Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/277 E. 2022/229 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/277 Esas
KARAR NO : 2022/229
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
KARAR Y.TARİHİ : 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/01/2018 tarihinde davalı şirketin işleteni ve davalı şahsın sürüsücü olduğu … plakalı otobüsün kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını maddi ve manevi açıdan perişan duruma düştüğünü, Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan rapor ile müvekkilinin tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %15 olduğunun tespit edildiğini, motorlu aracın işleteninin ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu beyan ederek, 80.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 20/01/2018 tarihinden itibaren işlemiş ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi ile … plakalı vasıta üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
1-)Sigorta Tahkim Komisyonunun 2019.E.73727 başvuru sayılı dosya örneği,
8-)Davacıya ait maluliyet raporları,
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat talebi istemine ilişkindir.
07.06.2012 tarih ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile bazı hukuki uyuşmazlıklar yönünden, bir yandan tarafların iradeleriyle kendi çözümlerini üretebilmeleri ve daha hızlı sonuç elde edilebilmeleri, öte yandan da mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yine mahkemeler aracı kılınarak bazı tür hukuk uyuşmazlıklarında alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak “Arabuluculuk” müessesesi benimsenmiştir.
Hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yöntemi ile çözülmesi ihtiyari olmakla birlikte, 6325 sayılı Kanun’da 06.12.2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, mahkemelerin iş yükünün azaltılması için bazı tür uyuşmazlıklar için mahkemeye başvurmadan önce bir dava şartı olarak “zorunlu arabuluculuk” şartı getirilmiştir. Bu bağlamda aynı kanun ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yazılı açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde,
Somut olayda meydana gelen trafik kazasından kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkin olmakla, esasen, davalı taraflardan birinin araç soförü, bir diğerinin araç işleteni olduğu buna göre mahkememizin görevli de olmadığı anlaşılmakla, 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, davacı tarafça arabulucuya başvurulmadan eldeki davanın açıldığı anlaşıldığından, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 115/2. maddesi gereğince, davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Anlatılan nedenlerle,
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle Reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 273,24 TL harcın düşümü ile fazla alınan 192,54 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır