Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/301 E. 2022/341 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/301 Esas – 2022/341
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/301 Esas
KARAR NO : 2022/341

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
KARAR Y.TARİHİ : 25/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın tedbirsiz ve dikkatsiz çalışması sonucu müvekkiline ait varlıkların hasar gördüğünü, müvekkiline ait varlıkların zarar görmesi sonucu oluşan gelirim dalgalanması neticesinde üçüncü kişilere ait cihazların bozulduğunu ve hasarlandığını, söz konusu üçüncü şahıslara ait cihaz hasar bedellerinin müvekkilince karşılandığını, akabinde hasar bedellerinin müvekkiline ödenmesi için davalı şirkete başvuru yapıldığını ancak sonuç alınamadığını, üçüncü şahıslara ödenen bedellerin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek itirazın iptaline, aynı şartlarla devamına, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu iddia edilen 11 farklı yerde ve farklı zamanda, farklı hasar tespit tutanaklarına dayanılarak açıldığını adres ve tarihler dikkate alındığına tek bir dava açılmasının mümkün olmadığını, davaların ayrılması gerektiğini, davacı tarafından yokluklarında tek taraflı olarak tutulan tutanaklar olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, usulüne uygun olmayan şekilde tutulan tutanaklarla iddia edilen hasarlarla müvekkili arasında illiyet bağı kurulmasının mümkün olmadığını, anılan adreslerde birçok firmanın ve müteahhitlerin çalışmasının söz konusu olduğunu, müvekkilinin anılan adreslerle çalışma yaptığına dair hasar raporlarından başka bir delilden söz edilemeyeceğini, tutulan tutanakların hiçbirinin usulüne uygun tutulmadığını, müvekkili kurumun dışında bir çok kamu kurum ve kuruluşlarında Telekom, Doğalgaz vs. Çalışma yaptığını, müvekkilinin herhangi bir kusurlu sorumluluk atfedilemeyeceği gibi kusursuz sorumluğunu gerektiren bir durumunda bulunmadığını savunmuş hasar tutanaklarının ilçe bazında ayrılarak dosyaların tefrik edilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle süre, usul, husumet ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı şirket tarafından abonelerine yapılan ödemenin, hasarın davalı sigorta şirketinin çalışmalarından kaynaklandığından bahisle, rücuen tahsiline yönelik başlatılan icra takibine, davalı yanca yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı örneği, hasar dosyaları, Ankara …İcra Müdürlüğünün 2020/4553 sayılı takip dosyası, ….Perakende Satış A.Ş. müzekkere cevabı ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da yapılan düzenlemelere göre, Tüketici; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi ifade eder. Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan taşıma, eser, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder (TKHK.m.3/k,l).
6502 sayılı TKHK.m.2 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, bu kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar. Tüketici işlemlerinde taraflardan birisi daima tüketici, sözleşmenin karşı tarafı ise gelir elde etme amacıyla bu işi yapan satıcı, sağlayıcı, imalatçı, ithalatçı hizmet veren, banka, yüklenici, taşıyıcı, sigortacı veya bunlar gibi gelir elde etme amacıyla bu işleri yapan gerçek veya tüzel kişilerdir. Tüketici işleminin karşı tarafı olan müteşebbisin (girişimcinin) gerçek kişi tacir, esnaf veya TTK anlamında ticaret şirketi olmasının herhangi bir önemi yoktur. Burada önemli olan gelir elde etme amacıyla bu işi yapan bir kişinin bulunmasıdır. Sözleşmenin yapıldığı veya olayın gerçekleştiği tarihin mülga 4077 sayılı TKHK döneminde gerçekleşmesinin de herhangi bir önemi yoktur. Mülga 4077 sayılı TKHK ‘nın yürürlükte olduğu dönemde, yüksek yargıtay tüketici işlemi ile ilgili olmak üzere bazı sözleşmelerin tüketici işlemi sayılamayacağını kabul etmiştir. Ancak 6502 sayılı TKHK 3/l, 83 madde hükmünde yapılan açık düzenleme ile bu sınırlamaların tamamı ortadan kaldırılmıştır.
Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK 4, 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın mutlak ticari dava olması veya sözleşmenin TTK’da ya da başka kanunlarda düzenlenmesinin herhangi bir önemi yoktur (6502 sayılı TKHK m.83). Bu nedenle örneğin, taraflardan biri tüketici, karşı tarafı müteşebbis olan uyuşmazlık konusunun kambiyo senedi, sigorta sözleşmesi, taşıma sözleşmesi, eser sözleşmesi ya da başka bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla belirlenir (HMK m.1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkili olur (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Somut olayda; davacı şirket tarafından, davalı yanın çalışmalarından kaynaklı olarak oluşan gerilim dalgalanması sonucu dava dışı abonelerine ait cihazların hasarlandığı, hasarlanan cihazlar için dava dışı abonelere ödemeler yapıldığı, oluşan hasardan davalının sorumlu olduğu ileri sürülerek, davalı yan aleyhine başlatılan takibe yapılan itirazının iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi istemiştir. Davacı şirket tarafından, dava dışı üçüncü kişilere, aralarındaki abonelik sözleşmeleri kapsamında yapılan ödemenin halefiyet hakkına dayalı olarak rücuen tahsili istendiğine göre, görevli mahkemenin, davacı şirketinin halefi olduğu abonelerle arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre belirlenmelidir. Davacı ile ödeme yapılan dava dışı kişiler arasında mesken ve ortak kullanım aboneliklerinin yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda; ödeme yapılan dava dışı 3. kişilerin 6502 TKHK 3/1-k maddesi gereğince tüketici konumunda olduğu ve dava dışı 3. kişiler ile davacı arasındaki işlemin de aynı Yasa’nın 3/1-l maddesi gereğince tüketici işlemi niteliğinde olduğu açıktır. Bu halde, taraflar arasındaki uyuşmazlığında çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın, mahkemenin görevli olması dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Ankara Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde taraflarca müracaat edilmesi halinde dava dosyasının görevli Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama gideri hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 23/05/2022