Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/193 E. 2021/447 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/193
KARAR NO : 2021/447
: Av. … -…
2-… – …
3-… – …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2013
KARAR TARİHİ : 23/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde, Davacı ile davalılardan Şirket … Petrol Ltd. Şti. arasında 03.01.2008 tarihli Bayilik Sözleşmesi kurulduğunu, sözleşme uyarınca yapılan 03.01.2008 tarihli Protokolün 3.1. Maddesi göre, istasyon arazisi üzerinde… lehine 15 yıl süreyle intifa hakkı tesis edildiğini, … Petrol’e 2.500.000-USD+KDV bayilik hizmet bedeli ödendiğini, istasyon arazisi üzerinde ipotek kurulduğunu, davalı … Petrol’ün 03.01.2008 tarihli satış taahhütnamesi ile davacı şirketten 4.000 m3 beyaz ürün satın almayı taahhüt ettiğini; sözleşme uyarınca 2.500.000-USD+KDV olmak üzere toplam 2.950.000-USD bayilik hizmet bedelinin, 04.01.2008 tarihinde 2.655.000-USD ve 31.01.2008 tarihinde 295.000-USD olmak üzere davalı şirket … Petrol Ltd. Şti/ye ödediğini; bilahare,18.02.2010 tarihinde davacı ile davalı şirket … Petrol arasında akdedilen uzlaşma tutanağı ile davalı şirket … Petrol’ün TP’den KDV dahil 2.950.000 USD-tahsil ettiğini, davalının15 yıl süre ile bayilik yapmak ve 58.600 m3 beyaz ürünü almayı taahhüt ettiğini, uzlaşma tarihine kadar 426 m3 beyaz ürün aldığını, sözleşme süresi içerisinde intifa ilişkisinin sona erdirmek istenmesi halinde İntifa hakkının kullanılmayan süresinin toplam İntifa süresine oranı, ödenmiş taahhütfintifa/kredi bedeli ile çarpılarak iade bedelinin hesaplanacak faizi ile iade edileceğinin kararlaştırıldığını, daha sonra davalı Şirket … Petrol’ün bayiliği diğer davalı… Petrol Ürm Ltd. Ştİ’ye devrettiğini, yapılan anlaşma uyarınca, 23.05.2011 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini; davacı ile ile davalı… Petrol arasında 24.05.2011 tarihli bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli Protokolün imzalandığını, davalı … Petrol’ün TP’den aldığı 2.500.000-USD+KDV’yi satış taahhüdünde taahhüt ettiği satış miktarım gerçekleştiremediği oranda TP’den aldığı günden itibaren ödeme tarihine kadar geçecek sürede işleyecek ticari faizi ve tüm masrafları ile birlikte TP’ye ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini; davalı… Petrolün yıllık olarak 11385m3 olmak üzere beş yılda 56.923m3 beyaz ürünü satın almayı taahhüt ettiğini, her ne sebeple olursa olsun bu taahhüdü yerine getirmediği takdirde, gerçekleşmeyen beher metreküp beyaz Ürün için 45-USD tutarında cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, aynca davalı şirketin sözleşme ve protokol hükümlerine aykırı davranması halinde, sözleşmenin tek taraflı fesih edilebileceğini kabul ettiğini, davalının haksız fesih yapması halinde 200.000-USD cezai şart kararlaştırıldığını, davalı …’un 26.05.2011 tarihli sözleşme ile… Petrol’ün TP’ye doğmuş doğacak borçlarının 2.500.000,00 USD tutarına kadar kısmını müşterek borçlu sıfatı ile Ödemeyi taahhüt ettiğini; davalı… Petroi’ün 24.05.2011 tarihli sözleşme hükümlerine riayet etmediğini, borç ve taahhütlerini yerine getirmediğini, otomasyon verilerine göre TP’den yaptığı ürün alımları ile pompa satışları arasında fark tespit edildiğini, pompa satışlarının TP’den aldığı akaryakıt miktarından fazla olduğunun belirlendiğini, bu durumun EPDK’ya bildirilmiş olduğunu; bunun yanı sıra davalı şirket… Petroi’ün TPden temin ettiği ürün bedellerini ödemediğini ve Ankara 7. İcra Müdürlüğümün 2012/678 E, sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, Vendor Petroi’ün Karşıyaka 6. Noterliğinin 29.03.2012 tarih ve 5555 yevmiye no.lu ihtarnamesi ile Bayilik sözleşmesini feshettiğini, yapılan bu fesih işleminin haksız olduğunu, davacı … tarafından gönderilen Ankara 63. Noterliğinin 16,04.2012 tarih ve 9697 yevmiye no.lu cevabi ihtarname ile taraflar arasındaki Sözleşme ve eklerinin haklı nedenle feshedildiğini, ayrıca 200.000-USD cezai şart karşılığı 358.900,00 TL’nin avans faizi ile ödenmesi, yine davalı şirket… Petroi’ün, diğer davalı şirket … Petroi’ün TP’den aldığı 2.950.000-USD’nin taahhüt edilen akaryakıtın gerçekleşmeyen oranı nazara alınarak 2.875.660-USD’nin alındığı tarihten itibaren 3095 sayılı Kanun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, sözleşme ve protokolün haklı nedenle feshedildiğini; davalı …’un sorumluluğunun garanti ettiği 2.500.000,00 USD ile sınırlı olduğunu; belirterek, bayilik hizmet bedelinden kaynaklanan 2.883.920,00 USD’nin davalı … Petrol’e yapılan ödeme tarihleri nazara alınarak 3095 s.K m.4/a uyarınca hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, 358.900,00 TL cezai şart alacağının 03/05/2012 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalılar… Petrol ve …’tan müteselsilen tahsiline, 24/05/2011 tarihli satış sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağı için şimdilik 1.000,00 USD’nin 3095 s.K m.4/a uyarınca hesaplanacak faizi ile birlikte davalılar… Petrol ve …’tan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde,davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu; yetkili Mahkemenin İzmir mahkemeleri olduğunu, davacı tarafın iş bu davadaki taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın tarafları arasında münakit sözleşmeler ve ekleri genel işlem şartlarına açıkça aykın olduğunu, davacı taraf ile davalı müvekkili Şirket … Petrol Ltd. Şti. arasında akdedilmiş olan 03.01.2008 tarihli Bayilik Sözleşmesi ve ekleri ile yine davacı ile davalı Müvekkili Şirket… Petrol arasında imzalanan 24.05.2011 tarihli Bayilik Sözleşmesi ve ekleri incelendiğinde, söz konusu sözleşmelerin, tamamıyla sözleşmede güçlü taraf olan davacı Şirketçe tek tip olarak, soyut, tek taraflı, haksız, eşit olmayan şartlarda hazırlandığını, müvekkili Şirketlerin hak ve menfaatlerinin hiçbir şekilde göz önünde tutulmadığını, sözleşmeler üzerinde değişiklik yapma imkanının bulunmadığını, sözleşmelerin bu hali ile esasen genel işlem şartlarına aykırılık teşkil ettiğini ve aşırı yararlanmanın söz konusu olduğunu, bu nedenle sözleşme hükümlerinin kesin hükümsüz olduğunu, sözleşmeler ve eklerinde yer alan hükümlere itibar edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın işbu davadaki taleplerinin yersiz ve bukuki dayanaktan yoksun olduğunu, öncelikle, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafça talep edilen 2.883.920 USD, davacı tarafın müvekkili şirket … Petrol ile münakit 03.01.2008 tarihli Protokol uyarınca “bayilik hizmet bedeli” olarak müvekkili şirkete verilmiş olduğunu; bu bedelin talep etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu; davalı müvekkili şirket … Petrol ile davacı … arasında dosyada mübrez fesih protokolü düzenlenerek; taraflar arasında münakit bayilik ilişkisi yine tarafların karşılıklı mutabakatı f anlaşması / rızası ile sona erdirilmiş olduğu, münakit bayilik sözleşmesinin, … Petrol tarafından ihlal edildiğinden, kusurlu ve sözleşmeye aykırı hareket ettiğinden vs. söz etmenin mümkün olmadığını, tarafların karşılıklı anlaşması ile yine karşılıklı olarak birbirlerine uygun irade açıklaması ile bayilik sözleşmesinin feshedilmiş olduğunu ileri sürerek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında kurulan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve ek protokollerinin haklı nedenle feshedilmesinden dolayı ödenen bayilik hizmet bedeli ve cezai şarttan kaynaklanan alacakların tahsili istemine ilişkindir (Mülga BK m.158 (TBK m.179), HMK m.105).
