Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/181 E. 2021/464 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/181 Esas
KARAR NO : 2021/464

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2012
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 2009 yılında iş yapmak üzere anlaştıklarını, davalının istemi doğrultusunda …Bank Ulus şubesinin 8664835 nolu 45.200 Euro, aynı bankanın 8664834 nolu 10.500 Euro ile … Ulus şubesinin 1007442 nolu 78.500 TL ile aynı bankanın 1007445 nolu 25.535,00 TL’lik çekleri keşide tarihi boş olarak davalı tarafa teslim edildiğini, iş ile ilgili gelişme olmayınca müvekkili şirketin çeklerin iadesini talep ettiğini, çeklerin iade edilmediğini, keşide tarihleri bulunmayan teminat çekleri davalı tarafından tanzim tarihi yazılarak kambiyo senedi halinde dönüştürülerek Ankara… Müdürlüğünün 2012/15177 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, icar takibine esas alınan çeklerden …Bankasının 8664835 notu ve 45.200,00 Euro’luk çek üzerinde tahrifat yapıldığını ve keşide tarihi önce 15/11/2011 yazıldığını sonar sonra bu tarih zamanaşımı nedeniyle 15/11/2012 olarak değiştirildiğini, çeklerin doldurularak icra takibine konu edildiğini belirtmişler, takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, takibe konu çeklerin teminat çeki olmadıklarını, aralarında çeklerin teminat çeki olduğuna dair bir sözleşme bulunmadığını savunmuşlar, davanın reddine tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, icra takibine konu çekler nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce, 19/06/2021 tarihinde, “davanın dava konusu 45.200 Euro bedelli çeke ilişkin olan kısmına ilişkin konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 1 nolu bentte bahse geçen 45.200 Euro bedelli çek dışındaki çeklere ilişkin davanın reddine ” karar verilmiş, bu karar davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay .. .Hukuk Dairesinin 25/02/2020 tarihli ilamıyla “Davanın konusuz kalması nedeniyle verilen kararlarda kural olarak dava tarihi itibarıyla haklılık durumu gözetilerek yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilir. Somut olayda, davalı dava konusu çeklerden 45.200 Euro bedelli olanı ile ilgili alacak talebinden feragat ettiğine göre haksızlığını kabul etmiş sayılır. Hal böyle olunca, konusuz kalan 45.200 Euro yönünden davacı lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Diğer taraftan gerekçeli kararın 2 nolu bendinde reddedilen davaya ilişkin çek bedellerinin miktarı belli olmadığından davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin denetimi yapılamadığı gibi reddedilen miktara yönelik olarak davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca fazla vekalet ücreti hükmolunduğu anlaşılmıştır. Vekalet ücretinin buna göre hesaplanması gerekirken denetime elverişli olmayan bir şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir… ” gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Deliller değelendirilmiştir.
Buna göre, davacı tarafından takibe konu çeklerin, sözlü anlaşmanın teminatı olarak verildiği, anlaşmadan dönülmesi nedeniyle çeklerin bedelsiz kaldıkları ileri sürülmüştür. Çek, ödeme vasıtası olup kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla düzenlendiğinin kabulü gerekir. Davacı, bu karinenin aksine olarak dava konusu çeklerin teminat çeki olarak verildiği iddiasını usulen kanıtlaması gerekir. Çeklerin tamamen doldurulmamış ve anlaşmaya aykırı olarak sonradan doldurulduğu ileri sürülmüş ise de, buna ilişkin yazılı belge sunulmamıştır. Davacının ticari defter ve kayıtları incelenerek rapor düzenlenmesi için dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda sahibi lehine delil olma niteliği bulunmayan defterlerde çeklerin, avans veya teminat olarak davalıya verildiğine ilişkin bir kayıt bulunmadığı, davalı ile herhangi bir ticari ilişki görülmediği bildirilmiştir. Be sebeplerle 10.500,00 Euro ile 78.500,00 TL ve 25.535,00 TL bedelli çekler nedeniyle açılan menfi tespit davasının kanıtlanamadığından reddine karar verilmiştir. Dava konusu 45.200 Euro bedelli çek ile ilgili olarak, davalının alacak talebinden feragat ettiği görülmekle, bu çeke ilişkin davanın konusu kalmadığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dava, 232.035,00 TL değer üzerinden açılmış ve bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Davacı vekili tarafından dava tarihinde Euro kurunu, 1 Euro = 2,2980 TL üzerinden hesaplanmıştır. Buna göre; 45.200,00 Euro = 103.870,00 TL, 10.500,00 Euro=24.130,00 TL’dir.
Davacının davası, 24.130,00 TL (10.500,00 Euro) + 78.500,00 TL + 25.535,00 = 128.165,00 TL çekler yönünden reddedildiğinden bu miktar üzerinden davalı lehine, davanın konusuz kalan 103.870,00 TL (45.200,00 Euro) çek yönünden ise davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Anlatılan nedenlerle,
HÜKÜM :
1-Dava konusu 45.200,00 Euro bedelli çek yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Dava konusu 10.500,00 Euro ile 78.500,00 TL ve 25.535,00 TL bedelli çekler nedeniyle açılan menfi tespit davasının reddine,
3-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 13.817,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 16.125,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından bozmadan önce ve sonra yapılan 1.085,53 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 488,48 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından bozmadan önce ve sonra yapılan 32,00 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 14,40 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Alınması gerekli 7.095,33 TL harçtan peşin alınan 3.445,75 TL harcın düşümü ile arta kalan 3.649,58 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9- Peşin alınan 3.445,75 TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır