TL harçtan düşümü ile arta kalan 31,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı… 29/11/2021