Emsal Mahkeme Kararı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/140 E. 2022/290 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/140 Esas – 2022/290
Türk Milleti
Adına Yargılama Yapmaya Ve Hüküm Vermeye Yetkili
T.C.
ANKARA GEREKÇELİ KARAR
…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/140
KARAR NO : 2022/290

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
KARAR Y.TARİHİ :01/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :
Davacı vekili müvekkili şirketin Sağlık Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu olarak kurulduğunu, sermayesinin tamamının Maliye Hazinesine ait olduğunu, Sağlık Bakanlığı’nın ihtiyaç duyduğu cerrahi maske ihtiyacının müvekkili şirket tarafından temin edildiğini, bu kapsamda davalı taraf ile 08.04.2020 tarihli tedarik sözleşmesi imzalandığını, maske yapımında kullanılan endüstriyel kumaşlar olan Metblown ve Spunbond kumaşlarının tedarik sözleşmesi kapsamında müvekkili tarafından tedarik edilerek davalıya teslim edildiğini, sonrasında sözleşmenin müvekkili tarafından 22.04.2020 tarihinde feshedilerek davalı uhtesinde bulunan maskeye dönüştürülmemiş kumaşların iadesinin istendiği, bu kapsamda iadesi gereken kumaşlara ilişkin müvekkili tarafından davalıya 15.05.2020 tarihli 873.617,22 TL bedelli fatura düzenlendiği, faturaya yasal sürede itiraz edilmediği, faturaya dayalı olarak davalı hakkında Ankara …İcra Müd. … Sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıkları, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline %20 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili müvekkili ile davacı arasında imzalanan 08.04.2020 tarihli sözleşmeye istinaden davacıya 2.484.000,00 TL bedelli 2.875.000,00 adet koruyucu maske teslim ettiğini, sözleşmenin davacı tarafından tek yanlı ve haksız feshedildiğini, teslim edilen ürünlere ilişkin davacı tarafından ödeme yapılmadığını, bu kapsamda müvekkilinin borçlu değil davacıdan alacaklı konumunda olduğunu, bunun yanında davacı şirket tarafından alacağın dayanağı olarak gösterilen faturadan sonra düzenlenip verilen 14.07.2020 tarihli yazıda müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığının açıkça belirtildiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini açıklamıştır.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava koruyucu maske yapımında kullanılmak üzere davacı tarafından davalıya verilen kumaşların, sözleşmenin feshedilmiş olması nedeniyle iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı tarafından 27.12.2020 tarihinde davalı aleyhine Ankara …İcra Müd. … sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız icra takibi üzerine 15.05.2020 tarihli faturaya istinaden 873.617,22 TL asıl alacak 81.378,04 TL işlenmiş faizi olmak üzere toplam 954.995,26 TLnin tahsili istenmiş olup, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 08.04.2020 tarihinde “Mal Alım Sözleşmesi” imzalanmıştır. Sözleşmenin konusu yüklenici konumunda bulunan … Deposu A.Ş. tarafından üretilen üç katlı lastikli yüz maskesinin davacı …’a teslimidir. Teslimatlar günlük yapılacak olup, teslimat başlangıç tarihi 08.04.2020 ve ilk teslimat tarihinde teslim edilecek ürün adedi 1.800.000,00 adet olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 9. Maddesinde davacı …’ın 7 gün öncesinde yazılı bildirimde bulunmak üzere sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından 22.04.2020 tarihli yazılı bildirimle sözleşmenin 9. Maddesinde davacıya tanınan tek taraflı feshine dayanan sözleşmenin feshedildiği davalıya bildirilmiştir. Feshe müteakip maske yapımında kullanılmak üzere davacı tarafından davalıya teslimi yapılan kumaşların iadesine yönelik 15.05.2020 tarihli 873.617,22 TL bedelli fatura düzenlenerek davalıya gönderilmiş olup, davalı ise 01.06.2020 tarihli Noter bildiriminde faturanın kendisine 15.05.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak faturanın kabulünün mümkün olmadığının, bu nedenle faturayı iade ettiklerini bildirmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 27.04.2020 tarihli mutabakatnamede taraflar arasındaki mal alım sözleşmenin tarafların karşılıklı mutabakatı ile mutabakatname ile sona erdirildiği, sona eren sözleşmenin geçerlilik süresi içinde tarafların karşılıklı borç ve alacaklarını mutabakatnamede belirtilen şekilde yerine getirmeyi kabul ve taahhüt ettiği, bu çerçevede yüklenicinin sözleşmeden doğan toplam 2.875.000,00 tutarındaki alacağına karşılık 2.875.000,00 adet koruyucu maske karşılığında …’ın yükleniciye 2.875.000,00 adet koruyucu maskeye yönelik ihracat izni değerlendirmesinde göz önünde bulundurmak üzere, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna bildirimde bulunacağı, tarafların birbirlerini gayrı kabili rücu ibra ettikleri belirtilmiştir.
Davalıya ait ticari defterler mali müşavir bilirkişi marifeti ile incelenmiş olup, düzenlenen 11.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda defterlerin tasdiklenme süresi içinde yapıldığı, kayıtların birbirini doğruladığı bu haliyle davalının incelemeye konu 2022 yılına ait defterlerinin lehine delil olma niteliği taşıdığı, yapılan incelemede davalı tarafından davacıya toplamda 4 adet fatura karşılığı KDV dahil …538.400,00 TL tutarında fatura düzenlendiği, davacı …’ın 1 adet KDV dahil 873.619,22 TL bedelli fatura düzenlediği yine davacının 09.04.2020 tarihinde 2.030.400,00 TL ve 14.04.2020 tarihinde 3.024.000,00 TL olmak üzere toplam 5.054.400,00 TL ödeme yaptığı, yapılan ödemeler ve iade fatura bedeli mahsup edildiğinde davalının ticari defterlerine göre dava ve takip tarihi itibari ile davacıdan 1.610.382,78 TL alacaklı olduğunun saptandığı belirtilmiştir.
