Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/279 E. 2022/714 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/279 Esas – 2022/714
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/279 Esas
KARAR NO : 2022/714

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
KARAR Y.TARİHİ : 30/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1988 yılından beri faaliyette olan büyük çaplı bir şirket olduğunu, davalı şahsın müvekkili şirketin imza ve kaşesini taklit ederek düzenleme tarihleri 01.02.2021 olan, 30.06.2021 vade tarihli, 100.000,00 TL bedelli, 15.07.2021 vade tarihli, 150.000,00 TL bedelli ve 15.06.2021 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli 3 adet sahte senet tanzim ettiğini, müvekkili şirketin kural olarak senetle ticaret yapmadığını, davalı şahıs ile hiçbir zaman ticari ilişkileri olmadığını, senetler üzerindeki imza ve kaşelerin sahte olduğunu ve bu hususun çıplak gözle yapılan incelemede anlaşılabileceğini, davalı şahsın davaya konu senetlerden 30.06.2021 vade tarihli ve 15.07.2021 vade tarihli iki senedi 11.02.2021 tarihinde diğer davalı … Faktoring A.Ş’nin Bursa şubesinde tahsile verdiğini, davalı şirketin senet bedellerini …’ya ödedikten sonra müvekkili şirketi arayıp senetlerin doğruluğunu teyit etmek istediğini, müvekkili şirketin bahsi geçen senetleri keşide etmediğini, senetlerin üzerindeki imzaların sahte olduğunu, davalı faktoring şirketine şifahen bildirildiğini, 11.02.2021 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına … nolu soruşturma dosyasından davalı … hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, dava konusu sahte senetlerin tahsile konulması halinde müvekkili şirket açısından telafi edilmesi imkansız zararların ortaya çıkacağını beyan ederek, sahte olarak tanzim edilmiş olan dava konusu üç senetten ötürü borcunun bulunmadığının tespiti ve senetlerin sahte olduğunun hüküm altına alınarak iptalinei, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Faktoring vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin yerleşim yerinin bağlı olduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın açılmasında hukuki yarar bulunmaması sebebiyle müvekkili şirket yönünden usulden ret kararı verilmesi gerektiğini, senet asıllarının soruşturmaya konu edilmesi ve suç şüphesi bulunması sebebiyle icra takibine konu edilerek tahsil edilebilme imkanı bulunmadığını, davanın müvekkili şirket yönünden husumet sıfatıyla yokluğundan reddi gerektiğini, hiçbir suretle kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin davaya konu senetlerin teslim alınmasında kötüniyetli olduğu veya ilgililerin bilerek ve isteyerek zararına davrandığı ve davaya konu senetlerin sahteliği iddialarının davacı yan tarafından ispat edilemediğini, davacı tarafın müvekkili şirketinden olan tüm taleplerin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, keşideci imzalarının davacı şirkete ait olmadığından bahisle dava konusu üç adet senede ilişkin borcun bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı vekilli süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde; genel yetki kuralları çerçevesinde davanın yetkili İstanbul Anadolu Mahkemelerinde açılması gerektiğini belirterek yetki ilk itirazında bulunmuştur.
İlk itirazlar HMK m. 116 hükmünde düzenlenmiştir. Yapılan bu düzenleme uyarınca; kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ve uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenmesi gerektiği itirazı ilk itiraz olarak kabul edilmiştir. İlk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunludur. İlk itirazlar dava şartlarından sonra incelenir. İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenerek karara bağlanır (HMK m. 117).
6100 sayılı HMK hükümlerine göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir (HMK 6/1). Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir (HMK 10/1).
TBK’nın 89. maddesine göre borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir.
Bonoda ise şekil şartları TTK’nın 688. maddesinde sayılmıştır. Bunlar; “Bono” ya da “Emre Muharrer Senet” ibaresi, kayıtsız şartsız bir bedel ödeme vaadi, vade, ödeme yeri, lehtar, keşide yeri ve tarihi, keşidecinin imzasıdır. Zorunlu şartlardan biri eksik olduğu takdirde, senet bono niteliğini kaybeder. Bunlardan vade ve ödeme yeri esaslı şekil şartlarından değildir. Sayılan zorunlu şekil şartlarının yanında seçimlik şartlar da vardır. Bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden ya da malen alındığı veya yetkili mahkeme kayıtları da konabilir.
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, tüm dosya içeriğine göre; davanın itirazın iptali davası olduğu, 6100 Sayılı HMK’nın 6. Maddesi uyarınca “bir davada genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.,” düzenlemesi gereğince ve davalının ikametgahının da İSTANBUL ili olduğu, her ne kadar davaya konu senette yetkili mahkeme belirlenmiş ve daha önce mahkememizce bu belirlemeye göre yetki değerlendirilmiş ise de, devam eden süreçte, senetteki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiş olmakla, geçersiz senetteki yetkininde geçerli olmayacağı ve bunun bir ön sorun olduğu anlaşıldığından ve taraflar arasında yetkilendirme sözleşmesi de bulunmadığı, davalı tarafın ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunduğu da göz önünde bulundurularak, davalı tarafın yetki itirazının kabulüne, davanın mahkememizin yetkisizliği nedeni ile usulden reddine, süresinde ve istek halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,

Dair; davacı ve davalı … Faktoring vekilinin yüzüne karşı hükmün tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
29/11/2022