Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/289 E. 2022/425 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/289 Esas – 2022/425
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/289 Esas
KARAR NO : 2022/425
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2021
KARAR TARİHİ : 17/06/2022
KARAR Y.TARİHİ : 01/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …”ın Özelleştirme Yüksek Kurulu’ nun 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alındığını, …’a ait 20 dağıtım bölgesi için Dağıtım A.Ş kurulduğunu, dağıtım şirketlerinden birinin de 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu kamu tüzel kişiliğinin nevi değiştirilmesi yolu ile kurulan davacı müvekkil şirket olduğunu, davalı …’ın müvekkili şirkete İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS) ile işletmesini devrettiğini, bu nedenle taraflar arasında 24.07.2006 tarihinde İHDS imzaladığını, özelleştirme süreci, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 19.09.2008 tarih ve … sayılı kararı uyarınca 28.01.2009 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi (HSS) müvekkilinin hisselerinin satışı ile sonuçlandığını, taraflar arasında imzalanan İHD sözleşmesinin 7/4 maddesi bendinde 3.kişiler hak iddiaları başlığı altında düzenleme yapıldığının belirlendiğini, bu madde hükmünde dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde her türlü iş ve işletme sorumluluğunun …’ a ait olduğunu, bu dönemdeki …Şahısların talepleri, icra takipleri, davalar, davalardan doğacak mali yükümlülüklerinin davalı …’a ait olduğunun belirtildiğini, 7/6 maddesinde de sözleşmenin imza tarihinden önce dağıtım tesisleri ile tesislerin işletmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğunun …’a ait olduğunu, bu dönemdeki 3.şahısların talebinin … olduğunu, bu taleplere konu icra takibi ve davaların … tarafından yürütülüp sonuçlandırıldığını, bu takipte doğacak her türlü mali yükümlülüklerinin … tarafından ödeneceğinin belirtildiğini, bu nedenle İHD sözleşmesi öncesi dönemde meydana gelen iş kazası sebebiyle 3.şahıs tarafından müvekkil şirket aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının kabulüne karar verildiğini, maddi tazminatın faizine ilişkin olarak Ankara 4, İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açılan alacak davasının kısmen kabulüne karar verildiğini, bu kararın onanarak kesinleştiğini, mezkur karara dayanarak Sincan …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile borcun müvekkilce ödendiğini ayrıca karar ve temyiz harçlarının da müvekkil tarafından ödendiğini, bu nedenle davalı şirkete 25.02.2021 tarihinde başvuru ile ödenen miktarın avans faizi ile birlikte iadesini talep ettiğini, ancak davalı şirketin ödeme yapmadığından iş bu dava açılması hasıl olduğundan ödenen miktarın, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile, şimdilik 238.934,25 TL alacağın her ödeme için ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı talebinin haksız ve hukuki dayanaktanyoksun olup reddinin gerektiğini, davanın 2 yıllık süreye tabi olup davanın zamanaşımına uğradığını, özelleştirmeye hazırlık süresinde dağıtım tesisleri dışında kalan duran varlıklar (araç, bina, taşıt, demirbaş v.s) da dağıtım şirketine devri ve söz konusu şirketin hisselerinin satışı suretiyle özelleştirilmesinin mümkün olup olmadığı hususunda Danıştay 1. Dairesinden görüş sorulduğunu, dairenin 26.11.2004 tarih 2004/444 esas, 2004/409 karar sayılı kararı ile kabul edilen özelleştirme modeline uygun olarak 4628 sayılı Kanunun 14.maddesinin 2. Fıkrası “… faaliyet alanında yer alan ve dağıtım faaliyeti için gerekli olan işletme varlıkları üzerinde, mülkiyeti saklı kalmak kaydı ile … ile belirtilen dağıtım bölgelerinde faaliyet göstermek üzere kurulan elektrik İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi düzenlenmektedir.” imzalandığını, özelleştirmeye hazırlık süreci tamamlandıktan sonra Özelleştirme İdaresi Başkanlığının gerçekleştirdiği ihale sonucunda …’ın işletme hakkının özel sektöre devrinin 28.01.2009 tarihinde imzalanan hisse satış sözleşmesi ile gerçekleştirildiğini, taraflar arasında 24.07.2006 tarihinde imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 3.1 sözleşmenin konusunda; dağıtım tesislerinin durumu belirlenerek tamamlanmış ve sözleşme imza tarihi olan 24.07.2006 tarihinden önceki döneme ait hangi iş ve işlemlerin sorumluluğunun …’ a