Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/331 E. 2022/24 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/331 Esas
KARAR NO : 2022/24

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2022
KARAR Y.TARİHİ : 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin iktisadi devlet teşekkülü olduğunu, müvekkili idarenin kuruluş amacı tarım ve tarıma dayalı sanayinin ihtiyacı olan her türlü mal ve hizmetleri ürettiğini, davalı işçilerinden …’ın işe iade talebi ile … İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile müvekkili İdare ve davalı Şirket aleyhine dava açtığını, yapılan yargılama sonucunda verilen … sayılı ilamı ile davanın kabulüne, dava dışı işçinin davalı Şirketteki işine iadesine, davalı Şirketçe işe iade alınmaz ise işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedildiğini, işçi … vekili tarafından karara dayanılarak … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi nedeniyle toplam 2.992,75 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin davalı taraftan talep edildiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine alacağın tahsili için Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı Şirket’in itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkili İdare’ye bağlı Koçaş Tarım İşletmesi Müdürlüğü’nün tahmil tahliye ihalesini davalı Şirket’in 01/02/2016-31/01/2017 tarihleri arasındaki dönem yönünden üstlendiğini, dava dışı işçi …’ın da müvekkili idareye bağlı işletmede yüklenici firma işçisi olarak çalıştığını, taraflar arasında imzalanan ihale sözleşmesi gereği işçilerin işe alınması ve işten çıkarılmasının tamamen yüklenicinin tasarrufunda olduğunu, müvekkili idare’nin bu konuda herhangi bir müdahalesinin bulunmasını söz konusu olmadığını, davalı şirket tarafından dava dışı işçi …’ın müvekkili idare’nin bilgisi dışında işten çıkarıldığını, alacaklarının ödenmediğini, dolayısıyla yapılan ödemenin tamamından davalı şirket’in sorumlu olduğunu belirterek Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında ödeme emrine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, süresi içeresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı idare tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmeleri uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Sözleşme ve teknik şartname örnekleri, SGK kayıtları, icra dosyalarının uyap evrakları, iş mahkemesi dosyalarının uyap evrakları, … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, , … İcra Daire’sinin … sayılı takip dosyası, Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, ödeme dekotları, bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara … Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının uyap sistemi üzerinden yapılan inceleme sonucu; alacaklının Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü, borçlunun … Tarım Ürünleri Nakliyat Orman Ürünleri …Ltd.Şti. olduğu, 1.496,38 TL asıl alacak, 1.496,38 TL asıl alacak, 132,46 TL işlemiş faiz, 132,46 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.257,68 TL’nin tahsili için 01/04/2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davanın yasal süresinde açılmış olduğu anlaşıldı.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi …’in 24/11/2021 tarihli raporlarının sonuç kısmında özetle; Davacı İdare’nin dönemler halinde yüklenici Şirketler bünyesinde işçi olarak çalışan dava dışı …’a açılan işe iade talepli tespit davası ve icra takibi neticesi (yargılama giderleri ve fer’ileri olarak) 08/10/2019 tarihinde toplam 2.992,75 TL ödeme yaptığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve ekleri ile kabul edilen hükümler ve rapor içeriğinde paylaşılan Yüksek Yargıtay 23. Hukuk Dairesi kararlarındaki öngörüler gözetilerek, yüklenici şirket’in yapılan ödemeden dolayı sorumluluğunun tam sorumluluk mahiyetinde mi, yarı yarıya sorumluluk mahiyetinde mi olduğunun sayın Mahkemenin takdirinde olduğunu, Dolayısıyla hesaplamanın; tam ve yarı yarıya sorumluluğa göre (2) alternatifli olarak yapıldığını, buna göre, davacı İdare’nin yaptığı 2.992,75 TL ödeme yönünden davalı Şirket’ten tam ve yarı yarıya sorumluluğa göre talep edebileceği rücuan alacak miktarlarının; Yapılan ödeme yönünden davalı Şirket’in sorumluluğunun tam sorumluluk mahiyetinde olduğunun kabulü halinde, davacı …’nün rücuen talep edebileceği alacak miktarı (takiple talep edilen faiz miktarı ile bağlı kalınmak suretiyle) 2.992,75 TL olacağını, Bu durumda davalı Şirket’in Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında alacak ve fer’ilerine yönelik itirazının iptali ile takibin aynı şartlarda devamının gerekeceğini, icra inkar tazminatı talep şartlarının bulunduğunun kabulü halinde %20 icra inkar tazminatının (3.257,68 x 0,20 =) 651,54 TL olacağını, yapılan ödeme yönünden davalı Şirket’in sorumluluğunun yarı yarıya sorumluluk mahiyetinde olduğunun kabulü halinde, davacı …’nün rücuen talep edebileceği alacak miktarı 1.637,32 TL olarak hesaplandığını, bu durumda davalı Şirket’in Ankara … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında alacak ve fer’ilerine yönelik itirazının 1.496,38 TL asıl alacak, 140,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.637,33 TL alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin 1.637,33 TL yönünden devamı ile asıl alacak olan 1.496,38 TL’ye 23/10/2020 takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekeceğini, icra inkar tazminatı talep şartlarının bulunduğunun kabulü halinde %20 icra inkar tazminatının (1.637,33 x 0,20 =) 327,47 TL olacağını bildirmiştir.
Bilirkişi raporu dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21.12.2020 tarih ve 2019/2279 esas, 2020/4436 karar sayılı ilamı)
Yukarıda yazılı açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı yanın, kesinleşen mahkeme kararı uyarınca dava dışı işçi …’a 2.992,75 TL ödediği, davacı yan tarafından işçi tarafından açılan dava kapsamında 2.992,75 TL gider yapıldığı ödemiş olduğu tazminat alacağını alt işverenden rücuan tahsilini istemi ile icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Dosyaya kazandırılan delillerden davacı ile davalılar arasında asıl ve alt işveren ilişkisinin bulunduğu, dava dışı işçilerin, davalı şirketlerin çalışanı olduğu anlaşılmıştır.
Ayrıntılı, açıklamalı ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınan bilirkişi … tarafından hazırlanan rapor ile; davalı şirketin sorumluluklarına ilişkin alternatifli olarak hesaplama yapılmış, davalıların sorumluluk miktarları dönemsel olarak tespit edilmiştir. Dosyada mevcut sözleşme ve şartnamelerde ödenen işçilik alacaklarından davacı asıl işverenin sorumlu olacağına dair hüküm bulunmamaktadır. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; davalı yüklenicilerin işçisi olması, sözleşme ücretine; işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin, işçileri çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafından dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarından, işçinin çalışma dönmeleri ile sınırlı olmak üzere davalının tam sorumlu olduğuna ve sorumluluk miktarlarına ilişkin bilirkişi raporu dosya ve delil durumuna uygun bulunarak hükme esas alınmış böylece, davalı şirketin işçilik alacakları nedeniyle ödenen bedelin tahsiline yönelik başlatılan takiplere yaptığı itirazların haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle, davacının davalıdan icra takibinde gösterilen bedel kadar alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne itirazın iptaline, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirmediği başka bir deyişle alacağın likit olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu anlaşıldığından davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, davalının Ankara … Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, itirazın iptaline karar verilen 3.257,68 TL’nin %20 oranına isabet eden 651,54 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 2.992,75 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 116,50 TL posta, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 934,30 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Alınması gerekli 204,43 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın düşümü ile arta kalan 145,13 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Peşin alınan 59,30 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/01/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır