Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/410 E. 2021/843 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/05/2018
KARAR TARİHİ : 13/12/2021
KARAR Y.TARİHİ : 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 20/02/2017 tarihinde “Sırapınar Mah. Bala/Ankara adresindeki Alçı Taşı Ocağı” ve “Tohumlar Mah. Gölbaşı/Ankara adresindeki Tras Maden Ocağına” ilişkin iki adet sözleşme imzalandığını, Tras Maden Ocağına ilişkin sözleşmenin davalı tarafın yasal izinleri alamaması nedeniyle işe başlanamadığını, ancak Alçı Taşı Üretimi Sözleşmesi kapsamında davalının üstlendiği edimlerini ve taahhütlerini yerine getirememesi nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu, sözleşmenin haklı olarak 16/01/2018 tarihinde feshedildiğini, davalı şirkete ihtarname keşide edilerek uğranılan zararın tazmininin istendiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında 2016 yılında gelişen ticari ilişki neticesinde Alçı Ocağı ve Tras Maden Ocağı için sözleşme yapılması hususunda anlaşmaya varıldığını ve 2 maden ocağı için sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeler bağımsız olarak düzenlenmiş ise de tarafları, şartları, tarihi aynı olup iki sözleşmenin müvekkili şirket için birbirinin ayrılmaz parçası olduğunun davalı şirkete açıkça belirtildiğini, 20/02/2017 tarihli Alçı Ocağında Alçı Taşı Üretim sözleşmesinde tarafların yükümlülüklerinin düzenlendiğini, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan bütün edimlerini yerine getirdiğini, sözleşmenin başlangıcı olan Şubat /2017 ‘den itibaren tüm hazırlıklarını yapmış olsa da davalı tarafın patlayıcı kullanım iznin Ağustos 2017 ‘de alınması nedeniyle geçen süreçte patlama yapılamadığını, bunun soncunda müvekkillinin ciddi şekilde mağdur olduğunu, ruhsat alındıktan sonra da taahhüt edilen miktarda ürünün davalı şirket tarafından alınamadığını, davalı şirketin Alçı Taşı Üretim Sözleşmesi uyarınca aylık 10.000/yıllık 100.000 ton alım taahhüdüne aykırı davrandığını, belirlenen kotanın altında alım yapılmasının müvekkilinin ciddi zarar uğramasına neden olduğunu, davalı tarafın yükümlülüklerini ifa etmediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağınında müvekkiline ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, Alçı Taşı Üretimi Sözleşmesine aykırılıktan dolayısıyla uğranılan şimdilik 10.000 TL zarar ile cari hesaptan kaynaklanan bakiye 5.043,42 TL alacak olmak üzere toplam 15.043,42 TL’nin sözleşmenin feshedildiği 16/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25/09/2019 tarihli dilekçesi ile alacak taleplerini toplam 17.020,56 TL’ye yükseltmiş, noksan harcı tamamlamıştır.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin iddialarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı şirket ile Rödevans hakkı müvekkili şirket uhdesinde bulunan Ankara ili Bala İlçesi Sırapınar Mahallesi hudutlarındaki 4. Grup işletme izinli alçı taşı ocağı ve müvekkili şirkete ait Ankara ili Gölbaşı İlçesi Tohumlar Mahallesi hudutlarındaki trans maden sahasına ilişkin olarak davacı şirket ile 24.03.2017 tarihinde sözleşmeler imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmeler kapsamındaki taahhüdü üretilen malları alma taahhüdü olduğunu, müvekkilinin taahhüdünü tam olarak gerçekleştirdiğini, davacı tarafın üretebildiği tüm malzemenin müvekkili şirket tarafından alındığını, buna karşı davacı şirketin taşeron sözleşmesi gereğince taahhüt ettiği miktarlarda üretim yapmayarak sözleşmeyi ihlal ettiğini, davalı tarafı her iki sözleşmeyi de haksız olarak fesih ettiğini, davacı, Ağustos 2017 tarihinden itibaren sözleşme ile kararlaştırılan aylık 10.000.