Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/200 E. 2022/346 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/200 Esas
KARAR NO : 2022/346
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
KARAR Y.TARİHİ : 31/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 18.01.2007 tarihinde … Uydu Haberleşme A.Ş.’nin ortaklarından … Holding A.Ş.’den şirkete ait hisseleri satın aldığını, aynı sözleşme ile müvekkilinin oğlu müteveffa … ile gelini diğer ortaklardan hisse satın aldığını, müvekkili ile davalı … arasında inanç sözleşmesi kurulduğunu, … Madencilik San. Ve Tic.A.Ş.’ye … … ‘a ve … …’a ait bulunan bazı hisselerin gelecekte müvekkiline iade edilmek üzere davalı adına satın alındığını, davalıya isabet eden satış bedellerinin müvekkili tarafından ödendiğini, davalı …, bu hisseleri muhafaza ve idare etmek ve ilk talepte müvekkiline devretmek üzere, kendi adına ve fakat inanan müvekkili hebasına üçüncü kişilerden devraldığını, 6102 sayılı TTK’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte anonim şirketler ile asgari beş ortak bulunması zorunluğunun ortadan kalkması üzerine inanç sözleşmesine konu hisselerin müvekkiline devredilmesi için ifa olanağının doğduğunu, ifa olanağı bulunmasına karşın davalı uhdesindeki şirket hisselerinin müvekkiline devredilmediğini, davalı …’ın davalı …’in babası ve dava dışı Müteveffa …’e bu hisseler inanç sözleşmesindeki yükümlülüklerini ihlal edecek şekilde devir edildiğini, devir işleminin alıcısı da devre konu hisselerin müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin oğlu …, aniden vefat ettiğini ve tek mirasçı olarak davalı …’i olduğunu, … velayet altında olmakla onun sahip bulunduğu hisselerin davalı annesi tarafından idare edilmeye başlandığını ve şirketin değerli varlıklarının değerinin çok altında bedellerle elden çıkarıldığını, huzur hakkı ödenmeksizin yönetilen şirkete yüksek ücretlerle yönetim kurulu üyeleri alınarak şirket keyfi bir şekilde yönetilmeye başlandığını, bu yönetim anlayış şirketin, şirket ortaklarının ve velayet altında bulunan …’in menfaatlerine aykırı olduğunu belirterek münazaalı hisselere ilişkin hakkın, dava süresince korunması, daha başka ciddi zararların doğmasının engellenmesi bakımından dava konusu hisselere ilişkin katılım haklarının mahkeme tarafından kayyım atanarak kullanılması hususunda HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir karar verilmesini, davalı uhdesinde bulunan … Uydu Haberleşme A.Ş’ye ait toplam 6.801 payın davacıya aidiyetinin tespit tescil ve ilanını talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava dışı … Uydu Haberleşme A.Ş’nin hisselerinin satışı için anlaşma yapıldığını, tüm hisselerin satışı için yapılan anlaşmanın 300.000 ABD doları olduğunu, davalı … tarafından 23.186 ABD dolarının peşin olarak ödendiğini, dava dışı şirketin … ailesi tarafından satın alındığını, müteveffa … ile eşi davalı …’ın toplam 26,996 adet hisseyi 93.032 ABD doları bedelle satın aldığını, bu bedelin 42.032 ABD doları kısmının peşin olarak 50.000 ABD doları kısmının ise müteveffa … tarafından 24.01.2007 tanzim ve 30.08.2007 ödeme tarihli 50.000 ABD doları bedelli bono ile ödendiğini, davacı yanın dava dilekçesinde o dönem ki yasal düzenleme gereğince anonim şirketlerde hissedar sayısının 5 olması gerektiğinden bahisle müvekkilinin hissedar yapıldığını ifade ettiğini, bu beyanları hiçbir şekilde kabul etmediklerini, davalı …’ın dava dışı şirketin onaylı pay defterine göre davaya konu edilen hisselerini devraldığını, 25.01.2007 tarihinde pay defterine işlendiğini ve davalı …’ın kendisine ait olan hisseleri 14.12.2007 tarihinde eşi müteveffa …’e devrettiğini, davacı yanın gerek müvekkiline gerekse müvekkilinin yönetim kurulu başkanı olduğu şirkete v gerekse 16 yaşındaki torununa karşı pek çok dava açtığını, sonuç olarak davanın görev, dava şartı, zaman aşımı ve husumet itirazları yönünden reddini, davanın haksız ve kötü niyetli olarak ikame edilmiş olması nedeni ile davanın esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davalı uhdesinde bulunan dava dışı şirkete ait 6801 payın davacıya aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili 16/05/2022 tarihli dilekçesi ile davalılar aleyhine açtıkları davadan feragat ettiklerini, işbu davaya ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan etmişlerdir.
Davalılar vekilleri 16/05/2022 tarihli dilekçeleri ile davacı yandan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan etmişlerdir.
Feragat; davacı tarafın talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat, davayı sona erdiren tek taraflı bir işlem olup, karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Davacı, davayı açtıktan sonra mahkemeye verdiği 16/05/2022 tarihli dilekçe ile; davadan feragat ettiğini bildirmiş olduğundan, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE
2-Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, taraf vekillerinin beyanı doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi 22. Maddesi uyarınca alınması gerekli 53,80 TL harcın, peşin ve ıslah ile alınan 8.709,53 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 8.655,73 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/05/2022
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …