Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/20 E. 2022/249 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/20 Esas – 2022/249
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/20
KARAR NO : 2022/249
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/11/2011
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :13/05/2019
KARAR TARİHİ :28/05/2019
KARAR Y.TARİHİ :29/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
ASIL DOSYADA İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri … ve …’ın 02.12.2010 tarihinde Adnan Menderes Mah. 1070 sokaktan ikametlerine giderken Anavatan caddesinin başından karşı istikamete geçmek için yaya geçidini kontrol ettiğini, trafik lambası yayaya yeşil yanınca karşıya geçtiklerini, bu sırada yolun ortasında … plakalı aracın kendilerine çarpması ile yaralandıklarını, özel halk otobüsü sürücüsünün olayda %100 kusurlu olduğunu, kazada müvekkillerinin yeşil ışıkta yaya olarak geçmekte olduklarından hiçbir kusurlarının söz konusu olmadığını, müvekkillerinin tedavilerinin halen devam ettiğini, davalılardan … … aleyhinde Ankara …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile dava açıldığını ve yargılamanın devam ettiğini, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı’nın 11.10.2021 tarihli raporu ile müvekkillerinin kusursuz oldukları kanaatine varıldığını, davalı …’nın … plakalı aracın maliki olduğunu, davalı sigorta şirketi’nin kazaya karışan aracın sigortacısı olduğunu, müvekkili tarafından davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, yanıt alınamadığını, kazadan dolayı müvekkillerinin büyük maddi zararlarının olduğunu, müvekkili …’ın maluliyet oranının hesaplanarak geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının belirlenmesini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL talep ettiklerini, kazanın akabinde müvekkili …’ın okula ve dersaneye gidemediğini ve hafıza probleminin tam olarak geçmediğini, bu sebeple 1.000,00 TL talep etiklerini, yine müvekkilinin asabi şok geçirmekten dolayı zararları için şimdilik 500,00 TL talep ettiklerini, müvekkili …’ın maluliyet oranının hesaplanarak geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının belirlenmesini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL talep ettiklerini, müvekkili …’ın öğretmen olduğunu, kazanın akabinde 21.05.2011 tarihinde görevine başlayabildiğini, hafta sonu çalıştığı ücretlerden mahrum kaldığını, ek ders ücreti ve kurs ücreti olarak 2.000,00 TL talep ettiklerini, müvekkili …’ın asabi şok geçirmekten dolayı zararı için şimdilik 300,00 TL talep ettiklerini, yine müvekkilinin kazadan dolayı kol ve bacaklarında iz kaldığını, dış görünümünde çirkinleşme olduğunu, efor kaybına uğradığını, sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı belirlenirken bu hususun da ayrı bir kalem olarak hesaplanması gerektiğini, müvekkillerinin kazadan dolayı tedavi giderlerinin olduğunu, 1.000,00 TL tedavi ve pansuman giderlerini talep ettiklerini, her iki hasta için de tedavi ve pansuman giderleri harcandığını, bu giderin 170,14 TL’sinin müvekkilleri tarafından ödendiğini, müvekkili … için muyene bedeli olarak 500,00 TL ödendiğini, müvekkili … için 500,00 TL özel ders ödemesi yapıldığını, özel ders giderinin tazminini talep ettiklerini, müvekkillerinin işbu kazadan dolayı büyük bir manevi çöküş yaşadıklarını, bu sebeple 25.000,00 TL Bahattin için, 75.000,00 TL … için ve 25.000,00 TL … için manevi tazminat talep ettiklerini, beyan ederek … plakalı aracın 3. kişilere devrini önlemek amacıyla araç üzerine tedbir konulmasını, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.300,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 125.000,00 TL manevi tazminatın davalı kişilerden müştereken ve müteselsilen olay tarihinden itibaren faizi ile tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.
Davacı vekili 17.05.2017 tarihli ıslah dilekçesinde; …’ın sürekli iş göremezlik zararı için 1.000,00 TL olan taleplerine ek olarak 60.255,29 TL talep ettiklerini, …’ın sürekli iş göremezlik zararı için 1.000,00 TL, gerek ek ders ücreti ve gerekse kurs ücreti olarak gelir kaybından doğan zararı olarak 2.000,00 TL olmak üzere toplamda 3.000,00 TL olan taleplerine ek olarak 132.559,58 TL talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili 19.01.2022 tarihli dilekçesi ile; asıl ve birleşen dosyada … için 86.020,07 TL olan tüm tazminat taleplerini 232.346,47 TL’ye yükselttiğini, davalı … için 253.461,22 TL olan tüm tazminat taleplerini 516.815,24 TL’ye yükselttiğini beyan ederek davasını ıslah etmiştir.
