Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/359 E. 2021/735 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/359 Esas – 2021/735
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/359 Esas
KARAR NO : 2021/735
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARAR Y.TARİHİ : 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin Çerçikaya Rüzgar enerjisi Santarili işlettiğini, davalı ile Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Başvurulara İlişkin Yarrışma Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda yapılan yarışma sonucunda müvekkili şirketin ürettiği her bir kWH için davalıya 2,9 krş ödemeyi taahhüt ederek Antakya-2 İSkenderin-2 Elektrik İletim hattından sisteme bağlantı hakkı kazandığını, bu yönetmelik hükümlerine göre davalı ile müvekkili şirket arasında 06.02.2012 tarihli 53 MW gücündeki RES Katkı Payı Sözleşmesi rğevize edilerek ayın şartlarla 12.08.2015 tarihli RES katkı Payı sözleşmesi imzalandığını, anlaşmanın 3. Maddesinde ve bu anlaşmanın dayandığı yönetmeliğin 9. Maddesinde belirtilen esaslara göre hesaplanacak katkı payı tesisinin 1 yıllık elektrik enerjisi üretimi üzerinden hesaplanan bir önceki yalı ait yıllık toplam RES katkı payı tutarının 15 Ocak günü, saat 17:00’a kadar … tarafından müvekkili şirkete faturalandırılacağını, davalının anlaşmaya ve yönetmeliğe aykırı bir yorum ve yöntemle hesapladığı bedel üzerinden 21.01.2021 tarihli TEE2021015800242 numaralı KDV dahil 19.835.850,55 TL bedelli e-faturayı düzenleyerek müvekkili şirkete e-fatura sistemi üzerinden 22.01.2021 tarihinde ilettiğini, müvekkili şirketin Ankara … Noterliği’nin 25.01.2021 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile faturaya itiraz ettiğini, müvekkili şirketin ilgili ihtarnamesi ile anlaşma ve yönetmelik hükümlerine göre toplam RES katkı payı tutarının 8.188.870,18 TL olması gerektiğini …’a bildirdiğini, sonuç olarak bahsi geçen faturanın 11.646.980,37 TL’lik kısmı için icra takibine tevessülünü önlemek bakımından belirlenecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin söz konusu faturanın KDV dahil 11.646.980,37 TL’lik kısmından borcunun olmadığının tespitini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde idari yargı mercilerinin görevli olduğunu ve davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nu 3. Maddesinin 5. Fıkrası doğrultusunda yürürlüğe giren “Rüzgar Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmeliği” yürürlüğe girdiğini, davacı şirketin gerçekleştirilen yarışmalar sırasında sunduğu teklifi doğrultusunda Çerçikaya RES tesisi için sisteme bağlantı hakkı kazandığını ve lisans alarak faaliyete başladığını yönetmelik ve eklerinin bütünlük içerisinde değerlendirildiğinde teklif mektubu ve RES katkı payı anlaşması hükümlerinin hesap şekli bakımından çelişmediğini, birbirini tamamlayıcı mahiyette oludğunu yönetmelik ve anlaşmanın ilgili maddelerindeki formülde de bir çarpan olarak yer alan TÜFE’nin dava konusu anlaşmanın yıllara yayılan bir anlaşma olması nedeniyle, verline teklif rakamının yıllar içinde yaşanan ekonomi değişimlerkarşısında güncellenmesi için öngörüldüğünü, sonuç olarak davanın yargı yolu dava şartı noksanlığı yönünden usulden reddini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esası yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında akdedilen RES Katkı Payı Sözleşmesi nedeniyle davacı tarafça hazırlanan 25.01.2021 tarih ve KDV dahil 11.646.980,37 TL faturadan dolayı davalı tarafın borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
02/12/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanunun 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklendiği, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” …’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a ek madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklendiği, 46. madde ile de Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dava şartları HMK 114 maddede düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca açılan davada davaya devam edilebilmesi için öncelikle mahkemeye ilişkin dava şartları bulunmalıdır. Bunlar; yargı hakkı, yargı yolu, görev, kamu düzenine ilişkin yetki halledilir. Taraflara ilişkin dava şartları: Davada iki taraf bulunması, taraf ehliyeti, dava ehliyeti, davaya vekalet ehliyeti ve geçerli vekaletname, davaya takip yetkisi olmalıdır. Dava konusuna ilişkin dava şartları: kesin hüküm bulunmaması, aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması (derdestlik) ve hukuki yarar (menfaat) bulunmasıdır.
HMK m. 115 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca; mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Öte yandan davalı vekilince 08.07.2021 tarihli cevap dilekçesi ile yargı yolu itirazında bulunduğu anlaşılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/b maddesi ile; “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davasının idari yargı yerinde açılacağı düzenlenmiştir.

Yukarıda açıklanan sebeplerle; Hukuk yargılamasında usul hükümlerinde yapılan değişikliklerin derdest davalarda derhal uygulanacağı, bir davaya hangi yargı kolunda bakılacağı konusu HMK’nın 114/1-b maddesi gereğince dava şartı olduğu, HMK’nın 115/1. fıkrası gereğince anılan dava şartının yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınacağı ve işbu davadaki uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yargı yolu itirazının kabulüne ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Uyuşmazlığın çözümünde İdari Yargı Yeri görevli olduğundan davalı vekilinin yargı yolu itirazının kabulüne,
2-Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin yatan 198.901,31 TL harçtan mahsubu ile kalan 198.842,01 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2021