ait olduğu, sözleşmenin “3.kişilerin hak iddiaları” başlıklı 7.maddesi bentlerinde belirlendiğini, davacının dava konusu yapılan ödemenin 3.kişiler tarafından ileri sürülen talepleri olduğu iddia edilmiş ise de, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinde geçen 3.kişi kavramının bu şekilde yorumlanmasının sözleşmeler hukukuna aykırı olduğunu, sözleşme ilişkisinde 3.kişi sözleşmenin tarafı olmayan, sözleşmeye yabancı olan sözleşmenin dışında kalan gerçek ve tüzel kişileri kapsadığını, rücuya konu dayanak davadan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4’te yer aldığı, dağıtım faaliyetinin yürütülmesi faaliyetinden kaynaklandığını, ne de rücuya konu dayanak davanın davacısı İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinde 7’de yer aldığı gibi 3.şahıs olduğunu, zarar gören şahsın şirketle iş sözleşmesi ilişkisi içinde çalışanı statüsünde olduğunu, bu nedenle ilişkinin 3.kişi ilişkisi sayılmasının mümkün olmadığını, bu durumda 3.kişi zararından söz edilemeyeceğini, dağıtım şirketi ile sözleşmesel ilişkisi devam eden şirket işçilerinin 3.kişi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.maddesinde belirtilen 3.kişi şirket tüzel kişiliği bağlantısının olmayan kişi olduğunu, dava dosyasında dava dışı rücuya esas asıl davada kendisine ödeme yapılan taraf hiçbir şekilde 3.kişi sayılmadığını, davacı şirketin çalışanı olup aralarında iş sözleşmesi ilişkisinin mevcut olduğunu, davacı tarafından talep edilen alacak iş kazasından kaynaklandığından ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında 3.kişi zararı sayılamayacağından müvekkilinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğinin mümkün olmadığını, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 6.maddesinde işçi alacaklarından davacının sorumlu olduğunun belirtildiğini, davanın talebinin iki sözleşmeye de aykırı olduğunu” belirterek, davanın reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-)Ankara Batı …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası,
2-)Ankara …İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası.
3-)24/07/2006 Tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi,
4-)Hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı,
5-) Mahkememizden alınan bilirkişi raporları,
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinden kaynaklı olarak, dava dışı 3.kişiye ödendiği belirtilen paranın rücundan kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin,
7.1 maddesi “… sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluk … a aittir. ”
7.2 maddesi “.. Sözleşmenin imza tarihinden sonra çıkacak idari ve hukuki ihtilaflar şirket tarafından derhal …’a bildirilir..”
7.4 maddesi; “…Dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. … tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabı …’dır. …Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından karşılanır.
7.6. maddesi “… sözleşmenin imza tarihinden önce dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle 3.kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülük … tarafından ödenir.”
Hisse devir sözleşmesinin alıcının taahhütleri başlıklı 9….maddesinde “Alıcı ihale konusu hisseleri devraldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve hükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmeler ile ilgili olarak kendisinin veya şirketin idareyi ve …’ı ilzam edebilecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul ve taahhüt eder.”
Diğer hususlar başlıklı 22. maddesinin “f” bendinde”Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak işletme hakkı devir sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla şirkette yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketin sorumlu olduğunu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmeler ile ilgili olarak kendisinin veya şirketin idareyi ve …’ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkının bulunmadığını kabul ve taahhüt eder.” hükümlerinin bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasında yapılan işletme hakkı devir sözleşmesi (İHDS), hisselerin özelleştirme sürecinde devredilmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İhtilaf; davalı tarafın, dağıtım faaliyetini yürüttüğü dönemde gerçekleşen iş ve işlemler nedeni ile açılan ve kesinleşen mahkeme kararı uyarınca; üçüncü kişiye ödenen bedelin rücuen davalıdan talep edilip edilemeyeceği konusundadır.
Başkasının borcunu ödeyen kişinin asıl borçluya rücu ilişkisine ilişkin TBK m. 127 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, alacaklıya ifada bulunan üçüncü kişi, yaptığı ödemeyi asıl borçludan talep edebilir. Rücu hakkının başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen azalmayı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde bir talep hakkı olduğundan, ödemeyi yapan davacı, ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebilir (Yargıtay 11 HD 20/04/2016, 2016/2245 E, 2016/4772 K,).
Taraflar arasında imzalanan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin “3.Kişilerin Hak İddiaları” başlıklı 7. Maddesinde bu hususta ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır. Sözleşmenin m. 7.1. bendinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki itilafların takip edilmesi ve bundan kaynaklanan sorumluluğun …’a ait olduğu kabul edilmiştir. Sözleşmenin m. 7….bendinde yapılan düzenleme uyarınca dağıtım faaliyetinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla yürütülen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğu …’a aittir. Sözleşmenin m 7.6. Bendinde yapılan düzenlemede sözleşmenin imza tarihinden önce dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluk …’a aittir. Bu dönemde yürütülmüş bulunan faaliyetler nedeni ile …Kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabı …’tır. Bu talepleri konu alan icra takibi ve davalar … tarafından yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülüğün … tarafından karşılanacağı açıkça hükme bağlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi’nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır, Şöyle ki, Ankara …İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında; Davacı …’ ün 10.07.1999 tarihinde Ankara İl Elektrik Dağıtım Müdürlüğüne ait arızalı elektrik direğini onarırken iş kazası geçirdiği ve Ankara İl Elektrik Dağıtım Müdürlüğünde elektrik işçisi olarak çalıştığı iş kazası sonrası …İş Mahkemesinin 2007/227 esas sayılı dosyasında maddi ve manevi tazminat davası açtığı, bu dönemde …’ ın henüz hisse satış sözleşmesi imzalamadığı, olayın da 10.07.1999 tarihinde …’ a bağlı Ankara İl Dağıtım Müdürlüğü döneminde meydana geldiği, kazalının bu müdürlüğün elektrik işçisi olduğu iş kazası döneminde il müdürlüğünün …’ a bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Ankara …İş Mahkemesi ve Ankara …İş Mahkemesinde açılan davalar 2009 ve 2007 yıllarında olduğundan bu dönemde Ankara İÜl Elektrik Dağıtım Müdürlüğü … ismini aldığından … aleyhine tazminat davası açıldığı anlaşılmaktadır. Kaza olayının 10.07.1999 tarihinde meydana gelmesi nedeniyle bu tarihte Ankara Bölge Elektrik İşletmesi Müdürlüğünün …’ a bağlı kuruluş olduğundan davacı …’ ın açıklanan nedenlerle İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve hisse satış sözleşmesi hükümleri nedeniyle Ankara …İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açılan alacak davasının kışmen kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin …. K. Sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, mezkur karara dayanarak Sincan …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile kazalıya ödenen tazminatın davalı …’ a rücu hakkı olduğu, davacının icra dosyasına yatırmış olduğu 268.02,65-TL.’yi ödeme tarihi olan 13/02/2013 tarihinden, 8.101,90-TL. bakiye karar harcını, ödeme yapmış olduğu 03/05/2011 tarihinden itibaren, 2.832,35-TL. temyiz harcını ödeme yapmış olduğu 16/05/2011 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan talep edebileceği, davacının ödemiş olduğu tutarı …’ tan 25.02.2021 tarihinde yazı ile ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiği ancak …’ın ödemediği, davacının davalıdan alacaklı olduğu tutarın 268.202,65 TL olduğu ancak mahkememizce taleple bağlı kalınarak, talep edilen miktara davalının temerrüde düştüğü tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın KABULÜ İLE, 228.000,00 TL’nin 13/02/2013 tarihinden itibaren, 8.101,90 TL bakiye karar harcının 03/05/2011 tarihinden işleyecek, 2.832,35 TL temyiz harcının 16/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 16.321,60 TL harçtan peşin alınan 4.080,40 TL harcın düşümü ile arta kalan 12.241,20 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Peşin alınan 4.080,40 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 25.175,40 TL vekalet ücretinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan;59,30 TL başvuru ve 8,50 TL vekalet harcı, 2.065,00 TL bilirkişi ücreti, 88,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.220,80 TL yargılama giderinin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/06/2022