Davacı vekili 13.04.2022 tarihli duruşmada kaza tarihinde zorunlu trafik sigortası teminat tutarının 175.000,00 TL olduğunu, ayrıca davalı sigorta şirketi tarafından ihtiyari mali mesuliyet poliçesi tanzim edildiğini, bunun da limitinin 75.000,00 TL olduğunu, asıl ve birleşen dosyalardaki talepleri yönünden ve yine asıl ve birleşen dosyadaki ıslah talepleri yönünden sigorta şirketinin bu limitler dahilinde sorumlu tutulmasını, ayrıca sigorta şirketi yönünden asıl ve birleşen dosyalar bakımından faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak kabulünü ayrıca belgesiz yapılan tedavi giderlerine yönelik taleplerinden feragat ettiklerini, ayrıca her ne kadar dava dilekçesinde ek ders ve kurs ücretleri ayrı bir kalem olarak dava konusu yapılmış ise de aslında bu kalemin bağımsız bir talep ve dava konusu olmadığını, geçici iş göremezlik başlıklı taleplerinin içerisinde yer aldığını, yani davacı … yönünden ek ders ve kurs ücreti adı altında bağımsız bir talepleri olmadığını, bu taleplerinin geçici iş göremezliğe ilişkin olduğunu, 29.03.2022 tarihli dilekçelerinde davacı … yönünden asabi şok tazminatı olarak 500,00 TL özel ders ücreti olarak 500,00 TL talep ettiklerini ve bu taleplerimizi de sonradan arttırmadıklarını beyan edip imza altına almıştır.
BİRLEŞEN DOSYADA İDDİA :
Birleşen dosyada davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri … ve …’ın 02.12.2010 tarihinde Adnan Menderes Mah. 1070. Sokaktan ikametlerine giderken Anavatan caddesinin başında karşı istikamete geçmek için yaya geçidini kontrol ettiklerini, trafik lambasının yayaya yeşil yanınca karşıya geçerken yolun ortasında … plakalı aracın kendilerine çarpması ile yaralandıklarını, müvekkillerinin işbu kazada ağır surette yaralandığını, uzun bir süre tedavilerinin devam ettiğini, davalılar aleyhinde Ankara …Asliye Hukuk mahkemesi’nin … sayılı dosyası ile maddi ve manevi zararlarının karşılanması için dava açıldığını, davanın halen devam ettiğini, davalılardan … …’ın …Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18.04.2012 tarih, … E, 2012/546 K, sayılı ilamı ile işbu kazada %100 kusurlu addedildiğini ve cezalandırıldığını, işbu ceza dosyasının 14.10.2014 tarihinde kesinleştiğini, kazaya sebebiyet veren araç ile ilgili davalı sigortadan maddi zararlarının tazminini talep zarureti doğduğunu, davalılardan … ve …’nın araç sahibi olduğunu, … …’ın ise kazaya sebebiyet veren sürücü olduğunu, yargılama sürecinde kazadan dolayı müvekkillerinin kusurlarının bulunmadığını, sonuç olarak müvekkili …’ın maddi zararı için 22.764,78 TL, … için 116.601,64 TL olmak üzere toplamda 139.366,42 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 02.12.2010 tarihinden itibaren aracın ticari araç olması sebebi ile ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
ASIL DOSYADA SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının trafik sinyalizasyonunda kusurlu olması sebebiyle ve … … Sigorta AŞ’nin manevi tazminat talebine ilişkin olarak davaya dahil edilmesini, davacıların yaya geçidini kullanmamaları sebebiyle kusurlu olduklarını, ceza davasının bilirkişi incelemesinde olay yerinde yayalara yanan yeşil ışığın 10 saniye süreyle yandığı ve bilimsel olarak bu sürenin karşıdan karşıya geçişi tamamlamaya yetmeyeceğinin tespit edildiğini, Ankara Büyükşehir Belediyesi Ego Genel Müdürlüğü’nün sinyalizasyonda kusurlu olduğunu, trafik kazası sebebiyle meydana gelen tedavi giderlerinin sosyal güvenlik kuruluşları tarafından ödendiğini, davalılardan talepte haklı olmadıklarını, davacının bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kuruluşu olmaması halinde Karayolu Trafik Garanti Sigortası tarafından tahsil edileceğini, iğne, pansuman vs gibi giderlerin davacılardan talep edilmemesi gerektiğini, şayet böyle bir harcama kalemi mevcutsa SGK İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğünden talep edilmesi gerektiğini, asabî şok sebebiyle maddî tazminat talep edilemeyeceğini, bu talebin manevi tazminatın açıklanmasına ilişkin olabileceğini, davacı küçüğün iktisaden mahrum kalacağı gelir kavramının afaki olduğunu, başarı ortalamasındaki değişikliğin salt trafik kazasına bağlanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, belgesi sunulmayan özel ders gideri ve sağlık merkezlerine ulaşım giderlerinin kusurlu olduğu davada talep edemeyeceklerini, geçici veya kalıcı bir sakatlığın ve maluliyetin mevcut olmadığını, geçici iş göremezlik talebinde bulunulmayacağını, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili 13.11.2013 tarihli dilekçesinde; müvekkili ve ihbar olunanların ruhsat sahibi olduğu … plaka sayılı aracı sevk ve idare eden araç sürücüsünün davacı yayalara çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacılar tarafından açılan maddi ve manevi tazminat istemli davada müvekkilinin aracı ihbar olunanlar ile birlikte işletilmesi ve araç üzerindeki ihbar olunanların mülkiyet hakkının bulunması nedeniyle ihbar olunanlar … ve …’ün davada müvekkili yanında taraf olmasını talep etmiştir.
Davalı … … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde, kişi başı azami zarar teminat bedelinin 150.000,00 TL olduğunu, yazılan azamî tutarın zenginleşmek maksadıyla değil tespit edilecek gerçek zararın ödenmesi anlamı taşıdığını, maluliyet ve işgücü kaybının Adli Tıp Kurumundan alınacak bir rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, araç sürücüsünün kusuruna ilişkin tespit var olmadığı sürece sigortacıya dava ileri sürülemeyeceğini, 6111 sayılı Kanun ile trafik sigortaları kapsamında talep edilen tedavi giderlerinin SGK tarafından üstlenildiğini, davacının sigorta şirketine davadan önce müracaatı olmadığını, mütemerrit olunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … tarafından davaya cevap verilmemiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA SAVUNMA :
Davalı … vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; işbu davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, birleşen dosyada verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, birleştirmeye ilişkin kararın taraflara tebliğ edilmediğini, davacı tarafından açılan davada taleplerinin zamanaşımına uğradığını, arabuluculuğa başvurulduğunun beyan edildiğini ancak son tutanağın dava dilekçesine ekli olmadığını, araç tescil kaydında işleten maliklerden bir diğeri olan … ile arabuluculuk müzakeresi yapılmadan davaya devam edilmemesi gerektiğini, müvekkilinin maliki olduğu … plakalı araçta diğer davalı … ve dava dışı …’ün kazaya karışan aracın maliki olduğunu, ve dava dışı …’ün davaya dahil edilmesi gerektiğini, kazaya konu aracı sevk ve idare eden … …’ın meydana gelen trafik kazasında hiçbir kusurunun olmadığını, olay sonrasında tanzim edilen trafik kaza tutanağının da olayın oluşum şekline uygun olmadığını, Ankara …Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde yayaların geçiş mesafesinin 14 metre olduğunun ve yayalara geçiş hakkı tanıyan ışığın 10 sn süre ile yandığının belirtildiğini, bilimsel yürüme hızlarına ilişkin tabloya bakıldığında bu mesafenin yayalar tarafından tamamlanmasının imkansız olduğunun değerlendirildiğini, bu kapsamda sinyalizasyon hatasının varlığının rapor ile netleştiğini, sonuç olarak görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, davanın usulden reddini, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; kazanın 02.12.2010 tarihinde meydana geldiğini, dosyanın TBK’nun 72. maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını, bu sebeple asıl davaya ilişkin beyan ve itirazlarını tekrarladıklarını, beyan ederek birleştirme talepli ek dava konusu alacağın zamanaşımına uğraması sebebi ile davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı … cevap dilekçesinde; işbu davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, birleşen dosyada verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, birleştirmeye ilişkin kararın taraflara tebliğ edilmediğini, davacı tarafından açılan davada taleplerinin zamanaşımına uğradığını, arabuluculuğa başvurulduğunun beyan edildiğini ancak son tutanağın dava dilekçesine ekli olmadığını, araç tescil kaydında işleten maliklerden bir diğeri olan … ile arabuluculuk müzakeresi yapılmadan davaya devam edilmemesi gerektiğini, davalı … …’ın meydana gelen kazada hiçbir kusuru olmadığını, davacı yayalara asli kusurun atfedilmesinin kanun gereği olduğunu, sonuç olarak görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, davanın usulden reddini, davanın esastan reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, 02.12.2010 günü davalı … … sevk ve idaresindeki … plakalı halk otobüsünün davacı yaya … ve 12 yaşındaki oğlu …’a çarpması neticesinde adı geçen yayaların yaralanması sonucu asıl ve birleşen dosyalardaki davalılardan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Eldeki dava 23.11.2011 tarihinde Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış, Mahkemenin 18.02.2020 tarihli görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilmiştir.
Ankara …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … sayılı dosyası, Adli Tıp Kurumu raporları, birleşen Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/218 sayılı dosyası ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … sayılı dosyasının incelenmesinde; 23.03.2011 tarihinde düzenlenen iddianame ile; şüpheli … …’ın cezalandırılması istemiyle kamu davasının açıldığı, yapılan yargılamada Adli Tıp Kurumundan aldırılan raporda davalı sürücü … …’ın asli kusurlu olduğu, yayalar … ile …’ın ise kusursuz olduklarının bildirildiği, Mahkemece sanık … …’ın 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, sanık tarafından kararın temyiz edildiği, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nce “Sanık Hakkında TCK’nın 51/3 maddesi gereğince 1 yıl denetim süresi belirlenmesine” şeklinde düzeltilerek onanmasına karar verildiği, kararın 21.11.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kazaya karışan … plakalı EGO otobüsünün … (…) Sigorta A.Ş tarafından 01.02.2010-01.02.2011 tarihleri arasında geçerli (ZMMS) olmak üzere kişi başı bedeni zarara ilişkin 150.000,00 TL teminat limitiyle sigortalandığı, sigortalının …, sigorta ettiren araç malikinin … olduğu, aynı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 15.04.2010 tarihinde geçerli (İMM) olmak üzere şahıs başına 75.000,00 YL teminat limitiyle sigortalandığı, sigortalının …, sigorta ettiren araç malikinin … olduğu, anlaşılmıştır.
Davacı …’ın çalışmakta olduğu kurumdan gelen cevabi yazıda 2010 yılı Aralık ayında 163,40 TL, 2011 yılı Mart ayında 228,05 TL, Nisan ayında 176,65 TL ve Mayıs ayında 167,62 TL olmak üzere toplam 735,72 TL kurs emsal ücretinden mahrum kaldığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı … …’a ait sosyal ve ekonomik durum araştırmasında; şahsın “…. Keçiören” adresine taşındığı, adreste eşi ve bir çocuğu ile birlikte ikamet ettiği, eşinin ev hanımı olduğu, oğlunun asgari ücretle çalıştığı, şahsın çalışmaya engel bir rahatsızlığının bulunmadığı, emekli olduğu ve aylık gelirinin 810,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacılar … ve …’a ait sosyal ve ekonomik durum araştırmasında; …’ın öğretmen olduğu, …’ın ise TMO’da çalıştığı, aylık gelirlerinin 2.000,00 TL olduğu, iki çocuklarının olduğu, 2001 model … marka araçlarının olduğu, şahısların fiziksel engellerinin olmadığı, geçimlerini kendilerinin sağladığı bildirilmiştir.
Davalı …’ya ait sosyal ve ekonomik durum araştırmasında; adreste kendisi eşi ve 3 çocuğu ile birlikte ikamet ettiği, … plakalı 2007 model … marka otomobili olduğu, kendisinin Keçiören ilçesinde şehir içi otobüsçülük yaptığı, aylık 4.000,00 TL gelirinin olduğu, eşinin ev hanımı olduğu 3 çocuğunun öğrenci olduğu bildirilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 11.10.2011 tarih ve 15.02.2012 tarihli raporlarında; davalı sürücü … …’ın olayda birinci derecede kusurlu olduğu, yeşil ışıkta yola giren ancak orta ayırıcıya yakın yerde sönen yeşil ışığa dikkat etmemiş olan yayaların … ve …’ın ikinci derecede kusurlu bulundukları, yayalara yeşil ışık yandığı sırada seyir yönüne göre sağ taraftan karşı tarafa geçmek için yola gider ve geçişlerini tamamlamakta olan yayalara 15 metrelik yolda orta refüje 3 metre mesafede önlemsizce çarpmakla kusurlu olduğu, yayalar … ve …’ın yaya geçidinden kendilerine yanan yeşil ışıkta yola giren ve geçişleri tamamlamak üzere oldukları sırada geniş kavisle caddeye hızlı giriş yapan halk otobüsünün çarpmasına maruz kaldıkları olayda kusursuz bulundukları bildirilmiştir.
Davalı yanların itirazları üzerine dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişiler …. tarafından hazırlanan kök ve ek raporlarda; davalı sürücü … …’ın 2198 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52. maddesi a ve b bendi, 53. maddesi a bendi ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 109. madde d bendi hükümlerine aykırı dikkatsiz ve tedbirsizce davranışları nedeniyle meydana gelen olayda tamamen kusurlu bulunduğu, davacı yaya … ve …’ın meydana gelen olayda kusursuz bulundukları, Adli Tıp Grup Başkanlığı’nın raporunda belirtilen görüş ve kanaate iştirak edildiği bildirilmiştir.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu Başkanlığı’nın 11.05.2015 tarihli raporunda; …’ın 03.12.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle %8,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme sürecinin 03.12.2010 tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu Başkanlığı’nın 03.01.2014 tarihli raporunda; …’ın 02.12.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle %16,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme sürecinin 4 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’nun 01.02.2018 tarihli raporunda; …’ın 03.12.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle %8,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme sürecinin 03.12.2010 tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’nun 07.06.2018 tarihli raporunda; …’ın 02.12.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle %25,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme sürecinin 4 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 12.01.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı … için olay tarihinden üç ay öncesine kadar geçerli ve kayıtlı gelir bilgisi ile işlemiş dönem hesabında geçerli ve kayıtlı gelir bilgisi dosyada mevcut olmadığından asgari ücret esas alınarak iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, asgari ücrete göre yapılan hesaplamalar sonucunda bu davacının talep edebileceği toplam tazminat tutarının maluliyet ve geçici iş göremezlik tazminatı ile çalışamadığı süre içinde mahrum kaldığı geliri de dahil olmak üzere 1.999,14 + 568,10 + işgücü kaybı nedeniyle 67.465,58 TL olmak üzere toplam 70.032,82 TL olarak hesaplandığı, davacı …’ın asabi şok nedeniyle maddi tazminat talebinin takdirinin Mahkemeye ait olduğu, davacı Salih …’ın raporun hazırlandığı tarih itibariyle 18 yaşını ikmal ettiği, böylece bu tarih itibariyle gelir elde edip etmediği veya yüksek tahsil yapıp yapmadığının belirlenebilir olduğu, Mahkemece …’ın eğitim ve çalışma durumunun sorulması ve elde edebileceği gelire ilişkin araştırma yapılması halinde …’ın halihazırda gelir elde edip etmediği veya henüz üniversite öğrencisi olup gelir elde etmiyorsa bile hangi yaşta gelir elde etmeye başlayabileceği ve tahsil durumuna göre ve vasıflı çalışan olup olmayacağı ihtimallerine göre ne düzeyde gelir elde edebileceği hususlarının ortaya çıkartılabileceği ve ancak bu araştırmadan sonra yapılacak hesaplamanın sağlıklı olabileceği, fakat Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmaz ise dosyadaki mevcut delil durumuna göre bu davacının askere gidip geldikten sonra asgari ücret üzerinden gelire girebileceğinin kabulü gerekeceği, bu durumda davacının 21 yaşında zorunlu askerlik ödevini yerine getirip asgari ücret üzerinden gelire girmiş olabileceğinin kabulü gerekeceği, buna göre yapılan hesaplama sonucunda davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararının 61.255,29 TL olduğu, davacı … için eğitiminde meydana gelen aksaklık sebebiyle ileride iktisaden maruz kalınabilecek mahrumiyetten kaynaklı zarar talebine ilişkin olarak bu yönde bir kazanç kaybının ispatı davacıya aitse de bunun mümkün olmaması halinde bunun adalete uygun olarak takdirinin Mahkemeye ait olduğu, nitekim, olay tarihinde ve dava tarihinde henüz küçük olan davacının hiçbir mesleği ve kazancı olmayıp asgari ücret üzerinden kazanç sağlayabileceği öngörülmekle sosyal ve ekonomik yönden daha fazla kazanma olanağı var ise belgelendirilmesi gerektiği, dosya kapsamında davacının ileride sürdüreceği mesleği ile ilgili delil mevcut bulunmadığı için bu talep yönünden hesaplanabilir bir zarar tespit edilemediği, Davacılardan Salih … için yapılan tedavi giderlerinden belgeli olan 500,00 TL muayene ücretinin SGK tarafından karşılanmayacağı anlaşılmakla 500,00 TL tedavi/muayene ücretinin talep edebileceği, davacı … için yapılan tedavi masraflarından belgeli olan 250,00 TL ve 200,00 TL’nin SGK tarafından karşılanan kısmına ilişkin belge ibraz edilmemiş olup 450,00 TL tutarında tedavi masrafının talep edilebileceği beyan edilerek davacılardan Salih … için yapılan takviye özel ders harcamalarına ilişkin olarak dosyada belge bulunmadığı, bu talebin takdirinin Mahkemeye ait olduğu, her iki davacının asabi şok nedeniyle maddi tazminat taleplerinin takdirinin mahkemeye ait olduğu 20.04.2017 tarihli ek raporda ise; kazandırılan bilgi ve belgeler ışığında ilk raporda … yönünden 70.032,82 TL olarak hesaplanan iş göremezlik tazminatının 135.559,58 TL olarak hesaplandığı 21.03.2019 tarihli ek raporda ise … yönünden talep edilebilecek toplam tazminat tutarının 252.161,22 TL olarak hesaplandığı, … yönünden 84.020,07 TL olduğu bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 25.04.2017 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı … için kök rapordaki görüşlerin tekrar edildiği ancak Mahkemece davacı … adına sunulan Aralık 2010 ayına ait bordro yeterli görülerek bu bordrodaki ücretin oranlama ile hesaba esas alınması gerektiği kabul edildiği takdirde ekteki tabloda yapılan alternatif hesaplama sonucunda bu davacının talep edebileceği toplam tazminat tutarının maluliyet ve geçici iş göremezlik tazminatı ile çalışamadığı süre içinde mahrum kaldığı geliri de dahil olmak üzere 1.999,14 + 568,10 + işgücü kaybı nedeniyle 132.992,84 TL olmak üzere toplam 135.559,58 TL olarak hesaplandığı görüşü bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 25.04.2017 havale tarihli bilirkişi 2. ek raporunda; davacı … için toplam 252.161,22 TL, davacı … için toplam 84.020,07 TL maddi tazminat hesaplamasının yapıldığı, 08.10.2021 tarihli 3. ek raporda; … yönünden iş göremezlik tazminatının 341.801,31 TL, … yönünden ise 192.532,56 TL, 16.11.2021 tarihli 4. ek raporda ise … yönünden 381.514,99 TL, … yönünden ise 141.357,30 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası yeniden rapor hazırlanmak üzere aktüerya bilirkişi Suat Üfelek’e tevdi edilmiş, bilirkişi 04.01.2022 tarihli raporunda özetle; TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak, ancak iskonto
(teknik faiz) kullanılmadan hesaplama yapıldığı,
davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı otobüs sürücüsü davalı
… …’ın % 100 oranında kusurlu olduğu, davacılar … ile …
…’in kusursuz oldukları tespit edildiğinden, hesaplanan maddi zarardan TBK 52
inci maddesi kapsamında kusur indirimi yapılmadığı,
davacı … vekili tarafından, şimdilik, 1.000,00 TL geçici
ve sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL ilerideki yaşamında doğması muhakkak
maddi kaybı ve 500,00 TL şok geçirmekten dolayı tazminat ve 1.000,00 TL tedavi gideri
(pansuman, iğne gideri, ulaşım gideri, hastane yeme içme gideri, park ücreti gideri,
bakıcı gideri, SGK tarafından karşılanmayan giderler) tazminatı, 500,00 TL özel ders
gideri tazmini ve 25.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği,
davacı …’ın 02.12.2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik
kazası sonucu yaralanması nedeniyle, %8,1 oranında meslekten kazanma gücünden
kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği,
davacının 18 yaşından küçük olduğu, gelir getirici bir faaliyette
bulunmadığı dikkate alınarak, Yargıtay’ın güncel kararları gereği geçici iş göremezlik
zararı hesaplanmadığı, ancak kaza tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik zararı
hesaplandığı,
davacı … lehine, 232.346,47 TL sürekli iş göremezlik
zararı hesaplandığı,
davacı … lehine ise, şimdilik, 1.000,00 TL geçici ve sürekli iş
göremezlik tazminatı, 2.000,00 TL ek ders ücreti ve kurs ücretinden kaynaklı gelir kaybı,
300,00 TL şok geçirmekten dolayı tazminat ve 1.000,00 TL tedavi gideri (pansuman,
iğne gideri, ulaşım gideri, hastane yeme içme gideri, park ücreti gideri, bakıcı gideri, SGK
tarafından karşılanmayan giderler) tazminatı ile 75.000,00 TL manevi tazminatının
davacı …’ın 02.12.2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası
sonucu yaralanması nedeniyle, meslekte kazanma gücünden %25,2 oranında kaybetmiş
sayılacağı, iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği,
davacının devlet memuru olması nedeniyle geçici iş göremez halde kaldığı 4
aylık dönem içerisinde maaşını almış olması gerektiği kabul edilerek bu süre için zarar
hesaplaması yapılmadığı, ancak; davacının, dava konusu trafik kazası sonucu geçici
olarak çalışmaması nedeniyle, kurs ücreti ve ek ders ücreti alamamasından kaynaklanan
geçici iş göremezlik zararının (969,27+2.438,06) 3.407,33 TL olarak hesaplandığı, davacı … lehine, 514.407,91 TL sürekli iş göremezlik zararı
hesaplandığı,
davacıların, tedavi gideri tazminat taleplerinin doktor bilirkişi marifetiyle
hesaplanmasının gerektiği,
davacıların, şok geçirmeden kaynaklı talepleri ile özel ders gideri
taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu,
davacı tarafça, davalı sigorta şirketine başvuru yapılarak temerrüde
düşürüldüğüne dair belge tespit edilemediği,
dava konusu kazaya karışan, … plakalı sigortalı aracın ticari-
otobüs olduğunun tespit edildiği, Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08.10.2015
tarih ve E: 2014/4443 – K: 2015/10298 sayılı emsal nitelik taşıyan düzelterek onama
ilamında yer alan “ … Davacı vekilince avans faizi talep edilmiş, mahkeme de avans
faizine hükmedilmiştir. Oysa kazaya karışan ticari amaçla kullanılan bir araç olmayıp,
hususi araç olduğundan yasal faize hükmedilmesi gerekmektedir.” öngörüsü gereği,
sigorta şirketi aleyhine uygulanacak tazminata avans faiz uygulanması gerektiği, bildirilmiştir.
2918 sayılı KTK’da ZMMS sigortası ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Yapılan düzenlemeler uyarınca; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar (2918 sayılı KTK m. 85/1). Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır (m. 93/1). Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabilecegi gibi dava da açabilir (m. 97). Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz (8 iş günü) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar (m. 99).
Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir (2918 sayılı KTK m. 110/2). Meydana gelen kazada ölüm veya yaralanma meydana gelmesi halinde hak sahipleri ölüm halinde, destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler (TBK m. 53). Bedensel zarar meydana gelmesi durumunda daimi veya geçici iş göremezlik nedeni ile tazminat talep edilebilir (TBK m. 54, 55). Ayrıca yasal koşulların oluşması halinde kaza nedeniyle ölüm veya yaralanma halinde manevi tazminat talep edilebilir (TBK m. 56).
Yukarıda yazılı açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde somut olayda; davalı sürücü … …’ın, yönetimindeki halk otobüsü ile Kızlarpınarı Caddesini takiben olay yeri kavşağa yeşil ışıkta girdiği ve geniş kavisle sağa dönüşüne devam ettiği, ancak bu sırada Anavatan Caddesi üzerindeki yaya geçidinden karşıya geçmek isteyen yayalara da yeşil ışık yandığından davacı … ile oğlu yaya …’ın da karşıdan karşıya geçmek için taşıt yoluna girdikleri ve 15 metre genişliğindeki yolda yaya geçidi üzerinden geçişlerini tamamlamalarına 3 metre kala, davalı sürücü yönetimindeki aracın çarpmasına neticesinde yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, Ankara Adli Tıp Kurumu Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 11.10.2011 tarih ve 15.02.2012 tarihli raporları ve yine itirazlar üzerine bilirkişi heyetinden alınan 27.07.2015 havale tarihli kök ve 07.12.2015 havale tarihli ek raporlarla, kazanın oluşumunda davalının %100 kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Davacıların, maluliyetlerin belirlenmesine yönelik, Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulundan alınan 01.02.2018 tarihli nihai rapor ile, davacı …’ın 03.12.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle %8,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği, iyileşme sürecinin kaza tarihinden itibaren 3 ay olduğu, 07.06.2018 tarihli nihai rapor ile de; davacı …’ın 02.12.2010 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle %25,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği, iyileşme sürecinin 4 ay olduğu belirlenmiştir. ATK 2. Üst Kurulundan alınan raporlarda tespit edilen maluliyet oranları ile davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu kabul edilerek hesaplan, dosya ve delil durumuna uygun bulunan 04.01.2022 tarihli aktüer raporu uyarınca; davacı …’ın sürekli iş göremezlik zararının 232.346,47 TL, davacı …’ın ise, dava konusu trafik kazası sonucu geçici