Dava, taraflar arasında kurulan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve ek protokollerinin haklı nedenle feshedilmesinden dolayı ödenen bayilik hizmet bedeli ve cezai şarttan kaynaklanan alacakların tahsili istemine ilişkindir (Mülga BK m.158 (TBK m.179), HMK m.105).
Taraflar arasında kurulan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi örneği, ihtarname örnekleri, ticaret sicil gazetesi örnekleri, şirket kayıtları, intifa hakkı sözleşmesi, bilirkişi raporları ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Taraflar arasında kurulan Akaryakıt Bayilik Sözleşmeleri ve ek protokolleri konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İhtilaf; davalı bayiilerin sözleşme ve ek protokol koşullarına uygun hareket edip etmediği, davacı tarafın sözleşmeyi haklı nedenle fesih edip etmediği, haklı fesih durumunda davacının bayilik sözleşmesi nedeni ile ödediği bedelden iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı ve cezai şart talep etme koşulunun oluşup oluşmadığı konusundadır.
Davacı …Ş.(Sözleşme tarihinde Limited) ile davalılardan … Petrol ve Market Ürünleri Oto Lastik Sanayi Ticaret Ltd. Şti. arasında 03.01.2008 tarihinde imzalanan “Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi”nin incelenmesinde, 1. Maddesinde; İşbu Sözleşme kapsamında BAYİ, TP’nin dağıtıcı lisansında yeralan akaryakıtı, kendi bayilik lisansına istinaden 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği ve diğer yasal mevzuatlar çerçevesinde TP’den satın almayı ve 3. kişilere satmayı kabul ve taahhüt eder.BAYİ, TP’nin dışındaki diğer ikmal noktalarından mal almamayı ve TP’den aldığı akaryakıtı kendi depo ve tesisleri dışında diğer dağıtıcı lisanslı şirket bayilerine satmamayı kabul ve taahhüt eder…. Akaryakıt Alım Miktarı başlıklı 3. Maddesinde; BAYİİ TP’den çekmeyi taahhüt ettiği akaryakıt miktarı için ayrıca taahhütname vereceği, Cezai Şart başlıklı 14. Maddesinde; sözleşmenin ihlal edilmesi durumunda, hiçbir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın bayinin TP’ye 200.000 USD cezai şart ödeyeceği, Sözleşmenin feshi başlıklı 20. maddesinde; sözleşmenin feshi veya sona erme hallerinde bayinin sözleşmeden kaynaklanan tüm borçlarının muaccel hale geleceğinin kararlaştırıldığı, 16. Maddede, uyuşmazlık halinde Ankara mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunun kabul edildiği anlaşılmıştır.
Satış taahhütnamesinin incelenmesinde, davalı … her yıl asgari 4.000 m3/yıl beyaz ürün (benzin ve motorin) satışının yapılacağının kararlaştırıldığı, bu hususta davacı …’nin kayıtlarının esas alınacağının kabul edildiği anlaşılmıştır.
Uzlaşma tutanağının incelenmesinde; tarafların 18/02/2010 tarihinde davacı … ile davalı … Petrol arasında kurulduğu, intifa sürelerini 5 yıldan fazla olmasını yasaklayan Rekabet Kurulu kararları doğrultusunda yeniden sözleşme yapıldığı, 4. Maddede bayinin 2.950.000,00 USD tahsil ettiğini kabul ettiği, alınacak beyaz ürün miktarının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Anlaşmalı Fesih Protokolünün incelenmesinde, 23/05/2011 tarihinde davacı … ile davalı … Petrol Market Ltd Şti arasında 03/01/2008 tarihinde kurulan istasyonlu bayilik sözleşmesi ve eklerinin tarafların karşılıklı anlaşması sureti ile fesih edildiği konusunda tarafların mutabık kaldığı ve bu konuda sözleşme imzaladıkları anlaşılmıştır.
Davacı …Ş ile Davalı… Ltd Şti arasında kurulan 24/05/2011 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşme konusunun TP’nin ve bayinin geçerli lisansına göre akaryakıt ve petrol ürünlerinin Kanun ve mevzuata göre satılması olduğu, 4. Maddede, sözleşme süresinin 5 yıl olduğu, 6. Maddede, bayinin yükümlülüklerinin kararlaştırıldığı, 7. Maddede, bayinin taahhütte bulunabileceği, taahhütte bulunulması halinde, buna uyulmaması durumunda davacı tarafın tek taraflı ve haklı fesih yapabileceğinin kararlaştırıldığı, 19. Maddede, bayinin sözleşme ve eklerine aykırı davranması halinde 200.000,00 USD cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 21. Maddede, uyuşmazlık halinde Ankara mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunun kabul edildiği, 24. Maddede, bayinin sözleşme koşullarına aykırı davranması halinde sözleşmenin tek taraflı fesih edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Birinci bilirkişi rapor ve ek raporlarında; davalı … Petrol ile davacı arasında, Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi kurulduğunu, bu sözleşmeye bağlı olarak ek protokoller imzalandığını, daha sonra bu sözleşmenin tarafların karşılıklı mutabakatı ile fesih edildiğini, 24/05/2011 tarihinde davacı taraf ile… Petrol Ltd Şti arasında Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve ek protokolleri kurulduğunu, satış taahhütnamesi imzalandığını, bayinin sözleşmeye aykırı davranması, başka yerden akaryakıt temin etmesi ve satış taahhütnamesinin gereklerini yerine getirmemesi üzerine davacı tarafın sözleşmeyi haklı nedenle fesih ettiğini, bu nedenle davacı tarafın bayilik hizmet bedeli 2.883.920,00 USD alacağı davalı … Petrol’e yapılan ödeme tarihlerinden itibaren talep etmekte haklı olduğunu, sözleşmenin 19. Maddesi uyarınca, davacı tarafın 358.900,00 TL cezai şart alacağı talep edebileceğini, satış taahhütnamesi nedeniyle davacının 454.907,25 USD talep edebileceğini, talebinin 1.000,00 USD olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporuna yönelik tarafların itirazı değerlendirilerek, dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
İkinci bilirkişi kurulu 28/12/2015 tarihli rapor ve ek raporlarında; davalı … Petrol ile davacı arasında, Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi kurulduğunu, bu sözleşmeye bağlı olarak ek protokoller imzalandığını, bu sözleşmenin tarafların karşılıklı mutabakatı ile 23/05/2011 tarihinde sona erdiğini, davacı tarafın 15 yıl süreyle 58.600 m3 beyaz ürün satmayı taahhüt ettiğini, bunun karşılığında KDV dahil 2.950.000,00 USD bayilik hizmet bedeli ödendiğini, fesih protokolü uyarınca tarafların hak kazanmadıkları şeyleri karşılıklı olarak iade etmeleri gerektiğini, davacının ödediği 2.950.000,00 USD’yi taahhüdün gerçekleşmeme oranına göre iade isteyebileceğini, sözleşme uyarınca cezai şartların uygulanma ortamının kalmadığını, … Petrol Ltd Şti ile yapılan fesih protokolü sonrasında diğer davalı… Petrol ile 24/05/2011 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve ek protokolleri imzalandığını, bu nedenle … Petrol’den bayilik hizmet bedeli talep edilemeyeceğini, davalı …’un müteselsil kefil sıfatı ile 2.500.000,00 USD sorumluluğu bulunduğunu, buna göre davacı tarafın 2.883.899,47 USD bayilik hizmet bedelini satış taahhütnamesi uyarınca 424.063,35 USD cezai şartı ve protokol uyarınca kararlaştırılan 200.000,00 USD cezai şartı… Petrol’den talep edebileceğini bildirmişlerdir.
