Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/312 E. 2021/639 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/312 Esas – 2021/639
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/312 Esas
KARAR NO : 2021/639

DAVA : Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2021
KARAR Y.TARİHİ : 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin çeşitli madenlerin ihrcatını yaptığını, davalı şirketin de maden işi ile iştigal ettiğini, davalı şirket ile içerisinde en az % 40 oranında çinko madeni cevheri bulunması gereken toplam 500 ton hurda tozunu müvekkiline satışı konusunda anlaşma sağlandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile maden oranı ve bedelinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin davalı şirketten almış olduğu çinko madeni içeren cevheri iki parti halinde Çin Halk Cumhuriyeti’ne ihraç ettiğini, ilk üç partinin sorunsuz olarak ihracatının yapıldığını, ilk ihracatta alıcı firmanın satışa konu cevherin içerisindeki çinko maden oranını tespiti için tahlil yaptırdığını, müvekkilinin davalı şirketten almış olduğu son partinin ihracı sırasında malın gemiye yüklendikten sonra bu ürünün son parti ihracı sırasında, mal gemiye yüklendikten sonra alınan numunelerde davalı şirketin beyan ve taahhüt ettiği maden oranı % 40’tan daha düşük çıktığını, bu nedenle son parti malın iade edildiğini, Beyoğlu .. Noterliğinin 15.10.2018 tarih ve ..yevmiye no’lu ihtarı ile davalı şirkete ayıp ihbarında bulunularak oluşan zararın 10 gün içinde giderilmesinin istendiğini, ayıplı malın davalıya düşük bedelle iade edilmek zorunda kaldığını, Çin Halk Cumhuriyetin’den iade edilen malın gümrükten çekildiğini ve davalı şirkete 21.01.2019 tarihli fatura ile 77.950,08-USD bedel ile iade edildiğini, 108.321,50 USD bedel ile satın alınan mal 77.950,08-USD bedel ile davalıya iade faturası ile iade edildiğini ve sadece malın iadesi sonucunda 30.371,42 USD zararı oluştuğunu, iade edilen ayıplı mal ile ilgili olarak müvekkili şirketin navlun, demuraj, depolama, gümrük ve sair farklı kalemlerde toplam 55.246-USD bedelli fatura kesildiğini ve bu borcu ödemek zorunda kaldığını, borcu ödeyebilmek için müvekkil şirket yetkilisi … Denizcilik A.Ş.‘ye şahsi kefaleti koşullu kabul edilmek kaydıyla senet vermek zorunda kaldığını, müvekkilinin depolama ve ardiye bedeli olarak 6.403,15 USD ödediğini ve … Denizcilik Ltd.Şti. tarafından müvekkili şirkete üç adet depolama ve ardiye bedeli faturası kesildiğini ayrıca depolama bedeli olarak ayrıca 13.156,08-TL ödendiğini, dava dışı … Depolama A.Ş. şirketine yine bu ayıplı mallar için 13.156,08-TL depolama, forklift indirme-bindirme, kantar giriş- çıkış ve sair yükleme işçilik bedelleri ödediğini, müvekkili şirketin kar payının asgari %30 olup mahrum kaldığı kar için de yani maddi zararının yanı sıra munzam zararı da oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarımız ile birlikte ıslah hakkımız da saklı kalmak kaydıyla, müvekkili şirketin, maddi ve munzam zararlarının tespiti ve tazminine, eksik almış olduğu iade bedeli farkının istirdadı ile birlikte, ayıplı malın davacıya daha düşük bedelle iade edilmesi nedeniyle uğradığı zararın, şimdilik 10.000 TL’lik kısmının, 30.10.2018 tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte, tazmin ve tahsiline, ayıplı malın ihracattan dönmesi nedeniyle demuraj, depolama, ardiye, navlun ve nakliye bedeli olarak ödenen bedellerden uğradığı zararın, şimdilik 10.000 TL’sinin 30.10.2018 tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte tazmin ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, öncelikle uyuşmazlığın çözümünde yetkili mahkemenin Ankara Batı Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın zamanışımına uğradığını, davacı tarafa satılan ürünlerin ayıplı olmadığını, teknik olarak içeresinde 37 oranında çinko bulunan ürün olduğunu, Çin hükümetinin yönetmelik değişikliği yaptığını, artık %40 ‘dan aşağı çinko değerine sahip ürünleri almayacağı bu sebeple ürünü Çin’e sokamadığını, bu durumun müvekkili şirketi balayıcı bir durum olmadığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında bu ürünün en az 40 oranında çinko ihtiva etmesine ilişkin bir anlaşma bulunmadığını, müvekkili şirketten satılan malın ekonomik değeri olması gözetilerek ürünlerin geri satın alındığını, davacının nisbi ilişkilerindeki ticari basiretsizliği sebebiyle oluşan zararlardan müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, %40 çinko oranına ilişkin davacı iddiası doğru kabul edilse bile malın depoda bekletilmesi, Türkiye’ye geç gelmesi vs. durumları da yine davacının basiretli tacir gibi davranmaması sebebiyle fahiş rakamlar olduğunu, müvekkilinin eylemiyle davacının zararı arasında oluşan durumda bu zararlar açısından illiyet bağı bulunmadığını savunmuş davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, mahrum kalınan kar kabı ve oluşan munzam zararın tahsili istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, deney sonuç raporu, ihtarname örneği ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Davalı vekilli süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde; yetkili Mahkemenin Ankara Batı Asliye Tİcaret Mahkemesi olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuştur.
İlk itirazlar HMK m. 116 hükmünde düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenleme uyarınca; kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ve uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenmesi gerektiği itirazı ilk itiraz olarak kabul edilmiştir. İlk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunludur. İlk itirazlar dava şartlarından sonra incelenir. İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenerek karara bağlanır (HMK m. 117).
6100 sayılı HMK hükümlerine göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir (HMK 6/1). Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir (HMK 10/1).
TBK’nın 89. maddesine göre borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir.
Somut olayda; davacı tarafından, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca, ihraç edilmek üzere teslim edilen hurda tozu madeninin içinde bulunması gereken %40 oranında çinko madeni cevherinin bulunmadığı, bu sebeple ihracı gerçekleştirilen ürünlerin iade edildiği ileri sürülerek oluşan zararlarının tahsilini yönelik eldeki davanın açıldığı, davalı yanın süresi içinde yetki ilk itirazında bulunduğu görülmüştür. Dosya kapsamından, davacının …Kocaeli adresinde, davalının ise Dağyaka Mahallesi 1057 Sk. No:3 Kazan/Ankara adresinde faaliyette bulunduğu, bu halde her iki şirket adresinin mahkememiz yetki sınırları dışında olduğu, sözleşmenin ifa yerinin(teslim yeri) de Mersin ili olduğu anlaşılmıştır. Bu halde, uyuşmazlığın çözümünde, Kazan ilçesinin bağlı olduğu Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi yetki olup, davalı tarafın yetki itirazının kabulüne, davanın mahkememizin yetkisizliği nedeni ile usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :

1-Davalı yanın yetki ilk itirazının KABULÜ ile, Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,

2-Karar kesinleştikten sonra yasal süre içinde talep halinde dosyanın yetkili Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca harç yargılama gideri hususunun yetkili ve görevli mahkemece nazara ALINMASINA,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2021