-ton satışın gerçekleştirilemediğini bildirmiş ise de, müvekkilin şirketi satış yapma değil satın alma taahhüdü olduğunun sözleşme ile sabit olduğunu, davacı tarafın ürettiği tüm malzemenin müvekkili şirket tarafından alındığı ve buna karşılık davacı şirketin sözleme ve yüklendiği üretim miktarını gerçekleştirmediğini, davacı şirketin, sözleşmelerde müvekkilinin üretim faaliyetleri konusunda gereken tüm izin ve şartları yerine getirmesinin kararlaştırıldığını, yasal izinler alınmadan ve patlayıcı kullanılmadan yapılacak üretimin öngörülen seviyede olmayacağını belirttiğini, müvekkilinin taahhüt ettiği miktarda alım yapmadığını iddia etmiş ise de; rödevans hakkı müvekkili şirket uhdesinde bulunan Ankara ili Bala İlçesi Sırapınar Mahallesi hudutlarındaki 4. Grup işletme izinli alçı taşı ocağına ilişkin işletme izni, 26.04.2017 tarihinde MİGEM’e verilen imalat haritası ile 2018 yılı Mart ayında MİGEM’e verilmek üzere YTK kapsamında çizilen imalat haritasından 2017 yılı üretim miktarının 51.986,69 ton olduğu 2017 yılından devir eden stok olmadığı açıkça anlaşılmakta olup, gerekli izinler olmasına rağmen sözleşme ile taahhüt edilen miktarda üretim ve stoklama yapılmadığının MİGEM kayıtları ile de sabit olduğunu, yine davacının Ankara ili Bala İlçesi Sırapınar Mahallesindeki ocağı işlettiği dönemde patlayıcı ruhsat tarihi itibarı ile 40 patlatma hakkından sadece 10 patlatma hakkı kullanılmış olması da patlatma izni olmamasından değil davacının üretimde yetersiz kaldığından yapılamadığını, davacı şirketin sözleşmeye uygun miktar ve nitelikte üretim gerçekleştirmediğini, davacı şirketin sözleşmeyi fesihte haksız olduğunu, davacı şirketin müvekkiline olan borcunu ödememek amacıyla hesap mutabakatına katılmakta kaçınarak dava açtığını savunmuş sözleşmenin haksız feshi nedeniyle oluşan müvekkili şirketin zararlarının tazminine ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davacının haksız ve kötü niyetli iddialara dayalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen alçı taşı üretimi ve satışına ilişkin sözleşmeden kaynaklanan alacak ve tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen 20/02/2017 tarihli alçı taşı üretim işine ait sözleşme ile tras maden ocağı sözleşmesi örneği, ihtarname örnekleri, İl Emniyet Müdürlüğü müzekkere cevabı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü müzekkere cevabı, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler mevcuttur.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu 13/04/2019 tarihli raporlarında; Davacının iddiasını ispat ettiğinin kabulü halinde, cari hesaba ait alacağının 5.043,42TL olarak kabulünün gerekeceği, davacının Sözleşmeyi haklı olarak feshedip feshetmediğinin hukuki takdir ve değerlendirmesinin Mahkemeye ait olduğu, haklı olarak feshettiğine karar verilmesi durumunda ödenmesi gereken kâr mahrumiyetinin 11.900,89 TL olabileceği, cari hesap ve kâr mahrumiyetine ilişkin toplam alacak, 16.944.331 TL olarak hesaplanmasına karşın talep uyarınca 15.043,42 TL olarak dikkate alınması gerektiği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını ayrı ayrı dosyaya sunmuşlardır.
İtirazlar değerlendirilmek üzere dosya bilirkişi kuruluna tevdii edilmiştir.
Bilirkişi kurulu 14/08/2019 ek rapor ve 01/07/2020 tarihli ikinci ek raporlarının sonuç kısmında özetle; Davacının cari hesaba ilişkin alacak iddiasını ispat etmiş sayılacağı düşünülmekle birlikte hukuki takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacının iddiasını ispat ettiğinin kabulü halinde, cari hesaba ait alacağının 5.043,42 TL olarak kabulünün gerekeceği, davacının Sözleşmeyi haklı olarak feshedip feshetmediğinin hukuki takdir ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu, haklı olarak feshettiğine karar verilmesi durumunda ödenmesi gereken kâr mahrumiyetinin 11.977,14 TL olabileceği, cari hesap ve kâr mahrumiyetine ilişkin toplam alacak, 17.020,56 TL olarak hesaplanmasına karşın talep uyarınca 15.043 ,42 TL olarak dikkate alınması gerektiği görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce, 16/10/2020 tarihinde, “Davanın, mahkemenin görevli olması dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Ankara Sulh Hukuk mahkemesi olduğunun tespitine, , ….” karar verilmiş, bu kararın davacı tarafça istinaf edilmiş, istinaf incelemesi yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 09/06/2021 gün ve 2021/1136 Esas 2021/1219 Karar sayılı ilamı ile görevsilik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı üzerine dosya mahkememizin yukarıda yazılı esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davadaki uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan alçı taşı üretimi ve satışına ilişkin sözleşmenin davacı tarafından feshinin haklı olup olmadığı, davacının fesihte haklı olması halinde feshe bağlı zararlarının olup olmadığı, varsa ne kadar olduğu ile davacının davalı yandan cari hesap alacağının kalıp kalmadığı, kaldıysa tutarının belirlenmesi noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağı olan alçı taşı ocağında alçı taşı üretme işine ait sözleşmenin incelenmesinde; davalı … … Madencilik Tekstil İnş. Bilişim Gıda Mad. ve İth. İhr. Ltd. Şti.’nin “İşveren”, davacı … San. ve Tic, A.Ş.’nin ise “Taşeron” olduğu, işin konusunun işverenin Ankara İli, Gölbaşı İlçesi, Sırapınar Mahallesi hudutlarında bulunan …ruhsat numaralı rödavans hakkı … … Mad. Ltd. Şti. uhdesinde saklı 4. grup işletme izinli alçı taşı ocağında alçı taşı üretimi işi olduğu görülmüş olup, “Sözleşmenin Türü ve Bedeli” başlıklı 4. maddesinde; sözleşmenin, birim fiyat esaslı sözleşme olduğu, taşeronun, bu sözleşme esaslarına uygun olan beher ton alçı taşı için 5,70 TL/ton+KDV birim fiyat üzerinden üretim yapmayı ve sözleşmeye uygun olarak … Çimento ve Bartın Çimento fabrikalarına gönderilecek minimum %41,50 SO3 kalitesindeki alçı taşı için 4,00TL/ton+KDV ve minimum %44,00 SO3 kalitesindeki alçı taşı için 4,70TL/ton+KDV birim fiyat üzerinden üretim yapmayı kabul ve taahhüt ettiği, “Sözleşme Bedeline Dahil Olan Giderler” başlıklı 5. maddesinde; taahhüdün yerine getirilmesine ilişkin ulaşım, sigorta, vergi, giderlerin sözleşme bedeline dâhil olduğu, ancak KDV’den işverenin sorumlu olacağı, ” taşeron tarafından karşılanacak giderler ve yükümlülükler” alt başlıklı 5.2. maddesinde; taşeronun sahada patlatma deliklerini açacağı, patlatmadan sonra elde edilen taşı ticari ürün boyutlarında kıracağı ve nakliye araçlarını yükleyeceği, yasal izin ve müsaadeleri alınmış sahalarda çalışma yapacağı, işverenin ihtiyacı olan kalitede üretim yapmayı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yılda minimum 100.000 ton alçı taşı üretmeyi kabul ve taahhüt ettiği, “işveren tarafından karşılanacak giderler ve yükümlülükler” alt başlıklı 5.3. maddesinde; ocak sahasının işletilmesi, döküm sahası ile ilgili tüm yasal izin ve müsaadelerin işveren tarafından alınacağı, işverenin, patlayıcı kullanım miktarını, izinlerini ve patlatma adedini taşeronun üretimini engellemeyecek miktarda temin etmeyi, halihazır ocak saha sınırlarını, genişleterek üretime uygun hale getirmeyi ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yılda minimum 100.000 ton alçı taşı almayı kabul ve taahhüt ettiği, “İşe Başlama ve Bitirme Tarihi” başlıklı 6. maddesinde; taşeronun, sözleşme imzalanması ve yer teslimi yapılmasından sonra 15 gün içinde çalışmaya başlayacağı ve sözleşmenin imza tarihinden itibaren 3 yıl +2 yıl olmak üzere 5 yıl süre ile geçerli olacağı, hükümlerinin yer aldığı görülmüştür.
Davacı şirket tarafından, davalı şirkete keşide edilen Ankara 63. Noterliği’nin 08 Şubat 2018 tarihli ve 5327 nolu ihtarname ile; sözleşmenin imzalanmasından sonra davalı şirketin Ağustos 2017 tarihinden itibaren sözleşmede yazılı olarak belirlenen aylık tonaj satışını yapamadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede yıllık minimum 100.000 ton, aylık 10.000 ton satış rakamı belirlendiği halde davalı şirketçe satışı yapılan miktarın belirlenenin çok altında kaldığını, belirlenen satışın yapılamaması nedeniyle şirketlerinin çok ciddi zarara uğradığını, bu zararın tazmini için davalı şirket yetkilisi … ile görüşülerek zararın tazmininin istenildiğini ancak zararlarının giderilmediğini, 3 Ocak 2018 tarihine gelindiğinde sözleşmeye aykırı olan bu durumun hala devam ettiğini, davalı şirket yetkilisi … ile 16 Ocak 2018 tarihinde yapılan toplantıda da zararların tazmin edilmeyeceğinin ifade edilmesi üzerine bu tarihten itibaren sözleşmenin feshedildiğinin yetkili …’a bildirildiğini, fazlaya ilişkin her türlü hak ve taleplerini saklı tutmak kaydıyla, sözleşmelerin 16 Ocak 2018 tarihinde feshedildiğini, şirketlerinin alçı taşı ocağına ilişkin sözleşme dolayısıyla 310.996,54 TL (KDV Dahil) zararının ve 31.12.2017 tarihi itibariyle cari hesaptan kaynaklanan bakiye 19.291,84 TL alacaklarının toplamı olan 330.288,38 TL’nin sözleşmenin feshedildiği 16/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tebliğden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesinin istediği, ihtarnamenin 19.03.2018 tarihinde …’a tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı şirket tarafından, davacı şirkete keşide edilen Ankara 16. Noterliği’nin 26 Mart 2018 tarihli ve 04906 nolu cevabi ihtarname ile; şirketlerinin, sözleşmeler kapsamındaki taahhütlerinin üretilen malları almaya yönelik olduğunu, üretilen tüm malzemeyi aldığını, buna karşın davalı taşeronun sözleşme gereğince taahhüt ettiği miktarlarda üretim yapmayarak sözleşmeyi ihlal ettiğini ve sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, şirketlerinin üretilen malzemenin satışını değil satın alınmasını taahhüt ettiğini, davacının ürettiği tüm malzemeleri satın aldığını, buna karşın taşeronun sözleşme ile yükümlendiği üretim miktarını gerçekleştiremediğini, bu sebeple şirketlerinin zarara uğradığını, davalının sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiğini bildirerek, alacaklarını talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 48.113,13 ton eksik üretimi nedeniyle uğradığı (48.113,13X5 TL+KDV) 283.866,70 TL zararın ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödenmesini istedikleri, görülmüştür.
Somut olayda davacı, davalının taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca patlatma izinlerini alamadığını, taahhüt ettiği malzeme alımını gerçekleştirmediğini bu sebeple 16.01.2018 tarihinde sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğini bildirerek feshe bağlı tazminat ve bakiye cari hesap alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı ise, feshin haksız olduğunu, davacının cari hesap alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Yukarıda yazılı açıklamalar, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler, keşide edilen ihtarnameler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı, Davacı şirket, davalı şirkete gönderdiği Ankara 63. Noterliği’nin 08 Şubat 2018 tarih ve 5327 nolu ihtarnamesi ile; davalı şirketin sözleşmede belirlen yıllık minimum 100.000 ton, aylık 10.000 ton satış rakamının altında satış yaptığını, bu sebeple zarara uğradığını, zararının giderilmediğini bu sebeple sözleşmeyi feshettiğini bildirmiştir. Buradan hareketle davacı tarafça sözleşmenin feshinin, davalı tarafça Ağustos 2017 tarihinden itibaren sözleşme ile belirlenen tonaj alımının gerçekleştirilmemesine dayandırıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığının belirlenmesi ve uyuşmazlığın çözülmesi için sözleşmedeki öncelikli ifa sırasının belirlenmesi, bir taraftan hangisinin öncelikli ifa borcunda temerrüde düşüp düşmediği hususu üzerinde durulması gerekmektedir.