Birinci ve ikinci bilirkişi raporları arasında kısmen fark bulunması nedeniyle dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Üçüncü bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarında; Davacı taraf ile davalı … Petrol Ltd. Şti arasında, 03/01/2008 tarihinde Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, satış taahhütnamesi ve ek protokoller imzalandığı, daha sonra bu sözleşmenin tarafların karşılıklı mutabakatı ile sözleşmeyi fesih ettiklerini, 24/05/2011 tarihinde davacı taraf ile davalı… Petrol Ltd Şti arasında yeni bir Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve ek protokolleri kurulduğunu, davalı …’un 2.500.000,00 USD’ye müteselsil kefil olduğunu, Vendor Petrol’ün satış taahhütnamesi ve sözleşme hükümleri ile ek protokollerine uygun hareket etmediğini, satış taahhüdünde kararlaştırılan miktarda beyaz ürün satmadığını, ayrıca davacı dışında başka yerden mal temin ettiğinin tespit edildiğini, bayinin sözleşmeye aykırı davranışları üzerine davacı tarafın sözleşmeyi haklı nedenle fesih ettiğini, davacı tarafın bayilik hizmet bedeli olarak ödediği 2.883.897,47 USD’yi… Petrol’den talep edebileceğini, bu tutarın 2.655.000 USD’lik kısmına 04/01/2008 tarihinden, kalan 228.899,47 USD’lik kısmına 31/01/2008 tarihinden itibaren 3095 s.K 4/a uyarınca faiz talep edilebileceğini, davacı tarafın haklı nedenle fesih nedeniyle protokol ve sözleşmede yer alan 200.000,00 USD karşılığı 357.720,00 TL cezai şart alacağını… Petrol’den talep edebileceğini, ayrıca satış taahhütnamesine uyulmaması nedeni ile a davacı tarafın sözleşmede kararlaştırılan cezai şart nedeniyle 424.063,35 USD talep edebileceğini, ancak davacı talebinin 1.000,00 USD olduğunu, davalı …’un… Petrol’ün ödemekle yükümlü olduğu tutarlardan dolayı 2.500.000,00 USD ile sınırlı olmak üzere müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu bildirmişlerdir.
En son alınan bilirkişi raporunun tazminat ve cezai şart alacağına ilişkin hesaplamaları ile teknik değerlendirmeleri dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olduğundan hükme esas alınmıştır. Ancak bilirkişilerin hukuki değerlendirme ve sorumluluğa ilişkin değerlendirmelerine itibar edilmemiştir.
Davalı taraf vekili taraflar arasında kurulan sözleşme hükümlerinin Genel İşlem Koşulu niteliğinde olduğunu (TBK m.20), sözleşmenin içeriği hakkında müvekkillerine gerekli bilgilendirmenin yapılmadığını, bu nedenle genel işlem koşullarının yazılmamış sayılması gerektiğini, bunların dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ve geçersiz olduğunu ileri sürmüştür. Genel İşlem Koşulları TBK 20 ila 25 maddelerinde düzenlenmiştir. Sözleşmeye yazılan Genel işlem koşulları dürüstlük kurallarına aykırı ve karşı tarafın aleyhine ve onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte olamaz. Eldeki davada, davacı taraf davalılarla imzaladığı sözleşme uyarınca davalı tarafa 2.500.000,00 USD bayilik hizmet bedeli ödemiştir. Yapılan bu ödeme miktarı dikkate alındığında, davacı taraf sözleşmede kararlaştırılan ve haklı fesih sebebi olarak kabul edilen eylemlerin, davalılar tarafından yapılmamasını beklemekte haklıdır. Örneğin, sözleşmede açıkça haklı nedenle fesih sebebi olacağı yazılan, başka firmadan akaryakıt temin edilmesi veya başka firmaya ait akaryakıtın satılması yasağına rağmen, bu şekilde mal temin edilmesi ve satılması sözleşmeye aykırılık oluşturur. Davacı bu sebeple sözleşmeyi fesih etmekte ve cezai şart talep etmekte haklıdır.