olarak çalışmaması nedeniyle, kurs ücreti ve ek ders ücreti alamamasından kaynaklanan
geçici iş göremezlik zararının (969,27+2.438,06) 3.407,33 TL, sürekli iş göremezlik zararın ise 514.407,91 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili, asıl dava dosyasına sunduğu 17.05.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı … lehine talep ettiği 1.000,00 TL tazminat talebini 60.255,29 TL artırmak suretiyle 61.255,29 TL, davacı … lehine talep ettiği 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminat talebini 131.992,34 TL, 2.000,00 TL geçici iş göremezlik (ek ders ve kurs ücreti) tazminatı talebini ise 567,24 TL arttırmak suretiyle toplam 200.114,87 TL’ye yükselterek noksan harcı ikmal etmiştir. Birleşen dava dosyasına sunduğu 19.01.2022 tarihli dilekçesi ile de; asıl ve birleşen dosyada … için 86.020,07 TL olan tüm tazminat taleplerini 232.346,47 TL’ye yükselttiğini, davalı … için 253.461,22 TL olan tüm tazminat taleplerini 516.815,24 TL’ye yükselttiğini beyan ederek davasını ıslah etmiştir. Zarara sebebiyet veren … plaka sayılı araç, kaza tarihinde ZMMS ve İMM poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olup, davalı sigorta şirketi, kazaya karışan aracın sigortacısı olması nedeniyle poliçe limitleri dahilinde, davalı sürücü … … haksız fiil faili, davalılar … ve … ise işleten sıfatıyla hesaplanan tazminatlardan müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Öte yandan, davaya konu kazaya sebebiyet veren … plakalı araca ait 01/02/2010 tanzim tarihli poliçede kişi başına sakatlanma ve ölüm teminatı 150.000,00 TL ise de, davalı sigorta şirketi, oluşan zarardan 2918 s. KTK’nın 93. ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik’in …maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiği tarihte sigortaya konu motorlu aracın cinsine göre Hazine Müsteşarlığınca asgari tutarı belirlenen tarifedeki limitler uyarınca sınırlı sorumludur. Davaya konu olayda kaza tarihi 02/22/2010 olup, teminat limitleri 175.000,00 TL’ye yükseltilmiştir. Bu durumda kazaya karışan … plaka sayılı araç, olay tarihinde ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olup, davalı sigorta şirketi hesaplanan tazminattan ZMMS yönünden 175.000,00 TL , İMM yönünden ise 75.000,00 TL olmak üzere kişi başına toplam 250.000,00 TL poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutularak davacı … lehine hesaplan sürekli iş göremezlik tazminatı ile davacı … lehine hesaplanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı davalarının kabulüne, bu alacak kalemleri dışında kalan sair talepleri ile davacı vekilinin 13.04.2022 tarihli karar duruşmasında feragat ettiği tedavi giderlerine yönelik taleplerinin reddine karar verilmiştir. Hüküm altına alınan tazminat tutarlarına, dava dilekçesinde, gerçek kişi davalılar yönünden faiz başlangıç tarihi belirtilmediğinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise davacı vekilinin 13.04.2022 tarihli beyanı nazara alınarak dava ve ıslah tarihlerinden, kazaya karışan aracın ticari araç niteliği nazara alınarak, avans faiz işletilerek tahsiline karar verilmiştir.
Bir kısım davalılar tarafından zamanaşımı definde bulunulmuştur.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir. 6098 Sayılı TBK’nın 72/1. maddesinde “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” denilerek mülga 818 sayılı BK’nın 60. maddesinde olduğu gibi üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüştür.
BK’nın 72. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık sübjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanaşımı süresi ile olağan üstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir.
Buna karşılık, özel bir kanun hükmünün, özel olarak zamanaşımı süresi öngördüğü tehlike sorumluluklarında BK m. 72 uygulanmaz. 2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Artan maluliyet oranı ve gelişen yeni durum nedeni ile zamanaşımı süresinin başlangıcı ise bu yeni durumun ortaya çıktığı tarih olup davacılar vekilince de birleşen dosyada artan maluliyet oranı üzerinden hesaplanan tazminat miktarları esas alınarak ıslah yapılmıştır. Kaldı ki, davacı … Salih Polat’ın maluliyet oranı 23.05.2012 tarihli rapor ile %6,6 olarak belirlenmiş olmasına rağmen, İstanbul ATK’nın 11.05.2015 tarihli raporu ile maluliyet oranın 8,1 olduğu ortaya konulmuştur. Aynı şekilde davacı Hava Polat2ın maluliyetine ilişkin İstanbul ATK’dan alınan 03.01.2014 tarihli rapor ile %16 olarak belirlenmiş olmasına rağmen, İstanbul ATK 2. Üst Kurulunun 07.06.2018 tarihli raporu ile maluliyet oranın 25,2 olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekilince birleşen dava 13.05.2019 tarihinde ikame edilmiş, ıslah ise ise 19.01.2022 tarihinde yapılmamıştır. Bu durumda her iki davacı yönünden de artan maluliyetler gözetildiğinde 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davalıların zamanaşımı defileri yerinde görülmemiştir.
