Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/243 E. 2022/331 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/243 Esas – 2022/331
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/243 Esas
KARAR NO : 2022/331

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
KARAR Y.TARİHİ : 18/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/06/2020 tarihinde Ankara İli Keçiören İlçesi Ayvalı Mahallesi Mini Sokakta meydana gelen trafik kazasında yaya olan müvekkilinin yaralandığını, kazaya sebebiyet verilen sürücü … olay yerine terk ettiğini, olay yerini terk etmesi sebebi ile kusurlu olduğunu, dava konusu trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin zararından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, müvekkilini çalışamadığı dönemde çok fazla gelir kaybı oluştuğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bedensel zararlarının tespiti ile oluşan maddi ve manevi zararlarının tespiti ile meydana gelen maddi zararlarının ve haksız fiil sebebiyle oluşan tazminat alacağının hesaplanarak şimdilik 5.000,00 TL tazminatın, tedavi ve iyileşme giderlerinin tedavisi boyunca oluşan sakatlık nedeni ile geçici iş göremezliğinden kaynaklanan maddi gelir kaybının işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usuli itirazlarının yanı sıra esasa ilişkin olarak; davacı taraf ile sigortalı … ve kaza anında sigortalı araç sürücüsü olan …’ın uzlaştıklarını, taraflar arasında uzlaşma sağlandığından davacının haksız ve hukuka aykırı taleplerine itibar edilmemesi gerektiğini, yaralanmalı ve maddi hasarlı kaza sonucunda savcılık tarafından başlatılan ceza soruşturma doyasının celp edilmesi ve savcılık tarafından tespit edilen hususların değerlendirilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelememek kaydıyla davacının maluliyet oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi giderlerine ilişkin taleplerinin teminat dışında kaldığını, müvekkili sigorta şirketinin manevi tazminata ilişkin talepleri bakımından bir sorumluluğunun bulunmadığını savunmuş haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini istemiştir.

YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava; 19/06/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde talep edilen maddi tazminat istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, hastane evrakları, hasar dosyası, sosyal ekonomik durum araştırma müzekkere cevabı, uzlaştırma dosyası örneği, tanık beyanları, kusur raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Dosya içerisinde toplanan deliller, trafik kazası tespit tutanağı, soruşturma dosyası içeriği, uzlaştırma raporu ve tüm dosya içeriğine göre; 19.06.2020 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın Ankara İli Keçiören İlçesi Ayvalı Mahallesi Mini Sokakta yaya olan davacıya çarpması sonucu yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacının, kaza neticesinden maluliyeti oluştuğundan bahisle sürekli ve geçici iş göremezlik ile bakıcı gideri tazminatından oluşan zararın tahsili için eldeki davayı açtığı, dava konusu olay nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/58862 sayılı dosyasında başlatılan soruşturmada; Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253 üncü maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulduğu, şüpheli …’ın kazada yaralanan davacıya meydana gelen kazadan kaynaklı olarak uğramış olduğu zarar için 4.500,00 TL ödemek suretiyle, tarafların uzlaştıklarına dair 05.04.2021 tarihli uzlaştırma teklif formu düzenlendiği, davacı vekilinin uzlaştırma teklifini kabul etmek suretiyle formun altını imzaladığı, Cumhuriyet Başsavcılığınca da uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
5271 sayılı CMK’nun 253/17. Bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. “CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup, anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma raporunu düzenlenmekle davacının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Tüm bu nedenlerle uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın, CMK.nın 253/19. maddesi gereğince reddine,
2-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
3-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
5-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 85,39 TL harçtan düşümü ile arta kalan 4,69 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflar anlaşamadıklarından, Arabuluculuk Yönetmeliği 26/2 maddesi uyarınca Bakanlık bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/05/2022