İcra takibine konu 15.05.2020 tarihli 873.617,22 TL bedelli iadesi gereken kumaşlara ilişkin faturanın, davalıya 15.05.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının işbu faturaya yasal sürede itirazda bulunmadığı gibi faturayı ticari defterine kaydederek bedelini kendi alacağından düştüğü, başka bir anlatımla söz konusu faturanın davalının kabulünde olduğu, nitekim davalı tarafından keşide edilen 23.10.2020 tarihli noter bildiriminde davalının kendi alacağından ilgili faturayı mahsup ederek talepte bulunduğu, bu durumun aynı olguya kanıt teşkil ettiği bu itibarla davacının davalıdan işbu fatura bedelinin talep etmesinin mümkün olduğu kanaatine varılmıştır.
Öte yandan taraflar arasında 27.04.2020 tarihli mutabakatname imzalanmıştır. Davacı vekili 14.07.2021 tarihli duruşmadaki beyanında; mutabakatname çerçevesinde davalının ürettiği maskelerden kaynaklı 2.875.000 TL bakiye alacağının karşılıklı ibralaşma suretiyle son bulduğunu, mutabakatname ve ibralaşmanın sadece teslim edilen maskelere ilişkin olup artan ve iadesi gereken kumaşlara ilişkin olmadığını, hali hazırda davalıya teslim edilip üretime girmeyen kumaş nedeniyle müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiştir.
Davalı tarafından fesih tarihine kadar davacıya çeşitli tarihlerde toplam 8.725.000 adet maske teslimatı yapıldığı, teslimi yapılan maskelerin sözleşmede kararlaştırılan 0,80 TL birim fiyat üzerinden karşılığının 6.980.000 TL + %8 Kdv =…538.400 TL olduğu, bu tutardan 5.054.400 TL ödeme ve 873.619,22 TL kumaş bedeli düşüldüğünde davalının davacıdan olan alacağının 1.610.380,78 TL olarak hesaplandığı, bu tutarın davalının defterinde kayıtlı bakiye alacağı ile aynı olduğu, ancak taraflar arasında akdedilen 27.04.2020 tarihli mutabakat çerçevesinde 21.04.2020 tarihli fatura karşılığı davacıya teslim edilen 2.875.000 adet maske bedelinden davacının sorumlu tutulamayacağı, bedeli ödenmemiş 2.875.000 adet maskenin 27.04.2020 tarihli mutabakata konu olduğu bu mutabakat çerçevesinde 2.875.000 adet koruyucu maske ürününün davalı tarafından ihracına ilişkin Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna gerekli bildirimin davacı tarafından yapılmış olduğu, dolayısıyla davalının 2.875.000 adet maske için düzenlediği 21.04.2020 tarihli 2.484.000 TL bedelli faturayı alacak talebine konu edemeyeceği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
Borçlar Kanunu’nun 117 maddesine göre borçlunun temerrüde düşürülebilmesi için alacaklı tarafından borçluya ihtar veya yazı gönderilerek ve açıkça alacak miktarı gösterilerek ödemenin talep edilmesi gerekir. Bu kapsamda davacı tarafından 03.11.2020 tarihli ihtarın davalıyı temerrüde düşürücü nitelikte olduğu . ihtarın tebliğ edildiği 04.11.2020 tarihine üç işgünü atıfet mehili eklendiğinde davalının temerrüdünün 10.11.2020 tarihinde başladığı bu tarihten itibaren alacağa temerrüt faizi talep edilebileceği, avans temerrüt faiz oranının 19.12.2020 tarihine kadar %10, bu tarihten sonra %16,75 olduğu anlaşılmakla 10.11.2020-19.12.2020 tarihleri arası %10 üzerinden hesaplanan temerrüt faizinin 9.334,54 olarak, 19.12.2020 tarihinden takip tarihine kadar %16,75 oranı üzerinden hesaplanan temerrüt faizinin ise 1.202,71 TL olduğu bu itibarla takip tarihi itibariyle toplam faiz alacağının 10.537,26 TL olduğu anlaşılmış ve davanın 873.617,22 TL asıl alacak 10.537,26 TL işlemiş faiz üzerinden kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Davanın kısmen kabulüne, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında davalının itirazının 873.617,22 TL asıl alacak, 10.537,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 884,154,48 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
İtirazın iptaline karar verilen tutarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
Karar ve İlam Harcı
Alınması gerekli 60.396,59 TL harçtan peşin alınan 11.533,96 TL harcın düşümü ile arta kalan 48.862,63 TL harcın davalı tarafdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Kanunu 18A/13 maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asagari Ücret Tarifesi uyarınca 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 1.222,08 TL’sinin davalıdan, 97,92 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Yargılama Giderleri ve Gider Avansı
Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 295,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.795,00 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına (0,92) göre hesaplanan 1.661,85 TL’nin davalı tarafdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacının dava açarken ödediği 11.533,96 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 11.601,76 TL harcın davalı tarafdan alınarak davacıya ödenmesine,
Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
Vekalet Ücreti
Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 61.257,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 10.009,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/04/2022