Taraflar arasında imzalanan alçı taşı ocağında alçı taşı üretme işine ait sözleşmenin ” taşeron tarafından karşılanacak giderler ve yükümlülükler” alt başlıklı 5.2. maddesinde; taşeronun sözleşme hükümlerine uygun olarak yılda minimum 100.000 ton alçı taşı üretmeyi kabul ve taahhüt ettiği, “işveren tarafından karşılanacak giderler ve yükümlülükler” alt başlıklı 5.3. maddesinde ise; işverenin, sözleşme hükümlerine uygun olarak yılda minimum 100.000 ton alçı taşı almayı kabul ve taahhüt ettiği, görülmüştür. Sözleşme metninde sırasıyla önce davacının ifa yükümlülüğü, hemen devamında da işverinin alım taahhüdü düzenlenmiştir. Davacının yılda minimum 100.000 ton alçı üretme işi, sözleşmede kararlaştırılan öncelikli edim mahiyetindedir. Davacı sözleşme ile altına girmiş olduğu bu yükümlülüğü, sözleşme ile kararlaştırılan alçı taşı üretimini gerçekleştirdiğini ancak davalının üretilen malzemeyi almadığını ispat etmekle yükümlüdür. Davacı sözleşme uyarınca sözleşme de kararlaştırılan miktarda alçı taşı ürettiğine ancak davalının üretilen malı almadığına
dair herhangi bir belge ve bilgi dosya ibraz etmediği gibi, fesihten önce de davalıya gönderdiği herhangi bir yazı ve ihtar bulunmamaktadır. Böyle bir halde davalının ediminin ifası da imkânsızdır. Davacının, sözleşmede kararlaştırılan öncelikli edim olan alçı taşı üretimini gerçekleştirmeden, davalının alım taahhüdünü ihlal ettiğinden bahisle sözleşmeyi feshetmesi haksızdır. Fesihte haksız olan davacının, feshe bağlı tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Bir an için, davacının üretim yapmasının, davalının patlatma ruhsatı almasına bağlı olduğu düşünülse dahi, dosyadaki delillerden; davacının, patlatma ruhsatı alınmayan maden sahası için 15 gün sonra işe başlamayı kabul ettiği ve işe başlayarak üretime ilişkin ilk faturasını 30 Nisan 2017 tarihinde düzenlediği, SGK’ya Mayıs 2017-Ocak 2018 tarihleri arasında işçi çalıştırdığını beyan ettiği, dahası maden kullanımına ilişkin izinler alındıktan sonra sözleşmenin feshini gündeme getirdiği ancak en nihayetinde ürettiği malların davalı tarafından alınmadığını ve bu sebeple zarara uğradığından bahisle sözleşmeyi feshettiği görülmekle, fesih tarihinde gerekli izinlerin alındığı, izin alınmasından önce ve sonra üretimlerin yapıldığı ve bu durumun tarafların kabulünde olduğu anlaşıldığından, fesih sebebi yapılması da mümkün değildir.
Davacının cari hesap alacağı yönünden yapılan incelemede ise; her iki taraf ticari kayıtlarında da davacı alacağının 5.043,42 TL olarak kayıtlı olduğu, taraf defter ve kayıtlarının borç ve ödeme bilgileri yönünden uyumlu olduğu görülmüş olup, davacının cari hesaptan kaynaklı alacak davasının kabulüne 5.043,42 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmede davalının adresi “… Ostim Yenimahalle Ankara” olarak gösterilmiş olup, sözleşmenin 2.3. maddesine göre; davalının bu adresi tebligat adresi olarak kabul ettiği, adres değişikliğinin usulüne uygun şekilde karşı tarafa bildirilmemesi halinde bu adrese yapılacak tebligatın tarafa yapılmış sayılacağının karlaştırıldığı anlaşılmıştır. Davacının fesih ve ödeme talebini içeren 08.02.2018 tarih ve 5327 nolu ihtarnamesinin davalının sözleşmede bildirilen adresine 08.02.2018 tarihinde ulaştığı, ödeme için verilen 7 günlük sürenin bitimi ile temerrütün 16.02.2018 tarihinde başladığı anlaşılmakla, hüküm altına alınan alacağa bu tarihten itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulüne;
-Cari hesap kaynaklanan 5.043,42 TL alacağın 16.02.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının alçı taşı üretimi sözleşmesine aykırılık iddiasıyla açmış olduğu tazminat davasının reddine,

2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.043,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 2.183,80 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 647,09 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 344,52 TL harçtan peşin alınan ve ıslahla alınan 290,68 TL harcın düşümü ile arta kalan 53,84 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin ve ıslahla alınan 290,68 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/12/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

DAVACI YARGILAMA GİDERLERİ
Vekalet Harcı 5,20 TL
Posta masrafı 180,60 TL
Başvurma harcı 35,90 TL
Bilirkişi ücreti 1.800,00 TL
İstinaf başvuru harcı 162,10 TL
TOPLAM 2.183,80 TL