Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/206 E. 2022/74 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/206 Esas
KARAR NO : 2022/74

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2017
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
KARAR Y.TARİHİ : 14/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, davacı şirketin açık hesap şeklinde çalışmakta olduğunu, taraflar arasında bu şekilde süren alışveriş ilişkisi içerisinde, davalının 22.08.2015-06.06.2016 tarihleri arasındaki hesap ekstresinde belirtilen ödemeleri ve fatura konusu miktarı aldığını, ancak ödemeleri karşılayacak miktarda malzeme vermediğini, ayrıca fazladan aldığı miktarı davacıya iade etmediğini, ticari ilişkide borçlu konuma geldiğini, müvekkilinin, alacağının tahsili amacıyla, davalı-borçlu hakkında, söz konusu açık hesap dökümüne dayalı olarak Ankara … Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında icra takibi başlattığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazlarında haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, davalının kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacıdan satın alınan 11 adet asansör kabininden bir adetinin ayıplı olması nedeniyle iade edildiğini, satın alınan kabinlerin dava dışı Uzman asansör …’ya satıldığını, …’nın da aynı asansör kabinlerini, Atatürk Üniversitesinde kullanılmak üzere dava dışı yüklenici …-… Dek…Şirketi ortak girişimine sattığını, fakat Atatürk Üniversitesi tarafından, yüklenici dava dışı ortak girişime asansör kabinlerinden birisinin ayıplı olduğundan bahisle bildirimde bulunulduğunu, söz konusu asansör kabininin değişiminin istenildiğini, bunun üzerine davacı şirkete ayıp ihbarında bulunduklarını, davacının ayıbın kendilerinden kaynaklı olması nedeniyle Atatürk Üniversitesine konuyla ilgili ekip gönderileceğinin, garanti kapsamında asansör kabinini değişiminin yapılacağı bilgisinin sözlü olarak bildirildiğini, konuyla ilişki görüşmelerden sonra dava dışı uzman asansörün kabini iade ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin de davacı şirkete iade faturasıyla birlikte malı iade ettiğini ve yenisini talep ettiğini, davacı şirketin keşif sonrasında ayıplı asansör kabinin yerine yeni fatura düzenlenerek yeni kabinin sevkini gerçekleştirdiğini, davacı tarafından düzenlenen yeni faturayı defterlerine işlediklerini fakat davacı tarafın ayıplı kabin için müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturayı defter ve kayıtlarına işlemeyerek alacaklı olduğunu iddia ettiğini belirterek; davanın reddine, alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, cari hesap alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce, 10/05/2018 tarihinde, “davanın kabulüne” karar verilmiş, bu karara karşı davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurması üzerine; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin 10/03/2021 tarih, …K, sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin … K, sayılı kararında özetle, davalı taşeron şirketinin, teslim edilen 11 adet asansör kabinindeki bir adet kabinin ayıplı olduğunu, davacıya yapılan ayıp ihbarı sonucu, davacının iadeyi kabul edip yeni asansör göndermesi konusunda mutabakata varıldığını, bunun üzerine ayıplı asansör kabininin davacı iş sahibine teslim edildiğini, bu konuda 20/06/2016 tarih 780832 sayılı sevk irsaliyesinin düzenlendiğini ve … Nakliyat- … isimli nakliyeci ve … plakalı araçla 20/06/2016 tarihinde iade edildiğini belirterek, bu konuda tanık olarak …, … ve …’ü dinletmek istediğini bildirdiğini, uyuşmazlığın, ayıp ihbarı ve ayıplı malın iade nedeniyle teslimi ile ilgili noktada toplandığını, tanık dinlenmesine engel hal bulunmadığını, mahkemece, davalı tanıklarının dinlenmesi, buna göre mal teslimi konusunun açıklığa kavuşturulması gerekirse davalıya, davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eser sözleşmesine ilişkin hükümler yerine eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle satım akdine ilişkin hükümler uygulanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığını bildirmiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki imzalı beyanlarında; nakliyecilik işi ile iştigal ettiğini, davalı … Asansör Şirketi’nden kendisini aradıklarını ve asansör kabinini teslim ettiklerini, asansörün davacı … Ltd. Şti’ye götürüldüğünü ve yetkili tarafından asansörün indirilmesinin söylendiğini, asansörün davacı şirkete teslim edildiğini, ancak irsaliye faturasını imzalamadıklarını bildirmiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki imzalı beyanlarında; kendisine ait … Asansör isimli bir firması olduğunu, davalı … Asansör ile sürekli olarak bir ticaretlerinin söz konusu olduğunu, davalı şirketin, davacı … Ltd. Şti’ne asansör siparişi verdiğini, sipariş gereği, asansörlerin yapılarak Erzurum’a gönderildiğini, ancak asansörlerden bir tanesinin sıkıntılı olduğunun söylendiğini, bu asansörün … Asansörün adresine iade edildiğini, sıkıntı olan asansörün iade edildiği tarihte kendisinin davalı şirkette bulunduğunu, sonradan asansörün davalı şirkete iade edildiğini duyduğunu bildirmiştir.
Somut olayda; davacının davalı tarafa kabin üretimi yaparak sattığı, bedelinin tam olarak ödenmediği gerekçesi ile takip başlattığı, davalının itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasını açtığı , davalı tarafın ise taraflar arasında kabin üretimi konulu eser sözleşmesi yapıldığını kabul ettiği, 11asansör kabininden bir tanesinin ayıplı çıktığı, diğer kabinlerin bedelinin ödendiği, ihtilafın ayıplı çıkan kabinden doğduğunu iddia ettiği, dosya içerisine toplanan deliller, bilirkişi raporları, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı, davalı tanıklarının beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davadaki uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesi kapsamında davacı tarafından, davalıya teslim edilen asansör kabinlerinden birinde ayıp bulunup bulunmadığı, varsa bu asansör kabinin tekrar davacı iş sahibine gönderilip gönderilmediği, iş sahibi teslim aldı ise bunun yerine yenisinin verilip vermediği konularında toplandığı, davacının ticari defterlerinde, 2016 yılı kapanış bakiyesinin 5.107,88 TL alacaklı olarak kapandığı, ancak 2015 yılı bakiyesinin 45,36 TL olarak eksik aktarıldığı, bu tutarla alacak bakiyesinin 5.153,24 TL olduğu, davalıya ait ticari defterlerin incelenmesinde ise; davalının 229,01 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, her iki defter arasındaki farkın 5.382,25 TL’ye tekabül ettiği, bu tutarın, 11/06/2016 tarih, 780805 nolu, 752,25 TL ve 20/06/2016 tarih, 780832 nolu, 4.630,00 TL faturalar toplamından kaynaklandığı, fatura içeriklerinin, ayıplı mal için keşide edildiğinin belirtildiği, davalı tarafa delil listesinde yer aldığı için yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, ancak yemin teklifinde bulunmayacaklarını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, ayıp ihbarı ve ayıplı malın iadesi nedeniyle teslimi ile ilgili noktada toplanmakta olup, tanık dinlenmesine engel bir hal bulunmadığı, ayıp ihbarının yapıldığının ispatının şekle tabi olmayıp her türlü delille kanıtlanabileceğinden tanık ifadesine dayanılabileceği, davacı şirket tarafından davalıya teslim edilen 11 adet asansör kabinindeki bir adet kabinin ayıplı olduğu, davacıya yapılan ayıp ihbarı sonucu davacının iadeyi kabul edip yeni asansör göndermesi konusunda mutabakata varılması üzerine, ayıplı asansör kabininin davacı iş sahibine teslim edildiği ve sevk irsaliyelerin düzenlendiği, bu durumun, dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğu, davacı şirketin ticari defterinde yer alan alacak kaydının da ayıplı olan bu asansör kabininden kaynaklandığı anlaşılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Davanın Reddine,
2-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3,13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
3-Davalı tarafından, bozmadan önce ve sonra yapılan 74,63 TL posta ve tebligat gideri, 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 177,33 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
6-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 88,01 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 7,31 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatırana iadesine,
7-İlk kararla davalıdan tahsili için 23/07/2018 tarih, 2018/270 Harç numaralı Harç Tahsil Müzekkeresi ile yazılan 246,01 TL harcın ödenmiş olması halinde, kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı