Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/336 E. 2022/503 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ
Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili

T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/336 Esas
KARAR NO : 2022/503 Karar

DAVA TARİHİ : 04/06/2021
KARAR TARİHİ :14/09/2022
KARARIN Y.TARİH :15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
I-İDDİALAR
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin müteveffa …’in mirasçıları olduğunu, …’in 30/11/2020 tarihinde vefat ettiğini, davalı yanın ölü kişiye takip yapılmasının yasaya aykırı olması ve takibin iptalini gerektirmesi nedeniyle bonolarda TCKN bulunmasına rağmen TCKN belirtmeyerek 23/12/2020 tarihinde muris … aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile işbu davaya konu takibi başlattığını, daha sonra mirasçılık belgesinin dosyaya sunulması suretiyle takibin müvekkillerine yöneltildiğini, takibe konu bonolarda keşideci imzalarının muris …’in resmi kurumlarda attığı imzalarıyla gözle görünür farklılık içerdiğini, bu sebeple imzaya itiraz ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an imzanın murisin el ürünü olduğu düşünülecek olsa bile takibe konu senetlerdeki yazı ve rakamların muris …’in el ürünü olmadığını, kuvvetle muhtemel davalının el ürünü olduğunu, davalının Ankara İcra daireleri’nde borçlu olduğu iki icra dosyasının bulunduğunu, takibe konu bonolarda bedel kısmının yazı ile yazılmadığını, rakamın ilk harfinin sonradan eklendiği izlenimini verdiğini, yine 09/12/2018 vadeli bonoda 325 yazısı ile devamında gelen sıfır rakamı arasında boşluk bulunduğunu, bu sebeple senet metninden çıplak gözle bile anlaşılan bu tahrifatın da incelenmesini talep ettiklerini, muris …’in 2018 yılında 78 yaşında olduğunu, murisin hasta olduğunun belgelendiğini, murisin akli melekelerini her zaman düzgün kullanamadığını, davalı yanın … sayılı ihtarnamede 65.000,00 TL alacaklı oludğunu ve ödenmesini istediğini, ancak takibe konu senetlerden bahsetmediğini, murisin davalıdan borç para almasının hayatın olağan akışına uygun düşmediğini, davalı yanın senet metninden anlaşılan alt ilişkiyi talil etmediğini, ispat yükünü üzerine aldığını, muris ile davalının yakın temasta olduklarını ancak davalının takibi açtığında murisin öldüğünü bilmediğini iddia ettiğini, müvekkillerinin hayatlarında ilk defa icra takibine uğradıklarını, müvekkillerinin bu takiplerden dolayı zarara uğradıklarını ve üzüldüklerini, bu nedenle müvekkillerinin yaşadığı travmayı bir nebze hafifletmesi amacıyla tüm müvekkilleri adına toplam 40.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, sonuç olarak; 05/10/2018 keşide tarihli, 09/11/2018 vade tarihli, 325.000,00 TL bedelli ve 05/10/2018 keşide tarihli, 09/12/2018 vade tarihli 325.000,00 TL bedelli keşidecisi … ve lehtarı … olan iki adet bono ile ilgili senetlerdeki imzanın müteveffa borçluya ait olmaması sebebiyle, bonoların bedelsiz olması sebebiyle, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitini, takibin iptalini, borçlunun hata hile ikrah sebepleriyle imza attığının kabulü veya bonolarda tahrifat yapıldığı sebepleriyle bonoların iptalini, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, manevi tazminat ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
2. Davacılar vekili cevaba cevap dilekçesinde; davalının cevap dilekçesinde iddialarını ispata yönelik somut yazılı bir delil sunmadığını, öncelikle davalının hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde bonolardaki imzaların müteveffanın eli ürünü olduğunu ispatlaması gerektiğini, Ankara …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E, sayılı dosyasında uzman bilirkişi tarafından imza incelemesi yapıldığını, imzaların müteveffa el ürünü olmadığı kanaatine varıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla imza incelemesi aleyhlerine sonuçlanma dahi davalının bu kez de iş bu bonoları hata, hile veya ikrah ile alıp almadığının araştırılması gerektiğini, tüm bu aşamalar tüketildikten sonrra takibe konu evrakların bedelsiz olup olmadığının araştırılması gerekeceğini, bonoların davalı yanın uğradığı zarar sebebiyle verildiği iddiasının davalı tarafından yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini, bu ispattan sonra murisin davalı yanca temerrüde düşürüldüğünün de noter evraklarıyla ispatlanması gerektiğini, davalı yanın tanık dinletilmesi talebine muvafakatleri olmadığını, beyan etmiştir.

II-SAVUNMALAR
…Davalı vekili cevap dilekçesinde; müteveffanın vefat edip mirasının paylaşılmasından önce davacıların kayda değer mal varlıkları bulunmadığını, davacıların uzun yıllar müteveffa ile küs bir hayat yaşadıklarını, müteveffanın 2016 yılında oğlu …’in eşi … hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlaması ile şikayetçi olduğunu, müteveffanın çocuklarının yanında değil huzur evinde kaldığını, müteveffanın müvekkilinin zarara uğrattığını, ondan alacaklı olduğunu, davacı tarafın babaları hayatta iken müvekkilinin bu iddialarını kabul ettiklerini, ancak babaları öldükten sonra maddi çıkarlar nedeniyle bu iddiaları kabul etmediklerini, müvekkilinin hali hazırda 3 inşaatta birden müteahhitlik yaptığını, devam eden inşaatlarından elde etmeyi beklediği net gelirin en az 3-4 milyon olduğunu, müvekkilinin aynı anda birden fazla inşaatın taahhüdü altına girdiğinden nakit döngüsünün bozulmamasının son derece önemli olduğunu, davacıların amacının işbu icra dosyasındaki alacağını geciktirerek müvekkilinin nakit döngüsünü bozmak ve onu anlaşmaya zorlamak olduğunu, müvekkilinin üzerine taşınmaz mal bulunmamasının sebebinin birikimlerini gayrimenkul olarak değil altın olarak yapması olduğunu, müvekkilinin müteveffaya dava açacağını, zararlarını isteyeceğini belirttiğinde diğer arsa sahiplerinin ve ortak tanıdıkların da araya girmesi ile müteveffanın müvekkilinin zararlarını karşılamayı taahhüt ederek uzlaşma yoluna gitmek istediğini, bu kapsamda müvekkiline icra takibine konu 09/11/2018 vadeli iki senedi teslim ettiğini, bu hususta müvekkilinin eski çalışanı …’in şahit olduğunu, müvekkilinin alacağının nakit bir para alacağı olduğunu, senet metninde de kayıtsız şartsız nakit bir borç ikrarının olduğunu, senetlerin vadesine 10 gün kala müteveffanın müvekkiline ulaşarak senetleri ödeyecek nakit parası olmadığını ancak buna karşılık iki tane daire verebileceğini belirttiğini müvekkilinin bunu kabul etmesi üzerine senetlerin vadesine 8 gün kala ….yevmiyeli vekaletnamesi ile kendine ait 2 adet dairenin satış yetkisini müvekkiline verdiğini, vekaletname verilmesinden bir süre sonra müteveffanın müvekkiline haber vermeden tapu dairesine giderek bizzat gelmeden işlem yapılmaması yönünde tapuya şerh düşürtüldüğünü ve müvekkiline tuzak kurulduğunu, nitekim müvekkilinin bu olaylardan sonra kalp krizi geçirdiğini, davacıların işbu davayı açmadan önce sadece tedbir kararı almak için sırayla 3 dava uydurduklarını, üçünden de tedbir kararı alamadığını, son çare olarak işbu davayı açtıklarını, sonuç olarak davanın reddini, davacıların takip miktarının %40’ı oranında inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

III-TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIK
4. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıların murisinin keşidecisi olduğu iddia edilen 2 adet bonoya dayalı takipten ötürü borçlu olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır.
5. Tarafların yargılamada üzerinde anlaştıkları bir vakıanın bulunmadığı anlaşılmaktadır.

IV-ÇEKİŞMELİ VAKILAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER
6. Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasının incelenmesinde; takibin 05/10/2018 keşide tarihli, 09/11/2018 vade tarihli, 325.000,00.-TL bedelli ve 05/10/2018 keşide tarihli, 09/12/2018 vade tarihli 325.000,00.-TL bedelli keşidecesinin …, lehtarının … olduğu senetler konu edilerek 864.197,27.-TL toplam alacağın tahsili istemi ile 26/12/2020 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin 13/12/2021 tarihinde mirasçılara tebliğ edildiği, mirasçıların imzaya itirazı üzerine Ankara …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığı anlaşılmıştır.
7. Ankara …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasının incelenmesinde; dava …, …, … ve … tarafından … aleyhine müteveffa … aleyhine Ankara …İcra Müdürlğü’nün … sayılı dosyasında başlatılan icra takibinne konu edilen senetlerdeki imzalara itiraz istemiyle 19/04/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
a. …İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılamada 21.06.2021 tarihli bilirkişi incelemesinde takibe konu bonolar üzerindeki davacılar murisi keşideci …’e atfen atılan imzaların “…” elinden çıkmadığı değerlendirilmiştir.
b. …İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılamada 27.09.2021 tarihli bilirkişi incelemesinde; “inceleme konusu imzaların çizgisel el hareketinden oluşmuş kişilere atfedilebilecek karakteristik hususiyetleri içermeyen basit tersimli imzalar olmaları, ayrıca adı geçen şahsın mukayese imzalarının yerleşik yapı sergilemeyen ve kendi aralarında yüksek değişkenlik göstermesi sebebiyle sözkonusu imzaların … elinden çıkıp çıkmadığı hususunda tetnik incelemeye dayalı olarak herhangi bir kanaat beyanında bulunulabilmesi mümkün olmamıştır” yönünde değerlendirme yapılmıştır.
c. Yine …İcra Hukuk Mahkemesince yargılamada yapılan 22.02.2022 tarihli Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi Raporunda “İnceleme konusu senetlerde atılı borçlu imzaları ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlik görülmekle birlikte, sözkonusu imzaların basit tersimli olması nedeniyle …’in eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği”, ayrıca inceleme konusu senetlerdeki rakamla miktar belirtir sol başta yer alan (3) rakamının farklı fiziki evsafta bir kalem ile sonradan ilave edilmiş olduğu değerlendirilmiştir.
…Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; müteveffanın eşi ve çocuğu olduğunu düşündüğü kişilerin yanlarına kendisine benzer bir kişiyi alarak nüfus cüzdanını da almak sureti ile Ankara Merkez bankası şubesine giderek adına bulunan Euro hesabından 10.000,00.- Euro para çektikleri iddiasıyla şikayette bulunduğu, bu hususla ilgili bankaya yazılan müzekkereye şikayetçi haricinde hesabından başka bir şahsın para çekmediğinin tespit edildiğinin bildirilmesi üzerine 17/10/2016 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
…. D. İş sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyanın Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında yargılama sonuna kadar icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir istemi ile açıldığı, 20/05/2021 tarihinde Mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin 129.629,60.-TL’lik teminat karşılığında kabulüne karar verildiği, davacı tarafça 20/05/2021 tarihinde teminatın yatırıldığı, 31/05/2021 tarihinde borçlu tarafından ihtiyati tedbir kararına itiraz edildiği, Mahkememizin 30/06/2021 tarih 2021/336 E, sayılı dosyası üzerinden ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verildiği, kararın 12/07/2021 tarihinde tebliğ edilerek 27/07/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
10. … E, sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyanın … tarafından … aleyhine Arsa Payı Karşılığı İNşaat Sözleşmesindeki edimler arasındaki açık oransızlık nedeniyle 5.000,00.-TL’nin davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesi istemiyle açıldığı, 23/02/2021 tarihinde davacı vekili tarafından sulh protokolüne istinaden feragat dilekçesi sunulduğu, sulh protokolünde davacı mirasçılar vekili ile davalı vekilinin imzası bulunduğu, 24/03/2021 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın 02/04/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
11. Ankara Jandarma Genel Komutanlığı Kriminalastik Laboratuvar Başkanlığı’nca düzenlenen 09.06.2022 tarihli imza inceleme raporunun incelenmesinde; inceleme konusu senetlerin ödeyecek hanesinde … adına atfen bulunan imzaların kişiye atfedilebilecek kaligrafik ve karakteristik özellikler ihtiva etmeyen kolaylıkla taklit edilebilecek tarzda basit tersimli imzalar olduğu, yine inceleme konusu senetlerin ödeyecek hanesinde … adına atfen atılı bulunan imzalar ile …’in mukayese imzalar arasında yapılan inceleme ve karşılaştırmada söz konusu imzaların … eli ürünü olup olmadığı hususunda müspet ya da menfi bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı, inceleme konusu alacaklısı Sebahaddin Alageyik, ödeyecek … olan 325.000,00.- TL tutarında, 05/10/2018 düzenleme tarih ve 09/11/2018 ödeme günlü senedin Türk Lirası hanesinde tahrifat yönünden yapılan incelemede orijinalinde #25.000# olan ibarenin sol tarafına farklı bir cins mavi mürekkepli kalem ile “3” rakamı yazılarak #325.000# ibaresine dönüştürülmesi suretiyle tahrifat yapıldığının tespit edildiği, alacaklısı Sebahaddin Alageyik, ödeyecek … olan 325.000,00.- TL tutarında, 05/10/2018 düzenleme tarih ve 09/12/2018 ödeme günlü senedin Türk Lirası hanesinde tahrifat yönünden yapılan incelemede orijinalinde #25.000# olan ibarenin sol tarafına farklı bir cins mavi mürekkepli kalem ile “3” rakamı yazılarak #325.000# ibaresine dönüştürülmesi suretiyle tahrifat yapıldığının tespit edildiği bildirilmiştir.

V- DELİLLERİN TARTIŞILMASI, YARGILAMA ve GEREKÇE
12. Dava, davacıların murisinin keşide ettiği iddia edilen 05/10/2018 keşide tarihli, 09/11/2018 vade tarihli, 325.000,00.-TL bedelli ve 05/10/2018 keşide tarihli, 09/12/2018 vade tarihli 325.000,00.- TL bedelli senetleri konu edilerek Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında davacılar aleyhine başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
13. Davacıların takibe konu edilen bonolardan ötürü borçlu olmadıkları iddiasını, bonolardaki murisleri … adına atfen atılan keşideci imzasının murisin eli ürünü olmadığı, iradesinin fesada uğratıldığı ve tutarın rakam ile gösterildiği kısımda #25.000# olan ibarenin sol tarafına “3” rakamı yazılarak tahrif edildiği vakıalarına dayandırdığı anlaşılmaktadır.
14. Mahkememizce borçlu olmadığı iddiasının dayandırıldığı irade sakatlığı ve tahrifat vakıalarından önce imzanın davacılar murisi eli ürünü olmadığı yönündeki vakıasının incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
15. Bir senette yer alan yazının veya imzanın inkâr edilmesi durumunda, 6100 sayılı HMK’nın 208. maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası anlamında bir “sahtelik iddiası” söz konusu olur. 6100 sayılı HMK’nın 208. maddesine ilişkin gerekçede bu husus maddenin kenar başlığında “Yazı veya imza inkârı” ibaresi birlikte kullanılmıştır. Her iki husus uygulamada sahtelik iddiası olarak adlandırılan durumu ifade etmektedir” şeklinde belirtilmiştir (Pekcanıtez H./ Özekes M./ Akkan M./ Korkmaz H.T.: Pekcanıtez Usul Medeni Usul Hukuku, Cilt II, İstanbul 2017, s. 1792).
16. Öte yandan, bir senetteki imzanın inkâr edilmesi hâlinde, mahkemenin imzanın sahte olup olmadığı konusunda kendiliğinden araştırma yapması gerekir. Bu araştırma ve incelemenin sırası ise 6100 sayılı HMK’nın 211. maddesinde düzenlenmiştir (Pekcanıtez H./ Özekes M./ Akkan M./ Korkmaz H.T., s. 1794).
17. Öncelikle inkâr edilen imza hakkında tarafların dinlenir ve tarafların gösterdikleri delillerle bir kanaat edinilmeye çalışılır. Bu şekilde yeterli kanaat sahibi olunması halinde senedin kabul veya reddine karar verilir.
18. İmzayı inkâr eden taraf duruşmada hazır değilse, imzayı inkâr eden taraf isticvap edilir. İsticvap için mahkemeye davet edilen taraf belirtilen günde hazır bulunmadığı takdirde, inkâr etmiş olduğu belgedeki yazı veya imzayı ikrar etmiş sayılır; bu husus kendisine çıkartılacak davetiyede ayrıca ihtar edilir.
19. Yazı veya imzayı inkâr eden tarafı isticvap ettikten sonra bir kanaat edinememişse huzurda bu kişiye yazı yazdırıp imza attırmak suretiyle başka bir incelemeye gerek duymadan karar verebilecek durumda ise gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle senedin sahteliği hakkında bir karar verir (m. 211/a.c.1 ve 2).
20. Yukarıdaki şekilde yapılan incelemeye rağmen sahtecilik konusunda kesin bir kanaat oluşmamışsa hâkim bilirkişi incelemesine karar verir (m.211/b.c.1). Bilirkişi incelemesi yapılmadan önce mevcutsa, o tarafa ait karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar ilgili yerlerden getirtilir (m.211/b, c. 2).
21. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir (m. 211/b), (Kuru B.: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, İstanbul 2016, s 350 vd.).
22. 6100 sayılı HMK’nın 211. maddesinde yer alan ve imza incelemesi konusunda getirilen bu sıraya uyulması zorunludur. Buna göre hâkim imzayı inkâr eden tarafın isticvap edilmesine karar verdiği hâlde, bu davete icabet edilmemesi imzanın ikrar edilmiş sayılması sonucunu doğuracak ve bilirkişi incelemesi yapılmasına ihtiyaç kalmayacaktır. Aynı şekilde inkâr edilen imza ile karşılaştırılan imzanın birbirine benzemediğinin ilk bakışta tespit edilebildiği hâllerde bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek yoktur (Pekcanıtez H./ Özekes M./ Akkan M./ Korkmaz H.T., s. 1795).
23. Kambiyo senedindeki imzanın keşideciye ait olduğu yönündeki ispat yükü, senedi elinde bulundurup icra takibine girişen ve senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalı alacaklıya düşmektedir.
24. Buna göre, imza incelemesinde öncelikle senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin borçlunun uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişice mukayeseye esas alınmalıdır. Senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin belge bulunamazsa daha sonraki tarihli belgeler, uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemez ise, borçlunun duruşmada alınan medarı tatbik imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılmalıdır. Sıhhatli bir sonuç alınabilmesi için, inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan borçluya ait imzaların celbedilip ondan sonra bilirkişi incelemesi yapılması gerekir (YHGK., 30.05.2001 tarih, 2001/12-436 E., 2001/467 K.; YHGK., 06.06.2001 tarih ve 2001/12-466 E., 2001/483 K.).
25. Mahkememizce sahtelik iddiası yönünden az yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde mukayeseye elverişli belgeler toplanmış, yapılan incelemeye rağmen sahtecilik konusunda kesin bir kanaat oluşmaması üzerine bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinden Ankara Jandarma Genel Komutanlığı Kriminalastik Laboratuvar Başkanlığından imza ve tahrifat iddiaları yönünden inceleme yapılması istenilmiştir.
26. Adı geçen kurumca yapılan 09.06.2022 tarihli bilirkişi incelemesinde davaya konu edilen takip dayanağı bonolardaki keşideciye atfen atılan imzaların davacıların murisi eli ürünü olduğu hususunda müspet ya da menfi görüş bildirmenin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
27. Yine yukarıda toplanan deliller bölümünde ayrıntısına yer verildiği taraflar arasında görülen Ankara …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında imza incelemesine yönelik olarak yapılan 27.09.2021 tarihli bilirkişi incelemesinde ve 22.02.2022 tarihli Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi incelemesinde takip dayanağı bonolardaki keşideciye atfen atılan imzaların davacılar murisi eli ürünü olup olmadığı konusunda kesin bir kanaat bildirilemeyeceği yönünde değerlendirme yapıldığı görülmektedir.
28. Sözkonusu imza incelemelerinin HMK m. 211 hükmüne uygun ve yeterli olduğu değerlendirilmiştir.
29. Yukarıda da açıklandığı üzere (P. 23) kambiyo senetlerinde imza inkarı halinde imzanın keşideciye ait olduğu vakıasının ispat yükü alacaklıya düşmekte olup bu vakıanın kesin olarak ispatı aranmaktadır. Somut olayda takibe dayanak bonolardaki keşideciye atfen atılan imzaların davacılar murisi “…” eli ürünü olduğu davalı alacaklının dayanmış olduğu deliler ve bu arada bilirkişi incelemesi ile ispat edilememiştir. Bu durumda davacıların davasının kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
30. Davacıların borçlu olmadıkları yönündeki iddiaların dayandırıkları diğer vakıaların araştırılmasına da imzanın davacılar murisine ait olduğu ispat edilememiş olması nedeni ile geçilmemiştir.
31. Davacıların kötüniyet tazminatı yönünden ise lehtar olan davalının takibe geçtiği bonolardaki imzanın murise ait olup olmadığı hususunu bilebileceğinden takibe geçmekte haksız olduğu gibi kötüniyetli olduğunun da kabulü sonucunu doğurmaktadır.
32. Davacıların manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, TBK m. 58 hükmü uyarınca kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini talep edebilecektir. Bununla birlikte davacılar kişilik haklarının zarara uğradığı iddiasını ortaya koydukları deliller ile ispat edemedikleri anlaşıldığından bu yöndeki davalarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
32. Açıklanan nedenlerle davacıların menfi tespit davasının kabulüne, manevi tazminat talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

VI-HÜKÜM
1-Davanın KABULÜNE,
05/10/2018 keşide tarihli, 09/11/2018 vade tarihli, 325.000,00.-TL bedelli ve 05/10/2018 keşide tarihli, 09/12/2018 vade tarihli 325.000,00.-TL bedelli senetlerin konusunu oluşturduğu Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında davacıların borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı yanın kötü niyet tazminat talebinin kabulüne, takip konusu alacağın % 20’si oranında belirlenen 172.839,45.-TL tazminatın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
3-Manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 59.033,32 TL harçtan, peşin alınan 15.382,13 TL harcın düşümü ile arta kalan 43.651,19 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile arta kalan 21,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Arabuluculuk Kanunu 18A/13 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asagari Ücret Tarifesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.261,60 TL’nin davalı taraftan, geriye kalan 58,40 TL’nin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 4.650,95 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 4.445,20 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, geriye kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Davacının dava açarken ödediği 15.441,43 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 15.509,23 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacılara ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
9-Maddi tazminat yönünden davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 108.061,70.- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
10-Manevi tazminat yönünden davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 10/…maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200,00.- TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın HMK m. 345 gereği taraflara tebliğinden itibaren 2 (iki) hafta içinde kararı veren Ankara Asliye 7. Ticaret Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere istinaf edenin bulunduğu yer İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15 uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur”