Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/323 E. 2021/640 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/323 Esas – 2021/640
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/323 Esas
KARAR NO : 2021/640
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2021
KARAR Y.TARİHİ : 13/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; 10/10/2018 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç ile 6 BAD 802 plakalı aracın karıştığı trafik kazasında maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin … plakalı araç içeresinde yolcu olarak bulunduğunu, meydana gelen trafik kazasında ağır şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını, müvekkilinin zararından davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.900,00 TL daimi iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 6.000,00 TL’nin davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının müracaatı üzerine müvekkili şirket tarafından sürekli iş göremezlik ödemesinin yapıldığını, yapılan ödeme nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, maluliyet raporunun yasal mevzuata aykırı şekilde düzenlendiğini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı dışında kaldığını, sigortalı araç sürücüsünü kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, muterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, başvuru tarihinden itibaren faiz taleplerinin yerinde bulunmadığını savunmuş öncelikle davanın yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesine ayrıca esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, 10/10/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle kazaya karışan aracın ZMMS sigortacısından talep edilen maddi tazminata ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, sigorta poliçesi örneği, kaza tespit tutanağı örneği, hasar dosyası, diğer belgeler dosyada mevcuttur.
İlk itirazlar HMK m. 116 hükmünde düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenleme uyarınca; kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ve uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenmesi gerektiği itirazı ilk itiraz olarak kabul edilmiştir. İlk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunludur. İlk itirazlar dava şartlarından sonra incelenir. İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenerek karara bağlanır (HMK m. 117).
6100 sayılı HMK’nın 6/1. maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm aksine kesin yetki kaydı olmayan tüm davalar için genel yetki kaydıdır.
Trafik kazası aynı zamanda haksız fiil teşkil eden bir eylem olduğundan 6100 Sayılı HMK’nın 16. maddesinde ise; “Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü yer almaktadır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 110. maddesinde “Motorlu araç kazalardan dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin, veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinin birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda olduğu üzere bir davada birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa davacı bu mahkemelerden birinde dava açma hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman seçme hakkı davalı tarafa geçmektedir, (aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/09/2013 tarih 2013/9042 Esas 2013/12620 Karar)
Somut olayda; davalı sigorta şirketinin yerleşim yeri İstanbul, davacı tarafın yerleşim yeri ve trafik kazasının meydana geldiği yer Çankırı İlidir. Diğer yandan poliçenin Çankırı İlinde düzenlendiği görülmüştür. Davacı tarafından anılan mahkemelerin hiç birinde dava açılmadığından seçimlik hak davalı tarafa geçmiştir. Davalı süresi içinde yetki ilk itirazında bulunarak, yetki mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürdüğünden, yetki ilk itirazının kabulüne, davanın mahkememizin yetkisizliği nedeni ile usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davalı yanın yetki ilk itirazının KABULÜ ile, Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştikten sonra yasal süre içinde talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca harç yargılama gideri hususunun yetkili ve görevli mahkemece nazara ALINMASINA,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2021