Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/278 E. 2021/802 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/278 Esas – 2021/802
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM KURMAYA YETKİLİ ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/278 Esas
KARAR NO : 2021/802
DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARAR Y.TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, müvekkili şirketin, …Güneş Enerji Santrali (GES), …. Güneş Enerji Santrali (GES) projesi hazırlamış olduğunu, projeler hazırlandıktan sonra davalı …’ın onayına sunulmuş olduğunu, davalı tarafından müvekkili şirketten proje onay bedellerinin talep edildiğini, 05.06.2017 tarihinde 9.818,00 TL ve 05.06.2017 tarihinde 9.818.-TL ödeme yapıldığını, davalarının konusu sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğunu, … Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında verilen kararda, davacı şirketten 20.789 TL proje onay bedeli alınması işlemi ile ödenen proje onay bedelinin iade edilmesi istemi ile yapılan başvurunun reddine dair işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak bu karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun da Ankara Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi’nin …. K. sayılı ilamı ile kesin olarak reddedilmiş olduğunu, bu karar ile birlikte, haksız olarak alınan bu bedelin mevzuatta yeri olmadığının sabit hale geldiğini, Bakanlığın 3154 sayılı Kanunla tarafına verilmiş olan bu görevi, yetki devri ile …’a devretmiş bulunmakta olduğunu, Bakanlığın Elektrik Üretim Santrallerinin proje onayları için herhangi bir bedel talep etmez iken; yetkilendirilen …’ın kanuna aykırı şekilde dava konusu bedelleri talep etmekte olduğunu, Bakanlığın herhangi bir bedel talep etmeden yaptığı bir işin … tarafından Hizmet Satışı olarak değerlendirilmesinin yanlış olduğunu, davalının talep ettiği bedelin, mevzuatta herhangi bir yeri olmadığına göre davalının sebepsiz zenginleştiğini ve zenginleşme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte dava konusu tutarın iadesine karar verilmesi gerektiğini belirterek; yapılan ödemelerin, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, yargı yoluna itiraz ettiklerini, uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği, Elektrik Tesisleri Kabul Yönetmeliği, Elektrik Üretim Tesisleri Kabul Yönetmeliği .Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik kapsamındaki elektrik tesislerinin proje ve kabul işlemlerinin yetkisinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na ait olduğunu, Bakanlığın bu yetkisini doğrudan kullanılabileceği gibi bu işlemleri ihtisas sahibi kurum, kuruluş veya tüzel kişilerle birlikte yapabilir ya da bu kurum, kuruluş veya tüzel kişilerden hizmet olarak ya da bu kurum, kuruluş veya tüzel kişilere yetki devretmek suretiyle yaptırabileceğini, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 29.12.2016 tarihli ve 3221 sayılı Makam Olur’u ekinde yer alan “EK Yetkilendirme Tablosu” ile Kurumlarına elektrik tesislerinin proje onaylarına ilişkin yetkiler verilmiş olup, bu yetkilerin her yıl yeniden belirlenmekte olduğunu, Şirket Ana Sözleşmesi ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 29.12.2016 tarihli ve 3221 sayılı Makam Olur’u ekinde yer alan “EK Yetkilendirme Tablosu” ile Kurumlarına verilen yetki ve görevler çerçevesinde Şirketleri tarafından 3. şahıslara verilen hizmet satışları, Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 09.2005 tarihli ve 25934 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “… Hizmet Satışı-Araç ve Gereç Kira Yönetmeliği” esasları dahilinde yapılmakta ve uygulanacak hizmet satış bedellerinin her yıl güncellenmekte olduğunu, Genel Müdürlükleri Yönetim Kurulu’nun 04.01.2017 tarihli ,1-2 no.lu toplantısında ETKB tarafından Genel Müdürlüklerinin yetkisine verilen elektrik tesislerinin proje onayı ve kabul işlerinde alınacak hizmet bedellerine ilişkin teklife ekli “Elektrik Tesislerinin Proje Onayı ve Kabul işlemlerine Ait Hizmet Bedellerinin Hesaplanmasına İlişkin Usul ve Esaslar” ile bu usul ve esaslara göre tespit edilen hizmet bedellerini içeren “Elektrik Tesislerinin Proje Onayı ve Kabul İşlemlerine Ait 2017 Yılı Hizmet Satış Listesi”nin onaylanmasına ve bundan böyle proje onayı ve kabul işlerinde uygulanmasına dair karar alınmış olup, bu husustaki gerekli işlemlerin müvekkili kurumca yerine getirilmekte olduğunu, müvekkili Kurum tarafından uygulanacak hizmet satışı bedelinin hangi maliyet unsurlarından oluştuğu, Maliye Bakanlığınca hazırlanarak 12/09/2005 tarih, 25934 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “… Hizmet Satışı-Araç ve Gereç Kira Yönetmeliği”nin 8. maddesinde açıklanmış olduğunu, davacı tarafın, maliki olduğu güneş enerjisi santralleri projelerinin onaylanmasını, müvekkili kurumdan talep etttiğini, verilen hizmet karşılığında müvekkili kurum Yönetim Kurulunca onaylanan Hizmet Satış Listesinde belirtilen bedellerin davacı taraftan tahsil edildiğini, müvekkili kurum tarafından yürütülen bu süreçte hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili kurum Yönetim Kurulunun proje onaylarında hizmet bedeli tahsil edilmesine yönelik olarak aldığı kararın ve dolayısıyla Genel Müdürlüklerince proje onayı işlemlerinde hizmet bedeli tahsilinin hukuka uygun olduğunu, GES projeleri onay işlemleri için müvekkili kuruma başvuran davacının, proje başvuru ve onay sürecini gayet iyi bilmekte olduğunu, hiçbir ihtirazı kayıt belirtilmeden ödenen proje onay bedelinin daha sonra dava ile istenmesinin hukuka ve ahde vefa ilkesine açıkça aykırı olduğunu, müvekkili kurum tarafından tesis edilen işlem hukuka uygun olup, davacıdan haksız yere tahsil edilen bir bedel bulunmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı tarafından haksız yere ödendiği iddia edilen “Proje Onay Bedeli”‘nin iadesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce, 10/02/2020 tarihinde, “davanın kabulüne” karar verilmiş, bu karara karşı, davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin … K, sayılı kararı ile kaldırılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi’nin … K, sayılı kararında özetle, …Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 27.04.2020 Tarih, … K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, üstün ayrıcalıklara sahip olan ve yükümlülükler rejimine tabi tutulan, sorumluluğu ile denetimi son tahlilde bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyetini yürüten davalı … Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü (…) ile davacı arasında, dava konusu edilen proje onay bedelinin, … Genel Müdürlüğü Hizmet Satışı Araç Gereç Kira Yönetmeliği; Elektrik Tesislerinin Proje Onayı ve Kabul İşlemlerine Ait Hizmet Bedellerinin Hesaplanmasına İlişkin Usul ve Esaslar’dan kaynaklandığı; bu konuda mevzuat hükümleri uyarınca yetkilendirilen … Genel Müdürlüğünce, kamu hukuku alanında, kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis edilen proje onay bedelinin ödenmesinden sonra, ödenen bedelin iadesi için açılan davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır. O halde, mahkemece; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır…” bildirilmiştir.
Dava şartları HMK 114 maddede düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca açılan davada davaya devam edilebilmesi için öncelikle mahkemeye ilişkin dava şartları bulunmalıdır. Bunlar; yargı hakkı, yargı yolu, görev, kamu düzenine ilişkin yetki halledilir. Taraflara ilişkin dava şartları: Davada iki taraf bulunması, taraf ehliyeti, dava ehliyeti, davaya vekalet ehliyeti ve geçerli vekaletname, davaya takip yetkisi olmalıdır. Dava konusuna ilişkin dava şartları: kesin hüküm bulunmaması, aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması (derdestlik) ve hukuki yarar (menfaat) bulunmasıdır.
HMK m. 115 hükmünde yapılan düzenleme uyarınca; mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davayı usulden reddeder.
Mahkemelerin görevi, ancak Kanunla belirlenir (HMK m.1). kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir Kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkilidir(HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/b maddesi ile; “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davasının idari yargı yerinde açılacağı düzenlenmiştir.”
Dosya içeriği, tarafların iddia ve savunmaları ile karar ilamı ve diğer belgelerin incelenmesinde, davaya konu edilen olayda; Davalı …, tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi, faaliyetlerinde özerk ve sorumluğu sermayesi ile sınırlı, elektrik dağıtımıyla, elektriğin tüketicelere perakende satış ve türekicilere perakende hizmeti verilmesiyle iştigal eden bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Davalı kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup, eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir.
3154 sayılı Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri hakkında Kanun ile Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği’nin 4.maddesi ile 8.maddesi hükümleri uyarınca, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca kendisine yetki devri suretiyle verilen yetkinin kullanımı esnasında tahsil ettiği proje onay bedellerinin iadesi davasında, yargı yolu bakımından idare mahkemelerinin görevli olduğu, buna göre, İdare’nin işlemi ya da eylemi nedeniyle doğan zararlardan dolayı, İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1 -b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği ve idari yargı yerinin görevli olduğu anlaşılmakla; işbu davada, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Yargı Yolunun Caiz Olmaması Bakımından Usulden Reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan ve ilk kararla tamamlatılan 1.341,34 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 1.282,04 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatıran taraflara iadesine,
3-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
5-Davalı tarafından yapılan 162,20 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 120,60 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 282,70 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
7-Bakanlık bütçesinden karşılandığı anlaşılan arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. ve 14. bendi ile Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca, usule ilişkin karar verilmekle arabuluculuk ücretinin nihai karar sonrasında değerlendirilmesine,

Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı taraf yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/11/2021