Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/39 E. 2022/647 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/39 Esas
KARAR NO : 2022/647

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti, Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
KARAR Y.TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti, Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVA:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …
… arasında Ankara-Etimesgut-Bağlıca, 47003 ada,1 parsel, 15 numarada kayıtlı 3 katlı konutun alım
satımı için anlaşma yapıldığını, ancak satışın davalının, S.S…. Villaları Konut Yapı Kooperatifindeki ortaklık hissesinin devir alınması şartı ile mümkün olacağı gibi bir algı yaratıldığı ve müvekkilin hata ve
hile yoluyla bu şekilde yanıltıldığını, oysa ki müvekkilin sadece villayı devralmak amacıyla hareket ettiğini,
taraflar arasında önce … yevmiyesinde kayıtlı
Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi yapıldığı, sonra ….yevmiyesinde kayıtlı işlem ile tapuda taşınmazın devrinin yapıldığını, kooperatif hissesini
devralmanın maddi ve manevi olarak müvekkilin zararına bir işlem olduğu, kooperatif ile hem davalı
hem de müteahhit ve 3.kişiler arasında birden çok icra takibi ve dava olduğunun ortaya çıktığını, davalı
tarafın kendi davalarından söz ettiği halde diğerlerinden söz etmediğini, kooperatifin genel aidatları dışında
müvekkilin birde ilave giderlere katkı vermek zorunda kalacağını, dolayısıyla ayıplı mal-hizmet satılan
müvekkilin durumu öğrenir öğrenmez harekete geçtiğini, taraflar arasında düzenlenmiş olan Kooperatif
Hisse Devir Sözleşmesi’nin geriye dönük olarak fesih ve iptali için davalıya …. yevmiyesinde kayıtlı fesihname-ihtarnamenin gönderildiğini, aynı bildirimin
davalı kooperatife de yapıldığı, davalı …’ın …. yevmiyesinde kayıtlı cevabi ihtarname ile fesih ve iptal bildirimini kabul etmediğini ve hisse devir
işleminin geçerli olduğunu bildirdiğini, kooperatifin ise ….
yevmiyesinde kayıtlı cevabi ihtarnamesinde; hisse devir sözleşmesinin kendileri için bağlayıcı olduğu ve
fesihname-ihtarnamenin kendilerini bağlamayacağını, üyelik devir işleminin yapılacağı ve bundan sonra
müvekkilin kooperatif üyesi olacağının bildirildiğini, kooperatif hisse devir işlemlerinin sırf hisse devir
sözleşmesi ile tamamlanmayıp, hisseyi devralanın ortaklığa kabulü yönünde bir karar alınması ve hisse
pay defterine devrin işlenmesi ile sürecin tamamlanmasının kanun gereği olduğunu, şekil şartı tamamlanana
kadar müvekkilin her aşamada hisseyi devralmaktan vazgeçebileceğini, nitekim müvekkilin kendisine hisse
devredilmesi ve kooperatif üyeliğine kaydedilmesine dair bir istekte bulunmadığını, davalılara gönderdiği
bildirimler ile bu iradesinden döndüğü ve hisse devir işleminin yapılmamasını istediğini, hisseyi
devralmayacağını bildiren müvekkili kooperatifin zorla üye yapamayacağını, kooperatifin aksi yöndeki
beyanının hukuka aykırı olduğu belirtilerek, davalı … ile müvekkil arasında noterde
düzenlenen Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi’nin iptali, diğer davalı kooperatifin müvekkili üye
yapması işleminin ve buna bağlı diğer tüm işlemlerin iptal edilmesine, ihtarname masrafları dahil
yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı … vekilinin 17.02.2021 kayıt tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu diğer davalı kooperatifçe kendisine tahsis ve tapuda tescil edilen villasını, ortaklık hissesini
devretmek şartı ile satışa çıkardığını, müvekkilin ortaklık hissesinin devri şartıyla villasını almaya
davacının talip olduğu, hisse devri sırasında kooperatifin 400,00 TL aidatı olduğu ve devir tarihinden
itibaren devralan davacının ödemesi gerektiğinin bildirildiğini, müvekkilinin tapu devri yapmadan önce
davalı kooperatifteki hissesini …yevmiyesinde kayıtlı
Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi ile tüm aktif ve pasifi ile birlikte davacıya devrettiğini, aynı gün hisse
devrine ilişkin olarak aralarında bir de protokol imzaladıkları, kooperatif aidat borçlarından protokol tarihinden itibaren davacının sorumlu olacağını, ayrıca Ankara ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ..
E.sayılı dosyasındaki haklarını da kendinde tuttuğunun kararlaştırıldığını, hisse devrinden sonra
…. nolu bağımsız bölümün
tapuda davacıya devredildiğini, davacının aradan 10 ay geçtikten sonra müvekkiline noterden gönderdiği
ihtarname ile kooperatif hisse devir sözleşmesini feshettiğini ihtar ettiğini, müvekkilin de davacıya … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamede, fesih ve iptal bildirimini kabul etmediğini ve hisse devir işleminin geçerli olduğunu bildirdiğini,
taşınmazın satışının hukuken ancak kooperatif hissesi ile birlikte yapıldığında mümkün
olabileceği gibi bir algı yaratıldığı ve davacının hata ve hile yoluyla yanıltıldığı iddiasının gerçek dışı olup, tapuda müvekkil adına tescilli villanın tapudan bağımsız olarak satılabileceğinin izahtan vareste olduğunu, müvekkilin gerek aracılık eden emlakçıya gerekse davacıya “ortaklık hissesini devralma şartı
ile” villasını satacağı aksi halde satmayacağı, şartını ileri sürdüğü, davacının da bunu kabul ettiğini,
davacının iyi niyetli davranmayıp aidat ödememek amacıyla ortaklık hisse devrinin feshi için iş bu davayı
açıldığını, davacı tarafın ahde vefa ve iyi niyet kurallarına aykırı taleplerinin kabul edilmesinin mümkün
olmadığını, sadece hisse devir sözleşmesinin iptali talebinin kötü niyetli bir davranış olduğu, zira davacının
piyasa fiyatının altında satın aldığı villanın tapu iptalini talep etmediğini, eğer yanıltılmış olsaydı tapu iptali
ile ödediği paranın da iadesini talep etmesi gerektiğini, TMK m.2’de yer alan dürüstlük kuralı kamu
düzenine ilişkin olduğundan, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olan davacının davasının dinlenme imkanının bulunmadığını, gerek emlakçıya gerekse davacıya kooperatifin borç-alacak davaları olduğunu bildirdiğini, üstelik emlakçıya “alıcı isterse” kooperatif başkanının telefonunu bile verdiği, kaldı ki hisse
devir sözleşmesinde davacının “…15 nolu bağımsız bölüme isabet eden üyelik hak ve hissesinin
tamamını, kooperatifin kayıtlarını inceleyerek ve kendisine ait olduğunu bilerek tüm aktif ve pasifi ile birlikte … satın aldım” diyerek imzaladığı, gerek ortaklık hisse devir sözleşmesi gerekse de protokolün
açık hükümlerine rağmen gizli ayıp ile sürülmesinin hukuka aykırı olduğunu,
ortaklık hisse devrinin kooperatif başkanının bilgisi dahilinde yapıldığı, müvekkil ile kooperatif
arasında aidat borcuna ilişkin davalar ile müvekkilin açtığı şerefiye alacağı davası devam ettiğinden,
kooperatif başkanının önce tüm borçları kapatarak ve şerefiye alacağı davasından feragat edilmesi
şartıyla ortaklık hisse devrini işleme koyabileceğini bildirdiği, müvekkilin devir tarihine kadar tüm
borçlarını ödediği ve sadece devam eden bir adet davasının kaldığını, ayrıca noterden yapılan hisse devir
sözleşmesi nedeniyle ortaklığa kabul etmek için hisse devralanın başvurusu zorunlu olmayıp hisseyi
devreden kişinin dahi hisse devir sözleşmesini sunduğunda borç yoksa yönetim kurulunun ortaklık hisse
devrini kabul etmek zorunda olduğunu, kooperatifin davacıyı noter hisse devri nedeniyle ortaklığa kabul
etmesinin doğru olduğu belirtilerek, davalı …’nin çıkardığı muarazanın giderilmesini,
ortaklığın müvekkilden davalı …’ye geçtiğinin ve davalının diğer davalı kooperatifin
ortağı olduğunun, müvekkilin ortaklık sıfatının sona erdiğinin tespitine, haksız ve hukuksal dayanaktan
yoksun davanın reddine, HMK. m.329 gereği davacı aleyhine disiplin para cezası ile vekalet ücretine
hükmedilmesine karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
Davalı kooperatif vekilinin asıl davada 09.04.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı
ve davalının müvekkil kooperatife yönelik üyelik devir işlemleri hakkında yasal yükümlülüklerinden
bulunan bildirim yükümlülüklerini yerine getirmediklerinin açık olduğunu, bu hali ile davacının iş bu
davayı ikame öncesinde müvekkil kooperatife yönelik olarak bildirimini yapıp üyelik kaydını sağlaması,
irade sakatlığı var ise müvekkil kooperatife değil, devralınan üye olan …’a yönelik yargı
yoluna başvurmasının gerekeceğini, yasal olarak müvekkiline husumet yönlendirilme imkanı olmayıp,
davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, çünkü müvekkilce davacı aleyhine bir işlem
gerçekleştirilmediği gibi, davalı aleyhine üyelikten çıkarma/üyelik kaydının silinmesi vs bir işlem tesis
edilmediğinden, davanın müvekkile yönlendirilmesinde hukuki yararının bulunmadığını, ayrıca davanın
zamanaşımı, hak düşürücü süre yönünden de reddi gerektiğini,
dava esas yönünden de hukuka aykırı olup reddedilmesi gerektiğini, davacı ile davalı …
arasında akdedilen Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesinin müvekkil kooperatife ne davacı nede davalı tarafından bildiriminin yapılmadığını, anılan devir sözleşmesinin fesih ve iptal edilmesi için davalıya
noterden fesihname-ihtarname gönderilmesinin, müvekkil kooperatif ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, davacı ve davalı bir araya gelerek tamamen serbest iradeleri ile kooperatif hisse devrini
yaptıkları ve tapu devir işlemini gerçekleştirdikleri, bu aşamada davacının kooperatifin durumu hakkında
herhangi bir bilgi almadığını, dolayısıyla davacının sözleşmeden dönme hususu ile ilgili olarak kooperatifin
hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkil kooperatifin üyelik devir işlemlerinden bi haber olduğuna
delil teşkil etmek üzere; davalı … aleyhine 2018 Kasım-2020 Ağustos dönemi aidat
borçlarının adı geçen tarafından ödenmemesi nedeni ile Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün …. nosu
ile icra takibi başlatılması üzerine … tarafından 14.01.2021 tarihinde 12.627,86 TL ödeme
yapıldığını, mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden, davacının üyeliği devralması nedeni
ile Aralık 2020 ayından itibaren kooperatif üyesi olarak değerlendirilip kayıtlara alınması gerekeceğini,
Eylül 2020 ayından buyana aidat borçları ödenmediğinden, davacı tarafından ödenmesi gerekeceği ve
ödenmediği takdirde cebri icra yoluna başvurulacağı, iş bu davanın müvekkil kooperatif ile ilişiği
olmadığı ve sorumluluk yüklenemeyeceği belirtilerek, öncelikle zamanaşımı, pasif sıfat yokluğu, hak düşürücü süre, hukuki yarar yokluğu, dava şartı yokluğu, usul ve esas yönlerinden reddine karar
verilmesi, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı yana yüklenmesi talep edilmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
İDDİA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı “…”ne ait …. nolu bağımsız bölümde hissesini tapuda satış yoluyla kooperatif hisse devir senedi ile diğer davalı …’ye devrettiğini; müvekkilinin üyeliğinin, 28/02/2020 tarihi itibariyle son bulduğunu ve bu tarihli protokol gereğince ortaklıktan kaynaklı tüm borçlardan davalının sorumlu olduğunu, hisse devir sözleşmesinden 10 ay sonra davalının müvekkiline gönderdiği ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini müvekkiline ihtar ettiğini, müvekkilinin karşı ihtar ile davalıya kooperatif ortaklığının ona geçtiğini ve bu konuda gerekli işlemleri yapmasını ihtar ettiğini, ancak davalı …’nin Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/39 esas sayılı dava dosyası ile kendine ve kooperatife karşı kooperatif devir sözleşmesinin iptali davası açtığını, öncelikle dosyasının bu dosya ile birleştirilmesini davalı …’nin davalı kooperatifin ortağı olduğunun müvekkilinin ortaklık sıfatının son bulduğunun tespiti ile 28/02/2020 tarihinden sonraki aidatlardan onun sorumluğunun ve davalı tarafından ödenmemesi ndeniyle müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı 2.400,00 TL’nin davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekilinin 14.04.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Asıl davalı
birleşen davacı tarafın her ne kadar kooperatif hissesinin müvekkile geçtiğinin tespitini istemişse de bunun hukuken mümkün olmadığını, zira hisse devir prosedürü tamamlanmadan müvekkilin hata, hile, ayıp
gibi nedenlere dayanarak hisse devir sözleşmesinden döndüğü ve asıl davalı birleşen davacı tarafa önce
ihtarname-fesihname gönderdiğini, sonra da asıl davayı açtığı, asıl davadaki tüm gerekçe ve delillerinin
birleşen dava için de geçerli olduğunu, müvekkilin hisse devrine ilişkin şekil şartları tamamlana kadar her
aşamada hisseyi devralmaktan serbestçe vazgeçebileceği, kooperatifçe üyeliğin kabulüne dair bir karar verilip üyeliği pay defterine işleyene kadar üyelik işlemlerinin tamamlanmış sayılmayacağını, nitekim
müvekkilin kooperatif hissesinin kendisine devredilmesine ve üyeliğe kabul edilmesine dair bir istekte
bulunmadığı, aksine hem hisseyi devreden davalıya hem de kooperatife gönderdiği bildirimler ile bu
iradesinden döndüğünü, fesih ve iptal ettiği hisse devir işleminin yapılmamasını istediğini, müvekkilin
kooperatife üye olduğunun tespitine dair bir karar verilmesinin de mümkün olmadığı, müvekkilin iradesi
sadece taşınmazı satın almak olup, ferdileşmeye geçilmiş bir kooperatif üyeliğini devralmanın akla ve hayatın olağan akışına uygun olmadığını, asıl davalı birleşen davacının tamamen kötü niyetli bir yaklaşım
içinde olduğunu, müvekkilin üyesi olmadığı bir kooperatifin giderlerinden ve aidatlarından da sorumlu
olmasının düşünülemeyeceğini, bu yüzden kooperatife herhangi bir borcunun bulunmadığı belirtilerek,
açıklanan nedenlerle asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine, her iki dava yönünden de yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı kooperatifi vekilinin 09.04.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Yargıtay içtihatları
gereği kooperatifin şeklen davalı olarak gösterildiği, birleşen davaya yönelik sunulan dava dilekçesinin
usul yönünden hukuka aykırı olduğunu, keza anılan davanın ikame öncesinde, birleşen dava davacısı ve
davalısının müvekkil kooperatife yönelik üyelik bildirimi/devir işlemleri hakkında bildirim
yükümlülüğünü yerine getirmedikleri, bu haliyle müvekkil kooperatife husumet yönlendirilmesine yasal
ve hukuki imkan bulunmadığından, bu yönü ile iş bu davasının husumet yönünden reddinin gerektiğini,
davanın müvekkile yönlendirilmesinde davacı yanın hukuki yararının bulunmadığını,
işbu asıl ve birleşen davalar ile ayrıntısı öğrenilen davacı … ile davalı …
Çiftçi arasında noterde akdedilen Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesinin müvekkil kooperatife ne davacı
ne de davalı tarafından bildiriminin yapılmadığını, devir sözleşmesinin fesih ve iptal edilmesi için davacıya
…. yevmiyesinde kayıtlı fesihname-ihtarname
gönderilmesinin, davalının sözleşmeyi fesih etme iradesini açıklamasının müvekkil kooperatif ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, davacı ve davalı bir araya gelerek tamamen serbest iradeleri ile
kooperatif hisse devrini yaptıkları ve tapu devir işlemini gerçekleştirdikleri, bu aşamada davalının
kooperatifin durumu hakkında herhangi bir bilgi almadığını, dolayısıyla taraflar arasında bağıtlanan hisse
devir sözleşmesinden dönme hususu ile ilgili olarak müvekkil kooperatifin hiçbir sorumluluğunun
bulunmadığını, müvekkil kooperatifin üyelik devir işlemlerinden bi haber olduğuna delil teşkil etmek
üzere; davacı … aleyhine 2018 Kasım-2020 Ağustos dönemi aidat borçlarının adı geçen
tarafından ödenmemesi nedeni ile Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … nosu ile icra takibi
başlatılması üzerine … tarafından 14.01.2021 tarihinde 12.627,86 TL ödeme yapıldığını, mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden, …’nin üyeliği devralması nedeni ile
Aralık 2020 ayından itibaren kooperatif üyesi olarak değerlendirilip kayıtlara alınması gerekeceğini, Eylül
2020 ayından buyana aidat borçları ödenmediğinden, söz konusu aidat borçlarının … tarafından ödenmesi gerekeceği ve ödenmediği takdirde cebri icra yoluna başvurulacağını, iş bu davanın
müvekkil kooperatif ile ilişiği olmadığından ve sorumluluk yüklenemeyeceğinden iş bu birleşen dava
yönünden de reddine karar verilmesini talep ettiklerini, söz konusu devir sözleşmesinin feshi ya da geçmişe
etkili sonlandırma iradelerinin müvekkili bağlamayacağı belirtilerek, öncelikle zamanaşımı, pasif sıfat
yokluğu, hak düşürücü süre, hukuki yarar yokluğu, dava şartı yokluğu, usul ve esas yönlerinden reddine
karar verilmesi, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı yana yüklenmesini talep etmiştir.

4-)Mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporu,
YARGILAMA VE GEREKÇE :

Dava, asıl davada kooperatif hisse devrine ilişkin sözleşmenin iptali, birleşen dava da davalının ortaklığın tespiti ile muarazının giderilmesi ve rücuan alacak istemine ilişkindir.

Tüm dosya kapsamına göre, davalı … ile davacı … arasında,
taşınmazın tapudan satılışı ile kooperatif üyeliğinin …’ye devri konusunda adiyen
düzenlenen Protokol ve noterden düzenlenen Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi bulunduğu, ….’nin taşınmazı tapudan devir aldığı ancak ortaklığı, …’dan devir almak istediğini
ve ayrıca kooperatif ana sözleşmesinin tüm hükümlerini ve getirilen yükümlülükleri kabul edildiğini
açıkça belirten bir yazı ile kooperatife başvurulmamış olduğu ve bu nedenle kooperatifçe …’ın
ortaklığının …’ye devredilmesine dair herhangi bir işlem yapılmamış olduğu ve buna göre de davalı
…’ın halen kooperatifin ortağı olduğu ve davacının ortaklığının kooperatif nezninde hüküm doğurmadığı, kooperatif hisse devir sözleşmesinde kooperatifin taraf olmadığı ve devir sözleşmesi gereğinin yerine getirilmediği ve bu esas yönünden davalı kooperatifin husumetinin bulunmadığı, davacının hisse devir sözleşmesinin hata ve hile nedeniyle iptalini talep ettiği ancak bu sözleşmeye göre devir aldığı tapu yönünden bir talepte bulunmadığı, adi sözleşmenin iptalini gerektirecek bir ispat bulunmadığı, asıl dava davacısı …, taraflar arasında imzalanan Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesinde; “… Ben
devir alan …, devir edenin beyanında yazılı bulunan ve ortağı olduğu S.S….
Villaları Konut Yapı kooperatifi unvanlı kooperatifteki …. nolu bağımsız bölüme isabet eden üyelik hak ve hissesinin tamamını,
kooperatifin kayıtlarını inceleyerek ve kendisine ait olduğunu bilerek tüm aktif ve pasifi ile birlikte
20.000,00 TL bedelle satın aldım, bedelini nakten ve tamamen ödedim. Her türlü üyelik haklarının
tarafıma geçtiğini ve kendi adıma kayıt ve tescilini yaptıracağımı, bundan sonra üyelik sorumluluğunun ve ödemelerinin bana ait olacağını kabul ve beyan ederim” dediği halde, akabinde kooperatif hakkında bilgi sahibi olmadığı iddiasına değer atfedilememiştir. Bu suretle davanın bu talep yönünden de reddine karar verilmiş,
Davacı … tarafından ödenen 2020 Mart-Ağustos dönemi aidat
tutarının, ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili talebi ile ilgili olarak, kooperatif kayıtları incelendiğinde, genel kurul kararlarına uygun olarak söz konusu dönemde davacı … hesabına
tahakkuk ettirilen aylık 400,00 TL’den toplam 2.400,00 TL’nin ödeme tarihinden dava tarihine kadar
34,20 TL yasal faizi olduğu, davacı …’ın kooperatif
üyeliğinin, 28.02.2020 Hisse Devir Sözleşme tarihi itibariyle davalı …’ye devrilmesi gerektiği ancak bu gerekliliğin yerine getirilmediği ve buna göre halen kooperatif nezdinde üyenin … olduğu anlaşılmakla, her ne kadar bu konudaki ifa yükümlülüğü davalı tarafa yüklenmiş ise de, bunun sonuca etkili olmadığı, kooperatif muhatabının değişmediği anlaşılmakla, bu açıdan da davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1- 2021/39 esas sayılı dosya yönünden
Davalı … Villaları Konut Kooperatif yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalı yönünden davanın esastan reddine,
2-Birleşen 2021/159 esas sayılı dosya yönünden davanın reddine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 59,30 TL harçtan düşümü ile eksik alınan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı taraflar kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 1.002,50 TL bilirkişi ücreti ve posta masrafı giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın, peşin alınan 59,30 TL harçtan düşümü ile eksik alınan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davalı taraflar kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 2.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin ve davalı kooperatif vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2022

Katip … Hakim …
¸e-imza ¸e-imza