Davacıların manevi tazminat istemlerinin incelenmesinde;
6098 sayılı TBK 56 maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
TBK 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu trafik kazasının oluşumunda davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yayların ise kusurunun bulunmadığı, davacı …’ın kazadan sonra %25,2 oranında sürekli maluliyetinin oluştuğu, 4 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, davacı …’ın ise %8,1 oranında sürekli maluliyetinin oluştuğu, 3 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, davacı Bahatin’in ise davacı eşi ve çocuğunda oluşan maluliyetleri nedeniyle acı, üzüntü ve elem yaşadığı anlaşılmakla; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli ile günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak, davacıların manevi tazminat davasının aşağıda belirtilen miktarlar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM :
A-Asıl Dava;
1-Davacı … yönünden;
Davanın kısmen kabulüne,
Sürekli iş göremezlik tazminatı kapsamında 61.255,29 TL tazminatın davalılardan tahsiline, alacağın 1.000,00 TL’sine tüm davalılar yönünden dava tarihinden, 60.255,29 TL’sine davalı sigorta şirketi yönünden 18.05.2017 ıslah tarihinden itibaren davalı gerçek kişiler … … ve … yönünden ise 02.12.2010 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talepler ve diğer alacak kalemleri yönünden davanın reddine,
10.000,00 TL manevi tazminatın davalı … … ve …’dan tahsiline, alacağa 02.12.2010 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı … yönünden;
Davanın kısmen kabulüne,
Sürekli iş göremezlik tazminatı kapsamında 132.992,34 TL’nin davalılardan tahsiline, alacağın 1.000,00 TL’sine tüm davalılar yönünden dava tarihinden, 131.992,34 TL’sine davalı sigorta şirketi yönünden 18.05.2017 ıslah tarihinden, davalı gerçek kişiler … … ve … yönünden ise 02.12.2010 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Geçici iş göremezlik (ek ders ve kurs ücreti) tazminatı kapsamında 2567,24 TL’nin davalılardan tahsiline, alacağın 2.000,00 TL’sine tüm davalılar yönünden dava tarihinden, 567,24 TL’sine davalı sigorta şirketi yönünden 18.05.2017 ıslah tarihinden itibaren davalı gerçek kişiler … … ve … yönünden ise 02.12.2010 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talepler ve diğer alacak kalemleri yönünden davanın reddine,
40.000,00 TL manevi tazminatın davalı … … ve …’dan tahsiline, alacağa 02.12.2010 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacı Bahattin yönünden;
Manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı … … ve …’dan tahsiline, alacağa 02.12.2010 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Karar ve İlam Harcı
Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 13.444,42 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 362,10 TL harcın düşümü ile arta kalan 13.082,32 TL harcın davalılar tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 3.757,05 TL harçtan peşin alınan 368,02 TL harcın düşümü ile arta kalan 3.389,03 TL harcın davalı … … ve …’dan tahsiline ile hazineye gelir kaydına,
Vekalet Ücreti
Maddi tazminat yönünden davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 8.763,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Maddi tazminat yönünden davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 16.828,16 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,

Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 2.300,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara ödenmesine,
Manevi tazminat yönünden davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı … … ve …’dan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Manevi tazminat yönünden davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … … ve …’dan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Manevi tazminat yönünden davacı Bahattin kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … … ve …’dan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Manevi tazminat yönünden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 9.900,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … … ve …’ya ödenmesine,
B-Birleşen Dava;
1-Davacı … yönünden;
Davanın kabulüne
Sürekli iş göremezlik tazminatı kapsamında 169.091,18 TL tazminatın davalılardan tahsiline, alacağın 22.764,78 TL’sine davalı sigorta şirketi yönünden 13.05.2019 dava tarihinden, 146.326,40 TL’si için 19.01.2022 ıslah tarihinden itibaren, davalı gerçek kişiler yönünden ise alacağın tamamına 02.12.2010 olay tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Davacı … yönünden;
Davanın kabulüne,
Sürekli iş göremezlik tazminatı kapsamında 380.115,66 TL’nin davalılardan tahsiline, (asıl dosya ile tahsilde tekerrür olmamak ve davalı sigorta şirketi yönünden 250.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) alacağın 116.301,64 TL’sine davalı sigorta şirketi yönünden 13.05.2019 dava tarihinden, 263.814,02 TL’si için 19.01.2022 ıslah tarihinden itibaren, davalı gerçek kişiler yönünden ise alacağın tamamına 02.12.2010 olay tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Geçici iş göremezlik (ek ders ve kurs ücreti) tazminatı kapsamında 840,00 TL’nin davalılardan tahsiline, alacağın 300,00 TL’sine davalı sigorta şirketi yönünden 13.05.2019 dava tarihinden, 540,00 TL’si için 19.01.2022 ıslah tarihinden itibaren, davalı gerçek kişiler yönünden ise alacağın tamamına 02.12.2010 olay tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 37.573,70 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 716,69 TL harcın düşümü ile arta kalan 36.856,91 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanunu 18A/13 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asagari Ücret Tarifesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Vekalet Ücreti
Maddi tazminat yönünden davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 20.013,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Maddi tazminat yönünden davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 35.116,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Asıl ve birleşen davada davacı tarafından yapılan 2.450,00 TL bilirkişi ücreti, 1.484,20 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.934,20 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.608,81 TL ile asıl ve birleşen dosyada yatırılan 72,10 TL başvuru harcı ve vekalet harcı olmak üzere toplam 3.680,91 TL’nin davalılar tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Maddi tazminat yönünden davacının dava açarken ödediği 1.078,79 TL peşin ve ıslah harcının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Manevi tazminat yönünden davacının dava açarken ödediği 368,02 TL peşin harcın davalı gerçek kişilerden alınarak davacıya ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Dair davacı vekilinin, davalı … vekilinin ve davalı HDI Sigorta vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/04/2022