Davalı … taraflar arasında kurulan sözleşmeyi şahsi teminat veren ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamıştır. TBK 586 madde uyarınca, kefil müteselsil kefil sıfatı ile veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse, alacaklı borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden, kefil hakkında takip yapabilir. Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçlüğü içerisinde olması gerekir. Davalının, verdiği şahsi teminat TBK 582 maddesine uygun olduğundan geçerlidir.
Davacı taraf, ilk sözleşmeyi davalı … Petrol Ltd Şti ile imzalamış olup, bilahare bu sözleşme tarafların karşılıklı anlaşması ile sona erdirilmiş olup, davacı taraf, diğer davalı… Petrol Ltd Şti ile sözleşme imzalamıştır. Taraflar arasında kurulan yeni sözleşme uyarınca, önceki sözleşmeden kaynaklanan borcun TBK 196 madde bağlamında borcun dış üstlenmesi kapsamında olduğu kabul edilemez. Sözleşmede yapılan açık düzenleme uyarınca, her iki şirketin sorumlu olacağı kabul edilmiştir. Bu nedenle, davalı tarafın buna yönelik itirazları kabul edilmemiştir.
Somut olayda; davacı …Ş ile davalı … Petrol arasında Bayilik Hizmet Sözleşmesi ve ek sözleşmeleri yapılmıştır. Bilahare bu sözleşme, tarafların anlaşması ile fesih edilmiş ve diğer davalı… Petrol ile yeni bir bayilik sözleşmesi ve ek protokol imzalanmıştır. Diğer davalı …, sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzalamıştır. Davalı tarafın sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle davacı taraf haklı nedenle sözleşmeyi fesih etmiştir. Bu nedenle, davacı taraf, sözleşme uyarınca, peşin olarak ödediği bayilik hizmet bedelinin karşılıksız kalan tutarını ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağı ile satış taahhütnamesinden kaynaklanan cezai şart alacağını talep etmekte haklıdır.
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, taraflar arasında kurulan bayilik hizmet sözleşmesi ve protokol örneği, ilk sözleşmenin karşılıklı fesih edilmesine yönelik anlaşma, yapılan ikinci bayilik sözleşmesi, ihtarnamemeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davacı tarafın, taraflar arasında kurulan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve ek protokollerini haklı nedenle fesih ettiği, bu nedenle peşin olarak ödenen bayilik hizmet bedelinden karşılıksız kalan tutarı ve cezai şart alacaklarını talep etmekte haklı olduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne, bayilik hizmet bedelinden kaynaklanan toplam 2.883.899,47 USD alacağın, sözleşmeden ve satış taahhütnamesinden kaynaklanan cezai şart alacağının 3095 s.K 4/a maddesinde düzenlenen faizle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davalı müteselsil kefil …’un tüm alacak kalemleri yönünden toplam sorumluluğu 2.500.000,00 USD ile sınırlı olduğundan ve ilk alacak kalemi bu tutarı fazlasıyla aştığından diğer alacak kalemleri yönünden ayrıca müteselsil sorumluluğunun yazılmasına gerek bulunmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar kısa kararın iki numaralı bendinde, bayilik hizmet bedelinden kaynaklanan toplam alacak miktarı 2.883.899,47 USD olarak doğru şekilde yazılmış ise de, faiz başlangıcı yönünden miktar ayrılırken 2.655.000 USD yazılması gereken ilk miktar, maddi hataya dayalı olarak 2.665.000 USD şeklinde yazılmış ise de, hüküm fıkrasındaki iş bu açık maddi hata 6100 sayılı HMK 304 madde uyarınca gerekçeli kararda resen 2.655.000 USD olarak düzeltilmiştir.
Mahkememizce, 20/12/2017 tarihinde, “davanın kısmen kabulüne, ” karar verilmiş, bu karar davacı tarafın İstinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/1416 E, 2021/289 K 02/03/2021 tarihli kararıyla kaldırılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında özetle; somut olaya bakıldığında mahkemece davacının taleplerinden biri hakkında açıkça hüküm kurulmadığı, davacının kar mahrumiyetine ilişkin talebi tartışılarak sonuca göre bir hüküm kurulması gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 355 maddesi uyarınca kabulüne karar vermek gerektiği bildirilmiştir.
Kaldırma kararından sonra yapılan yargılamada bayilik hizmet bedeli, sözleşmenin ihlaline bağlı cezai şart ve asgari alım taahhüdüne bağlı cezai şart talepleri yönünden Mahkememizin 20.12.2017 tarihli önceki hükmü ve gerekçesinde belirtilen nedenlerle 2.883.899,47 USD bayilik hizmet bedeli, 357.720,00 TL cezai şart ve 1.000,00 USD asgari alım taahhüdüne bağlı cezai şart yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilinin kazanç kaybına yönelik talep ve davasına gelince; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinde asgari alım taahhüdüne bağlı cezai şart ve sözleşmenin ihlaline bağlı cezai şart olarak iki ayrı ceza hükmüne yer verilmiştir. Cezai şart borcun zamanında ve gereği gibi ifasını temin etme ve icabında alacaklıya zararını ispat yükü olmadan belli bir tazminat alabilme imkanı sağlayan bir kayıttır. Cezai şart borçluyu cezalandırmak fikrinden çok alacaklıya zararı ve kusuru ispat yükü olmadan belli bir tazminat almasını sağlamaktadır. Bununla birlikte alacaklı cezai şartla karşılanamayan bir kayba uğradığını, kararlaştırılan cezanın uğradığı zararı tazmine yetmediğini kanıtlamak koşulu ile ek talep ve dava hakkına sahiptir. Somut olayda davacı taraf kazanç kaybına uğradığını dile getirmişse de sözleşmede kararlaştırılan ceza tutarını aşan bir zarara uğradığını, beyan ve ispat edememiş olup davacı vekilinin kazanç kaybına dair talebi yerinde görülmemiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
Davanın kısmen kabulüne,
Bayilik hizmet bedelinden kaynaklanan 2.883.899,47 USD alacağın, 2.655.000,00 USD’lik kısmının 04.01.2008 tarihinden 228.897,47 USD’lik kısmının 31.01.2008 tarihinden itibaren devlet bankalarının USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, (davalı … yönünden sorumluluğun 2.500.000,00 USD ile sınırlandırılmasına),
Cezai şart talebi yönünden 357.720,00 TL’nin 03.05.2012 tarihinden hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalı… Petrol Ltd. Şti’den tahsiline,
Asgari alım taahhüdüne bağlı cezai şart talebine ilişkin olarak 1.000,00 USD’nin davalı… Petrol Ltd’den tahsiline, alacağa dava tarihinden itibaren devlet bankalarının USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faizin uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacının kar mahrumiyeti talebinin reddine,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 375.215,97 TL harçtan, peşin alınan 94.048,80 TL’nin mahsubu ile alınması gerekli 281.167,17 TL harcın davalılardan tahsiline, (davalı …’un sorumluluğunun 209.930,70 TL ile sınırlandırılmasına)
Mahkememizce 23.03.2018 tarihli Harç Tahsil Müzekkeresi ile tahsiline karar verilen 281.979,22 TL harcın tahsil edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde tutarın yukarıda hesaplanan harçtan mahsubunun yapılmasına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 5.081,04 TL yargılama giderlerinden red ve kabul oranına göre (0,99) hesaplanan 5.030,58 TL’nin ( davalı …’un sorumluluğu 4.074,76 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Davacının dava açarken ödediği 94.048,80 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 143.553.41 TL vekalet ücretinin (davalı …’un sorumluluğu 133.125,00 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2021
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …