Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/340 E. 2021/690 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/340 Esas – 2021/690
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/340
KARAR NO : 2021/690
DAVA : Hakem Tayini (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
KARAR Y.TARİHİ : 03/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Hakem Tayini (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile …parseldeki arsaların malikleri arasında temsilcileri vasıtasıyla … yevmiye numaralı inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, buna istinaden sözleşme gereğince müvekkilinin gerekli blokları yaparak teslim ettiğini ve blokların geçici kabullerinin yapıldığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında alacaklı olduğu miktarların ödenmesi için blok yönetimlerine ve S.S. …., başkanlığına kesin hesaplamalarla birlikte birçok kez sözlü ve yazılı olarak bildirimde bulunduğunu, ancak bu bildirimlere müvekkilinin olumlu yanıt alamadığını, bunun üzerine itirazın iptali ve alacağın tahsili için taraflarınca sözleşmenin 16.4. Maddesindeki tahkim şartı gereğince 6100 sayılı HMK’daki tahkim çözüm yoluna başvurulduğunu, bu kapsamda tahkim yargılaması için taraflarınca Prof. Dr. …’in hakem olarak seçildiğini, bu hususun ve “1 ay içinde hakeminizi seçip tarafımıza bildirmenizi, aksi halte hakeminizin mahkeme tarafından seçileceğini…” şerhinin davalılara ….yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiğini, davalıların bir kısmı tarafından verilen ihtarname cevabına göre …’ın ikinci hakim olarak seçildiğini ancak davalılardan 16 kişinin ihtarnameye cevap vermediğini veya hakem seçimi yapmayacağının beyan ettiğini, bu nedenle tüm davalılar için ortak bir hakem seçimi yapılamadığını, sonuç olarak taraflar arasında yürütülecek tahkim yargılaması için HMK 416 maddesi gereğince davalılar adına ikinci hakem tayin edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar …. Yapı Kooperatifi cevap dilekçelerinde; taraflarınca hakem olarak Sayın …’ın seçilmiş olması nedeniyle davanın reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise hakem olarak …’ın seçilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar … vekili cevap dilekçesinde; dava açılmadan önce … müvekkili tarafından hakem olarak seçildiğinden ve taraflar arasında tahkim sözleşmesi bulunmadığından, davacıların tahkim yargılamasına dayanak gösterdikleri sözleşmenin 11.10.2017 tarihli sözleşmenin 16. Maddesinde zorunlu arabuluculuk öngörülmesine rağmen davacılar tarafından arabuluculuğa müracaat etmeden tahkim davası için tayin talep edildiğinden davanın reddini talep etmiştir.

YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava Hakem Tayini istemine ilişkindir.
HMK’nun 416/1 maddesinde; “Taraflar, hakem veya hakemlerin seçim usulünü kararlaştırmakta serbesttir.” hükmü düzenlenmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan davaya konu sözleşmenin 16. Maddesinde;
“Talep, anlaşmazlık ve işbu sözleşme nedeniyle ya işbu sözleşme ile ilgili diğer sorunlar, karar vermesi için İcra Kurulu’na götürülecektir. Taraflar, sözleşmenin uygulanmasıyla ilgili tüm talep, anlaşmazlık ve uyuşmazlıkları taraflardan birinin diğer taraftan bir talep, anlaşmazlık ya da uyuşmazlık olduğunu bildiren yazılı uyarıyı almasından itibaren 10 gün içerisinde iyi niyetle çözümlemeye çalışacaklardır. Sözleşmenin uygulanmasıyla ilgili bir talep anlaşmazlık ya da diğer sorun taraflardan birinin diğer taraftan bir talep, anlaşmazlık ya da uyuşmazlık olduğunu bildiren yazılı uyarıyı almasından itibaren 10 gün içerisinde iyi niyetle çözülemez ise bu sürenin sonundan başlayarak 10 gün içinde bir Arabulucu seçecekler bir isim konusunda anlaşamazlarsa taraflardan biri tarafından Arabuluculuk Atama Sistemi üzerinden bir arabulucu tayini istenecektir. Arabuluculuk yolu ile de sorun çözüme kavuşturulmadığı takdirde 6100 sayılı HMK’nun Tahkim hükümlerine göre sonuç çözüme kavuşturulacaktır. Arabuluculuk ve Tahkim yeri Ankara’dır. Bir anlaşmazlığın varlığı ya da bir tahkim sürecinin başlamış olması, tarafları sözleşme koşullarına göre kendi paylarına düşen işin izlenmesi ve yapımına ilişkin görev ve sorumluluklarını yerine getirmekten, yüklenici açısından ise işlere devam etmek ve anlaşmazlığa konu karar, talimat ve emirlerinden herhangi biri olsa bile İcra Kurulu’nun karar ve talimatlarına uymak dahil yerine getirilmesine ilişkin yükümlülüklerinden kurtarmayacaktır.” hükmü düzenlenmiştir.
Hakem şartı içeren sözleşmenin kat malikleri tarafından seçilen 6 kişilik icra kurulu ile davacı … Yapı A.Ş arasında imzalandığı görülmüştür. Davalılar savunmalarında; sözleşmede yer alan tahkim şartının kendilerine karşı ileri sürülemeyeceğini zira kendilerinin sözleşmenin tarafı olmadığı gibi sözleşmeyi imzalayan icra kuruluna da tahkim için özel yetki vermediklerini savunmuşlardır. Konuyla ilgili 6100 sayılı HMK’nun 74. Maddesinde; açıkça yetki verilmemiş ise vekilin tahkim ve hakem sözleşmesi yapamayacağı düzenlenmiştir. Somut olayda; sözleşmeyi imzalayan icra kuruluna tahkim ve hakem sözleşmesi yapma yetkisi verildiğine dair her hangi bir delil ve belge sunulmadığı gibi sözleşmenin 16. Maddesinde uyuşmazlığın çözümünde hakeme başvurulmadan önce izleneceği belirtilen yol da izlenmemiştir. Nitekim anılan madde de tahkime başvurulmadan önce uyuşmazlığın Arabuluculuk yolu ile çözüme kavuşturulması, arabuluculuk yolu ile sorun çözüme kavuşturulmadığı takdirde 6100 sayılı HMK da belirtilen tahkim hükümlerine göre çözüme kavuşturulması öngörülmüş olup kararlaştırılan bu usul izlenmeden davacı tarafından hakem tayini talebinin dava konusu sözleşmeye uygun olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
Davanın reddine,
Davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar harcı sayılmasına, başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
A.A.Ü.T. 3/2 ve 4. maddeleri gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve hazır bulunan davalılar vekillerinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere üye Hakkı ÖZLÜ (40239)’nün muhalefeti ile oyçokluğuyla verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/10/2021….